Mısır İstihbarat Başkanı Kamil, Netanyahu ve Abbas ile kapsamlı barışı görüştü: Sıra Gazze’de

Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil, siyasi bir sürece giriş olarak esir takası ve uzlaşma konusunda anlaşma önerdi.

Batı Şeria'daki Beytüllahim ayırma duvarındaki ırkçı Ku Klux Klan'ın sembolü (AFP)
Batı Şeria'daki Beytüllahim ayırma duvarındaki ırkçı Ku Klux Klan'ın sembolü (AFP)
TT

Mısır İstihbarat Başkanı Kamil, Netanyahu ve Abbas ile kapsamlı barışı görüştü: Sıra Gazze’de

Batı Şeria'daki Beytüllahim ayırma duvarındaki ırkçı Ku Klux Klan'ın sembolü (AFP)
Batı Şeria'daki Beytüllahim ayırma duvarındaki ırkçı Ku Klux Klan'ın sembolü (AFP)

Mısır İstihbarat Müdürlüğü (GID) Başkanı Abbas Kamil, Kudüs dahil Batı Şeria'da sükuneti garanti edecek kapsamlı bir anlaşmayı ilerletmek amacıyla dün Tel Aviv ve Ramallah'ta yoğun görüşmelerde bulundu. Bugün aynı amaçla Gazze Şeridi'ne geçecek olan Kamil, aynı zamanda İsrail ile Hamas arasında bir takas anlaşmasının imzalanması ve Gazze’nin yeniden inşası konularını da ele alacak.
Bölge turunun ilk durağı İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu ile Kudüs’teki ofisinde bir araya gelen Kamil, ardından Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı ile görüştü. Bugün ise Gazze'ye gelecek. Ramallah'taki Filistinli kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Kamil'in kapsamlı bir sükunetin sağlanmasını ve İsrail'in Kudüs'teki herhangi bir provokasyonu, Gazze'de Hamas veya liderlerine karşı operasyonu ve Batı Şeria'daki yerleşimleri durdurmasını içeren kapsamlı bir anlaşmayı ilerletmek istediğini aktardı. Ayrıca buna karşılık Filistinliler tarafından da herhangi bir saldırının durdurulmasını isteyen Kamil, esir takası ve Gazze Şeridi'nde yeniden yapılanma sürecini başlatmaya yönelik anlaşmanın tamamlanmasını amaçlıyor.
Kaynaklar ayrıca, "Elbette buna Filistin Yönetimi’nin ve Hamas'ın her türlü engeli aşmak için ortak çalışmayı onaylaması da dahil" dediler. Kaynaklar, Mısır'ın tüm bunlarla yeni bir siyasi sürece girişi sağlamak istediğini vurguladı.
Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre, görüşmede işbirliğini güçlendirme ve bölgesel meseleler ele alınırken, ikili ilişkiler, varılan mutabakatlar, güvenlik ve siyasi konularda iki ülkenin ortak çabalarından duyulan memnuniyet ifade edildi. Açıklamada, Netanyahu'nun toplantı sırasında Gazze Şeridi’nde gözaltına alınan asker ve sivillerin bir an önce geri gönderilmesi yönünde talebini dile getirdiği belirtildi. Ayrıca Hamas'ın askeri yeteneklerini geliştirmesini ve Gazze sakinlerini desteklemek için gelecekte yönlendirilecek kaynakların kullanılmasını engelleyecek mekanizmaların görüşüldüğü belirtildi.
Filistinlilerin kuşatmayı kaldırma ve yeniden inşa taleplerine karşılık İsrail’in söz konusu talepleri, Mısır’ın görüşmelerinde odak noktasını oluşturuyor. Ayrıca Filistin Yönetimi'nin de parçası olacağı Gazze Şeridi’nin yeniden inşası için uygun bir uluslararası mekanizmanın bulunması konusunu da içeriyor.
Mısır, kapsamlı bir sakinliğe doğru ilerlemenin bölgede Filistinlilerin ve İsraillilerin müzakere masasına dönmesini sağlamayı içeren yeni bir siyasi süreci başlatmanın bir parçası olduğunu düşündüğü için ABD ve Ürdün ile koordinasyon içinde çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, esir takası anlaşmasına varılması da dahil olmak üzere tüm engelleri çözmek amacıyla Mısır’ın adımlarını sürekli olarak yönlendirdi.
Kamil, Sisi'nin rehberliğinde Filistin ve İsrail'e gelirken, Mısır güvenlik heyetinin bölgedeki çalışmaları kesintisiz olarak devam ediyor. Bu adımlar, İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi'nin Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile birlikte bu hafta aynı dosyaları tartışmak üzere dün Mısır'a gelmesiyle eş zamanlı geldi.
Taraflar üzerinde daha fazla baskı oluşturması beklenen Kamil turunda, İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen ve Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Meir Ben-Shabbat'ın huzurunda Netanyahu ile tüm dosyaları görüştü. Bu dosyaları daha sonra Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile de görüşen Kamil, Abbas'ın bu ay yapılması gereken yasama seçimlerini iptal etmesinden etkilenen Hamas ile iç uzlaşı konusunu da ele aldı.
Filistin devlet başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abbas'ın Kudüs, Batı Şeria ve Gazze dahil olmak üzere kapsamlı sükunete ilişkin tüm son gelişmeleri, Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını, bölgede barış, güvenlik ve istikrara giriş anlamına gelen Filistin ulusal diyaloğu ve siyasi ufuk belirleme konularında görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. Ayrıca Abbas’ın, Mısır'ın Filistin halkını ve haklı davasını destekleme konusundaki tutumlarına, çabalarına ve inisiyatifine övgüde bulunduğu kaydedildi. Mısır İstihbarat Başkanı Kamil ise görüşmede, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin Mahmud Abbas'a selamlarını ileterek, Filistin meşruiyetinin ve unvanının önderi olduğunu belirttiğini aktardı. Ayrıca Kamil, Abbas'a Sisi'nin atılan tüm adımlarda ve gerçekleştirilen girişimlerde Mısır'ın Filistin yönetimiyle çalışmayı ve koordinasyonu sürdüreceği mesajını da iletti. Toplantıya Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin (el-Fetih) Merkez Komite Üyesi ve Filistin Sivil İşler Genel Kurulu Başkanı Hüseyin eş-Şeyh ve Filistin İstihbarat Başkanı Macid Ferec katıldı.
Kamil'in Hamas liderleriyle görüşmek üzere bugün Gazze Şeridi'ne gelmesi bekleniyor. Mısır, uzun süredir Hamas ile İsrail arasında bir eski takası anlaşmasında arabuluculuk yapıyor. Ancak önceki girişimler anlaşmanın ddeğeri konusunda bir anlaşmazlık nedeniyle sonuçsuz kaldı. Hamas, eski mahkumlar ve müebbet hapis cezasına çarptırılan liderler de dahil olmak üzere yüzlerce mahkumun nihai bir anlaşma karşılığında serbest bırakılmasını şart koştu. Ancak İsrail bunu reddetti. Bugün İsrail, ateşkes görüşmelerinde ve Gazze'nin yeniden inşasında herhangi bir ilerleme kaydedilmesi için Gazze Şeridi'ndeki askerlerinin iadesini şart koşuyor.
Gazze Şeridi'nde 2014 yazında çıkan savaşta Hamas tarafından 2’si asker 4 İsrailli esir alınmıştı. İsrail tarafı ise Oron Şaul ve Hadar Goldin isimli askerlerinin savaşta öldüklerini ancak cesetlerinin alıkonulduğunu, biri Etiyopya asıllı diğeri Arap olmak üzere 2 vatandaşının da Gazze'de olduğunu ileri sürmüştü.
Bu dosya, uzlaşma ve yeniden yapılanmanın yanı sıra, Abbas Kamil'in Gazze Şeridi'nde ele alacağı en önemli dosyalardan biri olarak kabul ediliyor. Kamil, Gazze ekonomisini canlandırmak için sunulacak destekleri ve bir dizi projeyi açıklayacak. Dün, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin fotoğrafları, Kamil'in gelişinden bir gün önce Gazze sokaklarına asıldı. Sisi, abluka altına alınmış Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına yardım etmek için 500 milyon dolar sözü verdi.

 


İsrail: Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'ı desteklemeye hazırız

Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
TT

İsrail: Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'ı desteklemeye hazırız

Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)
Fransız BM barış gücü güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila köyündeki Lübnan-İsrail sınırında devriye geziyor (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda Lübnan'a destek vermeye hazır olduğu belirtildi.

Netanyahu'nun ofisi açıklamasında, "Hem İsrail hem de Lübnan için iş birliği ruhuyla ilerleme ve Hizbullah'ı silahsızlandırma ortak hedefine odaklanma zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Lübnan kabinesi, bu ayın başlarında ABD'nin İran bağlantılı grubu silahsızlandırma planının hedeflerini onayladı.

Açıklamada, "Lübnan Silahlı Kuvvetleri Hizbullah'ı silahsızlandırmak için gerekli adımları atarsa, İsrail de ABD öncülüğündeki güvenlik mekanizmasıyla eşgüdüm halinde İsrail askeri varlığının kademeli olarak azaltılması da dahil olmak üzere karşılıklı önlemler alacak" ifadeleri yer aldı.

Hizbullah ve Emel Hareketi protesto çağrısında bulundu

Bu arada, Lübnan Emel Hareketi Merkezi Çalışma Ofisi ve Hizbullah Merkez Birliği ve İşçi Birimi bugün yaptıkları açıklamada, hükümetin silah edinmeyi devletle sınırlama kararını protesto etmek için çarşamba öğleden sonra Beyrut şehir merkezinde bir miting yapılması çağrısında bulundu.

İki grup da hükümetin kararlarını ulusal çıkarlara aykırı olarak nitelendirerek, "Ülkemizin karşı karşıya olduğu zorluklara uzun süredir sabrettik ve artık birleşik ulusal duruşumuzu ifade etmenin zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Emel Hareketi ve Hizbullah, yaptıkları açıklamada, protestonun "düşmanın gücünü kırma yeteneğini kanıtlamış silahlarımızı koruma hakkımızı ve topraklarımızı ihlal eden İsrail düşmanına direnme hakkımızı teyit ettiğini" belirtti.

Lübnan hükümeti, bu ayın başlarında orduya yıl sonuna kadar silahları devlet kontrolüne alma görevini verme kararı aldı.

Hizbullah'ın geçen yıl İsrail ile girdiği savaşta ağır bir darbe alması üzerine, Genel Sekreter Hasan Nasrallah da dahil olmak üzere örgütün önde gelen liderlerinden birkaçı öldürülmüş ve geçen kasım ayında ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı.

Ateşkes anlaşması Lübnan'ı silahların sadece altı devlet güvenlik kurumunda bulundurulmasını zorunlu kıldı ve sivil grupların yeniden silahlanmasını yasakladı.

İsrail, ateşkese rağmen Lübnan'ın güney ve doğusunda “Hizbullah'a ait silah depoları ve savaşçılar” olduğunu iddia ettiği yerlere hava saldırılarını sürdürdü.


El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
TT

El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, ülkedeki savaşın sona erdiğini belirterek, "Keleş (silah) dilinde savaş bitmek üzere, ancak etkileri yıllarca sürebilir" dedi.

Malik Agar ve Sudan Ordusu Komutan Yardımcısı Korgeneral Şemseddin el-Kebaşi, dün Hartum'a geldi. Omdurman'daki Toplum Önderleri Girişimi'ne hitap eden Agar, “Savaşın sonu, Sudan'ı daha iyi bir şekilde inşa etmek için uzlaşma ile sonuçlanacak” dedi. Agar, savaşın büyük etkileri olduğunu, bunların arasında vatandaşların elinde bulunan silahların bulunduğunu belirtti. Bu silahlar, ordu, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ve ülkedeki tüm silahlı hareketler tarafından dağıtıldı. Ayrıca vatandaşlar da kendilerini korumak için silah satın aldı.

Agar, "Savaşa giren Sudanlıları dışlamanın" önemini vurguladı. "Düşüncelerimiz, davranışlarımız ve politikalarımız değişmeli. Fabrikalar ve üniversiteler başkent Hartum'da olmamalı, yoksa bir günde yok olurlar. Kırsal kesim ihmal edilmeyecek şekilde çeşitli eyaletlere dağıtılmalılar" dedi. Hartum'daki hizmet yoğunluğunun büyük bir hata olduğunu ve vatandaşları kırsal kesimden başkente göç etmeye zorladığını göz önünde bulundurarak, "Bu durum değişmeli" ifadelerini kullandı.

Agar, başkente dönüş hazırlıkları için Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir başkanlığında üst düzey bir komite oluşturdu. Bu arada yetkililer, Hartum'un her gün binlerce vatandaşın dönüşüne tanıklık ettiğini belirtti.


Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
TT

Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetindeki silahlı gruplar arasında, Suriye'deki Dürzi topluluğunun ruhani liderlerinden Hikmet el-Hicri'nin oğlu Süleyman el-Hicri'nin liderliğinde bir Ulusal Muhafızlar oluşumunun duyurulması üzerine bölünme yaşanıyor. Bazıları bunu ‘İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bir kopyası’ ve ‘daha fazla yıkım ve tahribat getiren bir mesaj’ olarak eleştirirken, bazıları da katılmaya isteksiz davranıyor. Bazı gruplar ise katılımlarını açıklamadan bunu memnuniyetle karşıladı.

Suriye meselelerini takip eden gözlemciler, Ulusal Muhafızlar’a katılan 30 grubun küçük gruplar olduğunu ve büyük grupların halen katılmaya isteksiz olduğunu göz önünde bulundurarak, söz konusu grupların Ulusal Muhafızlar’a katılmasının önemini küçümsedi.

30 grubun yeni askeri yapıya katıldığını duyurmasından birkaç saat önce oluşturulan Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi adlı Facebook sayfası, dün 164. Tugay’ın Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurdu.

Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi’nin Facebook sayfasında yayınlanan açıklamada, Esed rejiminin devrilmesinden sonra eski rejim ordusunun subayları ile bazı siviller tarafından kurulan gruplardan biri olan 164. Tugay’ın dün Ulusal Muhafızlar’a katılmak için Şeyh el-Hicri'yi ziyaret ettiği belirtildi. Açıklamada, 164. Tugay’ın el-Hicri'nin kanatları altındaki Ulusal Muhafızlar’a katıldığı ifade edildi.

Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)

30 grup, cumartesi günü Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi sayfasında yayınlanan bir açıklamada, Ulusal Muhafızlar'a tam olarak entegre olduklarını duyurdu. Ulusal Muhafızlar'ı ‘Dürzi topluluğunu temsil eden resmi askeri kurum’ olarak nitelendiren gruplar, ‘tüm müttefik güçlerle iş birliği içinde kendilerine verilen savunma görevlerine mutlak bağlılıklarını’ vurguladılar.

Sosyal medyada aktif olan aktivistler, Ulusal Muhafızlar’a katılan grupların liderlerinin el-Hicri ile birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştı. Bu fotoğrafta, eski rejimin tuğgenerali Cihad Necm el-Gutani de yer aldı. Süveyda doğumlu olan Necm el-Gutani, Şam ve İdlib kırsalında Suriyeli sivillere karşı askeri operasyonlara katılmış ve Esed rejiminin devrilmesinden sonra Süveyda'ya sığınmadan önce yıllarca kurtarılmış bölgelerin bombalanmasına öncülük etmişti.

Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)

Süveyda vilayetindeki haberleri aktaran er-Rasid internet sitesinin bildirdiğine göre bu birleşme, eski rejimin devrilmesi ve silahların yaygınlaşmasıyla birlikte vilayette ortaya çıkan önemli güvenlik boşluğu ile karakterize edilen yeni güvenlik durumuna pratik bir yanıt niteliğinde. Bölgenin tam bir kaosa sürüklenebileceği veya çevredeki kırsal bölgelere dağılmış aşırıcı grupların hedefi haline gelebileceği yönündeki endişeler de giderek artıyor.

Şarku’l Avsat’ın er-Rasid internet sitesinden aktardığına göre Ulusal Muhafızlar’ın ana görevleri, şehirlerde ve köylerde iç güvenlik ve istikrarı sağlamak, güvenlik kaosunu önlemek, suç faaliyetlerine karşı koymak ve sınırları ve çöl ile çevredeki kırsal alanları korumak, böylece silahlı unsurların sızmasını ve silah ve uyuşturucu kaçakçılığını önlemek.

Süveyda'daki en büyük silahlı grup olan Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi, yerel grupların organize bir askeri yapı altında birleşmesi çağrısında bulunan açıklamayı memnuniyetle karşıladı. Hareket tarafından yapılan açıklamada, “Mevcut durumun gerektirdiği şey budur. Bu hassas aşamada, sizlerin bizden beklediği gibi, birliğin öncüleri olacağız” ifadeleri yer aldı. Ancak Hareket, açıklamasında Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurmadı.

 Şeyh Leys el-Belus (SANA)Şeyh Leys el-Belus (SANA)

Öte yandan, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetinin ruhani liderlerinden biri olan ve Mudafetu’l Kerame olarak bilinen silahlı grupları yöneten Şeyh Leys el-Belus, vilayette Ulusal Muhafızlar’ın kurulduğunun duyurulmasını eleştirdi. El-Belus Facebook hesabında yayınladığı açıklamada şunları söyledi: “Bölge halkı, bazılarının otorite olarak gördüğü Şeyh Hikmet el-Hicri'nin, çözümler sunan ve halkı güvenliğe götüren kapsamlı bir tutum sergilemesini bekliyordu. Ancak bugün, her zamanki gibi, daha önce kadınları kaçırma, hırsızlık, yağma ve gasp ile tanınan Seyfu’l Hak Güçleri ve el-Fahd Güçleri gibi grupların liderleriyle çevrili bir videoda göründü. Bu güçler, Ulusal Muhafızlar adını verdikleri bir oluşumun kurulduğunu duyurdu.”

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)

El-Belus, bu görüntünün verdiği mesajın ‘barış ve onurlu bir yaşam arzulayan insanlar için umut ışığı olmaktan uzak bir mesaj’ olduğunu düşünüyor. El-Belus, Ulusal Muhafızlar’ı oluşturan gruplar arasında yer almayan Onurlu Adamlar Hareketi’nin tutumunu överek, “Bu, iyimser olabileceğimiz iyi bir işaret” değerlendirmesinde bulundu.

Dağ Tugayı'nın Ulusal Muhafızlar'a katılma kararının ardından Dürzi Koruma Kuvvetleri de Ulusal Muhafızlar'la birleştiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat cuma günü, Süveyda'daki silahlı grupları ortak bir orduya entegre etme projesinin başladığını belirten bir haber yayınladı ve yeni oluşuma katılma sürecinin büyük gruplar tarafından coşkuyla karşılanmadığını belirtti. Öte yandan, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, bu ordunun ne olduğu konusunda netlik olmadığı için oluşuma katılmanın ‘şu anda söz konusu olmadığını’ açıkladı. Bu adımı eleştirenler, yeni oluşumun Dürzi mezhebinin üyeleriyle sınırlı olacağı için muhtemelen bir geleceği olmayacağını ifade ettiler.

El-Hicri'ye karşı çıkan kaynaklar Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Birleşik orduya katılan bazı gruplar Esed rejiminin askeri güvenlik aygıtıyla bağlantılıydı. Bu grupların savaşçıları Süveyda'da saldırı, hırsızlık suçlamalarıyla ve kaçırma olaylarına karışmakla suçlanıyor.”

Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)

Süveyda vilayetinde birleşik orduya katılan gruplarla bağlantılı kaynaklar, bu yeni oluşumdaki savaşçı sayısının 4 bin ila 5 bin arasında olduğunu tahmin ederken, diğer kaynaklar Şarku’l Avsat'a bu rakamın abartılı olduğunu ifade etti.

2013 yılında kurulan ve şu anda Şeyh Yahya el-Haccar tarafından yönetilen Onurlu Adamlar Hareketi, 5 bin- 8 bin savaşçı ile Süveyda'daki en büyük grup. Onu, 5 bin ila 6 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen ve kaçak Albay Tarık eş-Şufi tarafından yönetilen Süveyda Askeri Konseyi izliyor. Eş-Şufi daha önce el-Hicri'nin politikalarını desteklemişti. Ancak son zamanlarda iki taraf arasında anlaşmazlıklar çıktı ve eş-Şufi silahlı kişiler tarafından kaçırıldı, ardından sürece diğer gruplar müdahil olarak onun serbest bırakılmasını sağladı. Üçüncü sırada ise Şekib Azzam'ın liderliğindeki ve 5 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen Dağ Tugayı yer alıyor.