Şimdiye kadarki en ağır ve en küçük beyaz cüce yıldızı keşfedildi

İllüstrasyonda 130 ışık yılı uzaklıktaki Kartal takımyıldızında yer alan ZTF J1901+1458, Ay'la yan yana gösteriliyor. (Giuseppe Parisi)
İllüstrasyonda 130 ışık yılı uzaklıktaki Kartal takımyıldızında yer alan ZTF J1901+1458, Ay'la yan yana gösteriliyor. (Giuseppe Parisi)
TT

Şimdiye kadarki en ağır ve en küçük beyaz cüce yıldızı keşfedildi

İllüstrasyonda 130 ışık yılı uzaklıktaki Kartal takımyıldızında yer alan ZTF J1901+1458, Ay'la yan yana gösteriliyor. (Giuseppe Parisi)
İllüstrasyonda 130 ışık yılı uzaklıktaki Kartal takımyıldızında yer alan ZTF J1901+1458, Ay'la yan yana gösteriliyor. (Giuseppe Parisi)

Gökbilimciler, şimdiye kadar bilinen en küçük ve en ağır beyaz cüce yıldızı keşfetti.
Hakemli bilim dergisi Nature'da 30 Haziran'da yayımlanan çalışma, Ay büyüklüğündeki yıldızın kütlesinin Dünya'nın kütlesinin 450 bin katından fazla olduğunu gösterdi.
Ortalama büyüklükteki yıldızların yakıtını tüketip dış katmanlarını kaybetmesiyle geride kalan soluk ve genellikle Dünya boyutundaki ölü yıldız çekirdeklerine "beyaz cüce" ismi veriliyor.
Uzmanlar, Güneş'in de yıldızların yüzde 97'si gibi bir gün beyaz cüceye dönüşeceğini söylüyor.
Çalışma, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde astrofizikçi olan Kevin Burdge'ün ABD'deki Palomar Gözlemevi'ne ait Zwicky Geçiş Halindeki Gökcismi Tesisi'nde büyük kütlesi ve hızlı dönüşü sebebiyle sözkonusu beyaz cüceyi tespit etmesiyle başladı.
Araştırmacılar, yaklaşık 100 milyon yaşında olan yıldızı analiz etmek için Hawaii'de yer alan Haleakala Gözlemevi'ndeki Pan-​STARRS ve Gaia Uzay Teleskobu dahil olmak üzere bir grup teleskoptan yararlandı.
Bulgular, ZTF J1901+1458 adı verilen yıldızın yaklaşık 4 bin 300 kilometre çapında olduğunu gösterdi. Ayrıca beyaz cücenin kütlesi, Güneş'inkinin yaklaşık 1,35 katı.
"Şimdiye kadar bilinen en küçük ve en ağır beyaz cüceyi keşfettik" diyen araştırmanın başyazarı Ilaria Caiazzo, "Bu mantıksız görünse de daha küçük beyaz cücelerin kütlesi daha büyük oluyor" ifadesini de kullandı.
Burdge gibi Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde çalışan astrofizikçi Caiazzo, bunun sebebinin beyaz cücelerin kendi kütleçekim kuvveti olduğunu söyledi.
İkili yıldız sistemlerindeki yıldızlar Güneş'in kütlesinin 8 katından küçükse, zamanla tek bir beyaz cüceye dönüşüyor. Gökbilimciler, ZTF J1901+1458'in de bunun bir örneği olduğunu söyledi.
Bulgular ayrıca yıldızın çok hızlı döndüğünü gösterdi. Zira ZTF J1901+1458 kendi etrafında dönüşünü 7 dakikada tamamlıyor. Bu dönüş hızı yıldıza, Güneş'inkinden yaklaşık 1 milyar kat daha güçlü bir manyetik alan kazandırıyor.
Independent Türkçe, Space.com, Sci-News



"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
TT

"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)

Bryony Gooch 

Gökbilimciler Güneş'e yakın bir yıldız sistemindeki bir yıldızın yörüngesinde dönen dev bir gaz gezegenine dair güçlü kanıtlar buldu.

Dünya'dan 4 ışık yılı uzaklıktaki üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri, bilim insanlarının Güneş Sistemi dışındaki dünyalara yönelik araştırmalarında uzun zamandır cazip bir hedef oldu. Bilim insanları astronomik açıdan Dünya'ya yakın bir komşu olabilecek ve hatta yaşamı destekleyen uydulara sahip olabilecek, yaşam barındırmayan bir gezegen buldu.

Geçen yıl tespit edilen bu potansiyel gezegen, daha sonraki gözlemlerde ortadan kaybolmuştu. Ancak gökbilimciler NASA'nın güçlü James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak yeni işaretler saptadı.

Eğer varlığı doğrulanırsa bu cisim, Güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde dönen, Dünya'ya en yakın gezegen olacak.

Oxford Üniversitesi'nde uzay araçları alanında öğretim üyesi olan Dr. Carly Howett, BBC'ye yaptığı açıklamada, "4 yıl uzun bir yol ama galaktik açıdan çok yakın; bu cisim bizim mahallemizde" diyor.

Güneş'e benzeyen, yaklaşık aynı sıcaklık ve parlaklıkta bir yıldızın etrafında dönüyor. Yaşanabilir dünyaları düşünmek istiyorsak bu gerçekten çok önemli.

Öte yandan bilim insanları, gezegen adayı bir gaz devi olduğu için bildiğimiz anlamda yaşamı desteklemeyeceğini söylüyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı ve Caltech'in IPAC astronomi merkezindeki NASA Ötegezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Charles Beichman "Bu sistemin bize bu kadar yakın olması nedeniyle, keşfedilen herhangi bir ötegezegen, bizimki dışındaki gezegen sistemleri hakkında veri toplamada en iyi fırsatı sunacak" diyor.

Beichman "Ancak bu yıldızlar çok parlak, yakın ve gökyüzünde hızla hareket ettiğinden dünyanın en güçlü uzay teleskobuyla bile bu gözlemleri yapmak son derece zor" diye ekliyor.

Yıldızlar muazzam miktarda parlak ışık üreterek yakındaki nesneleri örtebilir ve bu da potansiyel gezegenin neden kaybolmuş gibi göründüğünü açıklayabilir.

Beichman "Webb evrendeki en uzak galaksileri bulmak üzere tasarlandı ve optimize edildi. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'ndeki operasyon ekibinin sadece bu hedefe özel bir gözlem dizisi oluşturması gerekti ve ekstra çabaları olağanüstü bir şekilde sonuç verdi" diye ekliyor.

Bu cisim şimdiye kadar görülenler arasında yıldızına en yakın gezegen olacağı için potansiyel gezegenin doğrulanması, ötegezegen görüntüleme çalışmalarında yeni bir dönüm noktası anlamına gelecek.

Ekibin araştırmasını ele alan iki makalenin ortak başyazarı olan, Caltech'ten doktora öğrencisi Aniket Sanghi, "Aynı zamanda sıcaklık ve yaş bakımından Güneş Sistemi'ndeki dev gezegenlere en çok benzeyen ve evimiz Dünya'ya en yakın olanı" diyor.

Birbirine yakın iki yıldız içeren bir sistemde bulunması, gezegenlerin kaotik ortamlarda nasıl oluştuğu, hayatta kaldığı ve geliştiğiyle ilgili anlayışımıza meydan okuyacak.

Gökbilimciler yeni teknolojileri test etmek için özel ekipmanlarla donatılan ve Mayıs 2027'de fırlatılması beklenen NASA'nın Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu adlı yeni teleskobunu yeni yaşam arayışında kullanmayı umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news