MSB, jandarmayı geri istiyor, İçişleri, "vazgeçmem" diyor. Jandarma, neden paylaşılamıyor?

ekran görüntüsü (Youtube)
ekran görüntüsü (Youtube)
TT

MSB, jandarmayı geri istiyor, İçişleri, "vazgeçmem" diyor. Jandarma, neden paylaşılamıyor?

ekran görüntüsü (Youtube)
ekran görüntüsü (Youtube)

Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, 25 Mayıs 2021 Salı günü kaleme aldığı bir yazıda, Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar'ın İçişleri Bakanlığı'na bağlı jandarma teşkilatının tekrar MSB'ye bağlanmasını talep ettiğini öne sürdü.
Takan'ın iddiasına göre Akar, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ikna etmek üzereyken jandarmanın şu an bağlı olduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu devreye girdi. Soylu, detaylı anlatımlarıyla bu yönde bir karar almama konusunda Erdoğan'ı ikna etti.
2016 yılında 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu 4'üncü maddesinde yapılan değişiklik ile Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı'na bağlanmıştı.

15 Temmuz darbesinin bastırılmasında önemli rol oynadı
2021 yılı itibariyle jandarmanın 186 bin 170 personeli bulunuyor.
Bunun 5 bin 240'ı subay, 35 bin 71'i astsubay, 15 bin 390'ı uzman jandarma, 99 bin 390 uzman erbaş, 26 bin 293'ü ise er ve erbaş. Ayrıca 774 işçi ile bin 353 de yedek subay bulunuyor.
Kuruma bağlı Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) timleri 15 Temmuz darbe girişiminde Jandarma Genel Komutanlığı'nın ve Genelkurmay Karargahı'nın darbeci askerlerden kurtarılmasında önemli rol oynamıştı.

JÖH'ler terörle mücadelede aktif
Jandarma bünyesinde 21 Jandarma Özel Harekat Taburu (JÖH), terörle mücadelede ve sınır ötesi harekatlarda önemli rol oynarken, çok sayıda komando taburu ve bölüğü de iç güvenliğin sağlanmasında aktif rol oynuyor.
Bilindiği gibi jandarma öteden beri İçişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı (MSB) arasında paylaşılamayan bir kurum oldu.
2016 yılında MSB'den alınarak İçişleri Bakanlığı'na bağlansa bile Takan'ın iddiasına bakılırsa bu konuda halen rekabet bitmiş değil.
Peki jandarma teşkilatının önemi nedir? Bu kurumu "paylaşılamayan" kılan özellikleri neler?

1839'da kuruldu
Emekli Jandarma Kurmay Albay Aziz Ergen, önce jandarmanın tarihçesi hakkında bilgi verdi.
Ergen'in verdiği bilgilere göre jandarmanın tarihçesi kısaca şöyle: Jandarma teşkilatı, Osmanlı döneminde 1826 yılında kaldırılan Yeniçeri Ocağı'nın ardından içeride asayiş güvenliğinin sağlanması için 14 Haziran 1839 tarihinde kuruldu.
Bu tarih halen jandarmanın kuruluş günü olarak kutlanıyor.
1909 yılında Jandarma Umum Komutanlığı adını alarak Harbiye Nazırlığı'na bağlanan jandarma, I. Dünya Savaşı'nda hem iç güvenliği sağlarken hem de cephelerde savaştı.
Cumhuriyet'in ilanının ardından Jandarma Bölge Müfettişlikleri ve Jandarma Bölge Komutanlıklarının yanı sıra Seyyar Jandarma Birlikleri de kurularak sınırların denetimini de aldı.
1937 yılında cezaevleri korumasını da alan jandarmaya 1956 yılında sınır kıyı ve kara sularının korunması ve kaçakçılığın önlenmesi görevi de verildi.

Kıbrıs Barış Harekatı'nda Rum konvoyunu imha etti
Bu görevleri yerine getiren jandarmaya bağlı Nevşehir komando taburu, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'na katılarak çatışmalar sırasında bir Rum askeri konvoyunu imha etti.
1982 yılında Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın kurulması ile bu görevi devreden jandarma, 1984'te PKK'nın silahlı eylemlere başlamasıyla birlikte terörle mücadelede en ağır yükü üstlenen ve en fazla şehit veren kurum oldu.

Dünyada 62 ülkede jandarma var
1998 yılında Uluslararası Jandarmalar ve Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Birliği'ne de üye olan Türk jandarma teşkilatı, dünyadaki 62 jandarma teşkilatından biri.
2010'da Avrupa Jandarma Konseyi'ne gözlemci olan jandarma teşkilatı, 2016 yılında bir kanun hükmünde kararname ile İçişleri Bakanlığı'na bağlanana kadar TSK bünyesinde bir güçtü.
İçişleri Bakanlığı'na bağlandıktan sonra da sınır ötesi harekatlara katılmaya devam eden jandarma, 2018'de Zeytin Dalı Harekatı'nda da bulundu.
Bu bilgileri veren Ergen, ardından jandarmaya dair diğer sorularımızı yanıtlamaya başladı.

Üç kuruma farklı yönlerden bağlıydı
İçişleri Bakanlığı'na bağlanana kadar Jandarma’nın statüsü nasıldı?
Atama, sicil, ceza ödül, yönünden Genel Kurmay Başkanlığı'na, idari yönden İçişlerine, adli yönden ise Adalet Bakanlığı'na bağlıydı.

"Yıllardır çekişme sürüyordu"
İçişleri Bakanlığı ile TSK arasında geçmişte de jandarma konusunda çekişme var mıydı?

Yıllardır bu çekişme sürüyordu. İçişleri Bakanlığı, jandarmanın da emniyet gibi kendisine bağlı olmasını istiyor, "Bana bağlayın. İdari açısından bana bağlı olmasına karşın atama, sicil, ödül, cezaya karışamadığımdan teşkilat üzerinde yeterince etkili olamıyorum" diyordu.

"Siyasilerin iç işleyişe müdahale etmesi kaygısı vardı"
Askeri kanat, neden kendisine bağlı olmasını istiyordu?

Askeri kanatta eğer İçişleri Bakanlığı'na bağlarsak o zaman emniyet gibi siyasiler devamlı jandarmanın iç işleyişine müdahale eder diyordu. Örneğin bir milletvekili gelip bir emniyet müdürünün tayini konusunda talepkar olup, etkili olabilirken jandarmada bunu yapamıyordu. Çünkü 2016'ya kadar atama, sicil, ceza, disiplin yönünden askeri hiyerarşiye bağlıydı. FETÖ ayaklanmasıyla birlikte kanun değişikliği yapılarak Genelkurmay ile bağı kesilerek İçişleri'ne bağlandı.

"Jandarmayı hem iç güvenlikte hem savaşta kullanabilirsin"
Peki Jandarma’nın asıl önemi ne?

Ülkenin yüzde 93'ü jandarmanın görev sahasında. Belediye hudutları içerisinde kalan yerler polisin görev sahası iken geri kalan jandarmanın alanında. Nüfusun yaklaşık yüzde 21'i jandarma bölgelerinde yaşıyor ancak bu oran yazları kentten kırsala göçün başlamasıyla artıyor. Ancak asıl önemi şu. Jandarmayı eğitimi ve donanımı nedeniyle hem iç güvenlikte hem de bir dış savaşta kullanıp başarı sağlayabilirsin. Bu yönüyle tek güç. Böyle bir birliğin kendi yönetiminde olmasını herkes ister.

"Disiplin anlayışı emniyete göre daha çok tercih ediliyor"
Jandarmanın kendisi gibi İçişleri'ne bağlı olan emniyetten farkı nedir?

Jandarmanın temelinde askeri disiplin de var. Bu disiplin anlayışı emniyete göre daha çok tercih ediliyor. Emniyet yıllardır siyasi iradenin elinde. Siyasiler sürekli yönlendiriyor. Oysa jandarmanın subayları yakın zamana kadar harp okulunda yetişiyordu. Bu nedenle jandarmaya aynı zamanda bir "Kanun Ordusu" denir. Subay ruhuyla yetişen bir ordu olarak kanunu bir ordu olarak savunuyor. Bu da onu stratejik bir kurum haline getiriyor. Ancak bu özelliğini koruması için siyasilerin çok fazla müdahale etmemesi gerekiyor.

"Jandarmanın taraftar olmadıktan sonra bu ülkede darbe yapılamaz"
2016 öncesinde darbe riskini azaltmak için de jandarmanın İçişleri'ne bağlanması gerektiğini savunanlar vardı. Jandarmanın İçişleri'ne bağlanmasının asıl nedeni bu iddialar mıydı?

Jandarma Genel Komutanlığı ülkenin sigortasıdır. Ülkenin yüzde 93'üne hakim olan bir teşkilat darbeye taraftar olmadıktan sonra bu ülkede darbe yapılması mümkün değildir. Jandarma teşkilatı darbelere karşı da güvencedir ve darbelere karşı bir kurumdur. Bundan dolayı FETÖ, jandarmaya sızmaya çalışmış en sert çatışmalar da Jandarma Genel Komutanlığı'nda olmuştu.

"Ülkenin can damarlarını jandarma koruyor"
15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında adı duyulan JÖAK nedir?

Açılımı Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı. Bu güç Genelkurmay'ın özel kuvvetleri gibi bir birim. En kritik görevleri yerine getiren, özel kuvvetler ayarında bir güç. Jandarma Özel Harekat yani JÖH'ler ise ağırlıklı olarak PKK'ya karşı mücadele ediyor.

Terörle mücadele ve asayiş olayları dışında jandarmanın başka kritik görevleri var mı?
Barajların, hava limanlarının, termik santrallerin, HES'lerin, nükleer tesitlerin, petrol üretim ve depolama merkezlerinin ve kritik karayollarının korunması hep jandarmanın görevi kapsamında. Aslında ülkenin can damarlarını jandarma koruyor desek yeridir.

Artık harp okullarında eğitilmiyorlar
Jandarma personeli 2016'daki değişikliğin ardından artık nerede eğitiliyor?

Jandarma subayları eskiden harp okulundan mezun olurdu. Ancak 2016'dan sonra Ankara Beytepe Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde eğitiliyorlar. Tabi rütbeleri yine TSK'daki gibi ama özlük hakları bağlamında ise İçişleri Bakanlığı'na bağlılar.

Jandarma’nın kendi istihbarat birimleri de var. Bunların görevleri nedir?
Jandarma İstihbarat, sorumlu olduğu alanda emniyet gibi asayiş ve terör suçlarına yönelik bütün yasa dışı faaliyetleri takip eder ve mevzuat kapsamında teknik takip de yaparak delilden suçluya giderek adalete teslim edilmesine katkı sağlar. Resmi kıyafetle olduğu gibi sivil kıyafetle de görev yapar.

Dış istihbarat görevi de var mı?
Biliyorsunuz yapılan düzenleme ile bütün istihbarat tek elde toplandı. Jandarmanın bu kapsamda herhangi bir dış istihbarat görevi yok.

"Şu anda JİTEM diye bir şey yok"
Bir zamanlar adı çok duyulan JİTEM nedir ve halen faal mi?

1987 OHAL bölgesinde OHAL Valiliği'nin talebi ve İçişleri Bakanlığı'nın yasalar çerçevesinde onayı ile Jandarma İstihbarat Grup Komutanlıkları kuruldu. İsmi 1988'de Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı olarak değiştirildi (Editör notu: JİTEM adı bunun kısaltılmışıydı.) 1997 yılında bazı sakıncaları görüldüğünden bu isim değiştirilerek JİT yani Jandarma İstihbarat Timleri adını aldı. Halen de jandarma komutanlıklar bünyesinde jandarma istihbarat timleri var. Şu anda JİTEM diye bir şey yok.

"Dış bir savaşta da görevlendirilebilir"
Jandarma, İçişleri’ne bağlandıktan sonra da bir dış savaş halinde görev alabilir mi?

Tabii ki. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yurtdışı görevlendirmesi yapılabilir. Ancak sınır ötesi harekat halinde TSK emir komutasına girer.

Jandarma, halen yurtdışında da görev yapıyor mu?
Evet. Afganistan Somali ve Azerbaycan'da görev yapan jandarma personeli var. Azerbaycan'da 26 kişilik bir tim var. Diğer iki ülkede ise 170 personel görev yapıyor.

En çok şarka giden tayini çıkan birim
Jandarma en çok şark tayin çıkan birim olarak biliniyor. Doğru mu?

Şayet son dönemde değişiklik olmadıysa bir jandarma subayı 5 kere şart hizmetine gider. Bu da meslek hayatının üçte birini doğu ilerinde geçirdiği anlamına geliyor.
Independent Türkçe



Trump'tan 6 Ocak Kongre baskınıyla ilgili FBI iddiası

ABD Başkanı Donald Trump, FBI'ı 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'nda şiddeti kışkırtmak için gizli ajanlar kullanmakla suçladı (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, FBI'ı 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'nda şiddeti kışkırtmak için gizli ajanlar kullanmakla suçladı (AFP)
TT

Trump'tan 6 Ocak Kongre baskınıyla ilgili FBI iddiası

ABD Başkanı Donald Trump, FBI'ı 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'nda şiddeti kışkırtmak için gizli ajanlar kullanmakla suçladı (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, FBI'ı 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'nda şiddeti kışkırtmak için gizli ajanlar kullanmakla suçladı (AFP)

Donald Trump, 2020 seçiminin ardından barışçıl iktidar devrini engellemek amacıyla destekçilerinin Kongre Binası'nı bastığı isyanı kışkırttığı gerekçesiyle FBI'ı suçluyor

Trump, Truth Social'da, FBI'ın isyan günü Washington'da toplanan "Hırsızlığı Durdurun" kalabalığına 274 ajanı "gizlice yerleştirdiğini" hiçbir kanıt göstermeden iddia etti.

Sağcı medya cuma günü FBI ajanlarının isyana karıştığını bildirdi. Ancak bu haberler, FBI'ın isyana verdiği tepkiyle, saldırının sorumluluğunu gizli ajanlara yükleyen muhafazakar komplo teorilerini birbirine karıştırıyor.

Geçen yıl Adalet Bakanlığı, FBI'ın Trump yanlılarını püskürtmek ve hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partilerin ulusal merkezlerinin dışına yerleştirilen boru tipi bombaları araştırmak üzere Kongre Binası'na "yüzlerce" ajan gönderdiğini doğrulamıştı.

Raporda ayrıca 26 FBI gizli muhbirinin (FBI tarafından istihdam edilmeyen ancak zaman zaman bilgi sağlayan kişiler) kalabalıkta olduğu tespit edilmişti. Ancak bu kişilerin neredeyse tamamının önceden büroya bilgi vermeden orada bulunduğu ve hiçbirinin şiddeti kışkırtma ya da şiddete katılma talimatı almadığı belirlenmişti.

Baş müfettiş nihayetinde teşkilatın "6 Ocak'ta çeşitli protesto kalabalıklarına ya da Kongre Binası'na" gizli görevliler yerleştirdiğine dair "hiçbir kanıt" bulamamıştı.

İki yayın organı (Just The News ve The Blaze) FBI'ın "Kongre Binası'na sivil giyimli ve silahlı toplam 274 ajan yerleştirdiğini" bildirdi ancak Just The News'in yayınladığı belge bu iddiayı doğrulamıyor. Politico'ya göre The Blaze, adı paylaşılmayan bir kaynağa atıfta bulundu.

İddiaların doğruluğu ne olursa olsun, isyanın suçunu kendi üzerinden atma fırsatını kaçırmayan Trump, herhangi bir kanıt olmaksızın söz konusu ajanların "muhtemelen Kışkırtıcılar ve Ayaklanmacılar" olarak hareket ettiğini öne sürdü.

Trump, "Bu sözde 'Ajanların' her birinin kim olduğunu ve artık 'Tarihi' olan o Günde neyin peşinde olduklarını bilmek istiyorum" diye yazdı.

Birçok Büyük Amerikan Vatanseveri sadece Ülkelerini sevdikleri için çok büyük bedel ödemek zorunda bırakıldı.

Trump ayrıca eski FBI Direktörü Chris Wray'i de iddialarına dahil ederek Wray'in Kongre Binası'ndaki isyanla ilgili soruşturma sırasında Kongre'yi yanılttığını öne sürdü. Trump bu suçlamayı, Adalet Bakanı Pam Bondi'ye 2016 başkanlık kampanyasının Rusya'yla bağlantılarını soruşturan eski FBI Direktörü James Comey hakkında dava açması talimatını verdikten birkaç gün sonra yaptı.

Trump, "Büyük Ülkemiz tehlikedeyken YALAN SÖYLERKEN yakalanan Comey ve Wray, arka arkaya iki oldu" dedi.

Independent Türkçe


Şin-Bet, Katar'da Hamas liderlerine yönelik başarısız suikast girişimiyle ilgili iç soruşturma başlattı

9 Eylül 2025'te Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)
9 Eylül 2025'te Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)
TT

Şin-Bet, Katar'da Hamas liderlerine yönelik başarısız suikast girişimiyle ilgili iç soruşturma başlattı

9 Eylül 2025'te Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)
9 Eylül 2025'te Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)

İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak), Hamas'ın üst düzey yetkililerinin toplandığına inanılan Katar'daki bir binaya düzenlenen İsrail saldırısının başarısızlığıyla ilgili iç soruşturma başlattı.

İsrail Hava Kuvvetleri yaklaşık üç hafta önce binaya saldırı düzenledi, ancak tahminlere göre Hamas liderleri suikast girişiminden sağ kurtuldu.

Şarku’l Avsat’ın Ynet'ten aktardığına göre güvenlik yetkilileri, o dönemde (Gazze şehrinde askeri operasyon sürerken ve Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın rehinelerin serbest bırakılmasını da içeren anlaşma teklifine yanıtını beklerken) operasyonun gerçekleştirilmesine karşı çıktılar. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu saldırıyı gerçekleştirme konusunda ısrarcıydı.

Diğer operasyonlardan farklı olarak bu saldırı için istihbarat Şin-Bet'ten geldi; dış istihbarat görevleri genellikle Mossad'ın yetki alanına girer. Mossad'ın operasyona karşı çıktığı bildirildi.

Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) ise sadece ikincil bir rol oynadı. Şin-Bet şu anda Hamas yetkililerinin bulunduğu yerle ilgili istihbaratın güvenilirliğini ve hedefler başka yerdeyken binayı sadece kısmen tahrip eden hassas güdümlü mühimmat kullanılması tavsiyesini araştırıyor.

İsrail askeri liderliği, Katar'ın çatışmayı sona erdirmek ve rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için çabalarına devam ettiğini ve böylece Hamas'ın Gazze üzerindeki kontrolünü güçlendirdiğini düşünüyor.

İki yıllık savaşın ardından İsrail hükümeti, Gazze Şeridi'ndeki iki milyon Filistinliyi yönetmek üzere alternatif bir otorite kurulmasını istemiyor. İsrail, askeri yönetimi veya Hamas'ı içermeyen yerel bir teknokratik hükümeti ve Filistin Yönetimi'nin herhangi bir müdahalesini reddediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, hükümetin Gazze Şeridi'nde alternatif bir yönetim sistemi kurmayı reddetmesinin, Hamas'ın en az bir yıl daha iktidarda kalacağı anlamına geldiğini düşünüyor.


Gazze savaşının ermesi için Trump ve Netanyahu arasında anlaşmaya varılması bekleniyor

İsrail’in dün Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısı sırasında sığınacak yer arayan Filistinli bir adam (EPA)
İsrail’in dün Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısı sırasında sığınacak yer arayan Filistinli bir adam (EPA)
TT

Gazze savaşının ermesi için Trump ve Netanyahu arasında anlaşmaya varılması bekleniyor

İsrail’in dün Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısı sırasında sığınacak yer arayan Filistinli bir adam (EPA)
İsrail’in dün Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısı sırasında sığınacak yer arayan Filistinli bir adam (EPA)

Uluslararası tarafların İsrail hükümetine Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için uyguladığı baskı artarken, dünya İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yarın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmenin sonucunu bekliyor.

BM Genel Kurul oturumlarında ve oturum aralarında yapılan toplantılar ve sergilenen uluslararası tutumlar, ABD Başkanı Trump’ın yaklaşımını değiştirmeyi başarmış ve onu İsrail Başbakanı Netanyahu’ya savaşı sona erdirmesi için baskı yapmaya itmiş gibi görünüyor. İsrailli kaynaklar, Trump'ın savaşı sona erdirmeye karar verdiğini ve Netanyahu'ya, Hamas'ın zaten gördüğü bir öneriyi kabul etmesi için baskı uyguladığını doğruladı.

Netanyahu, cuma gecesi BM’deki konuşmasının ardından düzenlenen bir etkinlikte Gazze'deki savaşın sona ermek üzere olduğunu duyurdu. Hala yapılması gereken işler olduğunu söyleyen Netanyahu, “(Savaşın) sonuna yaklaşıyoruz, rehinelerimizi eve getiriyor, düşmanlarımızı yeniyor, komşularımızla barış inşa ediyoruz. Elimizde kılıçla... Şu an tamda bunu yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail televizyonu KAN, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'ın New York'ta Netanyahu ile yaptıkları görüşmede, Başkan Trump'ın savaşı sona erdirme zamanının geldiğine inandığını söylediklerini ve ‘Bibi (Benjamin), zamanı geldi’ dediğini ilettiklerini bildirdi.