Çin'de yeni estetik furyası: Elf kulakları

Elf kulakları ilk tuhaf güzellik modası değil (Unsplash)
Elf kulakları ilk tuhaf güzellik modası değil (Unsplash)
TT

Çin'de yeni estetik furyası: Elf kulakları

Elf kulakları ilk tuhaf güzellik modası değil (Unsplash)
Elf kulakları ilk tuhaf güzellik modası değil (Unsplash)

İnsanların kulaklarını daha "elf benzeri" gösterecek şekilde değiştiren yeni ameliyatın Çin'de ilgi gördüğü bildiriliyor.
Estetik işlemin amacı, yüzün geneline daha ince bir görünüm kazandıracağı inancıyla kulakları daha sivri hale getirerek daha yukarı ve baştan dışarıya doğru uzatmak.
Guangzhou kentindeki Gaoshang Tıbbi Kozmetik Merkezi doktorlarından Yu Wenlin, South China Morning Post'a günlük ameliyat sayısının 6'yı bulabildiğini söyledi.
The Independent'ta yer alan habere göre, Wenlin, estetik işlem sonucunda "Stahl kulağı" ve çıkıntılı kulak arasında bir kulak elde edildiğini belirtti.
Kulağın kıkırdağına sivri bir görünüm veren fazladan kıvrım ya da kat olduğunda buna Stahl kulağı deniyor. Post'a göre, çıkıntılı bir kulak Çin'de iyi şans sembolü olarak da kabul ediliyor.
İşlemi yaptıran 20 yaşındaki kadın Song Yao, Vice'a şunları söyledi:
"Sonuçlar çok belirgin. Kulaklarımı karşıdan görebilirsiniz ve genel olarak daha enerjik görünüyorum."
Elf kulakları ilk tuhaf güzellik modası değil. 2017'de Kendall ve Kylie Jenner'ın yanı sıra Nicki Minaj gibi ünlülerin daha geniş kalçalarının fotoğraflarını paylaşmasıyla "kalça girintisinin" görünmesini engelleyen estetik işlem popülerlik kazanmıştı.
Kalça girintileri, vücudun yan tarafında, kalça kemiğinin uyluklara bağlandığı bölgedeki içe doğru çöküntüye verilen isim. Bunlar vücudun doğal hatlarıdır.
Bu çöküntüyü "doldurmak" için kalça çevresinde kolajen üretmek üzere bölgeye derma dolgu maddesi Sculptra enjekte ediliyor.
Bedeni olumlamaya yönelik hareket, bu modayı frenlemeye yardımcı olsa da (süper model Bella Hadid düzenli olarak kalça girintilerinin fotoğraflarını paylaşıyor) kadınların bu "kum saati" şekline ulaşmasına yardımcı olmayı vaat eden egzersiz videolarında da artış yaşandı.
Beverly Hills merkezli cerrah Dr. Sheila Nazarian, Vice'a kalça girintilerinin egzersizle yok edilemeyeceğini söyledi.

"Bu sinir bozucu çünkü Instagram'a girince egzersiz yapan bu kadınlar var ve iki milyon, üç milyon takipçileri oluyor. Bir cerrah olarak benim için (kalça bölgelerinin) doğal olmadığı çok bariz. Kalça girintisi olmayan her kim varsa, bir işlemden geçmiştir."

 


Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe