Hint Okyanusu’nda İran-İsrail ‘Gölge Savaşı’

İran internet sitelerinde yayınlanan bir fotoğrafta, dün, Hint Okyanusu'ndaki İsrail kargo gemisinden yükselen bir duman görülüyor
İran internet sitelerinde yayınlanan bir fotoğrafta, dün, Hint Okyanusu'ndaki İsrail kargo gemisinden yükselen bir duman görülüyor
TT

Hint Okyanusu’nda İran-İsrail ‘Gölge Savaşı’

İran internet sitelerinde yayınlanan bir fotoğrafta, dün, Hint Okyanusu'ndaki İsrail kargo gemisinden yükselen bir duman görülüyor
İran internet sitelerinde yayınlanan bir fotoğrafta, dün, Hint Okyanusu'ndaki İsrail kargo gemisinden yükselen bir duman görülüyor

İran-İsrail ‘Gölge Savaşı’, derin denizlerde yeniden başladı. Hint Okyanusu'nda İsrailli bir işadamına ait kargo gemisine 'tanımlanamayan silahla' bir saldırı düzenlendi. Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar,  saldırının sorumluluğunu üstlenen kimse olamamasına rağmen, İsrailli iş adamına ait gemiye düzenlenen saldırının arkasında İran rejiminin olduğuna kesin gözle bakıyor.
Liberya bayrağı taşıyan, İsrailli işadamı Eyal Ofer de dâhil olmak üzere birkaç ortağın sahibi olduğu Csav Tyndall isimli gemi, kuzey Hint Okyanusu'nda seyrediyor ve BAE’ye doğru gidiyordu. Gemiye yapılan saldırı, bilinmeyen bir silahla gerçekleştirildi. Ancak İsrail medyası, saldırının geliştirilmiş bir drone veya geminin rotasına yerleştirilmiş bir deniz mayını ile yapıldığını öne sürdü. Geminin bir tarafı alev almasına rağmen denizcilerin hiçbiri yaralanmadı. Gemi dün akşam Dubai Limanı'na varıncaya kadar yoluna devam etti.
Jerusalem Post gazetesi, gemi mürettebatının İsrailli olmadığını aktarırken Tel Aviv merkezli Kanal 12, İsrail askeri yetkililerinin İran kuvvetlerinin BAE'ye giden bir gemiye saldırıp saldırmadığını kesinleştirmeye çalıştıklarını aktardı.
Şarku’l Avsat’ın Kanal 12’den aktardığı habere göre, İsrail ordusundan ismini vermeyen kaynaklardan alıntı yapan kanal, gemi mürettebatının yaralanmadığını ve gemide ciddi bir hasarın olmadığını belirtti. Buna karşılık, Yediot Ahronot gazetesinin internet haber portalı Ynet News, İsrail'deki ismi belirtilmeyen kaynaklardan Hint Okyanusu'nda BAE'ye doğru giden İsrail'e ait bir gemiye yapılan saldırının arkasında İran’ın olduğunda şüphelenildiğini aktardı.
İsrail kaynaklarına göre bu saldırı, İran'ın gemi saldırılarına tekrar başlaması olarak kabul ediliyor ve İsrail tarafından gerçekleştirilen ve ayrıntıları henüz yayınlanmayan operasyonlardan birine yanıt olduğu düşünülüyor.
Jerusalem Post'un kaynakları, gemiye yapılan saldırıyı İran'ın başkenti Tahran'ın batısındaki Karaj banliyösünde santrifüj üreten nükleer tesise küçük bir insansız hava aracıyla düzenlenen saldırı ile ilişkilendirdi.
İsrail kaynakları, Beyrut merkezli İran yandaşı Al-Mayadi TV’nin haberinde yapılan imalara dayandı.
Yediot Aharonot gazetesinin askeri yorumcusu Ron Ben Yishai de “Bu saldırı, İbrahim Reisi’nin seçilmesiyle mutlu olan İran siyasetinin sertleştiğinin bir işaretidir” dedi.
Failleri belli “Gölge Savaşı”
İran ve İsrail arasındaki “Gölge Savaşı”, şubat ayının sonundan bu yana derin denizlere taşındı. Her iki taraf, kargo gemilerini hedef alan ancak resmi olarak hiçbir tarafın üstlenmediği saldırılardan birbirlerini sorumlu tutuyor.
Nisan ayında bir İran lojistik gemisi, Kızıldeniz'de ayrıntıları belirtilmeyen bir patlamada hasar görmüştü. New York Times, geminin, İran'ın İsrail gemilerine yönelik saldırılarına misilleme olarak İsrail tarafından hedef alındığını iddia etmişti.



Rubio’dan uyarı: İsrail parlamentosu Knesset'in Batı Şeria'yı ilhak etme hamlesi Gazze’de ateşkes anlaşmasını tehdit ediyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

Rubio’dan uyarı: İsrail parlamentosu Knesset'in Batı Şeria'yı ilhak etme hamlesi Gazze’de ateşkes anlaşmasını tehdit ediyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, İsrail parlamentosu Knesset'in işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in egemenliğini genişletmeyi amaçlayan yasa tasarılarını onaylamasının Gazze Şeridi'nde yürürlükte olan ateşkes anlaşmasını ‘tehdit edebileceğini’ söyledi.

Rubio, bugün ziyaret edeceği İsrail'e gitmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “Başkanın (Donald Trump), bunun şu anda destekleyebileceğimiz bir şey olmadığını açıkça belirttiğini düşünüyorum” dedi. ABD’li Bakan, Knesset'in gündeminde yer alan ilhak konusundaki herhangi bir tasarının kabul edilmesinin ateşkesi ‘tehdit edeceğini’ ve ‘ters etki yaratacağını’ vurguladı.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, şu anda ülkeyi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in önünde kendisini utandırmamaları için hükümet koalisyonu üyelerine çağrıda bulunsa da Knesset dün, Batı Şeria’nın bazı bölgelerinde İsrail’in egemenliğini dayatmaya yönelik iki yasa tasarısını onayladı.

Tasarılardan biri Noam Partisi'nden Avi Maoz tarafından sunulurken diğeri ise muhalefet partisi Yisrael Beiteinu’nun lideri Avigdor Lieberman tarafından sunuldu. İlk tasarı, toplam 120 milletvekilinden 25’inin oyuyla ve bir oy farkla (25’e 24) onaylandı. Bu rakam, eğer muhalefet kanadının 52 milletvekilinin tamamı oturumda hazır bulunmuş olsaydı tasarıyı reddedebileceği anlamına geliyor. Ancak, 28 milletvekili oturuma katılmadığı için tasarı kabul edildi.

Netanyahu, ilhakı destekleyen Likud Partisi üyelerinden oylamada çekimser kalmalarını istemişti. Oylamaya katılan Likud Partisi üyelerinden eski Knesset Başkanı Yuli Edelstein dışında herkes bu isteğe uydu, ancak Edelstein, tasarı lehine oy kullanarak belirleyici oyu verdi. Ultra-Ortodoks Yahadut HaTorah ittifakının iki partisinden biri olan Degel HaTorah Partisi’nin, bu yasanın İsrail'i en yakın müttefiki olan ABD ile ters düşüreceği gerekçesiyle yasa aleyhinde oy kullanması dikkat çekiciydi.

Knesset, Kudüs'ün güneyinde bulunan Ma'ale Adumim yerleşim biriminin derhal ilhak edilmesini ve bu bölge üzerinde İsrail’in tam egemenliğinin dayatılmasını öngören Lieberman'ın tasarısını da onayladı. Tasarı, 31'e karşı 9 gibi çoğunluğun oyuyla kabul edildi.


Trump: Petrol yaptırımlarının Putin’i makul bir noktaya getirmesini umuyorum

Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)
Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)
TT

Trump: Petrol yaptırımlarının Putin’i makul bir noktaya getirmesini umuyorum

Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)
Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmelerin ‘iyi bir sohbet’ olduğunu, ancak ‘sonuç vermediğini söyledi.

Trump, Beyaz Saray'da NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'yi kabul ettiği sırada gazetecilerin sorularını yanıtlarken “Ne zaman Putin'le konuşsam iyi bir sohbet oluyor ancak bir yere varmıyor” ifadelerini kullandı.

Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için yürütülen görüşmelerde ilerleme sağlanamaması üzerine Washington'ın Rusya'nın en büyük iki petrol şirketine uyguladığı yaptırımların yakında kaldırılmasını umduğunu ifade eden Trump, bunların çok büyük yaptırımlar olduğunu ve uzun süre yürürlükte kalmamasını umduklarını söyledi. “Savaşı sona erdirmeyi umuyoruz” diyen Trump, “Yaptırımların Putin’i makul bir noktaya getirmesini umuyorum” diye ekledi.

Önümüzdeki hafta Güney Kore'de görüşeceği Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Ukrayna'daki savaşa bir çözüm bulunması konusunda Rusya Devlet Başkan Putin üzerinde ‘büyük bir etkiye’ sahip olabileceğini açıklayan Trump, gazetecilere, “Onun (Şi) Putin üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Trump, Şi ile “Güney Kore'de düzenlenecek Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi sırasında yapılacak toplantıda Rusya-Ukrayna meselesini kesinlikle görüşeceğiz” şeklinde konuştu.


Putin, nükleer tatbikatları denetleyerek Batı’ya mesaj gönderdi

Vladimir Putin, Kremlin'deki Başkanlık Operasyon Merkezi'nden telekonferans aracılığıyla stratejik nükleer silah kullanımına yönelik tatbikatı komuta etti, 22 Ekim 2025 (AP)
Vladimir Putin, Kremlin'deki Başkanlık Operasyon Merkezi'nden telekonferans aracılığıyla stratejik nükleer silah kullanımına yönelik tatbikatı komuta etti, 22 Ekim 2025 (AP)
TT

Putin, nükleer tatbikatları denetleyerek Batı’ya mesaj gönderdi

Vladimir Putin, Kremlin'deki Başkanlık Operasyon Merkezi'nden telekonferans aracılığıyla stratejik nükleer silah kullanımına yönelik tatbikatı komuta etti, 22 Ekim 2025 (AP)
Vladimir Putin, Kremlin'deki Başkanlık Operasyon Merkezi'nden telekonferans aracılığıyla stratejik nükleer silah kullanımına yönelik tatbikatı komuta etti, 22 Ekim 2025 (AP)

Batı'nın yeni nükleer testler yapmaya hazırlandığı yönündeki tartışmaların arttığı bir dönemde Batı’ya yönelik olduğu anlaşılan bir mesajla Kremlin, Rusya Silahlı Kuvvetlerinin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in komutasında stratejik nükleer silah kullanımına yönelik tatbikat gerçekleştirdiğini duyurdu.

Rusya Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, tatbikata Rus ordusundaki hava, kara ve deniz kuvvetlerindeki unsurların katıldığı ve Devlet Başkanı Putin’in bizzat komutası altında yürütüldüğü belirtildi. Açıklamada tatbikatta ‘tüm görevlerin başarıyla tamamlandığı’ ifade edildi.

Öte yandan dün Oslo'da başlayan Avrupa turu sırasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı mevcut savaş hattında dondurma önerisini ‘iyi bir uzlaşı’ olarak nitelendirdi ve memnuniyetini bir kez daha dile getirdi.

Diğer taraftan Beyaz Saray'da, Başkan Trump'ın danışmanları Ukrayna meselesini yönetmek için ‘yeni bir yaklaşımı’ inceliyorlar. Bu yaklaşım, Moskova’ya yönelik askeri ve ekonomik baskıyı, olası bir çözümün finansmanına Avrupalıları da dahil etme girişimiyle birleştiriyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Amerikan Girişim Enstitüsü’nden (AEI) araştırmacı Michael Rubin, Trump'ın ‘herkesi tahminlerde bulunmaya itmeyi sevdiğini’ ve ‘gelecekteki daha kolay anlaşma yapabilmek için kasıtlı olarak herkesin güvenini sarsmaya çalıştığını’ söyledi.