Tahran’dan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na tepki

İran, nükleer anlaşmayı canlandırmak için Washington'ın yaptırımları kaldırması gerektiği talebini yinelendi.

İran Dışişleri Bakanı geçen hafta Tahran'da düzenlenen bir konferansın oturum arasında basına açıklamalarda bulundu. (AFP)
İran Dışişleri Bakanı geçen hafta Tahran'da düzenlenen bir konferansın oturum arasında basına açıklamalarda bulundu. (AFP)
TT

Tahran’dan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na tepki

İran Dışişleri Bakanı geçen hafta Tahran'da düzenlenen bir konferansın oturum arasında basına açıklamalarda bulundu. (AFP)
İran Dışişleri Bakanı geçen hafta Tahran'da düzenlenen bir konferansın oturum arasında basına açıklamalarda bulundu. (AFP)

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) nezdinde iddianame sunulması ihtimaline karşı ajansın yönetim kurulu üyesi ülkelere, yapıcı görüşmelerin tamamen göz ardı edildiği karar önerisine itirazını bildirdi. Kararın ters etki yaratacağını ve kesinlikle yıkıcı olacağına dair gayri resmi bir mektup gönderdi.
UAEA Başkanı Rafael Grossi, bir hafta önce Tahran'ı ziyaret ederek nükleer programın izlenebilmesi için 3 aylık geçici bir teknik uzlaşı sağladı. Söz konusu uzlaşı, büyük devletlerin nükleer anlaşmaya ilişkin görüşmelere başlaması için sınırlı da olsa bir süre vermişti.
İran, UAEA’ya üye ülkeleri, kurulda aleyhte bir kararın oylanması durumunda yaptırımlar kaldırıldığında tüm güvenlik verilerini ve diğer araçları sağlamayı taahhüt ettiği anlaşmadan vazgeçmekle tehdit etti.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Tahran'ın Birleşmiş Milletler’e bağlı ajans ile iş birliğini azaltacak bir karar alınmasına karşılık ABD çabasına dikkat çekerek UAEA’nın yönetim kurulunu kaos yaratmamaya çağırdı.
AFP’nin İran basınından aktardığına Zarif açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Avrupalılar, ABD' nin desteğiyle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yönetim kurulunda yanlış yola girdiler. Bu hamlenin kaosa yol açacağına inanıyoruz. Tüm olasılıklara dair çözümümüz var.”
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade de şu açıklamada bulundu:
“ABD İran ile görüşmek istiyorsa önce yaptırımları kaldırmalı. Biden yönetimi, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Tahran'a yönelik izlediği maksimum baskı politikasını değiştirmelidir.”
Reuters, Hatibzade’nin yeni ABD yönetiminin anlaşmaya geri dönmeyi reddetmesinin tarihi bir hata olacağını ve İran'ın iş birliğindeki zayıflamaya rağmen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile çalışmaya devam edeceğini söylediğini aktardı.
Yapılan değerlendirmeler diplomaside ilerleme kaydedilemediği yönünde. Zira İran dün, Avrupa Birliği’nin dış politika sorumlusu Josep Borrell’in nükleer anlaşmanın diğer tarafları ve ABD ile gayrı resmi bir toplantı yapma önerisini kabul etmeyeceğini duyurdu.
Washington’dan pazar günü yapılan açıklamada, İran'ın görüşmeyi reddetmesinin hayal kırıklığına neden olduğu ancak yeniden anlamlı bir diplomatik sürece girmeye hazır olunduğu vurgulandı. Ayrıca diğer büyük devletlerle istişare yapılacağı kaydedildi.
ABD Başkanı Joe Biden, Washington'ın iki ülkeyi İran'ın nükleer faaliyetinin azaltılması karşılığında yaptırımların kaldırılmasını güvence altına aldığı anlaşmayı uygun hale getirmek için görüşmeler yapmaya hazır olduğunu söylemişti. Ancak her iki ülke de ilk adımı diğer tarafın atmasını bekliyor. İran öncelikle ABD’nin yaptırımları kaldırması çağrısında bulunurken Washington ise Tahran'ın 2019' dan bu yana giderek uzaklaştığı anlaşmanın şartlarına uyması gerektiğini vurguluyor.
İran geçtiğimiz haftalarda, ABD'yi ekonomisini zora sokan yaptırımları kaldırmaya zorlamak amacıyla, uranyum zenginleştirme seviyesinde yüzde 20 oranını aşma, uranyum üretme ve müfettişlerin çalışmalarını kısıtlama gibi anlaşmadan ayrılmaya yolunda yeni adımlar atmıştı.



Trump: Mamdani'nin New York'taki Yahudi destekçileri "aptal"

ABD Başkanı Donald Trump, 8 Ekim 2025'te Beyaz Saray'da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, 8 Ekim 2025'te Beyaz Saray'da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AFP)
TT

Trump: Mamdani'nin New York'taki Yahudi destekçileri "aptal"

ABD Başkanı Donald Trump, 8 Ekim 2025'te Beyaz Saray'da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, 8 Ekim 2025'te Beyaz Saray'da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı son açıklamasında, New York Belediye Başkan Adayı Zahran Mamdani'ye oy veren her Yahudi'nin "aptal bir insan" olduğunu söyledi ve Amerikalı Yahudilerin kendi çıkarlarına aykırı oy kullandıklarını ima etti.

Trump, Truth Social'da şöyle yazdı: "Yalancı olduğu kanıtlanan ve Yahudilere karşı nefretini açıkça dile getiren Zahran Mamdani'ye oy veren her Yahudi aptaldır!"

Trump'ın paylaşımı, pazartesi günü yaptığı ve New Yorkluları anketlerde Mamdani'nin gerisinde kalan eski vali Andrew Cuomo'ya oy vermeye çağırdığı yorumların ardından geldi. Ayrıca, Mamdani’nin seçimi kazanması halinde şehre federal fon sağlamayı keseceği tehdidinde bulundu.

 Kendisini Müslüman olarak tanımlayan Mamdani, mevcut İsrail hükümetini eleştiriyor, ancak birçok Cumhuriyetçi liderin kendisine yönelttiği antisemitizm suçlamalarını şiddetle reddediyor.

Görsel kaldırıldı.New York Belediye Başkanlığı için Demokrat aday Zahran Mamdani ve eşi Rama Duwaji, 4 Kasım 2025'te New York'un Queens ilçesindeki Frank Sinatra Sanat Okulu'nda oyunu kullanıyor (AFP)

Trump ve Cumhuriyetçiler, Amerikan Yahudilerinin çoğunluğunun desteğine sahip değil ve bu durum başkanı hayal kırıklığına uğratıyor. Pew Araştırma Merkezi'nin Eylül 2024'te yaptığı bir ankete göre, Trump, Yahudi seçmenler arasında dönemin Demokrat başkan adayı Kamala Harris'in yaklaşık yüzde 32 gerisindeydi.

Trump, geçen yıl seçilmesinden önce düzenlenen İsrail-Amerikan zirvesinde, "Eğer bu seçimi kazanamazsam ve eğer bu gerçekleşirse Yahudi halkının bunda büyük bir rolü olacak, çünkü... halkın (Yahudilerin) yüzde 60'ı rakibe (Kamala Harris) oy verirse, o zaman bence İsrail iki yıl içinde var olmayacak," demişti.


ABD'nin Kentucky eyaletindeki Louisville Havalimanı'nda meydana gelen kargo uçağı kazasında en az 3 kişi öldü,11 kişi de yaralandı

Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)
Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)
TT

ABD'nin Kentucky eyaletindeki Louisville Havalimanı'nda meydana gelen kargo uçağı kazasında en az 3 kişi öldü,11 kişi de yaralandı

Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)
Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)

Kentucky Valisi Andy Beshear, dün Louisville Uluslararası Havalimanı'ndan Hawaii'ye gitmek için kalkış yapan bir UPS kargo uçağının düşmesi sonucu en az üç kişinin öldüğünü, 11 kişinin de yaralandığını söyledi. Beshear, dün akşam düzenlediği basın toplantısında, "Şu anda en az üç kişinin öldüğüne inanıyoruz. Bu sayının artacağını düşünüyorum. En az 11 yaralı var, bazıları ağır durumda ve tedavi için yerel hastanelere kaldırıldılar" dedi.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), dün bir kargo uçağının kalkıştan kısa bir süre sonra Kentucky'deki (ABD'nin orta-doğusunda) Louisville Uluslararası Havalimanı yakınlarında düştüğünü duyurdu. FAA, "UPS'in 2976 sefer sayılı uçuşu yerel saatle yaklaşık 17:15'te düştü" bilgisini vererek, uçağın bir McDonnell Douglas MD-11 olduğunu ve Hawaii'ye gittiğini belirtti.

UPS yaptığı açıklamada, kaza sırasında uçakta üç mürettebat bulunduğunu belirtti, ancak herhangi bir can kaybı veya yaralanma olup olmadığına dair bilgi vermedi. Kaza mahallinden çekilen hava görüntüleri, itfaiye ekiplerinin olaydan kaynaklanan yangını söndürmeye çalışırken, uzun bir enkaz izi bıraktığını ve bölgeden dumanların yükseldiğini gösteriyordu.

Geçen ay, bir kargo uçağı Hong Kong'a inerken pistten çıktı ve kazada havalimanındaki iki yer personeli hayatını kaybetti.


Meksika lideri belediye başkanı cinayetine rağmen geri adım atmıyor

40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)
40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)
TT

Meksika lideri belediye başkanı cinayetine rağmen geri adım atmıyor

40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)
40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)

Meksika'nın batısındaki Michoacan eyaletinin Uruapan kentinde belediye başkanlığı yapan Carlos Manzo'nun cumartesi günü öldürülmesi ülkeyi salladı.

Ölüler Günü kapsamındaki halka açık bir mum yakma etkinliğinde vurulan Manzo, uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadele için Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum'dan daha fazla kaynak ayrılmasını defalarca isteyerek dikkat çekmişti. 

Manzo, dikkat çeken kovboy şapkası ve kurşun geçirmez yeleğiyle polisin uyuşturucu baskınlarına katılıyordu. Son aylarda kendi hayatının tehlikede olduğunu vurgulayan videolar paylaşıyordu. 

Geçen sene bir gazeteci, Manzo'yla röportaj yaptıktan hemen sonra vurularak öldürülmüştü. 

Eskiden Sheinbaum'un partisinde siyaset yapan Manzo, 2024'te bağımsız aday olarak seçilmişti. 

Göstere göstere gelen bu cinayetin ardından Sheinbaum'un, sivillere saldıran suçluların öldürülmesi için polise çağrı yapan Manzo'yu eleştirmesi akıllara geldi. 

Sheinbaum ise pazartesi yaptığı açıklamada politikalarından geri adım atmayacağının sinyalini verdi. 

63 yaşındaki solcu lider, 2006-2018'deki hükümetlerin sert politikalarının ülkedeki güvenlik krizini büyüttüğünü savunarak daha şiddetli operasyonların kartel sorununu çözmeye yetmeyeceğini vurguladı.

Donald Trump yönetimi, Meksika'nın kartellerle mücadelede ilerleme kaydetmemesi durumunda ABD ordusunu devreye sokabileceği tehdidini savuruyor. 

Sheinbaum bilgi ve istihbarat paylaşımını kabul edeceklerini ancak ülkesinin içişlerine Washington'ın müdahale etmesine izin veremeyeceklerini de sözlerine ekledi. 

gtgyh
Geçen yıl yüzde 65'le seçilen Carlos Manzo'nun öldürülmesini pazartesi protesto ederken gözaltına alınanlar oldu (Reuters)

Diğer yandan pazar ve pazartesi binlerce kişi, Manzo'nun ölümünü Michoacan'da protesto etti. Sonraki haftalarda başkent Meksiko'da da benzer eylemlerin düzenlenmesi planlanıyor. 

Michoacan ülkenin en vahşi kartelleri için bir savaş alanı haline gelirken Aralık 2006'dan beri Meksika'da 480 bini aşkın cinayet işlendi. 

Independent Türkçe, WSJ, AFP