Eski FBI ajanından sanal flörtte beden dili tavsiyeleri

İnternette tanışarak ilişkiye başlayanların sayısı pandemi döneminde daha da arttı (Reuters)
İnternette tanışarak ilişkiye başlayanların sayısı pandemi döneminde daha da arttı (Reuters)
TT

Eski FBI ajanından sanal flörtte beden dili tavsiyeleri

İnternette tanışarak ilişkiye başlayanların sayısı pandemi döneminde daha da arttı (Reuters)
İnternette tanışarak ilişkiye başlayanların sayısı pandemi döneminde daha da arttı (Reuters)

Pandemide fiziksel mesafelerin büyümesiyle internette tanışan ve flört edenlerin sayısı da son dönemde arttı. Beden dili uzmanları sanal flörtte ilk izlenimin çok önemli olduğunu belirtirken, birçok kişi internetten gerçek bir ilişki kurmanın çok zor olduğunu düşünüyor.
Emekli FBI ajanı ve Be Exceptional: Master the Five Traits That Set Extraordinary People Apart (İstisnai ol: Sıra Dışı İnsanları Diğerlerinden Ayıran Beş Özellikte Uzmanlaşmak) kitabının yazarlarından Joe Navarro, video görüşmelerde karşıdaki kişinin beden dilinden çıkarılabilecek pek çok şey olduğunu söylüyor.
Yüz yüze görüşmelerde el hareketleri, derideki ve dudak rengindeki değişimler gibi ayrıntıların görülebildiğine dikkat çeken Navarro, başarılı bir sanal flört için uygulanılabilecek yöntemleri söyle sıralıyor:

İyi bir ilk izlenim oluşturmak önemli
Sanal ilişkiye adım atarken yapılması gerekenlerden biri video boyunca elleri göstermek. Navarro'ya göre, insanlar birbirinin ellerini görmeye dair temel bir gereksinim hisseder, bu nedenle konuşurken el hareketlerini sık sık kullanmak iyi bir izlenim sağlayacaktır.
Ayrıca aynı beden dilini kullanmak, örneğin aynı pozisyonda oturmak ve baş sallama gibi hareketleri tekrarlamak da karşınızdaki kişiden hoşlandığınızı gösteren işaretlerden biri olacaktır.
ABD'li beden dili uzmanı Lillian Glass da, içten davranmanın ve ilgi çekmek yerine ilgi göstermenin önemli olduğunu vurguluyor. Glass, "Bu sizin açınızdan sahici olmak ve oyun oynayıp zaman kaybetmemek için bir şans, böylece sizin için mükemmel kişiyi bulabilirsiniz" diyor.
Aydınlık ve temiz bir arka plana bir yerde konuşmanın da önemli olduğunu kaydeden Glass, yeterli ışık yoksa portatif bir aydınlatmaya yatırım yapılmasını tavsiye ediyor.

Karşınızdaki kişinin sizden hoşlandığını nasıl anlarsınız?
Eski FBI ajanı Navarro, karşıdaki kişinin sizden hoşlanıp hoşlanmadığını beden dilinden nasıl anlayabileceğinize dair şunları söylüyor:

"Karşısındaki kişiden hoşlanan biri başını ona doğru eğer. Gerçekten beraberken rahat hissettiğimiz kişilere boynumuzu gösteririz."

Navarro'ya göre kıyafetleri ve saçı sürekli düzeltmeye çalışmak da ilginin bir göstergesi.
Glass ise, sürekli gülümsemenin iyi bir işaret olduğunu belirtiyor.
Görüştüğünüz kişinin doğru insan olmadığını gösteren işaretler
Sanal flört görüşmeleri her zaman beraberlikle noktalanmıyor. Navarro'ya göre karşıdaki kişinin sık sık kaşını çatması, söylenenlerden pek de etkilenmediğinin bir göstergesi olabilir.
Ayrıca yeterli göz teması kurmamak, sık sık başka yerlere bakmak ve dinlemiyormuş gibi görünmek de karşısındaki kişiden hoşlanmayan insanların sık tekrarladığı davranışlar.
Boynun alt bölgesine dokunmak ve boynu tutmak stresli ruh halinin ya da rahatsızlığın bir yansıması olabilir. Navarro, "Birine 'Şu anda başka biriyle beraber misin?' diye sorduğumda bu hareketi yapıyorlarsa nedenini merak ederdim" diyor.
Independent Türkçe, CNN

 


Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry