Sosyal medya CEO'ları ABD Kongresi'nde ter döktü: "Sadece evet ya da hayır deyin"

Google'dan Sundar Pichai, Facebook'tan Mark Zuckerberg ve Twitter'dan Jack Dorsey video görüşme yoluyla ifade verdi (AFP)
Google'dan Sundar Pichai, Facebook'tan Mark Zuckerberg ve Twitter'dan Jack Dorsey video görüşme yoluyla ifade verdi (AFP)
TT

Sosyal medya CEO'ları ABD Kongresi'nde ter döktü: "Sadece evet ya da hayır deyin"

Google'dan Sundar Pichai, Facebook'tan Mark Zuckerberg ve Twitter'dan Jack Dorsey video görüşme yoluyla ifade verdi (AFP)
Google'dan Sundar Pichai, Facebook'tan Mark Zuckerberg ve Twitter'dan Jack Dorsey video görüşme yoluyla ifade verdi (AFP)

Teknoloji platformlarına yönelik düzenleme tartışmaları sürerken, üç sosyal medya devinin CEO'su dün ABD Kongresi'nde ifade verdi. Facebook'tan Mark Zuckerberg, Twitter'dan Jack Dorsey ve Google'dan Sundar Pichai, 5 saat boyunca Temsilciler Meclisi üyelerinin sorularını yanıtladı. Aşırılık, yanlış bilgi, siber taciz, iklim değişikliği ve koronavirüsle ilgili sorularla karşılaşan üç ismin, zaman zaman parlamenterlerden gelen sorular karşısında zor anlar yaşadığı görüldü.
Bazı parlamenterler, soruları ayrıntılı yanıtlamaya çalışan sosyal medya yöneticilerinin sözünü keserek sadece "evet ya da hayır" yanıtını vermelerini istedi. Jack Dorsey, oturum sırasında evet ve hayır şıklarını içeren bir tweet paylaştı.
Bunun üzerine Demokrat parlamenter Kathleen Rice, "Aynı anda farklı işler yapma yeteneğiniz epey etkileyici" yorumunda bulundu.

"Kullanıcıları ve dünyayı korumayı başaramadınız"
Eski ABD Başkanı Donald Trump yanlılarının 6 Ocak'ta Kongre binasına düzenlediği ve 5 kişinin hayatını kaybettiği baskın, sosyal medyanın aşırılığı ve yalan bilgiyi beslediği yönünde tartışmaları beraberinde getirmişti. Olayın ardından sosyal medya platformlarının Trump'ın hesaplarını kapatması da ifade özgürlüğüyle ilgili tepkilere yol açmıştı.
Dünkü oturumda Demokrat Partili Mike Doyle, "Teknolojinin gücü inanılmaz ve korkutucu, hiçbiriniz kullanıcıları ve dünyayı yarattığınız şeyin en kötü sonuçlarından korumayı başaramadınız" dedi. Doyle, üç CEO'ya Kongre baskınında şirketlerinin kısmen sorumlu olup olmadığını sordu ve "evet" ya da "hayır" yanıtı vermelerini istedi. Üç isim arasında "evet" diyen tek isim Twitter'ın CEO'su Dorsey oldu.
Cumhuriyetçi Steve Scalise'ın sosyal medya platformlarının muhafazakarlara karşı önyargılı olduğu yönündeki yorumuna verdiği yanıtta Dorsey, "Bizim bir sansür departmanımız yok" dedi. ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'la ilgili bazı iddiaları içeren haberlerin kısıtlanması konusunda yanlış hareket ettiklerini yineleyen Dorsey, "Bu tam olarak bir işlem hatasıydı" diye konuştu.

Çocuklara yönelik reklamlardan para kazanma suçlaması
Cumhuriyetçi temsilcilerse, oturumda üç şirketi muhafazakar sesleri sansürlemekle suçladı, ayrıca sosyal medya platformlarının çocukları ve gençleri korumak için daha fazla adım atması gerektiğini belirtti. Bazı Demokrat parlamenterler de, Facebook ve Google'ın teknik olarak yeterli bilgiye sahip olmayan çocuklara yönelik reklamlardan para kazandığını söyledi. Pichai ve Zuckerberg ise bu suçlamalara karşı 13 yaşından küçük çocukların platformlarına üye olamadığı yanıtını verdi.
Dorsey, Twitter'ın ırkçı etiketleri engellemediğini çünkü bunların ırkçılıkla mücadelede kullanılabileceğine inandıklarını söyledi. Demokrat Partili Donald McEachin, Facebook'un neden Kovid-19'la ilgili yanlış bilgilere yönelik kuralları iklim değişikliğiyle ilgili yanlış bilgiler konusunda da uygulamadığı sorusuna Zuckerberg, "Kovid yalanları anında fiziksel zarara yol açabilir ancak iklim değişikliğiyle ilgili yanlış bilgi bunu yapmaz" yanıtını verdi.
Washington Post, oturumun Kongre'nin sosyal medyayı düzenleyecek adımlar konusunda ne kadar ciddi olduğunu ancak yöntem konusundaki farklı görüşleri ortaya koyduğunu yazdı. Demokrasi ve Teknoloji Merkezi yöneticisi Alexandra Givens, "Her iki taraftan gelen sorular, parlamenterlerin ciddi olduğunu gösteriyor. Bu konuda nasıl bir yol izleyecekleriyse belirsizliğini koruyor" dedi.
Independent Türkçe, Washington Post, CNBC



ABD'de yaşayan Çinli, Kuzey Kore'ye silah kaçırdığını itiraf etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

ABD'de yaşayan Çinli, Kuzey Kore'ye silah kaçırdığını itiraf etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

ABD Adalet Bakanlığı, ülkede yasadışı şekilde ikamet eden Çinli bir erkek, Kuzey Kore'ye silah, mühimmat ve hassas askeri teknoloji kaçakçılığı yaptığını itiraf etti.

2013'te vizesinin süresi dolduktan sonra ülkede kalmaya devam eden 42 yaşındaki Shenghua Wen, Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası'nı (IEEPA) ihlal etmek için komplo kurduğunu ve yabancı bir hükümetin yasadışı ajanı olarak faaliyet gösterdiğini itiraf etti. Wen, Aralık 2024'te Kaliforniya'da gözaltına alındı ve halen federal gözaltında tutuluyor.

Savcılara göre Wen, 2012'de ABD'ye giriş yaptı ve gelmeden önce Pekin'deki Kuzey Kore büyükelçiliğinde Kuzey Koreli yetkililerle görüştü. Savcılar, bu yetkililerin Wen'e ABD'nin yaptırımlarını ihlal ederek Pyongyang adına silah ve hassas ekipman temin etmesini talimat verdiğini iddia etti.

IEEPA, ABD Başkanı'nın ulusal güvenliğe tehdit oluşturan ülkelerle ticareti kısıtlamasına izin veriyor ve Kuzey Kore, kapsamlı Amerikan ve uluslararası yaptırımlara tabi.

2023'te Wen, Kaliforniya'nın Long Beach Limanı'ndan Çin'e en az üç konteynır ateşli silah sevk etti. Bir sevkıyat, Ocak 2025'te Hong Kong üzerinden Kuzey Kore'nin Nampo limanına ulaştı.

ABD Adalet Bakanlığı'na göre Wen, sahte ihracat belgeleri kullanarak kargonun gerçek içeriğini gizledi. Örneğin bir konteyneri buzdolabı diye yanlış beyan etti.

Kaçakçılığı kolaylaştırmak için Wen, Kuzey Koreli bağlantılarıyla ilişkili aracılar tarafından havale edilen fonlarla Teksas'ın Houston kentinde bir silah şirketi satın aldı.

Silahları nakliye için Teksas'tan Kaliforniya'ya karayoluyla taşıdı. Savcılar, Wen'in ayrıca yaklaşık 60 bin adet 9 mm mühimmat satın aldığını, izinsiz veya gizli iletişimleri tespit etmek için tasarlanmış bir kimyasal tehdit tanımlama cihazı ve bir geniş bant alıcısı temin ettiğini öne sürdü.

Buna ek olarak hava araçlarına monte edilebilen bir termal görüntüleme sistemi ve bir sivil uçak motoru da dahil askeri sınıf ürünler elde etti veya elde etmeye çalıştı.

Yetkililer, Kuzey Koreli yetkililerin bu planı finanse etmek için Wen'e yaklaşık 2 milyon dolar aktardığını söyledi. Kaliforniya'daki ABD Savcılığı, "Wen, ilgili tüm zamanlarda Kuzey Kore'ye ateşli silah, mühimmat ve hassas teknoloji sevk etmenin yasadışı olduğunu bildiğini itiraf etti. Ayrıca mühimmat, ateşli silah ve yukarıda açıklanan cihazları ihraç etmek için gerekli lisanslara hiç sahip olmadığını da itiraf etti" dedi.

Ayrıca Kuzey Kore hükümet yetkililerinin talimatıyla hareket ettiğini ve yasaların gerektirdiği şekilde, Kuzey Kore'nin talimatı ve kontrolü altında ABD'de faaliyet gösterdiğini ABD Adalet Bakanı'na bildirmemiş olduğunu itiraf etti.

Wen'in cezası 18 Ağustos'ta açıklanacak. IEEPA'yı ihlal ettiği için 20 yıla kadar hapis cezası ve kayıtsız yabancı ajan olarak faaliyet gösterdiği için 10 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.

Independent Türkçe