İran Kudüs Gücü Komutanı Kaani, Bağdat’ta Haşdi Şabi lideri Muslih ile görüştükten sonra silahlı grupların liderleri ile buluşacak

Kazımi, Kaani’ye, Bağdat’ın, devletin prestijinin zedelenmesine izin vermeyeceğini bildirdi.

Haşdi Şabi lideri Kasım Muslih, dün serbest bırakıldıktan sonra (Reuters)
Haşdi Şabi lideri Kasım Muslih, dün serbest bırakıldıktan sonra (Reuters)
TT

İran Kudüs Gücü Komutanı Kaani, Bağdat’ta Haşdi Şabi lideri Muslih ile görüştükten sonra silahlı grupların liderleri ile buluşacak

Haşdi Şabi lideri Kasım Muslih, dün serbest bırakıldıktan sonra (Reuters)
Haşdi Şabi lideri Kasım Muslih, dün serbest bırakıldıktan sonra (Reuters)

Haşdi Şabi liderinin serbest bırakılmasından saatler sonra, İran “Kudüs Gücü” Komutanı İsmail Kaani, Haşdi Şabi liderleriyle görüşmek üzere Bağdat’a geldi. Üst düzey kaynaklar bu ziyaretin Başbakan Mustafa el-Kazimi hükümeti ile koordineli olarak gerçekleştirildiğini aktardı.
Kerbela’da, düzinelerce destekçi ve Haşdi Şabi mensubu, Tümgeneral Kasım Muslih’in serbest bırakılmasını kutlamak için etrafını sardı.
Irak hükümeti henüz Muslih’in serbest bırakılmasına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak üst düzey bir yetkili, Irak yargısının Muslih’i hapse mahkûm etmek için yeterli ve ikna edici kanıt bulamadığını belirtti. Fransız haber ajansının (AFP) bir hükümet kaynağına dayandırdığı haberine göre, soruşturma görevlileri onu mahkûm etmek için adli makamlara yeterli kayıtları ve itirafları teslim etti.
Yüksek Yargı Konseyi, yaptığı bir basın açıklamasında, yürütme makamları tarafından sunulan kanıtların, Muslih’in herhangi bir suça karıştığını kanıtlamadığını, Haşdi Şabi üyesi Muslih’in, aktivist İhab el-Vezni’nin öldürüldüğü sırada ülke dışında olduğu belirtildi.
Üst düzey kaynaklar, önceki gün Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, hükümet ve silahlı grupların, tırmanan gerilimin durdurulması için Haşdi Şabi liderinin serbest bırakılması hususunda anlaşmaya vardıklarını açıklamıştı. İlgili kaynaklar “İran’ın acil bir sükûnet talebiyle tetiklenen iki taraf arasındaki siyasi anlaşma, Haşdi Şabi’yi, saraylara ve hükümet tesislerine yönelik saldırılarını tamamen durdurmaya, Kazımi’yi de üst düzey Şii liderleri hedef almaktan geri adım atmaya zorluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Muslih, Haşdi Şabi’nin, Kerbela’daki “el-Tufuf” tugayı olarak bilinen 13. Tugayın liderliğinin yanı sıra 2017’den bu yana Batı Anbar vilayetindeki Haşdi Şabi operasyonlarının komutanlığını yürütüyor. Muslih, tutuklandığında “silahlı grupların kara kutusu” olarak tanımlanıyordu.
Haşdi Şabi’ye yakın kaynaklar, Kaani’nin, özellikle de Haşdi Şabi lideri krizinden sonra Irak’taki sükunetin devam ettirilebilmesi için İran hükümetinden “açık ve spesifik” mesajlar getirdiğini aktardı. İlgili kaynaklara göre, Kazımi, Kaani vasıtasıyla İranlılara, Bağdat’ın, devletin pretjinin zedelenmesine ve bu prestije dair bir darbeye izin vermeyeceğini bildirdi.
Kaynaklar, Haşdi Şabi liderinin serbest bırakılması için yapılan müzakerelerin, Irak makamları üzerinde, yürütülen soruşturmalarda bahsedilenleri görmezden gelmeleri için muazzam bir baskı oluşturduğuna dikkat çekerek, Kaani’nin ziyaretinin bu dosyayı tamamen kapatmayı ve Muslih’in yeşil bölgeye saldırması ve tutuklanmasıyla ortaya çıkan sorunları gidermeyi amaçladığını kaydetti.
Kaynakların aktardığına göre Kaani, Iraklı yetkililere, sadece Kasım Muslih ile ilgili görüşmek için geldiğini, üzerinde anlaşmaya vardıkları konuların Irak’taki bazı grupların faaliyetlerini kapsamadığını ifade etti.
Kaani’nin ziyareti, DEAŞ’le mücadele fetvası vesilesiyle silahlı grupların bu ayın ortasında düzenlenecek geçit törenini organize etmek için yaptıkları kapsamlı hazırlıklarla aynı zamana denk geliyor. Haşdi Şabi’den üst düzey bir yetkili, geçit töreninin Başbakan Mustafa el-Kazimi’nin huzurunda gerçekleşeceğini ve “büyük kutlama meydanında” yapılması için görüşmelerin devam ettiğini aktardı. İsminin verilmesini istemeyen yetkili, Haşdi Şabi’ye bağlı 70 askeri birliğin, İran’da geliştirilen Rus zırhlı araçları ve tankları eşliğinde geçit törenine katılacağını sözlerine ekledi. Konu hakkında bilgili bir kaynak ise “geçit töreninin yapılacağı yer de dahil olmak üzere düzenlemelere henüz karar verilmedi” açıklamasında bulundu.
Dikkate değer bir diğer gelişme ise, Haşdi Şabi liderinin, 2003 yılında Saddam Hüseyin’in devrilmesinden bu yana ilk defa İranlı subayların geçit törenine katılması için talepler aktarması oldu.
Üst düzey bir kaynak, Kazımi’nin, Iraklı gruplar tarafından önerilen hazırlıkların tabiatı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanlığı’nın kontrolü altında düzenli bir protokol kabul etme isteği göz önüne alındığında geçit törenine katılmak için henüz net bir karar vermediğine dikkat çekti.



Netanyahu: Burası bizim... Filistin devleti olmayacak

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: Burası bizim... Filistin devleti olmayacak

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu dün, Filistinlilerin devlet kurmak istedikleri toprakları da içeren tartışmalı yerleşim genişletme planını ilerletmek için bir planı imzaladı.

Binlerce yeni konutun ekleneceği Batı Şeria'daki Maale Adumim yerleşimini ziyaret eden Netanyahu, “Filistin devleti kurulmayacak” dedi.

“Filistin devleti kurulmayacağına dair verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Burası bizimdir” diyen Netanyahu, “Mirasımızı, topraklarımızı ve güvenliğimizi koruyacağız... Şehrin nüfusunu ikiye katlayacağız” ifadelerini kullandı.

İşgal altındaki Batı Şeria'yı ikiye bölerek Doğu Kudüs'ten ayıracak olan E1 yerleşim projesi geçen ay nihai onayını almıştı.

juı
Batı Şeria'daki bir Yahudi yerleşim birimi olan Neve Daniel, 12 Mart 2024 (Reuters)

Filistin Devlet Başkan Yardımcısı Hüseyin el-Şeyh ise dün yaptığı açıklamada, "İster beğenin ister beğenmeyin, Filistin devleti geliyor" dedi.

Netanyahu'nun açıklamalarına yanıt veren el-Şeyh, X platformunda yaptığı paylaşımda, "Gerçeği militarizmin gücü ve zorbalığıyla şekillendirmek, kaçınılmaz tarihi yolu değiştirmeyecek: Halkın özgürlük, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkı iradesi boşa çıkarılmayacak" ifadelerini kullandı.

E1 yerleşim planı ve diğer işgal önlemlerinin, Filistin halkının meşru ulusal hedeflerine ulaşmasını engellemeyeceğini, dünyadaki kardeşlerimizin ve dostlarımızın yardımı ve desteğiyle bunu başaracağımızı söyledi.


Brezilya'nın eski Cumhurbaşkanı Bolsonaro, darbe planladığı gerekçesiyle 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ev hapsinde iken (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ev hapsinde iken (Reuters)
TT

Brezilya'nın eski Cumhurbaşkanı Bolsonaro, darbe planladığı gerekçesiyle 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ev hapsinde iken (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ev hapsinde iken (Reuters)

Brezilya Yüksek Mahkemesi dün aşırı sağcı eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'yu darbe planlamak suçundan 27 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.

70 yaşındaki Bolsonaro, beş yargıçtan dördünün, 2022 başkanlık seçimlerinde kendisini mağlup eden rakibi Luiz Inácio Lula da Silva'yı devirmek için komplo kurmaktan suçlu bulması üzerine mahkum edildi.

Bolsonaro, Brezilya tarihinde demokrasiyi baltalamaktan mahkum edilen ilk eski cumhurbaşkanı oldu.

Bolsonaro'yu darbe girişiminden mahkum etmek için oy kullanmadan önce Yargıç Carmen Lucia, “Bu ceza davası, Brezilya'nın geçmişi, bugünü ve geleceği ile yüzleşmesi gibidir” ifadelerini kullandı.

Yargıç, 70 yaşındaki Bolsonaro'nun “demokrasiyi ve kurumları zayıflatmak amacıyla hareket ettiğine” dair yeterli kanıt olduğunu ifade etti.

Karar oybirliğiyle alınmadı, çünkü Yargıç Luiz Fux meslektaşlarından farklı görüşteydi ve çarşamba günü eski cumhurbaşkanını aleyhindeki tüm suçlamalardan beraatını istedi.

Bu tek beraat kararı, temyiz yolunu açabilir. Aynı zamanda, beraatini memnuniyetle karşılayan eski cumhurbaşkanının destekçilerine de bir rahatlama getirdi.

Mahkeme, eski ordu komutanı Bolsonaro'nun yanı sıra asker kökenli dört sanığı daha mahkum etti.

Bu karar, Brezilya'nın yaklaşık 140 yıl önce cumhuriyet olmasından bu yana, demokrasiyi devirmeye çalışan askeri yetkililerin ilk kez cezalandırılması.


Güney Sudan Cumhurbaşkanı, başkanlık kararnamesiyle yardımcısı Machar'ı görevinden uzaklaştırdı

Güney Sudan Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar (Reuters)
Güney Sudan Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar (Reuters)
TT

Güney Sudan Cumhurbaşkanı, başkanlık kararnamesiyle yardımcısı Machar'ı görevinden uzaklaştırdı

Güney Sudan Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar (Reuters)
Güney Sudan Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar (Reuters)

Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir, dün devlet radyosunda okunan bir kararnameye göre, birinci yardımcısı Riek Machar'ı görevinden uzaklaştırdı. Bu karar, adalet bakanının Machar'ın vatana ihanet ve cinayetle suçlandığını açıklamasından birkaç saat sonra alındı.

Adalet Bakanı Joseph Ging, daha önce ülkenin birinci başkan yardımcısı Machar'ın, mart ayında etnik milislerin federal güçlere yönelik saldırılarına karıştığı iddiasıyla cinayet, vatana ihanet ve insanlığa karşı suçlardan suçlandığını açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Bakan gazetecilere, Machar ve eski petrol bakanı Pot Kang Chul dahil olmak üzere yedi kişinin, ülkenin kuzeydoğusundaki Yukarı Nil eyaletinde Beyaz Ordu milislerinin saldırıları ile bağlantılı olarak suçlandığını ifade etti.

fgthy
Güney Sudan Başkan Yardımcısı Rick Machar ve Başkan Salva Kiir, Juba'da (Arşiv- AP)

Askeri üsse düzenlenen saldırıda 250'den fazla asker hayatını kaybetti. Hükümet, milislerin Machar'ın emirleri doğrultusunda hareket ettiğini söylüyor.

Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “bu suçların, cesetlere saygısızlık, sivillere yönelik zulüm ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılar dahil olmak üzere Cenevre Sözleşmeleri ve uluslararası insani hukukun korkunç ihlalleriyle birlikte işlendiği” belirtildi.

Machar, Cumhurbaşkanı Salva Kiir ile yaşadığı iktidar mücadelesi nedeniyle mart ayından beri ev hapsinde tutuluyor. Muhalefet güçleri, 2013'ten 2018'e kadar süren ve yaklaşık 400 bin kişinin hayatını kaybettiği iç savaş sırasında Kiir'in sadık destekçileri ile savaştı.