NATO, Rusya, Çin ve İran'ı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı

Biden: NATO üyelerini savunmak kutsal bir yükümlülüktür... Stoltenberg: Yeni bir soğuk savaş istemiyoruz

ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)
ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)
TT

NATO, Rusya, Çin ve İran'ı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı

ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)
ABD Başkanı Biden (ortada) ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg (solda) (AP)

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) üye ülkeler dün (Pazartesi), ABD Başkanı Joe Biden'ın ittifakları canlandırmaya olan ilgisiyle Brüksel'de düzenlenen NATO Zirvesi’nde Rusya ve Çin'in dayattığı yeni zorluklara göğüs germek için güçlerini birleştirme kararı aldılar. NATO liderleri zirvenin sonunda, ‘hangi taraftan gelirse gelsin tüm tehditlere karşı’ ortak savunmalarını güçlendirme konusunda uzlaştılar.
Rusya, Çin ve İran'ın yarattığı artan tehdidi kınayan NATO üyesi ülkelerin liderleri, zirve sonunda yayınlanan nihai bildiride, Rusya'nın silahlarını ve askeri imkanlarını güçlendirilmesinin dünya düzeni için bir tehdit oluşturduğunu söylediler. Bildiride, “Moskova’yı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı. Liderler, Çin'in hırsları ve ‘uluslararası sistemin temellerine meydan okuyan’ nükleer cephaneliğinin gelişimi hakkındaki ‘endişelerini’ de dile getirdiler. Bildiride, Rusya’nın uluslararası hukuka saygı duyduğunu, uluslararası yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirdiğini göstermediği sürece durumun normale dönemeyeceği açıkça belirtilirken İran'a tüm balistik füze geliştirme faaliyetlerini durdurması çağrısı yapıldı.

Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı
NATO liderleri, Afganistan'daki askeri misyonların bu yıl sona ermesinin ardından Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın faaliyet göstermeye devam edilmesi için finansman sağlayacaklarını açıkladılar. Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın faal halde olmasının, Afganistan'ın geçiş sürecinde dünya ile kalıcı bir diplomatik bağ kurması ve uluslararası mevcudiyetinin devam etmesi için önemini vurguladılar. Bu arada zirveden yapılan açıklamaların, NATO'nun stratejisinin temelini oluşturduğunu belirtmekte fayda var.

NATO üyeleri
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden dün NATO üyesi ülkelerin liderlerine Avrupa ülkelerini, Türkiye’yi ve Kanada’yı savunmanın ABD için ‘kutsal bir yükümlülük’ olduğunu söyleyerek selefi Donald Trump’ın askeri ittifaktan çekilme tehditlerinden net bir şekilde ayrıldığını ortaya koydu.
Hafta sonu İngiltere’de düzenlenen G7 Zirvesi’ne katıldıktan sonra Brüksel'e geçen Biden, Batılı müttefiklerini, ABD'nin Çin'in askeri yükselişini kontrol altına alma stratejisinin desteklenmesinin yanı sıra Rusya’nın düşmanca davranışları karşısında yeniden birleştirmeye çalıştı. Bir NATO üyesinin saldırıya uğraması halinde diğer üyelerin bir bütün olarak savunmaya geçmesini öngören beşinci maddeye de atıfta bulunan Biden, “Beşinci madde kutsal bir yükümlülüktür. Bütün Avrupa'nın, ABD'nin burada olduğunu bilmesini istiyorum. NATO bizim için çok önemli” şeklinde konuştu. ABD Başkanı, 1990'ların ortalarından bu yana iki ülkeyi liberal demokrasiler katına getirme çabalarına işaret ederek, ne Rusya'nın ne de Çin'in kendilerinden beklenen şekilde davrandıklarını vurguladı.
NATO liderleri, Rusya'nın son zamanlarda Ukrayna yakınlarına yaptığı askeri yığınaktan ve Moskova'nın reddetmesine rağmen Batılı ülkelere yönelik zarar verici gizli siber saldırılardan duydukları endişeyi dile getirirken ABD Başkanı Biden, müttefikler arasında ‘daha fazla koordinasyon olması gerektiğini’ vurguladı.
ABD Başkanı Joe Biden, hafta sonu gerçekleşen G7 Zirvesi’ne katılmak üzere İngiltere'ye gelişiyle başlayan ardından dün (Pazartesi) Brüksel'de NATO Zirvesi devam eden ve bugün (Salı) Avrupa Birliği (AB) kurumlarının başkanlarıyla bir araya geleceği Avrupa gezisi, yarın (Çarşamba) Cenevre’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşmeyle sona erecek.

NATO Genel Sekreteri: NATO yeni bir Soğuk Savaş istemiyor
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise zirve öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Moskova’ya önemli bir mesaj göndereceğiz: Birliğimizi koruyoruz. Rusya bizi bölemeyecek” dedi.
Stoltenberg sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin'in gücünde önemli bir artış olduğunu görüyoruz. Nükleere ve gelişmiş silahlara yatırım yapıyor. Çin Denizi'nde düşmanca davranışlarda bulunuyor. Ayrıca Hong Kong'daki baskısı ve Çin halkını izlemek için yüz tanıma teknolojisinin kullanması, bizimle aynı değerlerimizi paylaşmadığını gösteriyor.”
Çin’in artık tehdit oluşturmayan bir ticaret ortağı olarak görülmediğini vurgulayan Stoltenberg, “Çin bize yaklaşıyor. Onları siber uzayda görüyoruz, Çin’i Afrika’da görüyoruz, ancak Çin’in kritik altyapımıza büyük yatırım yaptığını da görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Stoltenberg ayrıca, Baltık ülkelerinden Afrika'ya kadar Çin’in artan askeri varlığının NATO'nun hazır olması gerektiği anlamına geldiğini kaydetti.
NATO Genel Sekreteri düzenlediği basın toplantısında, “Yeni bir soğuk savaşa girmeyeceğiz. Çin dostumuz değil, ama düşmanımız da değil. Müttefikler olarak Çin'in yükselişinin güvenliğimize getirdiği zorluklarla birlikte mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
Stoltenberg zirveden önce Almanya merkezli Die Welt gazetesine verdiği röportajda, “Rusya ve Çin'in son zamanlarda siyasi ve askeri alanda giderek daha fazla iş birliği yaptığını görüyoruz. Bu, NATO için yeni bir boyut ve ciddi bir meydan okumadır” yorumunda bulundu. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) verdiği demeçte ise Stoltenberg, meselenin NATO'yu Asya'ya taşımakla ilgili olmadığını, daha ziyade Çin'in kendilerie yaklaştığını ve stratejik altyapıyı kontrol etmeye çalıştığını söyledi. Stoltenberg, “İttifak, daha sık istişarede bulunmalı ve yatırımlarını artırmalı” diye konuştu.

NATO uzayda askeri olarak karşılık vermeye hazır
Diğer yandan NATO, uzayda veya uzaydan saldırıya uğraması halinde askeri olarak karşılık vermeye hazır olduğunu açıkladı. NATO liderleri, uzaya, uzayda veya uzaydan yapılan saldırıları, modern toplumların refahını, güvenliğini ve istikrarını tehdit edebilecek, ittifakın güvenliğine açık bir meydan okuma olarak gördüklerini söylediler. Nihai bildiride, bu tür saldırıların, ittifakın toplu savunma maddesi olan beşinci maddesinin uygulanmasını hızlandırabileceği vurgulandı.
ABD’nin Moskova ile nükleer güçler konusunda imzaladığı çeşitli anlaşmalardan çekilmesinden sonra Avrupa daha savunmasız hale gelirken eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupalılara olan güvensizliği Eski Kıta'ya zarar verdi. Ayrıca Türkiye'ye yükümlülüklerini hatırlatmayı reddetmesi, AB ile olan gerilimi artırdı.
Buna karşın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron zirve öncesi yaptığı açıklamada, ‘NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiği’ şeklindeki ifadelerini bir kez daha yineledi. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre Avrupalılar bu duruma hazır olduklarını söylüyorlar, fakat toplu savunmaya olan katkılarının ‘tam olarak tanınmasını’ ve silah kontrolü müzakerelerinde ortak olmayı istiyorlar.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Fransız parlamenteri Arnaud Danjean ise Biden'ın Avrupa'da bir savunma yapısı geliştirmeye açık olduğunu göstereceğine inandığını belirterek, “Ama bu karşılıksız olmayacak. Amerikalılar, Asya ve Pasifik'teki önceliklerini ayarlamak için Avrupalılardan daha fazla talepte bulunacak. Halen Avrupalıları güvenilir olarak sınıflandırması gerekiyor” yorumunda bulundu. Avrupa’daki 21 ülke NATO üyesi, ancak sadece sekizi gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2'sini askeri harcamalara ayırmayı sürdürüyorlar. Almanya, İtalya ve İspanya dışında Fransa da bu sekiz ülkeden biri. Bu arada Almanya, Stoltenberg'in ittifaka ‘daha fazla ve daha iyi bir harcama’ için ortak bir mekanizma kurulması önerisini memnuniyetle karşılarken Fransa bu öneriyi reddetti. NATO içinde bir takım kararların alınması için fikir birliğine varılması gerekiyor.



Trump Social'ın yapay zekası, ABD Başkanı'nı yalanlıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın platformu Truth Social'daki yapay zeka aracı, ilk olarak ağustosta beta testine açılmıştı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın platformu Truth Social'daki yapay zeka aracı, ilk olarak ağustosta beta testine açılmıştı (Reuters)
TT

Trump Social'ın yapay zekası, ABD Başkanı'nı yalanlıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın platformu Truth Social'daki yapay zeka aracı, ilk olarak ağustosta beta testine açılmıştı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın platformu Truth Social'daki yapay zeka aracı, ilk olarak ağustosta beta testine açılmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, söylediklerinin gazeteciler tarafından kontrol edilmesine yabancı değil ancak yeni habere göre, açıklamaları artık kendi sosyal medya platformu tarafından incelenip sorgulanıyor.

The Bulwark'ın haberine göre, ana şirketinin çoğunluk hissesi Trump'a ait olan Truth Social'daki yapay zeka arama aracı, gümrük vergileri, 2020 seçimi ve 6 Ocak'ta ABD Kongre Binası baskını da dahil ABD Başkanı'nın birçok iddiasına karşı çıkıyor.

Medya kuruluşunun aracın tarafsızlığını test etmek amacıyla sorduğu 5 sorudan ilk şuydu:

Trump'ın Gümrük Vergileri Amerikan halkına mali yük bindiriyor mu?

Perplexity tarafından desteklenen yapay zeka aracı, "Evet" diye yanıtladı.

"Gümrük vergileri, ABD'li ithalatçıların ödediği ve büyük ölçüde yüksek fiyatlar yoluyla yansıttığı ithalat vergileridir, bu nedenle maliyetler çoğunlukla Amerikan işletmeleri ve tüketicileri tarafından karşılanır" diye ekledi.

Bu yanıt, ABD Başkanı'nın gümrük vergileri hakkında söylediklerinin tam tersi. Trump, vergilerin "Amerikalılara hiçbir maliyeti olmadığını" ve Çin gibi diğer ülkelerin hızlı fiyat artışlarını "muhtemelen kabul edeceğini" söylemişti.

The Bulwark, Trump'ın 2020 seçiminin "çalındığı" ve "hileli" olduğu iddialarının doğru olup olmadığını da sordu.

Yapay zeka aracı, "Mahkemeler, Trump'ın kendi danışmanları ve resmi soruşturmalar, Trump'ın tekrarlanan iddialarına rağmen 2020 seçiminin 'hileli' olduğuna veya 'çalındığı'na dair hiçbir kanıt bulamadı" diyerek başkanın süregelen iddialarından birini yalanladı.

Yapay zeka aracı, Trump'ın 6 Ocak'taki Kongre Binası ayaklanması, gıda fiyatları ve Nobel Barış Ödülü’nü kazanması gerektiğine dair gerekçe gösterdiği yurt dışındaki savaşların sona erdirilmesine katkısı hakkındaki açıklamalarıyla da çelişti.

efrgt
Üç yıllık bir girişim olan Perplexity, Amazon'un kurucusu Jeff Bezos ve çip üreticisi Nvidia'dan güçlü finansal destek alıyor (AP)

Bulwark'ın testi, Truth Social'ın ağustosta beta testlerine başladığı yapay zeka arama aracını piyasaya sürmesinden birkaç ay sonra gerçekleşti.

Amazon'un kurucusu Jeff Bezos ve çip üreticisi Nvidia tarafından desteklenen, en büyük yapay zeka destekli arama motorlarından biri olan Perplexity'yle ortaklık kuran Truth Social, "kullanıcılarının erişebildiği bilgi miktarını katlanarak artırmayı" hedeflediğini açıklamıştı.

Aracın kullanıma sunulmasından kısa süre sonra Axios kendi testini gerçekleştirmişti. Truth Social yapay zeka aracına ve Perplexity'nin herkese açık sürümüne bir dizi soru yöneltmiş, ardından yanıtları karşılaştırmıştı.

Axios, "Çoğu durumda yanıtlar genel olarak benzerdi ancak yanıtlarda gösterilen kaynaklar aynı değildi" diye bildirmişti.

Örneğin Truth Social'ın yapay zeka aracında en çok alıntı yapılan kaynak Fox News'tu. Öte yandan Perplexity'nin kamuya açık versiyonunda Wikipedia, YouTube, Reddit ve NPR gibi daha çeşitli kaynaklardan gelen yanıtlar yer alıyordu.

Independent Türkçe


İsrail, ateşkesin başlamasından bu yana Gazze'de bin 500'den fazla binayı yıktı

Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde yıkılan binalar (Reuters)
Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde yıkılan binalar (Reuters)
TT

İsrail, ateşkesin başlamasından bu yana Gazze'de bin 500'den fazla binayı yıktı

Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde yıkılan binalar (Reuters)
Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde yıkılan binalar (Reuters)

BBC tarafından incelenen uydu görüntülerine göre İsrail, 10 Ekim'de Hamas ile ateşkesin başlamasından bu yana kontrolü altında kalan Gazze bölgelerinde bin 500'den fazla binayı yıktı.

En sonuncusu 8 Kasım'da çekilen yeni görüntüler, İsrail ordusunun kontrolü altındaki mahallelerin tamamının, görünüşe göre yıkım operasyonları yoluyla bir aydan kısa bir sürede yerle bir edildiğini gösteriyor.

Bazı bölgelerin uydu görüntüleri BBC'nin değerlendirmesine sunulmadığından, yıkılan binaların gerçek sayısı çok daha fazla olabilir.

Bazı uzmanlar, yıkımların ABD, Mısır, Katar ve Türkiye'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes şartlarını ihlal edebileceğini ifade etti. Ancak bir İsrail askeri sözcüsü BBC'ye, kuvvetlerin ‘ateşkes çerçevesine uygun olarak’ hareket ettiğini söyledi.

sd
Uydu görüntüsü, Gazze şehrinin doğusundaki bir İsrail askeri üssünde devam eden kazı çalışmalarını gösteriyor. (Reuters)

Ateşkesin temelini oluşturan ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze için önerdiği 20 maddelik barış planı, ‘hava ve topçu bombardımanı dahil tüm askeri operasyonların askıya alınacağını’ öngörüyordu. Trump, o tarihten bu yana defalarca “Savaş bitti” dedi.

Ancak BBC Verify ekibinin uydu görüntülerini görsel olarak analiz etmesi, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki binaları büyük ölçekte yıkmaya devam ettiğini ortaya çıkardı.

Ekip, ateşkes öncesinde ve sonrasında çekilen radar görüntülerini analiz etmek için bir algoritma kullanarak yıkımı gösterebilecek değişiklikleri belirledi ve ardından yıkılan binaları manuel olarak saydı.

Analiz, Gazze'nin kuzey, güney ve doğusu boyunca uzanan sınır çizgisi olan sarı hattın arkasında yıkılan binalara odaklandı.

Ekim ayında imzalanan ateşkes anlaşması uyarınca İsrail, İsrail ordusu tarafından yayınlanan haritalarda sarı ile işaretlenen bu çizgiye kadar güçlerini geri çekmeyi kabul etti.

Evler ve meyve bahçeleri yerle bir edildi

Yıkılan binaların çoğu, yıkılmadan önce hasar görmüş gibi görünmüyordu. Tıpkı Han Yunus’un doğusunda, Abasan el-Kebira yakınlarında bulunanlar gibi.

Yukarıdan çekilen uydu görüntülerinden bunu anlamak zor, ancak bu binaların yapılarında gözle görülür bir hasar ya da yakınlarında molozlar veya çevrelerinde değişiklikler gibi belirgin işaretler yoktu. Bahçeler, ağaçlar ve bazı küçük meyve bahçeleriyle çevrili evler vardı.

2023 Ekim ayında savaşın başlangıcında bu bölgeden çekilen uydu görüntüleri ile ateşkes sırasında çekilen görüntüler karşılaştırıldığında, birçok binada çok az değişiklik olduğu görülüyor.

sdcf
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliye bölgesinde İsrail hava saldırıları sonucu meydana gelen yıkım (AFP)

Lena Halil, el-Mevasi bölgesine yerinden edilmeden önce Abasan el-Kebira kasabasında yaşıyordu. Evini ‘ağaçlar ve sebzelerle dolu bir cennet’ olarak tanımladı. Şimdi ise Gazze'nin birçok bölgesi gibi evi de harabeye dönmüş durumda.

Lena Halil, “İsrail ordusu bize hiçbir şey bırakmadı, her şeyi yok etti” dedi. Eski sakinlerin el-Mevasi'deki çadırlarından yıkım seslerini duyabildiklerini belirten Lena Halil, “Kalplerimiz kırıldı” dedi üzüntüyle.

Refah'ın doğusunda bulunan el-Bayuk yakınlarındaki başka bir bölgede de uydu görüntüleri aynı hikâyeyi anlatıyor: Ateşkes öncesinde hasarsız görünen çok sayıda bina yıkılmış. Kasım ayı başında yayınlanan büyük bir patlamanın hava görüntüleri, mahallenin enkazından tozların yükseldiğini gösteriyor.

Yıkım, Gazze şehrinde, özellikle şehrin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde ve Cibaliye Mülteci Kampı’nın dışındaki Endonezya Hastanesi yakınlarındaki bölgede devam ediyor.

İsrail Stratejik İşler Bakanlığı'nın eski Ulusal Güvenlik Doktrini Departmanı Başkanı Prof. Dr. Eitan Shamir, İsrail ordusunun eylemlerinin ateşkes şartlarını ihlal etmediğini söyledi. Bunu da, söz konusu şartların Gazze Şeridi’ndeki sarı hattın arkasında kalan bölgelere uygulanmadığı gerekçesiyle açıkladı.

Ateşkesin başlamasından bu yana sosyal medyada paylaşılan videolar da doğrulandı; bu videolarda düzenli yıkım operasyonları ve binaları yıkan buldozerler görülüyor. Görüntülerin coğrafi konumları belirlendiğinde, bunların sarı hattın arkasında kalan bölgelerde çekildiği ortaya çıktı.

Ateşkesin ihlali

İsrail ordusu, bir sözcüsü aracılığıyla eylemlerini savunarak şunları söyledi: “Anlaşmaya göre, tüneller dahil tüm terörist altyapı Gazze'nin tamamında ortadan kaldırılmalıdır. İsrail tehditlere, ihlallere ve terörist altyapıya yanıt vermektedir.”

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz 18 Ekim'de, ‘terör tünellerini ve tüm terörist altyapıyı yok ederek Gazze'yi silahsızlandırmanın’ İsrail'in güvenlik politikasının ‘açık’ bir parçası olduğunu söyledi.

s
Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde İsrail ordusu tarafından yıkılan binalar (AP)

Beyaz Saray tarafından açıklanan barış planının 13. maddesi (ilan edilen ateşkes şartlarına en yakın belge) ‘tüneller ve silah üretim tesisleri dahil olmak üzere tüm askeri, terörist ve saldırı altyapısının yıkılması ve yeniden inşa edilmemesi’ gerektiğini belirtiyor. Ancak aynı zamanda Gazze'deki silahsızlanma sürecinin bağımsız gözlemcilerin denetimi altında gerçekleştirilmesi gerektiği de belirtiliyor.

Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü (RUSI) kıdemli araştırmacısı Dr. HA Hellyer, “Bu kesinlikle ateşkesin ihlali. Ancak Washington bunu kabul etmek istemiyor ve ateşkesin devam etmesi gerektiğini ısrarla savunuyor. Oysa ateşkes aslında devam etmiyor” ifadelerini kullandı.

Eitan Shamir, İsrail ordusunun ateşkesi ihlal ettiğini reddetti ve BBC'ye, ordudaki kaynaklarının ‘Hamas'ın kontrol ettiği topraklarda istediği her şeyi yapabileceğine, İsrail'in de kontrol ettiği topraklarda istediği her şeyi yapabileceğine’ inandığını söyledi.

Shamir, “Ordu, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına uymasının muhtemel olmadığını düşünüyor; bu nedenle bölge, çatışmanın devam etmesine hazırlanmalı. Böylece askerlerimize pusu kurmaları için onlara hiçbir fırsat bırakılmamalı” şeklinde konuştu.

sdfr
İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)

Shamir ayrıca, Hamas'ın sarı hattın arkasına sızmak için defalarca girişimde bulunduğunu belirtti.

Öte yandan, Rutgers Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesör olan Adil Haque gibi bazı analistler, İsrail'in işgalci güçlerin sivil mülkiyeti tahrip etmesini yasaklayan savaş hukukunu ihlal ediyor olabileceğini söyledi. Bu yasağın istisnalarının yalnızca ‘doğrudan askeri operasyonlar veya bunlara yönelik acil hazırlıklar’ durumunda geçerli olduğunu ifade eden Haque, “Ateşkes sırasında, sivil mülklerin bu kadar büyük çapta tahrip edilmesinin askeri nedenlerle gerekli olduğuna inanmak mantıksız” dedi.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nde (ECFR) kıdemli araştırmacı olan Hugh Lovatt, İsrail'in yıkım operasyonlarının tüm barış planını tehdit edebileceğini söyledi. Lovatt, “İsrail’in sarı hattın arkasındaki bölgede kalma süresi uzadıkça, bu yıkım faaliyetlerinin yarattığı sorun daha da büyüyecek. Sonunda, İsrail’in geri çekilmesini geciktirdiği ve tıpkı Batı Şeria’da olduğu gibi sahada kalıcı yeni durumlar yaratmaya çalıştığı yönündeki algı, ateşkesin sürmesi açısından giderek daha büyük bir tehdit haline gelecek” ifadelerini kullandı.


Trump, İsrail Cumhurbaşkanı'ndan Netanyahu'yu affetmesini istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 29 Eylül 2025 tarihinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırladı. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 29 Eylül 2025 tarihinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırladı. (Reuters)
TT

Trump, İsrail Cumhurbaşkanı'ndan Netanyahu'yu affetmesini istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 29 Eylül 2025 tarihinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırladı. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 29 Eylül 2025 tarihinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırladı. (Reuters)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ofisi bugün Herzog'un ABD Başkanı Donald Trump'tan Başbakan Binyamin Netanyahu'nun affedilmesini isteyen bir mektup aldığını açıkladı.

Mektupta, “İsrail yargı sisteminin bağımsızlığına ve gerekliliklerine son derece saygı duyuyorum. Ancak uzun süredir benimle birlikte İsrail'in baş düşmanı İran'a karşı savaşan Bibi (Netanyahu) aleyhindeki bu davanın siyasi ve haksız bir yargılama olduğunu düşünüyorum” ifadeleri yer aldı.

Trump, ekim ayında İsrail'i ziyaretinde Kudüs'teki İsrail parlamentosunda (Knesset) yaptığı konuşmada Herzog'dan başbakanı affetmesini istedi. Netanyahu, 2019'dan bu yana, iş adamlarından yaklaşık 700 bin şekel (211 bin 832 dolar) değerinde hediye aldığı iddiaları da dahil olmak üzere üç davada yargılanıyor. İsrail Cumhurbaşkanlığı’nın zayıf rolüne rağmen, Herzog istisnai durumlarda suçlu bulunanları affetme yetkisine sahip.

Netanyahu'nun 2020 yılında başlayan davası halen devam ediyor ve Netanyahu tüm suçlamalarda masum olduğunu savunuyor. Başbakan, davayı demokratik olarak seçilmiş sağcı bir lideri devirmeyi amaçlayan solun cadı avı olarak nitelendirdi.

f5hy6
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki İsrail parlamentosunun (Knesset) genel kurulunda konuşma yapıyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre muhalefet lideri Yair Lapid, affın Netanyahu’nun yasayı çiğnediğini kabul etmesini gerektirdiğini söyledi. Lapid yaptığı açıklamada şu ifadeyi kullandı: “Hatırlatma: İsrail yasalarına göre, af elde etmenin ilk koşulu, suçunu kabul etmek ve eylemleri için pişmanlık duymaktır.”

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise Herzog'a Trump'ın talebini kabul etmesi çağrısında bulunarak, sosyal medya hesabı üzerinden şu paylaşımda bulundu: “Başbakan Netanyahu’ya karşı uydurulmuş ve utanç verici suçlamalar çoktan savcılığa karşı bir iddianameye dönüştü; savcılığın rezaleti ve suçları her gün mahkemede ifşa ediliyor. Bu davada af çıkarmak doğru ve acil bir adımdır. Sayın Cumhurbaşkanı Herzog, Başkan Trump’ı dinleyin.”

Demokratik Parti lideri Yair Golan ise “Eğer Başbakan ülkeyi yönetmekle yasalar karşısında hesap vermeyi aynı anda yürütemiyorsa istifa etmelidir” dedi.