İran Umman Denizi'nde İsrail gemisini vurdu

Tel Aviv'deki askeri kaynaklar, bu gelişmeyi ‘bir deniz cephesinin açılması’ olarak değerlendirdi

İsrailli şirket XT Management’a ait bir konteyner gemisi, geçtiğimiz Kasım ayında Hayfa Limanı'na yanaşmıştı (Getty)
İsrailli şirket XT Management’a ait bir konteyner gemisi, geçtiğimiz Kasım ayında Hayfa Limanı'na yanaşmıştı (Getty)
TT

İran Umman Denizi'nde İsrail gemisini vurdu

İsrailli şirket XT Management’a ait bir konteyner gemisi, geçtiğimiz Kasım ayında Hayfa Limanı'na yanaşmıştı (Getty)
İsrailli şirket XT Management’a ait bir konteyner gemisi, geçtiğimiz Kasım ayında Hayfa Limanı'na yanaşmıştı (Getty)

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, bir İsrail şirketine ait bir kargo gemisinin dün Umman Denizi'nde füze tarafından vurulduğunu, hasarın kaydedildiğini söyledi. Bir İran saldırısı olduğundan şüphelenilen bu gelişmeyi ‘bir deniz cephesi açmak’ olarak değerlendiren Tel Aviv’deki askeri kaynaklar ise bunun sonuçlara dair uyarıda bulundu.
Reuters’ın isminin gizli kalmasını talep eden bir kaynaktan aktardığına göre, Tanzanya'dan Hindistan'a giden geminin yolculuğuna saldırıdan sonra da devam edebildi. Ancak söz konusu kaynak, daha fazla ayrıntı aktarmadı.
Şarku’l Avsat’ın İsrail merkezli Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre Liberya bayrağını taşıyan gemide ciddi bir hasar kaydedilmediği yazarken Kanal 12’de ise geminin Hayfa merkezli XT Management şirketine ait olduğu bildirildi.
Aynı zamanda gemi dahilindeki 28 denizciden hiçbirinin yaralanmadığı belirtildi. Kanal 12’nin haberine göre resmi olmayan güvenlik kaynakları bu olayı ‘maganda’ saldırısı olarak değerlendirdi. Haberde ayrıca “İsrail güvenlik servisleri, son zamanlarda İran'ın birkaç gemimizi hedef alışının boyutları üzerine duruyor. İran’ın Umman Denizi, Basra Körfezi ve diğer sularda İsrail gemilerini vurarak İsrail'e karşı bir deniz cephesi açma niyetinde olup olmadığı araştırılıyor” ifadelerine yer verildi.
10 Mart’ta İran’ın Şehrekürd konteyner gemisinin de küçük bir yangına neden olan patlayıcı bir cisimle vurulduğu, ancak gemideki kimsenin yaralanmadığı belirtilmişti. Bunu bir ‘sabotaj saldırısı’ olarak değerlendiren İran Dışişleri Bakanlığı, saldırının arkasında muhtemelen İsrail’in bulunduğunu vurgulamış, ‘tüm seçenekler’ üzerine durulduğunu bildirmişti. Olaya dair doğrudan yorum yapmayı reddeden İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İran'ın bölgedeki vekillerine düzenli olarak deniz, hava ve kara yollarıyla silah gönderdiğini, bu operasyonların İsrail tarafından engellenmesi gerektiğini bildirmişti. Gantz aynı zamanda “Askeri operasyonları ve imkanları hava, deniz ve kara yoluyla geliştirme yönündeki silah tedarikleri ve diğerlerini boşa çıkarıyoruz. Bunu yapıp yapmadığımızı söylemeyeceğim” ifadelerini kullanmıştı.
Söz konusu olayın iki hafta öncesinde ise Umman Körfezi'nde bir İsrail gemisi bombalanmıştı. Geçtiğimiz ay patlamadan İran’ı sorumlu tutan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kan Radyosu’na verdiği demeçte “Bu kesinlikle İran’ın gerçekleştirdiği bir operasyondu. Bu çok net” demişti. İsrail’in bir yanıt verip vermeyeceği sorulduğunda ise “Politikamı biliyorsunuz. İran, İsrail’in en büyük düşmanıdır. Ben de bununla mücadele etmeye kararlıyım. Buna bölgenin dört bir yanında saldırılar düzenleyerek karşılık vereceğiz” demişti.
25 Şubat akşamı araç taşıyıcı MV Helios Ray gemisinde patlama kaydedilmiş, ABD’li bir yetkili patlamanın gemi gövdesinin yanlarında gediklere neden olduğunu bildirmişti. İsrailli bir yetkili ise gemi gövdesine mayın yapıştırıldığını öne sürmüştü. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, “Bu suçlamayı şiddetle reddediyoruz” açıklamalarında bulunmuştu.
ABD merkezli Wall Street Journal dergisi, bu ayın başlarında, İsrail’in Suriye'ye giden ve İran petrolü taşıdığına inanılan en az 12 gemiyi hedef aldığını bildirdi. Zirâ İran’ın Orta Doğu’daki silahlarının petrol ile finanse edileceğinden korkuluyor. Nitekim ABD’nin verdiği yeşil ışık ile Tel Aviv ve Tahran arasında Akdeniz’e kadar uzanan ‘gölge savaşının’ başladığı söyleniyor.



Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Somali'den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Somaliland'ı resmen tanımasının ardından, Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayı reddettiğini açıkladı.

Trump, New York Post'a dün verdiği röportajda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun izinden gidip Somaliland'ı tanıyıp tanımayacağı sorusuna "hayır" yanıtını vererek, "Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?" diye sordu.


Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
TT

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)

Bu sabah Kiev'de birkaç güçlü patlama meydana geldi ve yetkililer Ukrayna başkentinin füze saldırısı altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko Telegram'da şunları yazdı: "Başkentte patlamalar oldu. Hava savunma kuvvetleri çalışıyor. Sığınaklarda kalın."

Ukrayna Hava Kuvvetleri de bu sabah ülke genelinde hava alarmı ilan etti.


ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast