BM paralı askerlerin Libya’dan geri çekilmesini talep ediyor

Libya Başbakanı, ABD Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi ile Trablus'ta bir araya geldi (AFP)
Libya Başbakanı, ABD Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi ile Trablus'ta bir araya geldi (AFP)
TT

BM paralı askerlerin Libya’dan geri çekilmesini talep ediyor

Libya Başbakanı, ABD Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi ile Trablus'ta bir araya geldi (AFP)
Libya Başbakanı, ABD Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi ile Trablus'ta bir araya geldi (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Jan Kubis, BM Güvenlik Konseyi’ni bu yılın sonunda Libya’da parlamento ve başkanlık seçimlerinin yapılmasına yönelik devam eden çabaları desteklemek amacıyla paralı askerler ile yabancı savaşçıların ilgili ülkelerle uzlaşarak “dengeli ve düzenli bir şekilde geri çekilmesini” başlatmak için zaman çizelgeleri içeren bir plana destek vermeye çağırdı.
BM Güvenlik Konseyi üyeleri, UNSMIL Başkanı'nın video konferans üzerinden ülkedeki son güvenlik gelişmeleri ve siyasi süreci ilerletmeye yönelik halihazırda devam eden çabalara ilişkin verdiği brifingi dinledi. Kubis Libya otoritelerinin ve kurumlarının asıl görevinin, Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) BM Güvenlik Konseyi’nin 2570 sayılı kararı uyarınca belirlediği yol haritasındaki talimatlara göre 24 Aralık’ta parlamento ve başkanlık seçimlerinin yapılmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Kubis “Bu, Ulusal Birlik Hükümeti yönetiminin önceliklerinin başında geliyor. Temsilciler Meclisi, seçimlerin anayasal temelinin netleştirilmesinden ve gerekli seçim yönetmeliğinin onaylanmasından sorumlu” dedi. Kubis, Libya Yüksek Seçim Kurulu’na seçimlere hazırlanması için yeterli zamanın verilmesi için anayasal temelin en geç 1 Temmuz’a kadar halledilmiş olması gerektiğine işaret etti. Kubis UNSMIL’in önerilen anayasal temel Temsilciler Meclisi’ne ve Libya Devlet Yüksek Konseyi’ne sunulmadan önce forumun işini kolaylaştırmak için gösterdiği çabalara işaret etti. Yüksek Seçim Kurulu'nun Nüfus Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde seçmen listesini inceledikten sonra yaptığı çalışmalara değinen Kubis, önceki seçimlere kayıt yaptıran seçmenler için 2,3 milyon seçmen kartı üretilmeye başlandığını belirtti. Kubis “Ulusal seçimlerden önceki bu kritik geçiş döneminde, süresi sona eren belediye yetkilerinin yenilenmesi ve kapsamlı ve şeffaf seçimler yapılarak demokrasi mesajlarının teşvik edilmesi oldukça önemli” şeklinde konuştu.
Kubis “Nüfuz kazanmak ve topraklar ile kaynaklara ulaşıp bunları ele geçirmek için yarışan silahlı milis grupları arasında zaman zaman çatışmalar çıksa da güvenlik durumunun büyük ölçüde düzelmesiyle ateşkes devam ediyor. Ancak Sirte ve Misrata arasındaki sahil yolunun açılması ve paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan çekilmesi gibi önemli konularda gelişme kaydedilemedi” dedi. Sirte-Cufra hattı boyunca tahkimatların yapılıp mevzilerin kurulduğu, hava kuvvetlerinin eğitildiği, batı, doğu ve güney Libya’daki askeri üslere silah ve askeri teçhizat sevkiyatı yapıldığı ve “yabancı paralı askerlerin Libya’daki bölünmeyi derinleştirmeye devam ettiği” ile ilgili raporlara işaret eden Kubis, BM Güvenlik Konseyi’ni “Libya taraflarını ve tüm üye ülkeleri, yabancı güçlerin ve paralı askerlerin hepsinin derhal geri çekilmesi başta olmak üzere ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasına saygı göstermeye ve desteklemeye” teşvik etmeye çağırdı.
Kubis “Sınırlı sayıda paralı askerin Bingazi ve Trablus’a çekilip hava yoluyla gönderilmesi, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların dengeli ve düzenli bir şekilde geri çekilmesini başlatabilir” ifadelerini kullandı. Yetkili, Libya’daki paralı askerler ve yabancı güçlerle bağlantısı olan dış güçlerle üzerinde mutabık kalınan bir plan ve zaman çizelgesi oluşturulması çağrısında bulundu.
Kubis binlerce paralı savaşçının, yabancı askerin ve silahlı grubun Libya'daki varlığının ve faaliyetlerinin sadece Libya'nın güvenliğini değil tüm bölgeyi tehdit ettiğine dair uyarıda bulundu. Yetkili ayrıca, yabancı askerlerin geri çekilmesinin özellikle kapsamlı bir uzlaşma yapılması, barışın inşa edilmesi ve gençlere ve kadınların güçlendirilmesine odaklanan kalkınma programlarının faaliyete geçirilmesi ile istikrarsızlığın temel nedenlerini çözmek için Libya’nın her yerinde ve bölgede gösterilen yoğun çabalarla uyumlu olması gerektiğini söyledi.
Kubis, Libya’daki insan hakları ile ilgili tüm sıkıntıların ortak noktasının uluslararası hukukun en ciddi şekilde ihlal edilmesinde bile ceza verilmemesi olduğunu söyleyerek Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Tarhuna şehrini geri aldıktan sonra 100’den fazla toplu mezar bulunduğuna dikkati çekti. Yapılan zulümler için hesap verilmesi gerektiğini vurgulayan Kubis, Libya’daki göçmen ve mülteci krizinden de bahsederek Libya topraklarında 41'den fazla ülkeden yaklaşık 575 bin göçmen olduğunu ve bunların üçte ikisinden fazlasının komşu ülkelerden geldiğini kaydetti.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times