Özel hastanenin ihmalkarlığı 8 kişiye koronavirüs bulaştırdı

(İHA)
(İHA)
TT

Özel hastanenin ihmalkarlığı 8 kişiye koronavirüs bulaştırdı

(İHA)
(İHA)

İstanbul’da kalp krizi geçiren ve özel hastanedeki tedavisinin ardından koronavirüs testi yapılmadan taburcu edildiği iddia edilen 83 yaşındaki kadın, evinde 8 akrabasına koronavirüs bulaştırdı. Virüse yakalan şahıslar, hastaneye tepki gösterdi.

Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da kalp krizi geçiren ve özel hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alınan 83 yaşındaki Zehra Parmak'a, tedavisinin ardından koronavirüs testi yapılmadan taburcu edildi. İstanbul'daki evinde tekrar rahatsızlanan Parmak'a kaldırıldığı başka bir hastanede yapılan koronavirüs test sonucu pozitif çıkınca temaslı olduğu yakınları da teste alındı. Parmak ile aynı evde kalan ve girdikleri koronavirüs testi pozitif çıkan 8 kişi hastalığa yakalandı. Özel hastanenin ihmalkarlığı sonucu 8 yakının korona virüse yakalandığını iddia eden Sakarya'nın Akyazı ilçesindeki akrabaları ise duruma tepki gösterdi.

Yakınları özel hastaneyi ihmalkarlıkla suçladı
Kızlarının ve damatlarının da koronavirüse yakalandığını belirten Sami Yemenici, Parmak'ın kalp krizi geçirmesi sonucu kaldırıldığı özel hastanede korona virüse yakalandığını söyledi. Pandemi döneminde yoğun bakımda yatan bir hastaya koronavirüs testi yapılmadığını iddia eden Yemenici, tüm Türkiye'nin bu denli hassas olduğu konuda özel hastanenin test yapmaması sebebiyle 8 kişinin koronavirüse yakalandığını dile getirdi.

"İnsan sağlığına dikkat etmiyorlar, insanı para olarak görüyorlar"
Özel hastanelerden bazılarının insan sağlığına değer vermediğini dile getiren Sami Yemenici, “Hasta olan dayımın hanımı aynı zamanda benim kızımın da kayınvalidesi. Rahatsızlanıyor ve hastaneye kaldırıyorlar. Kalp krizi sebebi ile özel bir hastaneye kaldırıldıktan sonra orada yaklaşık 5-6 gün kalıyor. O süreç içerisinde korona testi yapılmıyor. Bir hafta sonra eve taburcu ediliyor. Taburcu edilince 1 hafta evde kalıyor. Hastaneden taburcu edildikten sonra evde yine rahatsızlanıyor. Başka bir özel hastaneye götürülüyor ve orada test yapılıyor, test sonucu pozitif. Bu sefer bizimkileri de gönderiyorlar, onlarda teste gidiyorlar ve hepsi pozitif çıkıyor. Evde 1 hafta kaldığı süre zarfında 4 tane yeğenim, 2 tane damadım, 2 kızım vücutlarında ağrı hissettiklerini anlatmaya başladılar. Daha sonrasında pozitif çıktılar. Bu olayda eğer hastanenin ihmali varsa Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımız koronavirüsün başladığı günden beri son derece, olağanüstü bir mücadele ile bunu en aza indirmeye uğraşırken bir insan sağlığı bu kadar önemsiz mi ? Özel hastanelerin bir kısmı bunları yapıyor, insan sağlığına dikkat etmiyorlar insanı para olarak görüyorlar, maddiyat olarak görüyorlar. Sağlık çalışanlarımızın çalışmasını böyle boşa atıp, çalışmalarını boşa çıkartmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir” dedi.

"Şayet test yapılmış olsaydı şimdi bu kişiler pozitif olmayacaktı"
Özel hastanenin ihmalkarlığı sebebiyle diğer yakınlarının koronavirüse yakalandığını iddia eden Yemenici, “Malum hastanenin test yapmaması sonucu 2 tane kızım, 2 damadım, 4 tane yeğenimin hepsinin testleri pozitif, tabi hastamızın da testi pozitif. İnanıyorum hastanede kaptığını ve buna rağmen hiçbir şeyin yapılmadığını görüyorum, gereken mercilerin, gereken şekilde müdahale edip gerekeni yapmalarını arz ve talep ediyorum. Kanuni ve hukuki işlemler tabii ki başlatılacak, hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Test yapmadılar, test yapmamaları sonucu eve gönderiyorlar, taburcu ediyorlar. Hastanede 2 gün kalan bir hastayı en azından bu pandemi döneminde test yapılması gerekiyor. Şayet test yapılmış olsaydı şimdi bu kişiler pozitif olmayacaktı” diye konuştu.

"Hastanenin ihmalkarlığı cezalarını çekmelerini istiyoruz"
Çocuklarının koronavirüs salgınına yakalanmasından dolayı üzülen ve bu duruma özel hastanenin sebep olduğunu iddia eden Havva Yemenici, “Bizim başımıza bu sıkıntı geldi. Kızımın kayınvalidesi rahatsızlandı ve hastaneye götürülünce kalp krizi dediler. Bir süre hastanede tedavi gördükten sonra eve yollandı. Eve geldiğinde birkaç gün hasta oldu ve bir daha farklı bir hastaneye götürüldü. Orada koronavirüs olduğu tespit edildi. Bizde gidecektik görmeye, iyi ki de gitmemişiz bize de ayrıca bulaşacaktı. Çocuklarımıza bulaştı onları merak ediyoruz telefonla konuşuyoruz ama ne kadar konuşsak ta üzülüyoruz. Sabahlara kadar uykumuz kaçıyor, sesleri çıkmıyor çocuklarımız hasta. Hastanenin ihmalkarlığı cezalarını çekmelerini istiyoruz. Hastanenin sorumsuzluğu” şeklinde konuştu.

Daha öncesinde ihtiyaçlarını gören kadın yatalak oldu
Kalp krizi geçiren 83 yaşındaki Zehra Parmak'ın koronavirüse yakalanan oğlu Gökhan Parmak da, “Annem rahatsızlandı ve 112 acil servisle İstanbul'da bulunan özel bir hastaneye götürüldü. Annem 6 gün orada kaldı. Annem taburcu olarak eve geldikten 1 gün sonra durumu iyice ağırlaşmaya başladı. Daha öncesinde ihtiyaçlarını gören kadın yatalak oldu. Başka bir hastaneye götürdük ve orada öğrendik ki annem koronavirüs olmuş. Dolayısı ile bana, eşime, bize yardım eden baldızıma, onun eşine, ablama, abimin eşine ve bize kim yardıma geldiyse annem ile ilgili şuanda 10 kişiye yakın koronavirüse yakalandık” ifadelerini kullandı.



Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.