İsrail Genelkurmay Başkanı'nın ABD ziyaretinde ana gündemi: Gazze Savaşı

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi.
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi.
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı'nın ABD ziyaretinde ana gündemi: Gazze Savaşı

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi.
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi.

Yaklaşık iki aylık bir gecikmenin ardından İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Aviv Kochavi, hükümetin, son savaşta kaybedilen silah ve mühimmat için tazminat talebini görüşmek üzere Cumartesi günü Washington'a gideceğini duyurdu. Kochavi geçtiğimiz Nisan ayında güvenlik durumunda yaşanan bozulma nedeniyle ertelediği ziyaretinde ordunun savaştan çıkardığı ders ve stratejik meseleleri tartışmayı planlıyor.
Tel Aviv siyasi kaynakları, Kochavi’nin Gazze Şeridi’ndeki savaş operasyonlarının vahşetine duyulan öfkenin yanı sıra ABD merkezli Associated Press News’in (AP) aralarında bulunduğu Gazze'deki medya kuruluşlarına ev sahipliği yapan el Cela kulesinin bombalanması sebebiyle eleştiri veya gösterilerle karşılaşabileceği endişesi taşıdığını belirletiyor. Kochavi yıkımı haklı çıkarmaya çalışan açılamalarında, “Kulenin yıkımı haklıydı… Bu binayı hedef almanın neden olduğu güçlü uluslararası kınamaya ve İsrail'in küresel imajına verdiği zarara rağmen hiç pişman değilim” şeklinde konuştu. İsrail Genelkurmay Başkanı, Gazze’deki ajans gazetecilerinin kulenin zemin katında bulunan kafeteryada bilinçli veya farkında olmadan Hamas’ın elektronik uzmanlarıyla sabah kahvesi içtiğini ima etti.  Kochavi’nin açıklamalarını yalanlayan AP, “Binada kafeterya yoktu. Bu tür temelsiz iddialar AP gazetecilerin güvenliğini riske atıyor” açıklaması yaptı. Kaynaklar, Kochavi’nin ajansla özel bir görüşme yaparak özür dilediğini belirtti ancak İsrail'de bu olayın, Kochavi'nin ABD’de göreceği muamele ve gündeme getireceği önemli konuları etkileyeceği konusunda endişeler hakim.
İsrail Genelkurmay Başkanı’nın  İsrail istihbarat servisi Mossad'ın Başkanı Yossi Cohen, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben Shabat, Askeri İstihbarat Başkanı ve bir grup genelkurmay generaliyle birlikte iki ülke arasındaki ilişkiler tarihinde ABD'yi ziyaret edecek en yüksek güvenlik heyetine başkanlık edeceği biliniyor. Daha önce iptal edilen ziyarette İsrail heyeti Kochavi’siz ABD’ye gitmişti. Ancak, İsrail'in, ABD'nin P5 + 1 ülkelerinin katılımıyla nükleer anlaşmayı canlandırma müzakerelerinde ilerleme hakkında özellikle İran konusunda Viyana'dan gelen raporlarla ilgili endişelerini ifade etmek de dahil olmak üzere, orada dile getirmeyi planladığı temel konular kaldı.
İsrail resmi televizyon kanalı KAN 11 kaynaklarına göre, Kochavi İran dosyasında İsrail’in politikasını tanımlayan üç eksen etrafından dönen sorunları gündeme getirmeyi planlıyor. Bunlardan biri, ABD’ye karşı diplomatik çizgide pek çok farklılık var ve bunlardan en önemlisi, İsrail'in İran’ın uranyum zenginleştirme önlemlerini durdurmadan yaptırımları kaldırma konusudur. Ancak İran’ın son üç yılda geliştirdiği santrifüjleri imha etmek için net ve güvenilir bir askeri seçeneğe hazırlanması konusun uzun bir zaman alır. Diğer konular ise ABD’nin nükleer anlaşmaya dönmesiyle İran’ın Ortadoğu’daki konumuna karşı savaş.
Kochavi ABD ziyareti sırasında, İran ile yapılacak herhangi bir anlaşma, balistik füzeler, İran'ın bölgesel düşmanca faaliyetleri, Suriye'deki konumu, Lübnan, Suriye, Irak, Yemen ve bölgedeki diğer ülkelerdeki silahlı örgütlere destek ve İran'daki Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun (IAEA) gözlemcilerinin yetkilerinin artırılması konusunu talep edecek.
Kchavi’nin ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley, ABD Dışişleri Bakanı Antonhy Blinken ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile bir araya gelmesi bekleniyor. Görüşmelerin büyük bir kısmı Gazze’deki savaş ile olması planlanıyor.

 


Devrim Muhafızları, petrol ihracatındaki payını artırıyor: Gelirlerin yarısını alıyorlar

İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
TT

Devrim Muhafızları, petrol ihracatındaki payını artırıyor: Gelirlerin yarısını alıyorlar

İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)

İran'da İslam Devrimi Muhafızları Ordusu'nun (DMO), ülkenin petrol ihracatı üzerindeki kontrolünün arttığı bildiriliyor. 

Birleşik Krallık merkezli Reuters'ın haberinde, Devrim Muhafızları'nın petrol ihracatı gelirlerinin yarısını aldığı savunuluyor. 

Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump'ın, ilk döneminde yeniden uygulamaya koyduğu yaptırımlar İran'ın enerji sektörünü zayıflatmayı amaçlıyordu. Ancak sert yaptırımlara rağmen Tahran, en büyük döviz kaynağı ve küresel ekonomiyle başlıca bağlantısı olan petrolden yılda 50 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor. Diğer yandan Trump'ın 1 Ocak'ta göreve gelmesiyle Tahran'a karşı "maksimum baskı" politikasını sürdüreceği öngörülüyor.

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen kaynaklar, DMO'nun İran'ın petrol ihracatının yüzde 50'sini kontrol ettiğini öne sürüyor. Bu oranın üç yıl önce yüzde 20 civarında olduğuna işaret ediyorlar. 

Devrim Muhafızları'nın, Tahran yönetimine ait Ulusal İran Petrol Şirketi (NIOC) ve iştirakleri üzerindeki nüfuzunu artırdığı ve Batılı ülkelerin yaptırımlarına takılmadan tedarik sağlayabildikleri lojistik ağlar kurduğu iddia ediliyor. Petrolün çoğunun paravan şirketler aracılığıyla Çin'e satıldığı savunuluyor.

ABD'nin eski İran özel temsilcisi Richard Nephew şunları söylüyor: 

Devrim Muhafızları kaçakçılıkta çok daha iyiydi ama petrol sahası yönetiminde berbattı. Bu yüzden petrol ihracatında daha büyük bir kontrol elde etmeye başladılar.

Biden yönetiminde görev yapan ve İran'a karşı yaptırımların mimarlarından biri olan Nephew, Devrim Muhafızları yetkilileriyle petrol yöneticilerinin birlikte çalıştığını öne sürüyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) verilerine göre, İran'ın bu yılki ortalama ham petrol üretimi günlük 3,3 milyon varil oldu. Bu, 2018'den beri ulaşılan en yüksek rakam. 

İran'ın Çin'e petrol satışıyla ilgilenen bir kaynak, ihracat gelirlerinin DMO ve NIOC arasında kabaca eşit olarak paylaşıldığını söylüyor. Devrim Muhafızları'nın NIOC'a kıyasla petrolü varil başına 1 ila 2 dolar daha ucuza sattığını zira DMO'yla iş yapan alıcıların daha fazla riske girdiğini belirtiyor:

Durum, alıcının ne kadar risk almak istediğine göre değişiyor. Daha fazla risk almak isteyenler, ABD'nin terör örgütü olarak nitelediği Devrim Muhafızları'nı tercih ediyor.

Bazı Batılı yetkililerse DMO'nun çok daha fazla indirim yaptığını savunuyor. Kaynaklara göre Devrim Muhafızları, petrolü varil başına 5 ila 8 dolara kadar daha ucuzdan satıyor.

Reuters, NIOC, İran Dışişleri Bakanlığı ve DMO'nun yorum taleplerini reddettiğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal