ABD'den Ukrayna’nın güvenliğini güvence altına alma sözü

Moskova’nın ek önlemler alınacağı uyarısı, yeni bir askeri hareketlenme ve çatışmaya doğru kayma endişesine neden oldu.

Putin, Kremlin’de 2 Nisan’da düzenlenen toplantıya katıldı. (AP)
Putin, Kremlin’de 2 Nisan’da düzenlenen toplantıya katıldı. (AP)
TT

ABD'den Ukrayna’nın güvenliğini güvence altına alma sözü

Putin, Kremlin’de 2 Nisan’da düzenlenen toplantıya katıldı. (AP)
Putin, Kremlin’de 2 Nisan’da düzenlenen toplantıya katıldı. (AP)

Kremlin, 2 Nisan’da ABD güçlerinin Ukrayna’ya gönderilmesi halinde ek önlemler alacağı imasında bulundu. Uyarı, Kiev’in olası Rus saldırılarına karşı yardım için Washington’dan teminatlar aldığı yönündeki açıklama sonrasında yapıldı. Aynı şekilde Rusya’nın askeri birliklerinin güçlendirilmesi ve ülkenin doğusundaki ayrılıkçı bölgelerde hükümet güçlerinin devam eden bombardıman eylemleri hakkındaki bilgiler ile eş zamanlı olarak Doğu Ukrayna’da ön cephelerde durum daha da kötüleşti.
Son haftalarda artan Rusya-ABD gerginliğinin, 2 Nisan’da Doğu Ukrayna’da sahadaki koşullara güçlü yansımalar bıraktığı görünüyor. Öyle ki Kiev’in açıklaması, Ukrayna ve ABD savunma bakanları tarafından yapılan görüşmelerin sonuçlarıyla sonlandı. Ayrıca ABD tarafı, Ukrayna’nın Moskova’nın yeni bir saldırısına maruz kalması durumunda bölgenin güvenliğini Moskova’dan gelebilecek her türlü güçlü tepkiye karşı güvence altına alma taahhüdünde bulundu. Diğer taraftan Moskova ise Washington’ın komşu ülkeye asker veya danışman göndermesi halinde güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almakla tehdit etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “ABD askerlerinin Ukrayna topraklarına gönderilme olasılığı hakkındaki Ukrayna açıklamaları kabul edilemez ve uygunsuzdur” açıklamasında bulundu. “Rusya, kimseyi tehdit etmiyor ama güvenliğini korumak için önlemler alacak” diyen Peskov sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu tür bir senaryonun (ABD kuvvetlerinin Ukrayna’da gönderilmesi), Rusya sınırları yakınında gerginliklerin artmasına neden olacağına dair hiçbir şüphe yok. Bu, güvenliğini sağlamak için Rusya tarafından ek önlemler alınmasını gerektirecektir.”
Peskov, alınabilecek önlemlerin niteliğiyle ilgili bir soruya da ‘ne gerekiyorsa yapılacağı’ yanıtını verdi.
Sözcü, ülkesinin Ukrayna’daki iç çatışmaya taraf olmadığını, ülkenin doğusundaki Donbas’ta kapsamlı bir ateşkes garanti edemeyeceğini ancak daha önce varılan anlaşmaları uygulamak için nüfuzunu kullandığını söyledi. Sözcü, Kiev’den tek taraflı olarak ayrıldıklarını ilan eden Luhansk ve Donetsk bölgelerine atıfta bulunarak “Ateşkes, orada çatışan tarafların, yani Ukrayna kuvvetlerinin ve kendi kendini ilan eden cumhuriyetlerin güçlerinin meselesidir” dedi. “Ne yazık ki ön cephede durum çok korkutucu ve Ukrayna silahlı kuvvetlerinin sık sık provokasyonları oluyor” değerlendirmesinde bulundu. Rus Sözcü’nün açıklaması, Kiev’in ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Ukrayna Savunma Bakanlığı liderliğiyle yaptığı görüşmelerin sonuçlarını açıklamasının ardından geldi. Bakanlık, ‘Washington’ın Rus saldırılarının artması durumunda Kiev’i desteklemeye hazır olduğunu söylerken açıklamada da “Washington bu yaklaşımı doğruladı” denildi. ABD Savunma Bakanı, Rusya’nın saldırılarının artması durumunda, ABD’nin Ukrayna’yı yalnız bırakmayacağını ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırgan eylemlerde bulunmasına izin vermeyeceğini vurguladı. Bakanlık ise, iki tarafın ABD’li uzman ve danışmanların Ukrayna’ya gönderilme olasılığı üzerinde durduklarını belirtti. Bakanlık ayrıca Washington’ın Kiev’e destek sağlama sözü verdiği de aktarıldı.
Ancak bu konuya ilişkin tartışmalar, Austin’in açıklamalarıyla başlamadı. ABD Dışişleri Bakanlığı, daha önce Rusya’yı Ukrayna’da istikrarsızlaştırma eylemleri gerçekleştirmekle suçlarken bu durum Kiev’in Moskova’nın Doğu Ukrayna sınır bölgesine gönderdiği askeri takviyelerle ilgili bilgileri onaylamasından sonra gelişti. Kremlin, söz konusu meselenin doğruluğunu inkâr etmedi. Ancak takviye kuvvetlerinin hiçbir tarafa karşı yöneltilmediğini vurguladı.
İki gün önce Rusya askeri güçlerinin kendi topraklarından hareket ettiğini söyleyen Peskov, bunun kimseyi rahatsız etmemesi gerektiğini ve kimseyi tehdit amacı taşımadığını belirtti. Ülkesinin sınırlarının güvenliğini sağlamak üzere gerekli tedbirleri aldığını aktaran Sözcü, “Bildiğiniz gibi Rusya sınırları boyunca NATO ülkelerinin, ittifaklarının ve diğer ülkelerin kuvvetlerinin artan faaliyetleri mevcut. Tüm bunlar, bizi tetikte olmaya sevk ediyor” ifadesini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko da 2 Nisan’da, Rusya’nın özellikle Ukrayna ile herhangi bir çatışmaya girmeye çalışmadığını belirterek iki ülke arasındaki olası bir çatışmayla ilgili tüm konuşmaların yanıltıcı olduğunu vurguladı.
Rus haber ajansı RİA Novosti’ye göre Rudenko, “Ukrayna ile Rusya arasında yaklaşan herhangi bir ihtilaf hakkında konuşmak, Ukrayna makamlarının ilk etapta yaydığı yeni sahte haberlerin bir örneğidir” dedi. Rus diplomat, NATO’nun Rusya’ya yönelttiği Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Ukrayna’daki gerginliği azaltmayı amaçlayan çabalarını baltalama suçlamalarını da reddetti. Andrey Rudenko sözlerini şöyle sürdürdü:
“Moskova, AGİT’in çabalarına hiçbir şekilde zarar vermemektedir. İki gün önce özel takip misyonunun yetkilerinin genişletilmesini oyladık. AGİT’in, örgütün özel takip komitesi çerçevesi dahilinde Ukrayna’daki durumun çözülmesine ve Donetsk’teki gerginliğin yatışmasına katkı sağlamaya devam edeceğini umuyoruz.”
Diğer yandan Donbas bölgesindeki ayrılık yanlısı yetkililer, ateşkes anlaşmasına aykırı olarak günlerdir Ukrayna hükümet güçleriyle yoğun şekilde karşılıklı ateş açıldığını aktardılar. Yetkililer, “Ukrayna güvenlik güçleri, 2 Nisan’da Donetsk’in dış mahallelerini bombaladı ve 34 adet 120 mm mermi kullandı” açıklamasında bulundular.
Kiev, Moskova’yı Luhansk ve Donetsk bölgelerini Ukrayna’dan kalıcı olarak ayırarak yeni bir statüko oluşturmak amacıyla ülkenin doğu bölgelerinde yeni bir askeri operasyon hazırlamakla suçlamaya devam ediyor. Aynı şekilde Moskova’ya Kırım’ın ilhakını bu şekilde uluslararası gündemden uzak tutmaya çalışmakla suçluyor. Kiev, iki ayrılıkçı bölgenin sakinlerine Rus vatandaşlığı vermeyi hızlandırma eyleminin yeniden canlandırılmasından Moskova’yı sorumlu tuttu. Yerel verilere göre ülkenin doğusundaki yaklaşık 400 bin Ukraynalı, geçtiğimiz aylarda Rus vatandaşlığı aldı. Ukraynalı çevreler bu senaryonun 2008’deki Rus-Gürcü savaşından sonra Gürcistan’dan ayrılan iki bölge olan Abhazya ve Güney Osetya’da daha önce meydana gelen sahnenin tekrarı olduğu uyarısında bulunuyorlar. Moskova ve sınırlı sayıda ülke, iki bölgenin bağımsızlıklarını tanımış ve bu iki bölgenin nüfusunun yüzde 90’ından fazlasının artık Rus vatandaşı olduğuna dikkat çekilmişti.



Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı kaynak: Gazze’de ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma gününden önce sonuçlandırılabilir

TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı kaynak: Gazze’de ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma gününden önce sonuçlandırılabilir

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı kaynak: Gazze’de ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma gününden önce sonuçlandırılabilir

Mısırlı bir kaynak, Mısır’ın tatil beldesi Şarm eş-Şeyh’te yapılan müzakerelerde şu an hakim olan olumlu atmosferin devam etmesi halinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planının ilk aşamasının önümüzdeki cuma gününden önce tamamlanabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, şunları söyledi:

“Durum, Şarm eş-Şeyh’teki müzakerelerin ilerleyişine bağlı. Şu an mevcut olan olumlu atmosferi bozacak engeller ortaya çıkarsa bu müzakereler birkaç gün sürebilir. Ancak, esir takası konusunda gündemde bir anlaşmaya varıldığı ve Gazze şehri, Han Yunus ve Deyr el-Belah'tan çekilme haritalarının gözden geçirilmesi konusunda bir anlaşmaya varılmak üzere olduğu ve bunun diğer bölgelere de genişletilme olasılığının bulunduğu söylenebilir.”

Hamas'ın, Abdullah el-Bergusi, Mervan el-Bergusi ve Hasan Selame gibi önde gelen liderlerin ve üst düzey isimlerin serbest bırakılmasını sağlayarak iç kazanımlar elde etmek için esir takası meselesinde baskı uyguladığını belirten kaynak, Trump'ın müzakereler ve sonuçları hakkında devam eden brifinglerde tekrarlanacak ve görülecek olan baskısının devam etmesi nedeniyle, bu iki konuya herhangi bir yanıt olup olmayacağını söylemek için henüz çok erken olduğunu belirtti.

İlk anlaşmanın perşembe ya da cuma günü sağlanacağını ve Trump tarafından açıklanacağını düşünen Mısırlı kaynağa göre herhangi bir engel çıkması durumunda, karar en geç pazar gününe kadar ertelenebilir.

Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda başlıca engelin askeri operasyonun devam etmesi olduğunu, Hamas'ın gerekli lojistiği tartıştığını ve rehineleri teslim etmesini sağlayacak zaman ve takvimi ister engellerin kaldırılması, geri çekilme ve ateşkes yoluyla, ister diğer gruplardan esirler elde ederek olsun, ısrarla talep ediyor.”

İlk aşamanın hiçbir durumda bir haftayı geçmeyecek bir anlaşma ile ilerleyeceğini ve cuma günü veya öncesinde bir açıklama yapılabileceğini öngören kaynağa göre Hamas’ın silahları gibi daha karmaşık konuları ele alan sonraki aşamalarda, anlaşma veya uzlaşma sağlanması için ABD'nin çabalarını ve baskısını artıracağı muhtemel görünüyor.

frgty6
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batısındaki altı katlı bir binaya düzenlediği hava saldırısından kaçan Filistinli bir kadın ve çocukları (AFP)

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari dün Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Şarm eş-Şeyh’te ‘dört saat süren ayrıntılı görüşmeler’ yapıldığını ve sonuçlarının ‘önümüzdeki günlerde’ ortaya çıkmasını beklediklerini söyledi.

Ensari, basın toplantısında şöyle konuştu:

“Şarm eş-Şeyh'te, ilk aşamanın ötesine geçen bir anlaşmaya varmak için yoğun bir şekilde çalışan bir Katar heyeti bulunuyor. İsrail'in saldırılarını yeniden başlatmak için fırsat olarak kullanabileceği engeller içermeyen pratik bir plana varmayı amaçlıyoruz.”

Mısır'da yayın yapan 'Kahire el-İhbariyye' televizyon kanalı, dünkü haberinde, Hamas ve İsrail arasındaki dolaylı müzakerelerin Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde ikinci gününe devam ettiğini bildirdi. Kanal, pazartesi günü başlayan istişarelerde şimdiye kadar olumlu bir atmosferin hakim olduğunu aktardı.

Toplantılar, üç ana sütundan oluşan Trump planının ilk aşamasını uygulamak için mekanizmalar ve ayrıntılar belirlemeyi amaçlıyor. Bunlardan birincisi, Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için gerekli mekanizmaların belirlenmesi. Ardından, ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesi için gerekli düzenlemelerin tartışılması. Daha sonra, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının acılarına son vermek için yeterli insani yardımın akışının sağlanması.

Trump’ın Ortadoğu’da barış planının uygulanmasına ilişkin dolaylı istişareler pazartesi günü Mısır'da başladı. İsrail ve Hamas heyetlerinin katıldığı istişarelerde, esir takası, ateşkes ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılmasına ilişkin düzenlemeler görüşüldü.

Trump, 29 Eylül'de Gazze'de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması, ateşkes ve Hamas'ın silahsızlandırılması dahil olmak üzere 20 maddelik bir barış planı duyurmuştu.


Şam ile SDG arasında acil ateşkes anlaşması

İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)
İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)
TT

Şam ile SDG arasında acil ateşkes anlaşması

İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)
İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)

Dün Şam'da, Suriye ordusu ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusundaki tüm bölgelerde ve askeri konuşlanma noktalarında kapsamlı ve acil bir ateşkes üzerinde anlaşmaya vardıkları açıklandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye Arap Haber Ajansı SANA’dan aktardığı habere göre Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhef Ebu Kasra’nın başkent Şam'da SDG lideri Mazlum Abdi ile görüştüğünü ve Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki tüm bölgelerde ve askeri konuşlanma noktalarında kapsamlı bir ateşkes üzerinde anlaştıklarını, anlaşmanın derhal uygulanacağını söylediğini aktardı.

SDG kontrolündeki Halep'in Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde iki taraf arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından anlaşmaya varıldı. Pazartesi gecesi ve salı sabahı yaşanan çatışmalarda Suriye hükümetine bağlı güçlerden ve sivillerden ölen ve yaralananlar oldu.

Öte yandan resmi kaynaklar, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Şam'da, Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Tümgeneral Marhef Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Başkanı Hüseyin el-Selame'nin de katılımıyla ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ve ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper ile bir araya geldiğini bildirdi. Kaynaklara göre toplantıda, Suriye'deki son gelişmeler, siyasi sürece destek ve güvenlik ve istikrarın teşviki ile Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumak için AŞm ile SDG arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasına yönelik mekanizmalar ele alındı.


Almanya, 7 Ekim yıldönümünde bayrakları yarıya indirdi ve Filistin yanlısı gösteriyi yasakladı

İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).
İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).
TT

Almanya, 7 Ekim yıldönümünde bayrakları yarıya indirdi ve Filistin yanlısı gösteriyi yasakladı

İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).
İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırının ikinci yıldönümünü anmak için dün Almanya genelinde bayraklar yarıya indirildi. Yahudi düşmanlığına karşı protesto gösterileri düzenlendi ve ayrıca Yahudi vatandaşlarla diyaloglar gerçekleştirildi.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanya'nın doğusundaki Leipzig kentindeki bir sinagogu ziyaretinde, "Düşüncelerimiz 7 Ekim 2023 kurbanlarıyla ve hâlâ teröristlerin elinde olan rehinelerle birlikte" ifadelerini kullandı.

 7 Ekim 2025'te Berlin'deki Bebelplatz meydanında İsrailli rehineler için düzenlenen anma törenine katılanlarca çiçekler ve mumlar bırakıyor. (AFP)7 Ekim 2025'te Berlin'deki Bebelplatz meydanında İsrailli rehineler için düzenlenen anma törenine katılanlarca çiçekler ve mumlar bırakıyor. (AFP)

Hamas'ın saldırısı İsrail'de yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne yol açarken, Gazze Şeridi'nde 250'den fazla kişi rehin tutuldu. İsrail daha sonra kıyı şeridinde büyük çaplı bir savaş başlattı ve çok sayıda kadın ve çocuk da dahil olmak üzere 67 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı. Gazze Şeridi ayrıca, İsrail'in bölgeye uyguladığı boğucu ablukanın sivil halka yiyecek, içme suyu ve ilaç erişimini engellemesinin ardından aylardır bir açlık savaşıyla boğuşuyor.

İnsanlar, 7 Ekim 2025'te İsrail'e yönelik gerçekleştirilen saldırının ikinci yıldönümünü anmak için Berlin'deki Bebelplatz Meydanı'nda İsrailli rehinelerin fotoğraflarının arkasında bir nöbet tutuyor (AFP)İnsanlar, 7 Ekim 2025'te İsrail'e yönelik gerçekleştirilen saldırının ikinci yıldönümünü anmak için Berlin'deki Bebelplatz Meydanı'nda İsrailli rehinelerin fotoğraflarının arkasında bir nöbet tutuyor (AFP)

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, bu günü Yahudi halkının tarihinde "kara bir gün" olarak nitelendirdi.

Berlin'deki Brandenburg Kapısı'nda, sabahın erken saatlerinde saldırıda hayatını kaybedenlerin isimlerinin okunması için bir tören düzenlendi. Ardından, saldırıda hayatını kaybedenlerin anısına bin 100 boş sandalye yerleştirildi ve kapıya, Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan "Onları hemen eve getirin" yazısı asıldı.

 Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırının ikinci yıldönümü anısına Brandenburg Kapısı'nın ışıklandırılması sırasında İsrailli rehinelere atıfta bulunan “Onları hemen eve getirin” ifadesi... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın başkenti Berlin'de çekilmiştir (EPA). Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırının ikinci yıldönümü anısına Brandenburg Kapısı'nın ışıklandırılması sırasında İsrailli rehinelere atıfta bulunan “Onları hemen eve getirin” ifadesi... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın başkenti Berlin'de çekilmiştir (EPA).

Diğer Alman şehirlerinde de benzer etkinlikler düzenlendi. Örneğin, Hamburg belediye binası önündeki meydanda Belediye Başkanı Peter Tschentscher dayanışma mesajı verdi.

Berlin polisi, yaklaşık bin 500 güvenlik görevlisiyle anma etkinliklerine eşlik etti.

Planlanan başlangıç saatinden kısa bir süre önce, Berlin polisi, gösterinin şiddet olaylarına dönüşeceğinden endişe duymasını gerekçe göstererek, Alexanderplatz'da Filistin yanlısı ve İsrail karşıtı bir gösterinin yapılmasını engelledi.

Alman çevik kuvvet polisi, 7 Ekim saldırısının ikinci yıldönümünde İsrail yanlısı göstericileri Filistin yanlısı göstericilerden ayırıyor... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın Frankfurt kentinde çekilmiştir (Reuters).Alman çevik kuvvet polisi, 7 Ekim saldırısının ikinci yıldönümünde İsrail yanlısı göstericileri Filistin yanlısı göstericilerden ayırıyor... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın Frankfurt kentinde çekilmiştir (Reuters).

Yasağa rağmen, akşam saatlerinde birçok gösterici olay yerinin yakınında toplandı. Polis, hoparlörlerle göstericilere dağılmaları çağrısında bulunurken çatışmalar, arbede ve tutuklamalar yaşandığını bildirdi.

Alman cumhurbaşkanı, sinagogu ziyaretinde Gazze'deki sivillerin çektiği acılar konusunda “derin endişesini” dile getirdi, ancak İsrail'in politikasına yönelik eleştirilerin saldırıları ve saldırganlıkları haklı çıkaramayacağını vurgulayarak şöyle dedi: “Yahudileri tehdit eden veya onlara saldıran herkes hepimize saldırmış olur. Bunu kabul edemeyiz.”