Yemen ordusu Husilere yönelik operasyonlarını sürdürürken ABD’den sükunet ve barışı sağlama çağrısı

Yemen Dışişleri Bakanı ABD Özel Temsilcisi ile dün Riyad'da görüştü. (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı ABD Özel Temsilcisi ile dün Riyad'da görüştü. (SABA)
TT

Yemen ordusu Husilere yönelik operasyonlarını sürdürürken ABD’den sükunet ve barışı sağlama çağrısı

Yemen Dışişleri Bakanı ABD Özel Temsilcisi ile dün Riyad'da görüştü. (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı ABD Özel Temsilcisi ile dün Riyad'da görüştü. (SABA)

Yemen'de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı tarafından dün (Cuma) yapılan açıklamada, İran destekli Husi milislere ait Suudi Arabistan’ın güneyindeki sivil yerleşimleri hedef alan patlayıcı yüklü 6 insansız hava aracının (İHA) etkisiz hale getirildiği bildirildi. Aynı zamanda, Yemen ordusunun  Marib, Cevf, ed-Dali ve Taiz'deki Husi grubuna karşı yürüttüğü büyük çaplı saldırı operasyonları da devam etti.
ABD hükümeti dün, Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking aracılığıyla grubun barış ve sükunetin sağlanması için Marib'e yönelik saldırılarını durdurması çağrısını yinelerken, Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek ise “hükümetin gerçek bir ortak bulursa elini barışa uzatacağını” belirtti. 
Koalisyon Kuvvetleri Sözcüsü Albay Turki el-Maliki, ortak kuvvetlerin dün akşam saatlerinde İran tarafından desteklenen terörist Husi milisleri tarafından Hamis Maşit bölgesindeki sivilleri ve sivil yerleşimleri hedef almak için sistematik ve kasıtlı bir biçimde yöneltilmiş bir adet patlayıcı yüklü insansız hava aracını imha ettiğini açıkladı.
Albay Maliki, Cuma sabahı ve akşam saatlerinde toplam 5 adet insansız hava aracının durdurulup imha edildiğini, tüm bu terörist girişimlerin kasıtlı ve sistematik bir şekilde sivilleri ve sivil yerleşimleri hedef aldığını ve savaş suçu teşkil ettiğini vurguladı.
Albay Maliki, Koalisyon’a bağlı Ortak Kuvvetler Komutanlığı’nın sivilleri ve sivil yerleşimleri korumak için uluslararası hukuka ve teamüllere uygun olarak gerekli önlemleri almaya devam ettiğini vurguladı.
Diğer taraftan Yemen’deki resmi kaynaklar, Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek'in Riyad'da ABD Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking ile görüştüğünü bildirdi. Kaynaklara göre görüşmede Yemen'de barışın sağlanmasına yönelik çabalar ve Husilerin Marib kentine artan saldırıları masaya yatırıldı.
Yemen resmi ajansı SABA'nın haberine göre, Bakan Mübarek, "Husi milislerinin uluslararası çağrılara aldırmaksızın, en sonuncusu BM Güvenlik Konseyi'nin 2564 sayılı kararının ihlali olmak üzere Marib'deki sivilleri hedef almaya devam ettiğini” vurguladı. Husi saldırılarının Ulusal Ordu'nun kararlı iradesi ile karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Mübarek, Ulusal Ordu ve aşiretlerin sadece Yemen'i savunmak için değil, aynı zamanda bölgenin güvenliği ve istikrarı için Husilerin saldırılarıyla mücadele ettiğini ifade etti.
Yemenli Bakan ABD Temsilcisine “hükümetin gerçek bir ortak bulursa elini barışa uzatacağını" bildirirken, aynı zamanda Husi milislerini akıllıca davranmaya ve İran'ın bölgedeki yıkıcı çıkarı yerine Yemenlilerin menfaati için çabalamaya çağırdı.
Yemenli kaynaklara göre Lenderking ise, ülkesinin Husilerin Marib'deki tüm askeri operasyonları durdurması, Yemen'deki istikrarı bozucu eylemlerden kaçınması ve Yemen'deki savaşı sona erdiren siyasi bir çözüm bulmaya yönelik uluslararası çabalara yanıt vermesi gerektiği yönündeki tutumunu yineledi. 
ABD ve BM'nin Yemen Temsilcileri, çabalarının çatışmanın durmasına ve siyasi bir çözüme yol açacağını umarken, birçok gözlemci Husi grubunun bölgedeki İran gündeminin uygulanmasında savaşı sürdürme ısrarı göz önüne alındığında, bunun hala gerçekleşmesinin uzak bir ihtimal olduğunu düşünüyor.
Saha kaynakları Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, aşiret üyeleri ve Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Yemen ordusunun Perşembe ve Cuma günleri Marib, Cevf, ed-Dali ve Taiz cephelerinde eşi görülmemiş yıpratma operasyonlarıyla Husi milislerine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü, grubun en az 200 unsurunun öldürüldüğünü bildirdi.
Kaynaklar, çatışmaların Marib’in batısındaki el-Kesara, el-Muşecci, el-Cudan ve eyaletin güneyindeki Murad cephesinde şiddetli çatışmalar yaşandığına dikkat çekti. Saldırılarda ordu topçularının milis araçlarını imha ettiği ve Koalisyonu güçlerinin ise eşzamanları olarak grubun takviyelerini ve hücrelerini yok eden hava saldırıları düzenlediği kaydedildi.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi, Koalisyon’a ait hava güçlerinin savaşlara aktif olarak katıldığını, milislerin takviye güçlerini hedef aldığını ve Husilere ait 5 aracın imhası ve araçta bulunanların ölümü de dahil olmak üzere ağır kayıplar verdirdiğini söyledi. Ayrıca el-Muşeccah ve Heylan cephelerindeki milis hücrelerini yok ettiği ifade edildi.
Merkez yaptığı açıklamada, askeri kaynakların ordunun Kesara, Heylan, el-Muşecci ve Sırvah cephelerindeki askeri alanlara saldırmaya teşebbüs eden Husi gruplarına yönelik 95'ten fazla milis üyesinin ölümüne ve çoğunun yaralanmasına yol açan dört pusu kurduğunu söylediklerini aktardı. 
Kaynaklar Marib’in güneyindeki Cebel Murad cephesinde ise dün (Cuma) Ulusal Ordu ve direniş güçlerinin saldırısı sonucu 25 Husi savaşçısının öldüğünü ve diğerlerinin yaralandığını bildirdi.

Husi gruplarının Cebel Murad cephesindeki saldırısı püskürtüldü
Askeri medyaya göre ordu güçleri Husi grupları tarafından Cebel Murad cephesindeki askeri alanlara düzenlenen bir saldırıyı geri püskürttü. Saldırı sonucu 25'ten fazla Husi öldürülürken, bir dizi unsur yaralandı. Husiler 3 askeri araç ve bir asker taşıyan aracın imhası da dahil olmak üzere ekipman kayıpları verdi.
Aynı kaynaklar, Taiz vilayetinin batısındaki Makbana cephesinde hükümet güçlerinin bir Husi insansız hava aracını düşürdüğünü belirtti. Yemen ordusu, Taiz’in el-Kedha bölgelerindeki alanları temizlemek ve el-Vaziiyye bölgesi yönünden batı kıyısındaki ortak kuvvetlerle güçlerini birleştirmek için üç gündür askeri operasyonlar yürütüyor. İlgili kaynaklar, Taiz'in doğu bölgelerindeki çatışmalarla eşzamanlı olarak, valiliğin batısındaki çatışmaların dün (Cuma) sakinleşme eğiliminde olduğunu söyledi. Hükümet güçleri, Cumhuriyet Sarayı ve merkezi güvenlik karargahı yakınlarındaki Sana Müfrezesi bölgelerinin kontrolünü ele geçirdiklerini bildirdi.
Yemen ordusu kuvvetleri Perşembe günü Taiz vilayetinin batısındaki Makbana cephesinde hızla ilerleyebildi. Hükümet güçleri, batı kıyısındaki ortak kuvvetlerle birleşmesine 5 km'den daha az kalan bir uzaklıktaydı.
Saha kaynaklarına göre ordu stratejik Tuveyr bölgesini kontrol etmeye çalışırken, kaynaklar çatışmaların grubun Tuveyr bölgesindeki milis lideri Musa el-Azani'nin ve Makbana cephesindeki komutanları Abdullah ez-Zenbil’in öldürülmesine yol açtığını bildirdi.
Yemen ordusuna ait "September Net" sitesinde yer alan haberde, çatışmaların yaşandığı el-Kouz ve el-Eşruh bölgelerinin tamamının kurtarılmasının ardından, kuvvetlerin Cebel-i Habeşi bölgesinin tüm batı çevresini özgürleştirdiğini belirtti. Ayrıca Cebel-i Habeşi ve Makbana bölgeleri arasındaki son tepede çatışmaların sürdüğü kaydedildi.
İnternet sitesinde, kuvvetlerin şehrin kuzeydoğu cephesinden Sana Müfrezesi’ne ve Ekonomi Kurumu ve el-İsayi bölgelerine doğru ilerlediği ve El-Hamd Caddesi ve Hastanesini güvence altına alabildikleri belirtildi. Saldırılarda Husiler ağır kayıplar verirken, grubun "Ebu Hatim" adlı bir saha komutanı da öldürüldü.



Rapor: İsrail ordusu Suriye'nin Kuneytra kırsalındaki köylere sızdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
TT

Rapor: İsrail ordusu Suriye'nin Kuneytra kırsalındaki köylere sızdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)

İsrail ordusunun pazartesi günü Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalındaki el-Acref, el-Meşirfe ve Ummu Batina köylerine girerek, bazı evlerin etrafını sarıp arama yaptığı rapor edildi.

Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre İşgalci İsrail ordusunun dört askeri araç ve iki tanktan oluşan bir devriyesi Adnaniya kontrol noktasından yola çıkarak el--Meşirfe köyünden el-Acref köyüne doğru ilerledi ve el-Meşirfa'da durarak bazı evleri aradı.

SANA, yedi askeri araç ve iki tanktan oluşan başka bir İsrail devriyesinin Ummu Batina köyünü bastığını ve köyün batısındaki bir evi kuşattığını bildirdi. Ancak bu eylemin nedenleri veya amaçları hakkında herhangi bir bilgi vermedi.

İsrail, Suriye’de geçtiğimiz aralık ayında Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra Suriye ordusunun askeri tesislerini yok etmek ve altyapılarının yeniden inşa edilmesini önlemek amacıyla bu tesisleri hedef almıştı. Ayrıca Şam, Kuneytra ve Deraa çevresindeki kırsal bölgelere kara harekâtları düzenleyerek Suriye ile İsrail arasındaki sınırdaki tampon bölgeyi kontrolü altına aldı. Daha sonra sınır bölgelerinde baskınlar düzenleyerek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.


Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

TT

Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani dün yaptığı açıklamada, Irak'ın ülkedeki tüm silahları devletin kontrolüyle sınırlandırmayı taahhüt ettiğini, ancak bazı milis grupların işgal gücü olarak gördüğü ABD liderliğindeki askeri koalisyon ülkede kaldığı sürece bunun başarılı olamayacağını söyledi.

Sudani, radikal İslamcı grupların oluşturduğu tehdidin önemli ölçüde azalması nedeniyle, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon’un (DMUK) İran'ın en yakın Arap müttefiklerinden biri olan Irak'tan 2026 yılının eylül ayına kadar çekilme planının hala geçerli olduğunu vurguladı.

Bağdat'ta Reuters’a konuşan Başbakan Sudani, “DAEŞ diye bir şey yok. Güvenlik ve istikrar mı? Allah’a şükür, bunlar mevcut. (2014 yılında kurulmasından bu yana DMUK’a katılan ülkelerin sayısına atıfla) DMUK’ta 86 ülkenin varlığı için bana tek bir mazeret gösterin” ifadelerini kullandı.

Silahlarını teslim ettikten sonra grupların resmi güvenlik güçlerine veya siyasi sahneye entegre edilebileceğine işaret eden Sudani, “Bu yüzden devlet kurumları dışındaki tüm silahları ortadan kaldırmak için kesin bir program olacak. Herkesin istediği de bu” ifadelerini kullandı.

Savaşa sürüklenmeyeceğiz

Irak, ABD'nin baskısı altında, İran destekli grupları silahsızlandırmak gibi siyasi açıdan hassas bir görevi yerine getirmenin bir yolunu arıyor. ABD, Sudani'nin, diğer Şii grupları da içeren bir çatı örgütü olan Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) ile bağlantılı silahlı grupları dağıtmasını istediğini açıklamıştı. Haşdi Şabi resmi olarak Irak güvenlik güçlerinin bir parçası ve çatısı altında İran yanlısı bazı grupları barındırıyor.

Öte yandan ABD ve Irak, Amerikan askerlerinin aşamalı olarak geri çekilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Tam çekilmenin gelecek yılın sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Asker sayısındaki ilk azalma bu yıl başladı.

Irak Başbakanı Sudani, Reuters’a verdiği röportaj sırasında Lübnan'daki Hizbullah gibi bölgedeki devlet dışı silahlı gruplara yönelik artan uluslararası baskı sorulduğunda, “Ortadoğu'da ABD ve İsrail’in nüfuzuna karşı çıkan ‘direniş ekseni’ olarak bilinen İran destekli grubun bir parçası olan bu gruplara yönelik baskı artacak. Allah’ın izniyle, o gün gelecek. Buradaki durum Lübnan'dakinden farklı” yanıtını verdi.

Başbakan Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Irak’ın güvenliği ve istikrarı koruma konusundaki tutumu açık ve devlet kurumları savaş ve barış konusunda karar verme yetkisine sahip. Hiçbir taraf Irak'ı savaşa veya çatışmaya sürükleyemez.”

İran, 2003 yılında ABD öncülüğündeki işgal hareketinin Saddam Hüseyin rejimini devrilmesinden bu yana Irak'ta önemli bir nüfuz kazanırken bu durum, İran destekli silahlı gruplara büyük bir siyasi ve askeri güç sağladı.

Irak’ta art arda gelen hükümetler, birbirine düşman olan İran ve ABD'yi Bağdat'ın müttefiki olarak tutmak konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. ABD, İran'a ağır yaptırımlar uygularken, Irak Tahran ile güçlü ticari ve ekonomik bağlara sahip.

ABD’den büyük yatırımlar çekme konusu, 2003 yılından bu yana mezhep çatışmalarının yanı sıra yıllardır ciddi ekonomik sorunlar yaşayan Irak için en önemli önceliklerden biri.


Fransa, Lübnan'dan Esed'in 3 generalinin tutuklanmasını istedi

Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
TT

Fransa, Lübnan'dan Esed'in 3 generalinin tutuklanmasını istedi

Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)

Fransa, Lübnan'dan, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimindeki üç üst düzey generalin, Fransız vatandaşlarının ölümüne yol açan savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle bulunup tutuklanmasını istedi.

Önde gelen bir Lübnanlı yargı kaynağı Şarku'l Avsat'a, Başsavcı Hakim Cemal Hacer'in, Fransız yargısından, Lübnan'dan "Beşşar Esed rejiminde Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürlüğü Başkanı olan Tümgeneral Cemil Hasan'ı, Ulusal Güvenlik Bürosu Müdürü Tümgeneral Ali Memlük'ü ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürlüğü Soruşturma Şubesi Başkanı Tümgeneral Abdülselam Mahmud'u bulmasını, soruşturma ve inceleme yapmasını, Lübnan'da bulunmaları halinde tutuklamasını ve Fransız yetkililere teslim etmesini" isteyen bir yargı talebi içeren resmi bir telgraf aldığını açıkladı.

İlginçtir ki, yargı kaynağına göre Fransa'nın yardım talebi, "adı geçen kişilerle düzenli olarak iletişim kuran Lübnan telefon numaralarını da içeriyordu; bu durum, Fransız makamlarının Esed rejimindeki üst düzey isimleri takip etme kapsamında yürüttüğü iletişim izlemeleriyle de doğrulandı." Yargı kaynağı, bu konunun "İç Güvenlik Kuvvetleri Bilgi Şubesi tarafından yürütülecek takip ve soruşturmaların merkezinde yer alacağını" vurguladı.