Rakipleri, Elon Musk'a meydan okuyor: "Starlink yörüngede güvenlik riski yaratıyor"

Elon Musk’ın uzay interneti geçen yıl ABD'de yangınların mahvettiği bölgelerde kullanılmıştı (Starlink)
Elon Musk’ın uzay interneti geçen yıl ABD'de yangınların mahvettiği bölgelerde kullanılmıştı (Starlink)
TT

Rakipleri, Elon Musk'a meydan okuyor: "Starlink yörüngede güvenlik riski yaratıyor"

Elon Musk’ın uzay interneti geçen yıl ABD'de yangınların mahvettiği bölgelerde kullanılmıştı (Starlink)
Elon Musk’ın uzay interneti geçen yıl ABD'de yangınların mahvettiği bölgelerde kullanılmıştı (Starlink)

Elon Musk'ın internet uydusu girişimi Starlink; rakiplerinden büyük eleştiri topluyor. Projenin uzayı kirletmekle kalmadığı, aynı zamanda yörüngede büyük güvenlik riski yarattığı öne sürülüyor.
Musk'ın SpaceX şirketinin başlattığı proje, dünyanın her köşesine süper hızlı internet ulaştırmayı hedefliyor. Şirket şu anda yaklaşık 12 bin uyduyu yörüngeye gönderme yetkisine sahip. 30 bin uydu daha yollayabilmek için de onay bekliyor.
Öte yandan Viasat, OneWeb Global, Hughes Network Systems ve Boeing gibi rakip şirketler, Starlink'e adeta meydan okuyor.
Bunlardan bir kısmı, Musk'ın uydularının kendi cihazlarının sinyallerini engellediğinden ve uydularını fiziksel açıdan tehlikeye attığından şikayet ediyor.
Projeyi eleştirenlerin ana argümanı, Musk'ın tıpkı Tesla'da olduğu gibi "önce piyasaya sürme, sonra geliştirme" prensibinin yörüngenin kirlenmesiyle sonuçlandığı.
OneWeb yetkililerinden Chris McLaughlin, "Uydularımızın her biri Ford Focus gibidir; test edilir ve çalışır" diye konuştu:
"Starlink uydularıysa Tesla gibi. Onları fırlatıyorlar ve sonra yükseltmeleri, düzeltmeleri, hatta tamamen değiştirmeleri gerekiyor."
Gerçekten de SpaceX, 2019'da ilk Starlink uydularının yaklaşık yüzde 5'inin başarısız olduğunu açıklamıştı. Bu uydular Dünya'ya düşmesi ve atmosferde yanarak yok olması için kaderine terk edilmişti.
Öte yandan, Kasım 2020'de Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden astrofizikçi Jonathan McDowell, Starlink'in başarısızlık oranının yaklaşık yüzde 3 olduğunu hesaplamıştı. McDowell, Starlink'in o zamandan beri uydularının tasarımını büyük ölçüde geliştirdiğini ve arıza oranının şu anda yüzde 1'in altında olduğunu söyledi.
McLaughlin ise Starlink'in çok fazla uydu çalıştıracağını ve düşük arıza oranının bile çarpışma potansiyeli açısından yörüngede büyük risk teşkil ettiğini ifade etti.
"Starlink, yörüngede bin 300'den fazla uzay aracı işletiyor ve projeye her ay yaklaşık 120 uydu daha ekleniyor. Starlink uyduları, 1950'lerden bu yana fırlatılan toplam uydu sayısını (9 bin) aşma yolunda ilerliyor."
Viasat'ın kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Dankberg, "Daha az uydunuz olmalı ve onları daha yetenekli kılmalısınız" diyor.
Dankberg, şirketinin yörüngede yaratacağı olası trafiğe dair daha önce de uyarılarda bulunmuştu. Ancak Musk, bu uyarılara Twitter hesabından şöyle cevap vermişti:
Starlink, Viasat'ın kazancı için tehlike oluşturuyor, mevzu daha çok bu gibi.
Starlink projesinin gerekli izinleri aldığı Federal İletişim Komisyonu'nda Musk'a meydan okuyan bir Boeing sözcüsü ise "rekabete uygun bir alan sağlamanın güvenli ve sürdürülebilir bir yörünge ortamı için çok önemli olduğunu" söylemişti.
Diğer yandan Wall Street Journal'ın aktardığına göre 2 Nisan'da bir Starlink uydusu, Oneweb'in işlettiği bir diğeriyle çarpışmanın eşiğine geldi.
OneWeb yetkililerinden McLaughlin, bu esnada Starlink mühendisleriyle iletişime geçtiklerini ama çarpışmayı önlemek için hiçbir şey yapılamayacağı yanıtını aldıklarını bildirdi. Bunun ardından Oneweb uydusu manevra yaparak çarpışmadan kaçındı.
AB uydularını yöneten Avrupa Uzay Ajansı (ESA) da benzer bir olayın 2019'un sonlarında meydana geldiğini aktardı.
Buna göre bir Starlink uydusunun AB'nin işlettiği bir uyduyla çarpışma rotasına girdiğini gören yetkililer,  Starlink'le yalnızca e-posta yoluyla iletişime geçebildi ve herhangi bir işlem yapılamayacağı cevabını aldı. Bunun sonucunda AB mühendisleri manevra yapmak zorunda kaldı.
SpaceX, iki olaya dair yorum taleplerine ise yanıt vermedi.
Texas Üniversitesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği'nden Doç. Dr. Moriba Jah, bu durumu şöyle yorumladı:
"Musk sadece yasal olanı yapıyor. Ancak yasal olması güvenli veya sürdürülebilir olduğu anlamına gelmez."
 
Independent Türkçe, Wall Street Journal



Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT