Suudi Arabistan Adalet Bakanı: İstisnalar dışında hiçbir tahvilin askıya alınmaması veya iptal edilmemesi talimatı verildi

Suudi Arabistan Adalet Bakanı Şeyh Dr. Velid es-Samaani, Saudia TV’ye açıklamalarda bulundu
Suudi Arabistan Adalet Bakanı Şeyh Dr. Velid es-Samaani, Saudia TV’ye açıklamalarda bulundu
TT

Suudi Arabistan Adalet Bakanı: İstisnalar dışında hiçbir tahvilin askıya alınmaması veya iptal edilmemesi talimatı verildi

Suudi Arabistan Adalet Bakanı Şeyh Dr. Velid es-Samaani, Saudia TV’ye açıklamalarda bulundu
Suudi Arabistan Adalet Bakanı Şeyh Dr. Velid es-Samaani, Saudia TV’ye açıklamalarda bulundu

Suudi Arabistan Adalet Bakanı Şeyh Dr. Velid es-Samaani, tahvillerin güvenilirliğini artırmak için onaylı bir düzenleme planı çerçevesinde herhangi bir tahvilin askıya alınmaması veya iptal edilmemesi için talimat verildiğini açıkladı.
Talimatın amacının tahvillerin güvenilirliğini artırmak olduğunu söyleyen Bakan Samaani, Adalet Bakanlığı nezdinde mali hesaplar ve gayrimenkule ilişkin mali işlemlerin engellenmesi ve bu kapsam dışında borçluyu etkilemeyecek şekilde borcun alacaklı tarafından tahsil edilmesi hariç hiçbir hizmetin askıya alınması veya iptal edilmesinin söz konusu olmadığını belirtti.
Bakan Samaani Saudia TV’ye verdiği röportajda, Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın son konuşmasını, ‘ülkedeki yasama ortamını geliştirmek için tarihi bir değişimin ve değişikliğin duyurusu’ olarak niteledi. Samaani bunun nedenini ise Veliaht Prens’in konuşmasının sadece yargı ile ilgili değil, aynı zamanda insan hakları alanında da özel mevzuatlar içermesine bağladı. Veliaht Prens’in konuşması, Suudi Arabistan’ın İslam hukukunun hükümleri, kuralları ve hedeflerine dayalı sabiteleri çerçevesinde adaleti sağlamayı garanti eden en son yasal teorileri ve insan hakları standartlarını benimseyerek mevzuat metodolojisinin oluşturulmasında bir reform yapılmasını içeriyordu.
Bakan Samaani şöyle devam etti:
“Bu mevzuatların çıkarılması, uzmanlar, avukatlar ve hukuk alanındaki diğer profesyoneller arasında yasal kesinliğin artmasına ve adaletin suçları ve haksızlığı önleyiciliğinin geliştirilmesinde önemli bir etkiye sahip olacak olan kararların alınmasına katkı sağlayacaktır.”
Görüş ile hakimin takdir yetkisi arasındaki farkı açıklayan Bakan Samaani, “Görüş, olay için uygun kararın seçilmesiyle ilgilidir ve hakim, olaya yasal metni uygulayarak müdahale eder. Takdir yetkisi ise, tazminatın belirlenmesi veya cezalar arasında üst ve alt sınırların seçilmesi gibi yasa çerçevesindeki bazı tahminlerin seçimi ile ilgili araçlardan biridir.”
Kişisel statü yasası taslağının bazı özelliklerine de değinen Bakan Samaani, “Eşler arasında uzlaşma sağlandığında aile bağını ve bu evliliği sürdürebileceklerine kanaat getirilirse, taslak bu evliliğin sürdürülmesini ve eşler çıkarlarının gözetilmesini hedefliyor. Aksi takdirde eğer çocuklar bu evlilikten zarar görüyorsa veya evliliğin devam etmesi konusunda bir anlaşmazlık varsa çocukların menfaatleri, nafaka, velayet ve ziyaret gibi konuların yanı sıra iki tarafın da hakları dikkate alınarak eşlerin ayrılmaları öngörülmektedir” dedi.
Ceza sistemi ile ilgili olarak ise Samaani, ‘kanunda veya ilgili yönetmeliklerde öngörülenler dışında yargıdan beklenen hiçbir cezai eylem veya engelin olmayacağını’ belirtti. Hapis cezalarına alternatif cezaların onaylandığını söyleyen Adalet Bakanı, ‘tüm konularda insan hakları standartlarının dikkate alındığını ve aile ve çocuklarla ilgili suçlara odaklanıldığını’ belirtti. Yargı alanında gelişimin odaklı ve objektif olacağını ifade eden Samaani, bu yüzden bir sonraki aşamanın önemli olduğunu vurguladı.

Yargı bir bütün olarak tanımlanıyor
Kurumsal yargı kavramını da açıklayan Bakan Samaani, bunun, hâkimin kendi verdiği teminatlara bel bağlanan kişisel yargıdan kurumsal yargıya geçiş olduğunu kaydetti. Yeni düzenlemelere göre kurumsal yargının, yargıya vardığını ve teknik bir görüş sunduğunu ifade eden Samaani, en yüksekte mahkemenin yer aldığını ve yargının bir bütün olarak tanımlandığını belirtti. Bakan, kurumsal yargının, yargının ve hakimlerin bağımsız olduğunu ve hakimin şeriata dayalı sistemi tarafsızca uyguladığı anlamına geldiğini söyledi.
 Koyulan hedeflere ulaşmak için daha kat edilmesi gerek uzun bir yol olduğunu dile getiren Adalet Bakanı, Bakanlığın yalnızca hizmet verdiklerinin memnuniyetini sağlamak için değil, onları etkilemek için de zamanla yarıştığını, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın bu iyimser ve iddialı bakış açısını her zaman vurguladığını belirtti. Samaani ayrıca yargı alanında yapay zeka teknolojisinden yararlanacaklarını da sözlerine ekledi.
Kademeli bir geçiş planına göre fesihler de dahil olmak üzere anlaşmazlık konusu içermeyen tüm meselelerin, mahkemelerden yargı sistemi içindeki diğer yetkili makamlara aktarılacağını belirten Bakan Samaani, yakında tüm sözleşme ve beyannameler için bir kimlik doğrulama platformu olan ‘Tawtheeq’ uygulamasına geçileceğini, buradaki bilgilerin ‘Tanfeeth’ adlı elektronik sisteme aktarılacağını, böylece sözleşmeler ve beyannamelerin noterler veya icra mahkemeleri nezdinde incelenmesine gerek kalmadan uygulamaya koyulacağını kaydetti.
Şuan 100 milyon gayrimenkul belgesinin dijital ortama aktarılması çalışmaları yapıldığını ve bunların 10 milyonunun aktarıldığını belirten Samaani, para borsaları sistemine benzer bir ‘Gayrimenkul Borsası’ sisteminin başlatıldığını duyurdu. Samaani, bu sistem sayesinde bilgilerin doğruluğunun teyit edildiği ve sistem içinde işlem gören tahvillerin güvenilirliğinin sağlandığı hızlı ve entegre bir dijital platform üzerinden gayrimenkul alım-satımının yapılacağını söyledi.
Hizmetin başlamasından bu yana 4 milyondan fazla dijital acentelik açıldığına dikkati çeken Samaani, sistem içerisinde toplam değeri iki milyar riyalin üzerinde olan 25 binden fazla işlem yapıldığını aktardı.
İcra mahkemesinin, borçlunun, borcunu aşan veya etkileyen şeylerden zarar görmemesini sağlarken, borcu tahsil edip alacaklıya en hızlı şekilde teslim etmeye çalıştığını söyleyen Adalet Bakanı, alacaklının bir takım hakları olduğunu ve bu yüzden borcu yasal olarak belgelemesi gerektiğini belirtti.
Bakan Samaani şunları söyledi:
“Adalet Bakanlığı nezdinde mali hesaplar ve gayrimenkule ilişkin mali işlemlerin engellenmesi ve bunların dışında borçluyu etkilemeyecek şekilde alacaklının borcu tahsil etmesi hariç hiç bir hizmetin durdurulması söz konusu değildir. Bu yılın sonunda, dijital bir icra mahkemesi açacağız. Mahkeme, dava başvurusunun başlangıcından uygulanmasına kadar tamamen dijital olacak. Çek ve tahsilat işlemleri tamamen elektronik yollarla yapılacak.”
Bakan Samaani, avukatlık mesleğinin gelişimiyle ilgili olarak ise, yeni mevzuatla birlikte yakında avukatlara daha fazla iş düşeceğine dikkati çekti. Bakan Samaani, “Avukatlar, daha büyük roller üstlenecek. Bakanlığın ve baronun, yargı sürecinin ana girişi olduğu için avukatların rolünü aktif hale getirme ve avukatlara daha fazla yetki verme konusunda çabaları söz konusu” diye konuştu.

 


Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok
TT

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, son zamanlarda izlenen salgının son beş gününde yeni bir botulizm gıda zehirlenmesi vakası kaydedilmediğini belirterek, izlenen vaka sayısının 69'u vatandaş, 6'sı bölge sakini olmak üzere 75 vakaya ulaştığını bildirdi.

Enfekte olan kişilerden 50'sine botulizm gıda zehirlenmesi teşhisi konulduğunu açıklayan Bakanlık, 43 vakanın iyileşerek hastaneden taburcu edildiğini, 11 hastanın servislerde, 20 hastanın ise yoğun bakımda yattığını açıkladı. Bakanlık bir ölüm vakası olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'daki devlet kurumlarının doğru bilgi vererek ve söylentileri yalanlayarak izlediği şeffaflık doğrultusunda yapılan açıklamada, ‘tüm bu vakaların tek bir kaynaktan çıkan gıda zehirlenmesi salgınıyla ilişkili olduğuna’ dikkat çekildi. İlgili devlet kurumlarının ortak çabaları sonucunda salgının kontrol altına alındığını ifade eden Sağlık Bakanlığı, vakaları takip etmeye ve sağlık hizmeti sunmaya devam ettiklerini vurgulayarak, hastalara acil şifalar diledi.

Sağlık Bakanlığı, kamuoyunu, bilgileri resmi kaynaklardan almaya ve özellikle ilgili kurumların olayın tekrarlanmasını önlemek için derhal ve doğrudan önlemler alması nedeniyle söylentileri ve yanlış bilgileri yaymamaya çağırdı.

Devlet kurumları tarafından alınan tedbirler, vatandaşların, bölge sakinlerinin ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlayacak her şeyin sürekli ve yoğun bir şekilde takip edildiğini ortaya koyarken, hastaların en üst düzeyde tıbbi müdahaleye ve hızlı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı olmak için özenli takibe alınmaları dikkat çekiyor.


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.


Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)

Başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi olmak üzere, Gazze'deki durum ve Filistin meselesinin güçlü bir şekilde gündeme geldiği Riyad'da dün (Pazartesi) Suudi Arabistan ve ABD'nin güvenlik anlaşmasına ‘son rötuşları’ yapmaya yakın oldukları bildirildi.

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Blinken ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ve ABD'nin bir güvenlik anlaşmasına varmaya yakın olduğunu açıkladı.

Bin Ferhan, ABD ile güvenlik anlaşması müzakerelerine ilişkin olarak “ABD ile ikili anlaşmaları tamamlamaya çok yakınız. Çalışmaların çoğu zaten yapıldı. Filistin cephesinde olması gerektiğini düşündüğümüz şeylerin ana hatlarına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Blinken ise aynı konuda, “Geçtiğimiz aylarda, hatta 7 Ekim'den önce bile kapsamlı çalışmalar yaptık. Herhangi bir anlaşmanın Filistin kısmına odaklanmak istiyoruz. Sanırım neredeyse tamamlandı” şeklinde konuştu.

Bin Ferhan, Filistin konusunda, Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ve bir Filistin devletinin kurulması için ‘güvenilir ve geri dönülmez bir yol’ çağrısında bulunan Suudi pozisyonunu vurgularken, Blinken Hamas'a ‘masadaki cömert İsrail teklifini’ kabul etmesi çağrısında bulundu. Blinken, “İsrail ve bölge ülkeleri arasında normalleşme yolunda ilerleyebilmek için Gazze Şeridi'ndeki krizi sona erdirmeli ve Filistin devletinin kurulması için bir yol belirlemeliyiz” dedi.

Bu arada Riyad üç önemli toplantıya sahne oldu: Bir Arap-Amerikan toplantısı, bir Arap-İslam-Avrupa toplantısı ve bir Körfez-Amerikan toplantısı. İlk iki toplantıda Gazze'deki durum, ateşkes ihtiyacı ve Refah'ta bir İsrail operasyonu uyarısı ele alınırken, üçüncü toplantıda Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü tartışıldı.

Blinken, ‘Kızıldeniz'de seyrüsefer konusunun ele alınması ve Husi saldırılarının üzerine gidilmesi’ gerektiğini vurgulayarak “Kızıldeniz'de kargo gemilerinin hedef alınması küresel ekonomiyi etkiliyor” dedi.


Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin enerji sistemlerini ekonomik olarak yönetmeye ve iklim değişikliği kavramları doğrultusunda bunları parasal değere ve çevreye faydalı hale dönüştürmeye odaklandığını vurguladı. Bakan bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramını benimsediğini ve 2020 yılında G20'ye ev sahipliği yaptığı sırada bu kavrama uygun hareket ettiğini söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısının oturum aralarında düzenlenen ‘Uluslararası Ortaklıklarla Karbon Yakalama, Depolama ve Kullanma Alanındaki Yeniliklerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı panelde konuşan Prens bin Selman, Suudi Arabistan’da elektriğin en düşük maliyetle üretildiğini ve rekabetçi fiyatlarla sunulduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan hükümetinin bu alanda çeşitli programları ve projeleri olduğunu belirten Enerji Bakanı, ülkeye yatırımları çekecek bir hamleyle elektrik üretiminin maliyetini düşürme ve rekabet gücünü koruma yönünde adımlar atıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan hükümetinin enerji güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama konusunda kararlı olduğunun altını çizen Prens bin Selman, ülkesinin bu yolda ilerleme kaydettiğini ve enerjinin DNA’sı haline gelen bir sistem kurmayı başardığını söyledi.

Enerji Bakanlığının bu sistemi kurma hedeflerine ulaşmak için Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla birlikte çalıştığını ifade eden Enerji Bakanı, bu alanda katma değer sağlayan tüm kurumlarla iş birliği yapabileceklerini belirtti.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından 2011 yılında başlatılan enerji verimliliği programına değinen Prens bin Selman, söz konusu sistemin ülkenin hedeflerine ulaşmak için benzersiz hale geldiğini belirterek, ülkesinin döngüsel karbon ekonomisine doğru daha ileri adımlar atmak için herkesin iş birliğine açık olduğunu vurguladı.

Karbondioksitin atılmasının daha fazla karbondioksit üreteceğini ve geri dönüşüm konseptinde bunun daha faydalı başka kullanımlarla değerlendirilebileceğini açıklayan Bakan bin Selman, Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin hedeflerinin de bununla uyumlu olduğunu belirtti. Enerji Bakanı, tüm bu hedeflerin ise iklim değişikliğine yardımcı olduğunun altını çizdi.

Rekabetçi fiyatların korunmasının ülkede elektrik ve enerji üretimine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacağını söyleyen Prens bin Selman, Suudi Arabistan'ın enerji sektörünün, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beslenen bir sisteme geçişte öncü olmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.