İran, Suriyelileri milis saflarına dahil etmek için ekonomik krizden faydalanıyor

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin raporuna göre, Fırat’ın batısındaki İran yanlısı milis sayısı 10 bini Suriyeli toplamda 25 bine yükseldi.

Suriyeli siviller İdlib kırsalından göç ediyor (29 Ocak – AP)
Suriyeli siviller İdlib kırsalından göç ediyor (29 Ocak – AP)
TT

İran, Suriyelileri milis saflarına dahil etmek için ekonomik krizden faydalanıyor

Suriyeli siviller İdlib kırsalından göç ediyor (29 Ocak – AP)
Suriyeli siviller İdlib kırsalından göç ediyor (29 Ocak – AP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İran’ın, Suriye’nin başkenti Şam ile Lübnan arasındaki sınır bölgelerinin yanı sıra Halep kırsalı ve Fırat Nehri’nin batısındaki bölgelerde Suriyeli gençleri milis saflarına dahil etmek ve ‘nüfuzunu pekiştirmek’ için ülkedeki ekonomik krizden faydalandığını belirterek, Fırat’ın batısında İran yanlısı milis sayısının 10 bini Suriyeli toplamda 25 bine yükseldiğine dikkat çekti.
Gözlemevi, dün yayınladığı raporda, “İran yanlısı milisler geçen ayın 2’sinde askeri takviye gerçekleştirdi. Irak’tan gelen ve milis unsurları taşıyan 3 otobüs, Deyrizor’un doğusundaki Irak-Suriye sınırının karşısında bulunan (Suriye tarafındaki) Elbukemal kırsalına bağlı El-Herri köyündeki Seyyidü’ş Şuheda milislerinin karargahlarına ulaştı. Nitekim bu güçlerin girişi İranlı milis unsurların alarm durumuna geçmesiyle eşzamanlı olarak gerçekleşti. Bu takviyeleri, geçen ayın 7’sinde milislerin düzenlediği askeri eğitimler takip etti. İranlı milislerin en büyük topluluklarının bulunduğu El-Mezari’ bölgesi başta olmak üzere El-Meyadin Çölü’ndeki birkaç bölgede İran Devrim Muhafızları ve Fatimuyyun Tugayları komutanlarının gözetiminde yapılan eğitimlerde ağır silahlar, füzeler ve başka silahlar gibi gerçek mühimmatların kullanımı sonucu El-Meyadin Çölü’nde şiddetli patlamalar meydana geldi” ifadelerine yer verdi.
Mart ayı sonunda Irak topraklarının karşısında yer alan El-Meyadin bölgesine İran yanlısı milislere ait yeni bir silah sevkiyatının gerçekleştiği gözlemlendi. Zira Irak’tan sebze ve meyve taşıyan 3 tır Suriye’ye giriş yaptı ve ilk başta El-Meyadin’deki sebze ve meyve haline yöneldi. Bir çeşit kamufle olarak halde sebze ve meyve yüklerini boşaltan tırlar daha sonra buradan ayrılarak Meyadin bölgesinde en büyük İran milis topluluğunun bulunduğu El-Mezari’ bölgesine yöneldi. Tırlar silah yüklerini bölgedeki tünellere boşalttı. Daha önce DEAŞ tarafından kazılan bu tüneller halihazırda İran yanlısı milisler tarafından silah ve mühimmat deposu olarak kullanılıyor.
Fırat’ın batı bölgesi, İranlılar ile Irak tarafında onlara bağlı milisler arasındaki ticari hareketliliğe sahne oluyor. Zira sebze ve meyvenin yanı sıra ticari emtia taşıyan tırların, Fırat’ın batısında Irak ve Suriye arasındaki resmi ve gayri resmi sınır kapılarından günlük olarak giriş çıkış yaptıkları görülüyor. Gözlemevi bu duruma işaret ettiği raporunda, “İranlı milisler çoğu zaman silah kargolarını sebze ve meyve kargoları içerisinde bölgelerine sokmak için bu ticaret akışını istismar ediyor. Fakat bu durum, giriş çıkış yapan tüm ticari tırların silah ve mühimmat taşıdığı anlamına da gelmiyor” ifadelerini kullandı.
Gözlemevi, geçen ayın ortalarında yaptığı açıklamada “Fırat’ın batısında İran’ın nüfuzu altında bulunan bölgelerde, İran’a bağlı milislerin Deyrizor’un doğu kırsalında bulunan el-Meyadin şehri yakınlarındaki antik Rahba Kalesi’nin içerisinde silah ve mühimmat sakladıkları gözlemlendi” ifadelerini kullandı. DEAŞ bölgeyi kontrol ettiği sıralarda silahlarını bu kalenin bodrum katlarında ve mahzenlerinde saklıyordu. Gözlemevi’ne göre, bugün hala İran’a bağlı milisler burayı kullanıyor ve özellikle kale büyük ve son derece korunaklı olduğundan mevzilerini ve silah ve mühimmat depolarını hedef alan devamlı saldırılardan korktukları için örgütün yaptığı şeyin aynısını yapıyorlar.
Bu süreçte İran, Fırat Nehri’nin batı yakasında El-Meyadin’den başlayarak Irak-Suriye sınırındaki stratejik Elbukemal kentine kadar uzanan bölgede varlığını pekiştirmeye devam ediyor. İran bu amaçla bir taraftan bölgedeki gençlerin yoksulluğundan ve geçim sıkıntılarından faydalanarak onları milis saflarına katarken, diğer taraftan bölgedeki gayrimenkullere el koymaya, istimlak etmeye veya sahiplerinden (Suriye topraklarının diğer bölgelerine veya başka ülkelere göç edenlerden) satın almaya çalışıyor.

Gözlemevi, raporunda şunları kaydetti:
“Askeri Güvenlik’e bağlı devriyeler Elbukemal kentinde bulanan 50 ev sakinine evlerini kısa süre tahliye etmek zorunda oldukları yönünde uyardı. Evlerin mülkiyeti, Suriye devriminin başlarında Suriye rejimine karşı devrimci harekete katılan ve DEAŞ daha sonra da İranlıların Elbukemal’de kontrolü ele geçirmesinin ardından kenti terk eden rejim muhalifi kişilere ait. Uyarı, İran Devrim Muhafızları’na doğrudan bağlı sözde ‘Dostlar Ofisi’nin talebiyle yapıldı. Dostlar Ofisi, Askeri Güvenlik güçlerine, gelecek hafta evlerine el konulacağını ifade eden tebligatnameleri evde oturanlara teslim etmelerini haber verdi. Zira bu evlerde, ev sahiplerinin akrabaları oturuyor.
Aynı şekilde Ebu Fadl el-Abbas milislerine bağlı gruplar 12 Mart’ta El-Meyadin kentinin dış mahallelerinde yer alan El-Balum bölgesinin karşısında bulunan El-Kale yakıt istasyonuna el koydu. İran yanlısı milisler 22 Mart’ta El-Meyadin’de çok sayıda dükkan ve eve el koydu. Gözlemevi, raporun devamında, “İran yanlısı milisler, kötü hayat koşulları ve ekonominin felaket bir şekilde çöktüğü bir ortamda Suriye rejimine ait bölgelerin tamamında hakim olan aşırı yoksulluğu açık ve net bir biçimde istismar ederek Fırat’ın batısındaki gençleri ve adamları kendi yanına çekiyor ve saflarında silah altına alıyor. Zira İran, milisleri parayla silahlandırıyor, gençleri ve adamları saflarına katılmaya ikna ediyor ve buna ek olarak bölgedeki aşiretleri kendi yanına çekiyor. Fırat’ın batısında İran yanlısı milislerin saflarında silah altına alınan kişilerin sayısı 9 bin 850’ye yükseldi. Ayrıca İranlıların ve onlara bağlı Suriye uyruklu ve başka milletlerden olan milislerin sayılarının 25 binin üzerine çıktığı ifade ediliyor. Rusya, Fırat’ın batısındaki aşiretleri ve kişileri kendi tarafına çekme çabaları sırasında İranlılarla rekabet etmede büyük zorluk yaşıyor. Zira terazi kefesinde şu ana kadar İran güçlü bir şekilde ağır basmaya devam ediyor” ifadelerine yer verildi.
Lübnan sınırına yakın Şam Kırsalı bölgeleri, ‘bölgenin fiili hakimi’ olan Hizbullah’ın öncülüğündeki İran yanlısı milislerin sürekli hareketliliğine tanık oluyor. Bu hareketlilik, Suriye ve Lübnan arasındaki sınır hattında bulunan arazileri satın alma işlemlerine odaklanıyor. Gözlemevi’ne göre, “Bu milisler Ez-Zebdani bölgesinde şu ana kadar 200’den fazla arazi, Suriye’nin bir televizyon dizisinde efsanevi bir üne kavuşan sınırdaki Tufeyl köyünde de en az 305 arazi satın aldı.”
Yerli, Asya ve Arap milletlerinden olan İran yanlısı milislerin Halep’in çeşitli mahallelerinde kötü hayat koşullarını istismar ederek burada gayrimenkul alımlarını giderek artan bir ivmeyle sürdürüyor. Yıllar önce çok sayıda sakinin terk ederek göç ettiği Halep’in doğu mahallelerindeki ev ve dükkanlar İran yanlısı milisler tarafından sahipleniliyor. Bu durumu “sanki bölgede yapılan bir demografik değişim” diye niteleyen Gözlemevi, açıklamasında, “Afgan Fatimiyyun Tugayı’nın liderliğindeki İran yanlısı milisler silah altına alma çalışmalarını sürdürerek Halep kırsalında yayılmaya ve ilerlemeye devam ediyor. Silah altına alınanların sayısı, bu çalışmaların ivme kazandığı Şubat 2021’den bu yana 645’e yükseldi” ifadelerini kullandı.
Gözlemevi, ‘bir hayır kurumunun’ Irak’tan Humus’a uzanan İran petrol hattını koruma görevinde İran yanlısı milislerin askeri saflarında silah altına almak için Humus kentinin gençlerini ve farklı kentlerdeki sakinleri aylık maaşlarla kendine çektiğine ve bu kişilerin Irak-Suriye sınırından Humus kentine kadar uzanan petrol hattını koruduğuna işaret etti.



Trump seçmeni gümrük tarifelerinden memnun değil

ABD Başkanı Donald Trump gümrük vergisi mektuplarını ülkelere göndermeye başlarken, AB ve Meksika yüzde 30'luk oranla karşı karşıya (AP)
ABD Başkanı Donald Trump gümrük vergisi mektuplarını ülkelere göndermeye başlarken, AB ve Meksika yüzde 30'luk oranla karşı karşıya (AP)
TT

Trump seçmeni gümrük tarifelerinden memnun değil

ABD Başkanı Donald Trump gümrük vergisi mektuplarını ülkelere göndermeye başlarken, AB ve Meksika yüzde 30'luk oranla karşı karşıya (AP)
ABD Başkanı Donald Trump gümrük vergisi mektuplarını ülkelere göndermeye başlarken, AB ve Meksika yüzde 30'luk oranla karşı karşıya (AP)

Yeni bir ankete göre ABD Başkanı Donald Trump'ın destekçilerinin çoğu ticaret politikalarını beğenmiyor ve gümrük vergilerini sertçe eleştiriyor.

Politico ve Public First'ün haziranda yaptığı anket, geçen yılki seçimde Trump'ı destekleyenlerin dörtte biriyle neredeyse yarısı arasında bir kesimin, özellikle Çin sözkonusu olduğunda, gümrük vergisi politikalarının çeşitli bölümleri hakkında şüpheleri olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre Trump seçmenlerinin sadece yarısı Çin'e yönelik gümrük vergilerinin ABD şirketlerine fayda sağlayacağını düşünüyor.

Bu veriler, başkanın ticaret politikalarına ve sanayiyi yeniden ABD'ye getirme çabalarına odaklandığı bir döneme denk geliyor. Trump kısa süre önce diğer ülkelere, büyük çaplı yeni gümrük vergileri uygulama tehdidini özetleyen birkaç tartışmalı gümrük vergisi mektubu gönderdi.

Gümrük vergisi mektuplarının gönderilmesinden çok önce, haziran ortasında yapılan anket, Trump'ın politikaları nedeniyle bazı destekçilerini kaybedebileceğini ortaya koyuyor. 2024 kampanyasında hayat pahalılığını azaltma sözü veren Trump'ın ticaret politikaları küresel ekonomiyi sarsıp enflasyonu yükseltebilir.

Ankete katılan her 4 Trump seçmeninden biri gümrük vergilerinin ABD'nin diğer ülkelerle ticaret anlaşması yapma kabiliyetine zarar verdiğini söyledi. Başkanın destekçileri Trump'ın gümrük vergisi uygulama yetkisine sahip olup olmaması konusunda da ikiye bölünmüş durumda. Yüzde 44'lük bir kesim Kongre'nin onayını alması gerektiğini söylerken, yüzde 45'lik bir kesim vergileri uygulama yetkisine sahip olması gerektiğini söylüyor.

Trump, 1 Ağustos'ta Meksika ve Avrupa Birliği'nden gelen mallara yüzde 30 gümrük vergisi getirme tehdidinde bulunarak yeni bir gümrük vergisi turunu uygulamaya koyabileceğini söyledi. Trump'ın ABD'ye "büyük para" kazandıracağını iddia ettiği gümrük vergileri ithalatçı tarafından ödeniyor ve birçok şirket bu maliyetleri müşteriye yansıtıyor.

Trump seçmenlerinin yüzde 46'sı "yurttaki fiyatları artırsa bile" Çin'e yönelik gümrük vergilerini desteklediğini söyledi. Öte yandan yüzde 32'si sadece fiyatları yükseltmediği takdirde gümrük vergilerini desteklediğini, yüzde 9'u ise gümrük vergilerine karşı olduğunu söyledi. Trump seçmenlerinin yüzde 25'i Çin'e uygulanan gümrük vergilerinin ABD şirketlerine zarar verdiğini söyledi.

Bununla birlikte, yüzde 55'lik bir kesim Çin'le anlaşma yapmanın zor olacağını ancak başkanın "bunu yapabileceğini" düşündüğünü söyledi. Yüzde 18'i anlaşmaya varmanın zor olmayacağını belirtti. Yüzde 12'lik bir kesim ise Trump'ın dünyanın en büyük ikinci ekonomisiyle anlaşma yapamayacağını söyledi.

Eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e oy verenlerin yüzde 47'si de aynı görüşte. Harris seçmenlerinin yüzde 86'sı gümrük vergilerinin ABD'nin daha iyi ticaret anlaşmaları yapma kabiliyetine zarar verdiğini söyledi.

Independent Türkçe