Üst düzey Cumhuriyetçiler, Biden’a Tahran’a yönelik ‘ayrıntılı bir strateji’ mektubunu sundular

Cumhuriyetçilerin tanınmış simaları, Başkanı bölgedeki ülkelerle diyaloga ve İran'ın bölgesel faaliyetleri ve balistik füze programıyla mücadeleye çağırdılar

Cumhuriyetçi Parti'den Oklahoma Senatörü Jim Inhofe’un geçtiğimiz ay Washington'daki Kongre binasında elinde bir takım dosyalar tutarak yürürken çekilmiş bir fotoğrafı (EPA)
Cumhuriyetçi Parti'den Oklahoma Senatörü Jim Inhofe’un geçtiğimiz ay Washington'daki Kongre binasında elinde bir takım dosyalar tutarak yürürken çekilmiş bir fotoğrafı (EPA)
TT

Üst düzey Cumhuriyetçiler, Biden’a Tahran’a yönelik ‘ayrıntılı bir strateji’ mektubunu sundular

Cumhuriyetçi Parti'den Oklahoma Senatörü Jim Inhofe’un geçtiğimiz ay Washington'daki Kongre binasında elinde bir takım dosyalar tutarak yürürken çekilmiş bir fotoğrafı (EPA)
Cumhuriyetçi Parti'den Oklahoma Senatörü Jim Inhofe’un geçtiğimiz ay Washington'daki Kongre binasında elinde bir takım dosyalar tutarak yürürken çekilmiş bir fotoğrafı (EPA)

Cumhuriyetçi Parti’den önde gelen bir grup senatör, ABD Başkanı Joe Biden'ı İran rejimine güvenip nükleer anlaşmaya geri dönmesi ve Tahran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması konusunda uyardı. ABD Senatosu’ndaki Dış İlişkiler, Silahlı Kuvvetler, İstihbarat, Ulusal Güvenlik ve Bankacılık komitelerinde görevli olan bu Cumhuriyetçi senatörler, Başkan Biden'a İran'la başa çıkma hususunda ayrıntılı bir strateji öneren uzun bir mektup yazdılar.
Cumhuriyetçi senatörler, Jim Risch, Marco Rubio, Rob Portman, Jim Inhofe ve Pat Toomey, İran'ın Irak'taki son saldırılarla yeni ABD yönetimini test ettiğini söylerken ABD'nin stratejik hedefinin, İran'ın nükleer amaçlarını engellemek ve bölgedeki istikrarı bozucu faaliyetlerine son vermek olduğunu vurguladılar.
Cumhuriyetçi Parti’nin kıdemli senatörleri, İran'la yapılacak herhangi bir müzakerenin, gelecekteki saldırılara karşı bölgedeki Amerikan tepkisine açık olmakla birlikte ‘İbrahim Anlaşmaları’nı’ genişletme çabalarını da içermesi gerektiğini düşünüyorlar. Senatörler, Başkan Biden’a gönderdikleri mektupta ABD’nin müttefiklerinin, İran tehdidini ele almaları, bölgesel egemenliği artıran reformları desteklemeleri ve müttefikler arasında çok taraflı güvenlik önlemlerini göz önünde bulundurarak yeteneklerini geliştirmeye devam etmeleri gerektiğine işaret ettiler.
Kıdemli senatörler, Washington'ın, gelişmiş silahlar ve balistik füzeler üzerindeki yasağın kaldırılması da dahil olmak üzere çeşitli sorunlar ve rastgele takvimlerle dolu olduğunu hatırlattıkları nükleer anlaşmaya geri dönmemesi gerektiğini vurguladılar.
İleride yapılacak herhangi bir anlaşmanın mevcut kısıtlamaları koruması ve İran'ın komşularını tehdit edememesi için ambargo tarihlerinin uzatılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Cumhuriyetçi senatörler, nükleer anlaşmadaki ‘rastgele tarihlerin’ İran'a yaptırımlardan ek muafiyetler verdiğine ve füzeler üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasına yol açacağına inanıyorlar.
Mektupta, İran'la yapılacak herhangi bir anlaşmanın terörizme verdiği destek, balistik füze programı ve Amerikalıları tutuklamasıyla ilgili dosyaları içermesi gerektiğini şart koşan senatörler, İran'ın vekillerinin Esed'in Suriye'de devam eden zulmünü desteklemesinin ve Irak'taki Amerikan askerlerine ve ABD’li diplomatlara saldırmasının şaşırtıcı olmadığını belirttiler. İran’ın vekillerinin Lübnan’ı uçurumun eşiğine getirdikleri ifade edilen mektupta, “İsrail ve Körfez ülkeleri arasındaki ortaklarımızı tehdit ediyorlar. Yemen'deki en büyük insani felakete katkıda bulunuyorlar” denildi.
İran’a yönelik maksimum baskı kampanyasının somut sonuçlar verdiğini ve Tahran'ın kötü niyetli faaliyetlerini olumsuz yönde etkilediğini öne süren senatörler, Başkan Biden’a, Tahran ile daha iyi bir anlaşmaya varmak için bu baskı politikasını kullanma çağrısında bulundular.
Cumhuriyetçi senatörler, Başkan Biden'a, İran'ın taahhütlerine olan bağlılığından emin olmaması gerektiği ve ilk anlaşmanın ardından terörizme destek ve balistik füze programı dosyalarını ele almanın bu anlaşmadaki hataları tekrar edeceği uyarısında bulundular.
Cumhuriyetçi senatörlerin mektubunda yaptırım dosyasıyla ilgili olarak ise bir nükleer anlaşmaya varmak amacıyla herhangi bir mali yaptırımın hafifletilmesinin, ABD yönetiminin diğer dosyaları müzakere etme konusundaki konumunu zayıflatacağı belirtilerek tüm bu dosyaların aynı anda ele alınması gerektiğine dikkat çekildi. Başkan Biden’a, İran'da yapılacak seçimlerden bağımsız olarak bir anlaşmaya varmak konusunda acele etmemesi çağrısı yapılan mektupta, bu tür anlaşmaları kabul eden kişinin İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney olduğuna işaret edildi.
Özenle yazılmış mektup ve nadir görülen detayları, ABD yönetiminin İran’la herhangi bir anlaşma yapmadan önce ABD Kongresi, Körfez ülkeleri ve İsrail'e danışması gerektiğini belirtirken eski Başkan Donald Trump'ın anlaşmadan çekilmesinin sebebinin, Obama yönetiminin iki taraflı destek almak için Kongre'ye danışmaması olduğu hatırlatıldı.
Körfez ülkeleri ve İsrail ile istişarelerin resmi, yoğun ve önerilerine yanıt verici olması gerektiğini vurgulayan senatörler, bu ülkelerin her gün İran tehdidi altında yaşadığını ifade ettiler.
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Diğer ülkelerin neler yaptıklarını hatırlamalıyız. İsrail varoluşsal bir tehditle karşı karşıyadır ve İran'la ilgili kararlarını buna göre almaktadır. İsrail, ABD de dahil olmak üzere diğer taraflarca varılan herhangi bir anlaşmayı hesaba katmadan kendisini korumak için her zaman ne geriyorsa onu yapacaktır.”
Müzakere masasına geri dönmenin ön şartı olarak yaptırımların kaldırılmasına veya hafifletilmesine ya da İran'ın diğer ülkelerdeki fonlarının serbest bırakılmasına şiddetle karşı çıkan senatörler, İran rejiminin bu fonları, geçmişte söz verdiği gibi ekonomisini düzeltmek için değil, savunma sanayisini genişletmek, vekillerini desteklemek ve halkına baskı uygulamak için kullanacağına işaret ettiler.
Cumhuriyetçi üst düzey senatörler, Irak'taki Amerikan güçlerine yönelik son saldırılara ve İran'ın uranyum zenginleştirme oranını artıracağını açıklamasına değinerek İran rejiminin, Biden yönetimini test ettiğini ve eylemleriyle hoşgörünün boyutunu doğrulamaya çalıştığını belirttiler.
Cumhuriyetçi Parti’nin kıdemli üyeleri olan senatörler Başkan Biden’a gönderdikleri mektupta son olarak, İran'ın ABD'nin ulusal güvenliğine ve dünyanın dört bir yanındaki müttefiklerinin güvenliğine karşı ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, “Yönetiminiz, dengeli bir zaman çizelgesi belirleme, önemli bir fikir birliği oluşturma, gelecekte yapılacak herhangi bir anlaşmanın ulusal güvenlik çıkarlarına hitap etmesini ve gelecekte ABD yönetimindeki herhangi bir değişiklikten etkilenmemesini sağlama fırsatına sahiptir” ifadelerine yer verdiler.



Bernie Sanders, Trump'ın üçüncü dönem planlarını yorumladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Bernie Sanders, Trump'ın üçüncü dönem planlarını yorumladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Senatör Bernie Sanders, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2028'de Oval Ofis'te üçüncü bir dönem için aday olacağı yönündeki göndermeleri karşısında sessizliğini bozdu.

83 yaşındaki Vermont senatörüne, birçok Cumhuriyetçi gibi kendisinin de üçüncü dönem önerisine gülüp gülmediği soruldu.

CBS News'e, "Hayır, gülmüyorum. Üçüncü dönem fikri mi? Neden olmasın? Hukukun üstünlüğüne inanmıyorlar. Anayasaya inanmıyorlar. Dolayısıyla evet, bunu ciddiye alırım" dedi.

Geçen hafta Trump, NBC News'e verdiği röportajda üçüncü dönem için "yöntemler" düşündüğünü söylemişti.

Daha sonra Florida'dan Washington'a giderken Air Force One'da gazetecilere yaptığı açıklamada "Üçüncü bir dönem daha görev yapmamı isteyen çok sayıda kişi var, ki bu bir bakıma 4. dönem çünkü diğer seçim, yani 2020 seçimi tamamen hileliydi" dedi. Trump o seçimi Demokrat Joe Biden'a karşı kaybetmişti.

Trump yine de şunları ekledi:

Şu anda üçüncü bir dönem hakkında konuşmak istemiyorum çünkü nereden bakarsanız bakın, önümüzde hâlâ uzun bir zaman var.

zxscdfrgt
Senatör Bernie Sanders son yorumlarını CBS News'e verdiği yeni röportajda yaptı (CBS News)

CBS röportajında Sanders, Trump ve DOGE lideri Elon Musk'a oligarşi karşıtı duyguları desteklemekte "daha fazla aciliyet" yarattıkları için "teşekkür" etti.

Sanders, Robert Costa'ya, "Sanırım korku ve öfke görüyorum. Halkımızın yüzde 60'ı ay sonunu zor getiriyor. Medya bundan bahsetmiyor. Kongre'de bunu yeterince konuşmuyoruz" dedi.

Sanders başkanlık için yeniden yarışmıyor ama kambur ve kır saçlı demokratik sosyalist, Trump'ın ikinci başkanlığına karşı direnişin lideri oldu. Trump'ın iktidarı ele geçirmesini eleştiren ve onbinlerce kamu çalışanının işten çıkarılmasının sonuçları konusunda uyarıda bulunan Sanders, Demokratların yumurta fiyatına odaklanmasını ya da "pes edip ölü taklidi yapmasını" isteyenlere karşı çıkıyor.

En azından şimdilik Sanders, yayılan Trump karşıtı hareketin korku ve öfkesini dizginlemek için ulusal bir kampanya yürütmeye istekli tek seçilmiş ilerici olarak yalnız başına.

Beyaz Saray'ı kaybettiğinden bu yana Washington'daki Demokratlar, Trump'ın hükümet işgücünü azaltmaya, federal denetimi zayıflatmaya ve Musk'a vizyonunu uygulama yetkisi vermeye yönelik agresif hamlelerini durdurmak için tutarlı bir mesaj ya da elçi arkasında birleşmekte zorlanıyor.

Trump karşıtı direnişi organize edecek merkezi bir hareket oluşmadı.

"Etrafınıza bakıyorsunuz, bunu başka kim yapıyor? Hiç kimse" diyen Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez, Sanders'ın çabaları hakkında şunları söyledi:

Umudum, Demokratların hücuma geçmesi açısından barajın yıkılması ... Tartışmayı doğrudan halka götürmemiz gerekiyor.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe