Koronavirüsten iyileşenlere tek doz aşı tavsiyesi

Dün Dubai’de ikamet eden bir kişi aşı olurken (AFP)
Dün Dubai’de ikamet eden bir kişi aşı olurken (AFP)
TT

Koronavirüsten iyileşenlere tek doz aşı tavsiyesi

Dün Dubai’de ikamet eden bir kişi aşı olurken (AFP)
Dün Dubai’de ikamet eden bir kişi aşı olurken (AFP)

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile ilgili zor sorulardan biri, virüs ile enfekte olmuş kişilerin aşıya ne ölçüde ihtiyaç duyduklarıdır. ABD’li ve İngiliz araştırmacılar ortak yürütülen bir araştırmada bu soruyu ele aldı. Araştırma sonucunda daha önce enfekte olmuş kişilere tez doz aşı uygulanması ile yetinilmesi tavsiye edildi.
Daha önce enfekte olmuş kişilerin aşılanma ihtiyacına ilişkin sorular iki nedenden dolayı gündeme getirilmişti: Bunlardan birincisi, enfekte olmuş kişiler arasında tekrar enfekte olan vakaların kaydedilmiş olması, ikincisi ise dünya çapında aşı dozları miktarında yetersizlik olmasaydı. Buna bağlı olarak, enfekte olmuş kişilerin aşı kampanyaları kapsamına alınmamaları ile aşılar üzerindeki baskının hafifletilmesine yardımcı olacağı düşünülmüştü.
Geçtiğimiz günlerde The Lancet dergisinde yayınlanan araştırma, İngiltere’de, neredeyse yarısı daha önce enfekte olmuş 51 sağlık çalışanını içeriyordu. Araştırma sonuçları, Pfizer-BioNTech haberci RNA aşısının, daha önce enfeksiyonu olmayanlarda tek bir doz kullanılması ile karşılaştırıldığında, enfekte olmuş kişilerde virüse karşı büyük oranda güçlendirilmiş bir bağışıklık tepkisi oluşturduğunu gösterdi. Bu güçlendirilmiş bağışıklık tepkisi en az, daha önce enfekte olmamış bir kişiye 2 doz aşı verilmesinin ardından ulaşılan koruma kadar güçlüydü. 
Araştırmacılar, ulaşılan sonuçların Kovid-19’a karşı bağışıklık konusunda gelişmekte olan resme katkıda bulunduğunu, bununla birlikte sonuçların, İngiltere’nin mevcut aşılama programını etkilememesi ve insanlara aşılama programları ile destekleyici ikinci doz aşıları yaptırmaktan caydırmaması gerektiği çağrısında bulundular. Araştırmacılar ayrıca “sonuçların, ikinci dozların verilmesinde, daha önce enfekte olmamış bireylere öncelik vermesi için, ilk dozla aşılama sırasında seroloji testini (antikor testi olarak da bilinir) kapsayacak şekilde aşılama stratejilerinin yönlendirilmesine yardımcı olabileceğini” belirttiler.
Araştırmacılar, “böyle bir yaklaşımın, tedariklerini daha da artırarak aşıların uygulanmasını hızlandırabileceğini” açıklıyor. Araştırmanın başyazarlarından, University College London (UCL) Kardiyovasküler Bilimler Enstitüsü’nden Dr.James Moon cumartesi günü üniversitenin web sayfasında yayınladığı raporda şu ifadelere yer verdi:
“Hakem incelemesinden geçen bu sonuçlar, daha önce Kovid-19 ile enfekte olan sağlık çalışanlarının, (bağışıklık için) etkili bir destek olan aşının ilk dozuna, önemli bir antikor yanıtı verdiğini gösteriyor.”
Kovid-19’a karşı onaylanan aşıların çoğu, virüs yüzeyinde bulunan spike proteinine karşı bağışıklık tepkisi oluşturmak için, ilk dozun bir hazırlık olduğu ve birkaç hafta sonra ek bir dozun uygulandığı, iki dozlu yaklaşıma dayanıyor. Şu anda İngiltere’de sunulmakta olan Pfizer ve AstraZeneca aşıları da bu aşılar arasında yer alır.
Aşıların gerçek dünyadaki etkinliklerine dair artan kanıtlara rağmen, daha önce enfekte olunmasının, doz sistemi üzerindeki etkisi net değildi. Son araştırmada, araştırmacılar, gözleme dayalı bir araştırmaya kayıt olan sağlık çalışanlarının antikor verilerine izlediler. Tüm katılımcılara, Mart ayında uygulanana ilk kapanış tarihinden itibaren, 16 haftalık bir süre boyunca PCR testi ve haftalık seroloji testleri uygulandı.
51 katılımcıdan 24’ü daha önce bir laboratuvar PCR testi ile doğrulanan Kovid-19 enfeksiyona yakalanmış kişilerdi. Katılımcıların hepsine bir doz Pfizer aşısı verildi ve 3 hafta sonra kan tahlili yapıldı.
Daha önce enfekte olmayan kişiler, tek bir aşı dozunun uygulanmasından ardından, spike proteinine karşı antikorlar üretti. Proteinlere karşı üretilen antikor seviyeleri, daha önce koronavirüs ile bir hafif enfeksiyonu atlatmış kişilerde ölçülen zirve seviyelere benzerdi.
Bununla birlikte, enfekte kişiler, enfekte olmayanların aksine, tek bir dozun ardından spike proteinine karşı yüksek seviyelerde antikorlar üretti. Bu, antikora karşı önemli ölçüde iyileştirilmiş bir tepkiye dikkat çekiyor.
24 kan analizi, aşıdan önceki maksimum antikor seviyelerine kıyasla tek bir aşı dozundan sonra spike proteinine karşı antikor tepkisinin, ortalama 140 kat arttığını gösterdi.
Araştırmanın yazarlarından, Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi Enfeksiyon ve İmmünoloji Bölümü’nden Dr. Mahdad Nur Sadıki şunları söyledi:
“Bu gruptaki enfeksiyonlar, Londra’daki salgının başlangıcına uzanıyor. Yaklaşık bir yıl sonra aşı dozunun böylesine güçlendirilmiş bir etkiye sahip olması, bağışıklığın bu enfeksiyona yönelik belleğinin ne kadar uzun ömürlü olduğunu ışık tutuyor. Zaman aralıkları ile güçlendirilmiş aşıların ileride yüksek düzeyde bağışıklığı korumanın etkili bir yolu olabileceğine yönelik güvenimizi artırıyor.”
Araştırmacılar, bu sonuçların yalnızca laboratuvarlar tarafından doğrulanmış enfeksiyonlara ilişkin olduğunu ve ilk enfeksiyona neden olan viral yük miktarı, katılımcıların yaşı, ayrıntılı sağlık durumu veya enfeksiyonun ciddiyeti gibi değişkenlerin hesaba katılmadığını belirtiyorlar. Aynı zamanda araştırma, küçük bir sağlık çalışanı grubu ve Pfizer-BioNTech aşısı ile sınırlı.
Yazarlar, araştırmanın sonuçlarının virüse karşı bağışıklık korumasına ilişkin giderek gelişen resmine katkıda bulunduğunu ve aşı kaynaklarının sınırlı olabileceği dünya çapındaki diğer programlara fayda sağlayabileceğini, ilk aşılamadan önce hastalarda spike proteinine karşı antikorlarına bakılması için laboratuvar testleri kullanılabileceğini, bunun, dozların yeniden belirlenmesi ile aşılama çalışmalarının hızlandırılmasına yardımcı olabileceğini belirttiler.



36 kişinin öldüğü uçak kazasının nedeni belli oldu

21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)
21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)
TT

36 kişinin öldüğü uçak kazasının nedeni belli oldu

21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)
21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)

Bangladeş'in geçici liderine sunulan bir soruşturma raporuna göre, temmuzda 36 kişinin ölümüne yol açan ve Güney Asya ülkesinin tarihinin en kötü havacılık felaketlerinden biri olan kazanın nedeni pilotaj hatasıydı.

Bangladeş Hava Kuvvetleri'ne ait Çin yapımı Chengdu FT-7BGI uçağı, 21 Temmuz günü yaklaşık saat 13.00'te, öğrenciler sınıflarından çıkarken başkent Dakka'daki Milestone Okulu ve Koleji'ne çarpmıştı.

Kazada, çoğu 12 yaşın altında 25 çocuk hayatını kaybetmiş ve iki düzineden fazlası ağır olmak üzere yaklaşık 170 kişi yaralanmıştı.

Olayı soruşturmak üzere oluşturulan komite, kazaya pilotun eğitim uçuşu sırasında kontrolü kaybetmesinin yol açtığı sonucuna vardı.

Geçici hükümet lideri Muhammed Yunus'un basın sekreteri Shafiqul Alam, "Kalkışta bir hata vardı" dedi. 

Durum pilotun kontrolünün dışına çıktı. Ulaşılan sonuç bu.

Soruşturmayı yürütenler; uzmanlar ve tanıklar da dahil yaklaşık 150 kişiyle görüştükten sonra sonuca ulaştıklarını söyledi.

Raporda 168 bulguya yer verdiler ve gelecekte bu tür kazaların önlenmesi için 33 öneride bulundular.

Önemli bir öneride kamu güvenliğini sağlamak amacıyla Bangladeş Hava Kuvvetleri'nin temel uçuş eğitim tesisinin Dakka dışına taşınması çağrısı yapılıyor.

Soruşturma ayrıca okulun Başkent Kalkınma Kurumu'ndan onay almadığını ve üç merdiven zorunlu kılınırken sadece bir merdivene sahip olduğunu ortaya koydu.

fg
21 Temmuz 2025'te Dakka'da hava kuvvetleri uçağının düşmesinin ardından halk kurtarma operasyonunu izleyerken, bir yolcu uçağı geçiyor (Reuters)

Kaza, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı ve hava kuvvetlerinin "modası geçmiş ve güvenli olmayan" eğitim uçaklarını artık kullanmaması yönünde çağrılar yapıldı.

Ordu ilk başta 27 yaşındaki pilotun rutin bir eğitim görevinde olduğunu ve uçağın mekanik bir arıza nedeniyle düştüğünü açıklamıştı.

Bu olay, 1984'ten beri Bangladeş'te yaşanan  en ölümcül havacılık trajedisiydi. O zaman ulusal havayolu şirketi Biman Bangladesh Airlines'a ait bir uçağın, Dakka Havalimanı yakınlarına inmeye çalışırken bir sazlığa çakılması sonucu 49 kişi hayatını kaybetmişti.

2008'deyse bir başka hava kuvvetleri eğitim uçağı başkent yakınlarında düşmüş ve pilot, teknik bir sorun olduğunu fark ettikten sonra fırlatma hareketini yapmasına rağmen hayatını kaybetmişti.

Independent Türkçe


Yıldız aktris niye samimiyet koordinatörü kullanmadığını açıkladı

35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)
35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)
TT

Yıldız aktris niye samimiyet koordinatörü kullanmadığını açıkladı

35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)
35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)

Yeni psikolojik gerilim filmi Geber Aşkım'ı (Die My Love) tanıtmak için Las Culturistas podcast'ine katılan Jennifer Lawrence, rol arkadaşı Robert Pattinson'la çektiği seks sahnelerinde samimiyet koordinatörü kullanmaya gerek duymadığını söyledi. 

4 kez Oscar adaylığı elde edip 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Lawrence, 39 yaşındaki aktörün uzun süredir sevgilisi Suki Waterhouse'la birlikte olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Rob'la kendimi gerçekten güvende hissettim. O bir sapık değil ve Suki Waterhouse'a çok aşık. Çoğunlukla çocuklarımızdan ve ilişkilerden konuşuyorduk. 'Ondan hoşlandığımı düşünüyor mu?' gibi garip şeyler olmadı. Biraz olsun böyle bir durum yaşansaydı muhtemelen bir samimiyet koordinatörüm olurdu. Pek çok erkek oyuncu onlarla yatmak istemezseniz kızıyor ve sonrasında cezalandırma başlıyor. O öyle değildi.

Samimiyet koordinatörlüğü, #MeToo hareketinin ardından kadın oyuncuları korumak için anaakım film setlerinde standart bir iş haline geldi.

Lawrence ikinci çocuğuna hamileyken filmde çıplak görünmesiyle ilgili olarak da "Ben bu konuda hassas değilim" dedi. 

Ünlü İskoç yönetmen Lynne Ramsay imzalı Geber Aşkım, mayısta Cannes Film Festivali'nde yapılan dünya prömiyerinde gösterimin ardından 9 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı. 

Lawrence, oğlunun doğumundan sonraki aylarda psikoza sürüklenen çiçeği burnunda bir anneyi konu alan filmde Robert Pattinson, Sissy Spacek ve LaKeith Stanfield'la başrolleri paylaşıyor. 

Bu, Samantha Morton'ın başrol oynadığı rahatsız edici psikolojik drama Morvern Callar ve Joaquin Phoenix'in beğeni toplayan gerilim filmi Hiçbir Zaman Burada Değildin'e (You Were Never Really Here) imza atan İskoç yönetmen Lynne Ramsay'in yönettiği 5. uzun metraj film.

Geber Aşkım, ABD sinemalarında 7 Kasım'da, Birleşik Krallık ve İrlanda sinemalarındaysa 14 Kasım'da vizyona giriyor. Film Türkiye'de Filmekimi festivalinde gösterildi.

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Michael Jackson'ın hayatını anlatan filmden ilk fragman geldi

Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)
Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)
TT

Michael Jackson'ın hayatını anlatan filmden ilk fragman geldi

Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)
Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)

Michael Jackson hayranları,  Jaafar Jackson'ın Popun Kralı'nı nasıl canlandırdığını nihayet ilk kez duydu.

29 yaşındaki Jaafar, gelecek yıl vizyona girecek biyografik film Michael'da ikonik amcasını canlandırıyor. Filmin perşembe yayımlanan ilk fragmanında, pop yıldızının yeğeni amcasının ünlü dans hareketlerini gösteriyor, ölen şarkıcının tiz perdesinden konuşuyor ve hatta imza niteliğindeki "hi-hi" nidasında bulunuyor.

Zaten amcasına tuhaf bir şekilde benzeyen oyuncunun, aktör Kendrick Sampson'ın canlandırdığı Quincy Jones'la bir kayıt stüdyosunda konuştuğu kısa bir kesitte görülüyor. Fragman, Sampson'ın Jones'unun "Uzun zamandır bu anı beklediğini biliyorum. Kayıtlar tamamlandı, şarkılar hazır. En baştan alalım" demesiyle başlıyor.

xcdf
Jaafar Jackson yakında vizyona girecek biyografik filmde amcası Michael Jackson'ı canlandırıyor (Kevin Mazur/Lionsgate)

Gelecek haftadan itibaren sinemalarda tamamı gösterilecek fragmanda Jackson'ın çocukluğunun yanı sıra en ünlü performansları ve müzik videolarındaki bazı anları içeren görüntüler yer alıyor.

Jackson'ı canlandıran Jaafar fragmanın sonunda "Q, sana zahmet, ışıkları kısar mısın?" derken amcasının yumuşak tınısını nasıl taklit ettiği duyuluyor. "Tabii ama unutma: Burada o ayaklar kıpır kıpır oynamayacak" yanıtını veren Jones, Jackson'ın gülmesine neden oluyor.

Michael'ın yapımcıları yaptıkları açıklamada şöyle dedi: 

Film, Michael Jackson'ın müziğin ötesine geçen hayatını anlatıyor; Jackson 5'ın solisti olarak keşfedilen olağanüstü yeteneğinden, onu dünyanın en büyük eğlencesi haline getiren vizyoner sanatçılığa uzanan yolculuğunu takip ediyor. Hem sahne dışındaki yaşamına hem de erken solo kariyerinin en ikonik performanslarına ışık tutan film, izleyicilere Michael Jackson'ı daha önce hiç olmadığı kadar yakından tanıma fırsatı sunuyor. İşte onun hikayesinin başladığı yer.

Jaafar ilk kez bir uzun metrajlı filmde başrol üstlenecek olmasına dair 2023'te yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:

Michael amcamın hikayesini hayata geçireceğim için onur ve gurur duyuyorum. Dünyanın dört bir yanındaki hayranlar, yakında görüşürüz.

Ayrıca Colman Domingo, Jackson'ın babasını, Nia Long ise annesini canlandıracak. Oyuncu kadrosunda Jackson'ın avukatı rolünde Miles Teller, müzik yöneticisi Suzanne de Passe rolünde Laura Harrier ve Diana Ross rolünde Kat Graham de yer alıyor.

Antoine Fuqua'nın yönettiği biyografik filmin 2025'te seyircilerle buluşacağı açıklansa da vizyon tarihi kayda değer bir ertelemeyle 24 Nisan 2026'ya taşındı. Yapım Mayıs 2024'te tamamlandıktan sonra film, bazı aksiliklerle karşı karşıya kaldı. Bunlar arasında şarkıcının ailesinden gelen tepkiler ve haziran gibi yakın bir tarihte gerçekleştirilen maliyetli yeniden çekimler de var. Bununla birlikte, iki bölüme ayrılarak yayımlanacağına dair son haberlere rağmen filmin tek parça halinde kaldığı görülüyor.

Independent Türkçe