İran Devrim Muhafızları Ordusu, Elbukemal çölünde Hizbullah üyelerini hedef alan saldırıyı araştırıyor

Deyrizor’daki İran yanlısı Iraklı milisler (SOHR)
Deyrizor’daki İran yanlısı Iraklı milisler (SOHR)
TT

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Elbukemal çölünde Hizbullah üyelerini hedef alan saldırıyı araştırıyor

Deyrizor’daki İran yanlısı Iraklı milisler (SOHR)
Deyrizor’daki İran yanlısı Iraklı milisler (SOHR)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanlığı, Suriye’nin doğusundaki Elbukemal çölünde Hizbullah üyelerini hedef alan bir saldırıyla ilgili soruşturma başlattı. Suriye rejimi güçlerinin bu saldırının ve benzeri birçok saldırının arkasında olduğundan şüpheleniliyor. Son zamanlarda İran bağlantılı milisler birçok saldırıyla kez hedef alındı. Ayn el-Furat haber sitesine göre bu saldırılar özellikle, rejimin kontrolündeki Elbukemal çölündeki bölgelere yakın bölgelerde gerçekleşti.
Hizbullah’a bağlı bir grup, geçtiğimiz Cuma günü, Elbukemal çölünün güneydoğusundaki Demaliğ el-Verk bölgesi yakınlarında kimliği belirsiz motosikletli saldırganlar tarafından hedef alındı. Makineli tüfekler ve el bombaları kullanan saldırganlar, on beş dakika süren bir saldırı sonucunda grubun iki üyesini öldürdü, üç üyesini yaraladı.
ABD kuvvetleri tarafından kontrol edilen el-Ömer Petrol Sahası’ndaki askeri üssün bu ay yediden fazla saldırıya maruz kalmasından sonra Suriye'nin doğu bölgeleri askeri bir gerilime tanık oluyor. ABD kuvvetleri aynı zamanda Haseke'nin kuzeydoğusundaki Rumeylan Üssü’nden, Suriye’nin en büyük petrol sahası olan el-Ömer Petrol Sahası’ndaki Uluslararası Koalisyon güçlerinin kullandığı iki askeri üsse ve Konico Gaz Sahası’ndaki üsse askeri takviyelerde bulundu. Bunun yanı sıra Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurları, Deyrizor’un doğusundaki eş-Şiheyl ilçesi, Huveyc Ziban ilçesi ve Ziban beldesindeki ana yola bariyerler yerleştirdi.
Bu arada Suriye'nin doğusundan gelen haberlere göre Rakka’nın doğusundaki es-Sabha çölünde, Suriye rejiminin desteklediği Ulusal Savunma Kuvvetleri liderlerine ait oldukları düşünülen çürümüş halde beş ceset bulundu. Çürümüş halde cesetleri bulunan İki lider ve üç unsurla Nisan ayı başlarında irtibatın kesildiği bildirildi. Yerel kaynaklara göre, beş ceset Pazar sabahı Ulusal Savunma Kuvvetleri’nin askeri noktalar arasında düzenledikleri devriyeler sırasında bulundu. Hac Ali ve El-Bir güvenlik noktaları arasında bulunan cesetler, Ma’dan’daki askeri hastaneye nakledilirken daha fazla cesede rastlanılabileceği şüphesiyle es-Subha kasabası yakınlarında güvenlik alarmı verildi.
 



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.