Cezayir'de basına yönelik provokatif saldırının amacı muhalifleri karalamak

Cuma günü Cezayir başkentinde düzenlenen halk hareketi (Reuters)
Cuma günü Cezayir başkentinde düzenlenen halk hareketi (Reuters)
TT

Cezayir'de basına yönelik provokatif saldırının amacı muhalifleri karalamak

Cuma günü Cezayir başkentinde düzenlenen halk hareketi (Reuters)
Cuma günü Cezayir başkentinde düzenlenen halk hareketi (Reuters)

Cezayir muhalefetindeki Laik seküler çizgideki Kültür ve Demokrasi Birliği Partisi (RCD), başlangıcından bu yana halk hareketini takip etmesiyle tanınan gazetecilerin Cuma günü değişim çağrılarının yapıldığı haftalık gösterilerde saldırıya uğramasını kınadı. Aktivistlerin bir kısmı saldırının faillerinin muhalif Hirak hareketini sona erdirme amacıyla kamuoyunda karalamak için ‘zorbalar’ adı verilen derin devlet grubundan olduğunu iddia ediyor.
Aktivistlerden başka bir grup ise, saldırganların rejimin Hirak’ı karalamak için harekete soktuğu ve şiddet uygulamaya zorladığı kişilerden olduğunu öne sürüyor. 
Muhsin Belabbas’ın genel başkanlığını yaptığı parti tarafından yapılan açıklamada, “Başlangıcından bu yana Cezayir halk devrimine eşlik eden gazeteciler, Cuma günü gösteriler sırasında saldırı ve provokasyonlara uğradı. Bu konudaki verilere göre, bu operasyon kimliği belirsiz haydutlar tarafından gerçekleştirildi. Anayasal olarak güvence altına alınan basın hakkı ve ifade özgürlüğü, geri adım atmadan savunulmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Medyanın basın özgürlüğü açıkça hedef alınacak şekilde propaganda aracına dönüştürülmesini kınayan parti, gösterilerin yayınlanmasını engelleme yönünde yetkililerden ciddi bir baskı ile karşı karşıya kalan, bazen ise otoritenin halk hareketine karşı düşmanca tutumlarını yayınlamak zorunda kalan altı kamu televizyon kanalı ve birçok özel uydu kanalına atıfta bulunmuş oldu.
Parti aynı zamanda “Gösterilerin barışçıl doğası bazılarını tatmin etmiyor. Bu nedenle, bu kazanımın halk taleplerini mümkün kılmak için korunması gerekiyor. Şiddetin her türlüsünü kınıyor, uyanıklık çağrısında bulunuyoruz. Aynı zamanda basın ile dayanışmamızı ifade ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
Sosyal medyada yer alanlara göre, başkentteki göstericiler, başkentin farklı yerlerindeki gösterilerde yaklaşık 10 gazeteciye saldırdı. Özel bir radyo istasyonunda çalışan gazeteci Linda Abbu, France 24 kanalı muhabirinin gösterilerde fotoğraf çektiği sırada göstericiler tarafından saldırıya uğradığını dile getirdi. O sırada hareket aktivistlerinden Muhammed el-Emin Mugnin’in yardımıyla söz konusu gazeteciyi korumaya çalıştığını söyleyen Abbu, Mugnin gibi kendisinin de küfür ve tekmelerden nasibini aldığını dile getirdi. 
Abbu gazetecilerin kim olduğundan bahsetmezken bir grup aktivist ise meselenin, İngiltere'de bulunup İslamcılara yakın olan mülteciler tarafından yönetilen muhalif bir örgüte bağlı unsurlarla bağlantılı olduğunu, bu grubun hareket dahilinde de destekçilerinin bulunduğunu ileri sürdü. Aktivistlerden bazıları ise, saldırganların rejimin Hirak’ı karalamak için hareketin içerisine sokularak şantajla şiddet uygulamaya zorladığı kişilerden olduğunu öne sürdü.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) muhabiri Halid Dararni, gazetecilerin hedef alınmasının aynız amanda Hirak’ın hedef alınması sayıldığını, hareketi kriminalize etmek isteyenlerin bu şekilde amacına ulaştığını söyledi. Aynı zamanda, “Ancak meslektaşlarım, ne olursa olsun çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Onlar olayların seviyesine daima vakıf, meslek etiğine saygılıydı. Ben de onlara yönelik mutlak dayanışmamı yineliyorum” ifadelerine başvurdu.
Diğer yandan Cezayir İletişim Bakanlığı, demokrasi yanlısı protestolara ilişkin haberlerde ‘bariz önyargılı’ davrandığı gerekçesiyle France 24 kanalını akreditasyonunun kalıcı olarak geri çekileceği konusunda son kez uyardı.
Göstericiler, koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık bir yıldır ertelenen protestolara geri döndüklerinden bu yana ‘meşru olmadıkları’ gerekçesiyle ağır eleştirilerle karşı karşıya kalıyor. Hareket dahilindeki bazı sesler; eylemcilerinden oluşan bir partinin kurulması, bu partinin 12 Haziran'da yapılacak parlamento seçimlerine katılması, böylece otoritenin politikalarıyla mücadele edecek yeni bir güç sağlamak için parlamentoya dahil olunması çağrısında bulunuyor.
Hirak aktivistlerinin kurduğu dört yeni parti, kuruluş konferanslarını yapmaları ardından İçişleri Bakanlığının kendilerine faaliyet izni vermeyi reddetmesinden şikayetçi.



Cezayir Cumhurbaşkanı: Nijer’e herhangi bir askeri müdahaleyi reddediyoruz

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (DPA)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (DPA)
TT

Cezayir Cumhurbaşkanı: Nijer’e herhangi bir askeri müdahaleyi reddediyoruz

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (DPA)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (DPA)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, askeri darbenin yaşandığı Nijer’de anayasal düzene dönüş çağrısı yaparak, bu ülkeye yönelik dış askeri müdahaleye kesinlikle karşı olduklarını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Tebbun yerel basına yaptığı açıklamada, “Herhangi bir askeri müdahale Sahel bölgesini ateşe verir” dedi.

Tebbun, “Cezayir, Nijer’de anayasal düzene geri dönülmesinden yana ve Nijerliler isterse ülkenin birliği için elinden geldiğince onlara yardım etmeye hazır” ifadelerini de kullandı.

Ordunun Nijer’de iktidarı ele geçirmesi Sahel bölgesini sarstı.

Batı ve Orta Afrika’da üç yılda yedinci darbe gerçekleşti.

Nijer, dünyanın en fakir bölgelerinden biri ve dünya güçleri için stratejik öneme sahip.

Batı Afrika’nın savunma bakanları, geçtiğimiz Cuma günü, darbe liderlerinin Pazar gününe kadar anayasal düzeni yeniden tesis etmemesi halinde Nijer’e müdahale etme planını onayladı.

Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Nijer’e yaptırımlar uyguladı ve Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un yeniden iktidara gelmemesi durumunda son çare olarak güç kullanımına izin verebileceğini bildirdi.

Bazoum, darbeci askerler tarafından Niamey’deki evinde tutuluyor.