Sodom'un 120 Günü'nü "ulusal hazine" ilan eden Fransa hükümeti, orijinal elyazmasını satın aldı

Marquis de Sade 1740-1814 yılları arasında yaşadı. (AFP)
Marquis de Sade 1740-1814 yılları arasında yaşadı. (AFP)
TT

Sodom'un 120 Günü'nü "ulusal hazine" ilan eden Fransa hükümeti, orijinal elyazmasını satın aldı

Marquis de Sade 1740-1814 yılları arasında yaşadı. (AFP)
Marquis de Sade 1740-1814 yılları arasında yaşadı. (AFP)

Fransa, ünlü yazar Marquis de Sade'nin tartışmalı eseri Sodom'un 120 Günü'nün (Les Cent Vingt Journées de Sodome) orijinal elyazmasını 4 milyon 550 bin euroya (yaklaşık 45 milyon TL) satın aldı.
Fransa Kültür Bakanlığı'nın "birçok yazarı etkilediğini" bildirip övdüğü eser, Fransa Milli Kütüphanesi'nin başkent Paris'teki kolu Arsenal Kütüphanesi'nin koleksiyonuna eklenecek. 
Bakanlık finansmanın Boussard & Gavaudan adlı yatırım fonunun kurucu ortağı Emmanuel Boussard tarafından sağlandığını bildirdi.
Sade, 12 metre uzunluğunda ve 11,3 santimetre enindeki 33 yapraktan oluşan eseri 1785'te Bastille Hapishanesi'ndeyken kaleme almıştı.
Fransız Devrimi'nin ardından yazar serbest bırakılsa da elyazması geride kalmıştı. Sade bunların isyancılar tarafından kapıldığını düşünüp, kendi ifadesiyle, "kanlı gözyaşları dökmüştü."
Ancak Marquis de Villeneuve-Trans adlı aristokrat, elyazmasını saklayan Arnoux de Saint-Maximin'den eseri satın almıştı. Villeneuve-Trans'ın ailesi eseri 100 yılı aşkın bir süre elinde tutmuş ve 1904'te Alman bir koleksiyoncuya satmıştı. Bu sayede eser 1904'te ilk kez yayımlanmıştı.
Fransa hükümeti, sözkonusu elyazması Aralık 2017'de bir müzayedede satılacakken müdahale etmiş ve eseri "ulusal hazine" ilan ederek ülkeden çıkarılmasına yasak getirmişti.
Cinsel tatmin arayışındaki 4 zengin çapkın hakkındaki kitap yıllarca tartışmalara yol açmıştı. Eser, Birleşik Krallık gibi bazı ülkelerde 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar yasaklıydı.
Independent Türkçe, Sputnik International, AFP, rfi



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe