BioNTech aşısının uygulama kılavuzu yayımlandı: Alerjik reaksiyonlarda ikinci doz uygulanmayacak

Fotoğraf (DPA)
Fotoğraf (DPA)
TT

BioNTech aşısının uygulama kılavuzu yayımlandı: Alerjik reaksiyonlarda ikinci doz uygulanmayacak

Fotoğraf (DPA)
Fotoğraf (DPA)

Sağlık Bakanlığı ‘Kovid-19 mRNA Aşısı Uygulama Kuralları’ kılavuzu yayınladı. Kılavuzda, Türkiye’de uygulanmaya başlayan BioNTech/Pfizer aşısının nasıl uygulanacağına dair detaylı bilgilere yer verildi.
Buna göre BioNTech aşısı en az dört hafta ara ile birer doz olmak üzere toplam iki doz olarak uygulanacak. Ayrıca aktif Kovid-19 hastalarına, 180 gün içerisinde Kovid-19 geçirmiş (PCR testiyle doğrulanmış) ve aşının uygulanmasından önceki 10 gün içerisinde doğrulanmış bir Kovid-19 vakasıyla temas etmiş kişilere aşı yapılmayacak. Kılavuzda, hamile kadınların BioNTech aşısı yaptırmasına dair kesin bir tavsiye sunulmadı. Ancak gebelikte mRNA aşısının (BNT162b2) uygulanmasına ilişkin veri bulunmadığı belirtildi.

Alerjik reaksiyona ikinci doz yapılmayacak
Aşı uygulama kuralları içerisinde aşının ilk dozunun sonrasında anafilaksi öyküsü varlığında ikinci doz uygulanmayacağı da yer aldı. Ayrıca aşının içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye karşı ya da aşının ilk dozunu takiben anafilaksi dışı akut alerjik reaksiyon öyküsü varlığında aşının bir sonraki dozu uygulanmadan önce bir alerji/immünoloji uzmanına danışılması gerektiği de belirtildi.
Kılavuzda yer alan kurallara göre aşının uygulanma yönergesi şöyle:
*Diğer aşılar ile arasında (öncesinde ve sonrasında) iki hafta süre bırakılması tercih edilmelidir. Herhangi bir şekilde, mRNA aşısı bu aralıktan önce uygulanmış ise her iki aşının da tekrarlanmasına gerek yoktur.
*Kuduz, tetanos toksoidi içeren aşılarla, kızamık, hepatit-A/B aşıları gibi temas sonrası uygulanması gereken aşılarla zaman aralığı bırakılmaksızın uygulanabilir.
*Tüberkülin deri testi ise ya aşıyla aynı gün yapılmalı ya da aşı uygulamasından en az dört hafta sonrasına ertelenmelidir.
*Aşı uygulamasından sonra olası alerjik reaksiyonlar açısından kişi bilgilendirilmeli ve 15 dakika süresince sağlık tesisinden ayrılmamalıdır.
*Alerji öyküsü olan kişiler 30 dakika süresince sağlık tesisinden ayrılmamalıdır.
*Daha sonraki dönemde de herhangi bir yan etki gelişiminde en yakın sağlık kuruluşuna başvurması söylenmelidir.
*Aşı uygulaması öncesinde mutlaka karekod okutulmalıdır. Aşı uygulanan kişiye ait bilgiler ‘AŞILA’ mobil uygulamasına kaydedilecektir.
*Pandemik KOVID-19 aşılarının uygulanması sonrasında ortaya çıkabilecek erken ve geç istenmeyen etkiler Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS), Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) veya Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) üzerinden bildirilecektir.
*Aşının her iki dozu da aynı pandemik aşı ile uygulanmalıdır.
 
Independent Türkçe
 



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe