NASA parlak ve esrarengiz bulutların sırrını çözmek için parlak ve esrarengiz bulutlar oluşturdu

Atmosferin üst katmanında parlak bulutlar oluşturmak isteyen araştırmacılar, gökyüzüne büyük bir su kütlesi gönderdi (NASA)
Atmosferin üst katmanında parlak bulutlar oluşturmak isteyen araştırmacılar, gökyüzüne büyük bir su kütlesi gönderdi (NASA)
TT

NASA parlak ve esrarengiz bulutların sırrını çözmek için parlak ve esrarengiz bulutlar oluşturdu

Atmosferin üst katmanında parlak bulutlar oluşturmak isteyen araştırmacılar, gökyüzüne büyük bir su kütlesi gönderdi (NASA)
Atmosferin üst katmanında parlak bulutlar oluşturmak isteyen araştırmacılar, gökyüzüne büyük bir su kütlesi gönderdi (NASA)

NASA araştırmacıları, "kutupsal mezosferik bulutlar" diye bilinen ve Güneş battığı halde parlamaya devam eden bulutları keşfetmek için bunları yapay olarak oluşturdu.
Bu parlayan bulutlar, özellikle yaz aylarında, yüksek enlemlerde ve alacakaranlıkta ortaya çıkıyor. Dünya yüzeyinin 76 ila 85 kilometre üzerinde, atmosferin mezosfer katmanında bulunan buz kristallerinden oluşuyor. Bu kristaller de bulutları aydınlatarak kararan gökyüzünde parlak görünmelerini sağlıyor.
Bilim insanlarına göre bu bulutlar, olağanüstü bir manzara oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda bilimsel açıdan da önemli veriler sunuyor.
Alaska Üniversitesi'nden uzay fizikçisi Richard Collins, "Bu bulutlar, sadece üst atmosferde, yaşamın kenarında meydana geliyor. Burası inanılmaz derecede soğuk ve kuru" diyor ve ekliyor:
"Üst atmosferdeki değişikliklerin çok hassas biçimde yansıtıyor. Örneğin sıcaklıktaki veya su buharındaki değişimleri…"
Collins ve ekibi buradan hareketle bulutların üst atmosferdeki su buharıyla ilişkili olduğunu tahmin etti. Böylece bu bulutları kendilerinin oluşturup oluşturamayacağını anlamak istedi. Ve dünya yörüngesinin altında hareket eden bir roketi suyla doldurarak, Alaska’dan fırlattı.
26 Ocak 2018'de fırlatılan Super Soaker isimli roket, 220 kilogram su taşıyordu. Roket bu su kütlesini 85 kilometre yükseklikte serbest bıraktı. Bundan sadece 18 saniye sonra, yeryüzündeki araştırmacılar soluk bir gece bulutu tespit etti. 
Ancak bu bulutu meydana getiren faktörleri anlamaları için bu yeterli değildi. Zira bulutun sıcaklığı doğrudan ölçülemiyordu. Bu nedenle bulutun oluşturulduğu koşullar bilgisayar ortamında simüle edildi ve deneyde gerçekleşmiş olması gereken sıcaklık değişimleri hesaplandı.
Bunun sonucunda bulutun oluşmasının, yalnızca sıcaklıktaki yaklaşık 25 derecelik düşüşle mümkün olduğu ortaya çıktı. Bulgulara göre sıcaklık düşüşünden teneke kutulardan salınan su buharı sorumluydu.
Bölgeye verdikleri suyla önemli bir soğutma etkisine neden olduklarını ifade eden Fizikçi İrfan Azeem, bulguları şöyle özetledi:
"Mezosferdeki kutupsal bulut oluşumu, doğrudan su buharının yol açtığı soğumayla bağlantılı. Ve biz bunu  deneysel olarak ilk kez gösterdik."
 
Independent Türkçe, Science Alert



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news