Cumhuriyetçiler Kerry’nin İranlılara ‘bilgi sızdırdığı için’ istifa etmesini talep ediyorlar

John Kerry (Reuters)
John Kerry (Reuters)
TT

Cumhuriyetçiler Kerry’nin İranlılara ‘bilgi sızdırdığı için’ istifa etmesini talep ediyorlar

John Kerry (Reuters)
John Kerry (Reuters)

ABD İklim Özel Elçisi John Kerry ile ilgili tartışmalar giderek şiddetlenirken, istifa etmesi ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’e verdiği bilgiler yüzünden kendisine soruşturma açılmasına yönelik çağrılar artıyor.
İran Dışişleri Bakanı’nın sızdırılan ses kaydında Kerry’nin İsrail tarafından Suriye’deki İran mevzilerine yapılan hava saldırılarını Zarif’e bilgilendirmedeki rolünden doğrudan bahsediliyor. Bu da Cumhuriyetçileri kızdırırken, Demokratları endişelendirdi. Cumhuriyetçiler sitemlerini ifade etmek için ABD Başkanı Joe Biden’a bir mektup yazarak sızdırılan ses kaydında geçen iddiaların doğruluğunun araştırılması için resmi bir soruşturma açılması talebinde bulundular.
Cumhuriyetçilerin önde gelen isimlerinden 19 kişi, Kerry’nin halihazırda ABD Başkanlığı Ulusal Güvenlik Konseyi’nin bir üyesi olduğunu ve konumundan ötürü gizli istihbarat bilgilerine doğrudan erişimi olduğunu belirtti. Cumhuriyetçiler Viyana görüşmeleri ışığında Zarif’e yeni gizli bilgiler sızdırmasından endişe ettiklerini belirterek Biden’a soruşturma bitene dek eski Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Ulusal Güvenlik Konseyi üyeliğini askıya alması için çağrıda bulundular. Söz konusu mektupta “Bölgedeki en önemli müttefiklerimizden biri olan İsrail hakkındaki hassas bilgilerin bizim düşmanımız olan, terörü finanse eden ve binlerce ABD askerini öldürmek, yaralamak ve sakat bırakmaktan sorumlu olan bir devlete kasıtlı veya kasıtsız olarak ifşa edilmesi, Bakan Kerry’i yönetiminizden çıkarmanız için geçerli bir sebep” ifadeleri yer aldı.
Kerry’nin aleyhindeki iddiaların yalan olma olasılığını öne süren ancak bu olasılığı, yönetimin nükleer anlaşmaya geri dönme çabalarına karşı değerlendiren Cumhuriyetçiler “İddiaların yalan olduğu kanıtlanırsa bu, İranlı yetkililerin dürüst olmayan kişiler olduğunu açıkça göstermiş olur. Bu yüzden yönetiminizden ABD’nin geleceği ile ilgili müzakerelerde İran’a karşı temkinli olmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandılar.
Mektuptan Cumhuriyetçilerin İran dosyasının ele alınış şekline karşı oldukları açıkça görülüyor. Zira Cumhuriyetçiler “Bakan Kerry’nin kısa vadeli, kusurlarla dolu siyasi bir gündem karşılığında uzun vadeli ulusal güvenliği koruma politikasını terk ederek ABD ve müttefiklerinin çıkarlarına aykırı bir diplomasi yürütme konusunda uzun bir geçmişi var. En nihayetinde bu, müttefiklerimizi tehdit etti ve düşmanlarımızın güçlenmesine sebep oldu” dediler. Mektubu yazanlar Biden’a soruşturmaların sonuçlarını beklerken Kerry’nin hassas gizli bilgilere erişimini durdurma çağrısında bulundular.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kerry’nin Dışişleri Bakanı olarak hizmet süresi sona erdikten sonra Zarif ile söz konusu bilgileri vermek için iletişime geçip geçmediğini tespit etmek amacıyla Cumhuriyetçiler, Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) ABD vatandaşları ile İranlı yetkililer arasındaki telefon kayıtlarını incelemesi için hummalı bir çalışma yürütüyorlar.
Kerry’e yönelik endişeler sadece Kongre'deki Cumhuriyetçilerle sınırlı değildi. Nitekim eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da bilgi sızdırılmasından oldukça rahatsız olduğu görülüyor. Pompeo, Fox News kanalı ile yaptığı röportajda “Görünüşe göre Başkan Donald Trump’a gelişmeler ile ilgili bilgi verdiğim sırada Kerry İsrail operasyonları ile ilgili istihbarat bilgilerini Zarif’e iletiyordu” ifadelerini kullandı.
Sızdırılan ses kaydında geçen bu iddiaları tamamen reddeden Kerry, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Sizi temin ederim ki bu haber ve bu iddialar tamamen asılsız. Ne dışişleri bakanıyken ne de ondan sonra böyle bir şey olmuştur” ifadelerini kullandı.



İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
TT

İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)

İsrail, 13 Haziran’dan beri başta nükleer tesisler ve askeri hedefler olmak üzere İran’daki birçok noktayı bombalamayı sürdürüyor. 

İsrail ordusu, savaş jetleriyle düzenlenen bombardımanlarda İran’ın İsfahan ve Natanz nükleer tesislerinde hasar meydana geldiğini bildirmişti. 

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bugün duyurduğuna göre İsrail, Karaj ve Tahran’daki santrifüj geliştirme tesislerini de vurdu.

Ancak Guardian’ın analizinde, cuma gününden bu yana meydana gelen hasarın birkaç ay içinde onarılabileceği belirtiliyor. Ayrıca İsrail ordusunun saldırılarının, İran’da hem hükümetin hem de halkın nükleer caydırıcılıkta daha ısrarcı davranmasına yol açabileceğine dikkat çekiliyor. 

Dolayısıyla Tel Aviv yönetiminin hamlelerinin ters teperek Tahran’ın nükleer bomba geliştirme sürecini hızlandırabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İsrailli bir yetkili, saldırılar sonucunda İran’ın nükleer bomba geliştirmesinin sadece birkaç ay geciktirilebileceğini söylüyor. 

Ancak CNN’in salı günkü haberinde yer verdiği ABD istihbarat bilgilerine göre Washington, Tahran’ın en az üç yıl daha nükleer bomba üretemeyeceğini öngörüyordu. Analizde, birkaç aylık bir gecikmenin böyle bir durumda önemsiz kaldığı yazılıyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Yükselen Aslan” operasyonunun ardından yaptığı açıklamalarda İran’ın nükleer silah geliştirmenin eşiğine geldiğini iddia etmişti.

Analizde, İsrail’in nükleer silah geliştirme programına dikkat çekilerek, Tahran yönetiminde birçok grubun buna karşı önlem olarak nükleer silaha sahip olmayı amaçladığı aktarılıyor. 

Adının açıklanmaması şartıyla konuşan, Ortadoğu’da deneyimli bir Batılı yetkili de İsrail’in saldırılarının Tahran’ın nükleer bomba çalışmalarını hızlandırma ihtimalini vurguluyor:

Bu olayların ardından İran’ın herhangi bir nükleer kapasitesi kalırsa, en hızlı şekilde silah geliştireceklerini düşünüyorum.

Analizde, İran’ın nükleer programının askeri yöntemlerle sonlandırılmasının tek yolunun Fordo tesisini imha etmek olduğu belirtiliyor. Kum şehrine yakın bir dağın 80 ila 90 metre altında inşa edilen bu nükleer tesis, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin merkezi. ABD ordusunun savaşa girmesi halinde burayı 13,6 tonluk bombalarla vurması gerekiyor. 

Netanyahu sadece İran’ın nükleer programını bitirmeyi değil, Tahran’da rejimi değiştirmeyi de amaçlıyor. Ancak İranlı sivilleri vurarak bunu elde etmesi zor görünüyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nden Vali Nasr, “Gazze savaşının psikolojik etkisinin” de İsrail-İran çatışmalarında önemli rol oynadığını belirtiyor. 

Nasr, Gazze’deki yıkımla “uluslararası liberal düzenin İsrail’i kontrol altında tutabileceğine dair inancın boşa çıktığını” ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, CNN