NASA, Mars'taki uzay aracının "vesikalık" fotoğrafını yayımladı

Uzay aracı, 30 Temmuz 2020'de fırlatılmıştı (NASA)
Uzay aracı, 30 Temmuz 2020'de fırlatılmıştı (NASA)
TT

NASA, Mars'taki uzay aracının "vesikalık" fotoğrafını yayımladı

Uzay aracı, 30 Temmuz 2020'de fırlatılmıştı (NASA)
Uzay aracı, 30 Temmuz 2020'de fırlatılmıştı (NASA)

NASA'nın Mars'taki yeni uzay aracı Perseverance, yüzünü ve kafasını ayrıntılarıyla gösteren iki selfie (özçekim) yolladı. Fotoğraflardan birinde gezginin yüzü, diğerinde ise yan profili görülüyor.
Uzay ajansının Kızıl Gezegen'e yolladığı uzay araçlarının hepsinde, tepesinde birtakım cihazlar bulunan bir direk yer alıyor. Bu direk, genellikle uzay araçlarının kafasıymış gibi düşünülüyor.
Direğe monte edilen kameralar, Mars yüzeyinin heyecan verici görüntülerini kaydediyor. Aracın yeni "vesikalık" fotoğrafı ise gezginin "gözlerine" yani bu kameraların kendisine odaklanıyor.

Gezginin yüzünü ve yan profilini gösteren fotoğraflar, robotik kola monte edilmiş WATSON kamerasıyla salı günü çekildi. Aracın robotik kolu, ismini Arthur Conan Doyle'un ünlü dedektiflerinden alan SHERLOC ve WATSON isimli iki cihaz taşıyor.
Bu ekipmanlar, Mars topraklarından alınacak örneklerin analizlerinden sorumlu. Robotik kolun ucuna monte edilen mikropartikül tahlil cihazı SHERLOC, kum tanesi büyüklüğündeki ipuçlarını izliyor. WATSON ise kaya yapılarının görüntülerini yakından kaydeden, renkli bir kamera. 
Türkçede "azim" anlamına gelen Perseverance, 18 Şubat 2021'de Kızıl Gezegen'in Jezero Krateri'ne inmişti.
Perseverance'ın Mars'a gönderilmesindeki ana hedef, geçmişte Kızıl Gezegen'de yaşadığı düşünülen mikroskobik canlılara dair fosil izleri aramak.
Uzay aracı bu doğrultuda Jezero Krateri'nden toprak örnekleri toplayacak ve bilim insanlarının incelemesi için bu örnekler, başka bir uzay aracıyla Dünya'ya getirilecek.
 
Independent Türkçe, NASA, CNET, Science Alert



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging