Friends oyuncuları karakterlerinin günümüzde ne yapıyor olabileceğini tartıştı

Friends: The Reunion, dizinin yıldızlarını yeniden bir araya getirecek (The Hollywood Reporter)
Friends: The Reunion, dizinin yıldızlarını yeniden bir araya getirecek (The Hollywood Reporter)
TT

Friends oyuncuları karakterlerinin günümüzde ne yapıyor olabileceğini tartıştı

Friends: The Reunion, dizinin yıldızlarını yeniden bir araya getirecek (The Hollywood Reporter)
Friends: The Reunion, dizinin yıldızlarını yeniden bir araya getirecek (The Hollywood Reporter)

Popüler sitcom dizisi Friends'in oyuncuları, bir hayli reklamı yapılan yeniden buluşma özel bölümü öncesi karakterlerinin günümüzde ne yapıyor olabileceğini tartıştı.
HBO Max, Friends oyuncu kadrosunun yanı sıra ünlü hayranların da yer alacağı, uzun zamandır beklenen senaryosuz yeniden buluşma bölümünü gelecek hafta yayımlayacak.
Özel bölüm öncesi People dergisine açıklamada bulunan çekirdek kadro oyuncuları, karakterlerinin sezon finali sonrası izledikleri rotaya dair kendi kanılarını paylaştı.
Matt LeBlanc, Joey'in kendi sandviç dükkanları zincirine sahip olacağını düşündüğünü ("ve tüm sandviçleri yediğini") belirtirken, Jennifer Aniston ise Rachel'ın kendi giyim markasını kuracağını öne sürdü.
Matthew Perry'e göre Chandler "harika bir baba" ve "harika bir komedi yazarı" olacak.
Courteney Cox, "Her zaman Monica'nın diğer annelerle rekabet içinde olacağını ve onları geçmeye çalışacağını hissediyorum" dedi.
Cox, “İster okuldaki kermes olsun ister başka bir şey. Demek istediğim, Monica çok sinir bozucu olurdu. Okul aile birliği başkanı gibi bir şey olurdu” açıklamasında bulundu.
Lisa Kudrow, Phoebe'nin "Mike ve çocuklarıyla Connecticut'ta yaşadığını ve okulun sanat programının başına yer aldığını" söyledi. "Ve sadece... kendisi gibi farklı olduklarından çocuklarını savunuyor."
David Schwimmer'a göre, Ross paleontolog kariyerini sürdürecek ve "Joey'in sandviç dükkanına yatırım yaparak çocuklarına ayırdığı birikimin çoğunu yitirecekti".
"Friends: The Reunion" 27 Mayıs Perşembe günü HBO Max'te yayımlanacak.

 


E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe