Silahlı gruplar Bağdat'ın kuzeyindeki stratejik bir bölgenin kontrolünü ele geçirmeyi planlıyor

Irak’taki silahlı gruplar, üç şehrin kontrol altına almak ve İran'dan Haşdi Şabi’ye transferi sağlamak amacıyla başkent Bağdat'ın kuzeyindeki stratejik bir bölgenin kontrolünü ele geçirmeyi planlıyor

Haşdi Şabi unsurları (İNA)
Haşdi Şabi unsurları (İNA)
TT

Silahlı gruplar Bağdat'ın kuzeyindeki stratejik bir bölgenin kontrolünü ele geçirmeyi planlıyor

Haşdi Şabi unsurları (İNA)
Haşdi Şabi unsurları (İNA)

Geçtiğimiz Pazartesi günü Irak’ın Sadr şehrinde bir pazar yerinin hedef alındığı intihar saldırısı, ülkedeki silahlı grupların Bağdat'ın kuzeyindeki et-Tarimiye kazası ve köylerini ‘Başkent Kuşağı’ oluşturma amacıyla kontrol altına almaya yönelik eski projelerini canlandırdı.
Seyyid eş-Şuheda Tugayları Genel Sekreteri Ebu Ala el-Velayi, sadece iki gün içinde et-Tarimiye kazası ve ona bağlı el-Müşahede beldesini ‘yeniden terörizmin pençesinden kurtarmaya’ hazır olduklarını söyledi.
Irak'taki silahlı grupların liderleri düzenli olarak, ‘Curuf es-Sahar modelini’ Bağdat Kuşağı’nın geri kalan bölgelerine, özellikle et-Tarimiye’ye uygulama çağrılarını tekrarlıyorlar. Et-Tarimiye kazası Bağdat, Salahaddin, Diyala ve Enbar olmak üzere dört büyük şehri birbirine bağlayan Dicle Nehri kenarında stratejik bir konuma sahiptir. Samarra'daki İmam Musa el-Kazım ve İmam el-Askeri türbeleri arasındaki yol da et-Tarimiye’den geçiyor.
Sadr şehrinde pazar yerinin bombalanması, et-Tarmiye'nin tarım bölgelerinin birinden saldırıyı gerçekleştirmek için yola çıkan bir terörist grubun medyada sık sık yer almasına yol açarken, Haşdi Şabi’ye yakın bazı çevreler, DEAŞ unsurlarının ve ona destek verenlerin Et-Tarimiye’den atılması çağrısında bulundu.  
Sahadaki kaynaklar, et-Tarimiye’deki şiddet eylemlerinin, DEAŞ dahil olmak üzere kaza yakınlarındaki meyve bahçelerinin yarattığı boşlukları kullanan aşırılık yanlısı çeşitli gruplar tarafından gerçekleştirildiğini söylediler.
Bu ise, güçlü silahlı grupların kontrolü altında olan Curuf es-Sahar’daki deneyimin et-Tarimiye’ye aktarılması, yerel nüfusun yerinden edilmesi ve bireylere karşı bir ‘güvenlik kontrolü’ sistemi uygulanması ve şehir içinde askeri kamplar kurulması anlamına geliyor.
Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Şarku’l Avsat’a konuşa Zafer Koalisyonu’ndan bir kaynak, ister et-Tarimiye’de olsun ister diğer herhangi bir bölgede olsun güvenliğin ve istikrarın sağlanmasının ancak devlet eliyle gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Aslında silahlı grupların et-Tarimiye bölgesini kontrol etme çabaları, son zamanlarda Bağdat'ın kuzeyindeki farklı bölgelerde eylemlerde bulunan DEAŞ’a karşı alınan güvenlik önlemlerinin ötesine geçerek, DEAŞ’ın yenilgisi sonrası silahlı gruplar tarafından geliştirilen bir strateji haline gelmeye başladı.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan özel kaynaklara göre silahlı gruplar, et-Tarimiye’yi ele geçirme planlarından geri adım atmayacaklar, çünkü bu, DEAŞ’tan kurtarılan şehirler arasındaki önemli noktaları kontrol etmek için uzun vadeli bir projenin sondan bir önceki halkasını oluşturuyor.
Saha komutanlarından sızdırılan bilgilere göre Hizbullah Tugayları ve Asa'ib Ehl el-Hak grupları, operasyon merkezi olarak Bağdat'ın güneyindeki el-Buise bölgesinde bir karargâhı bulunan Irak'taki Hizbullah yapılanmasının üst düzey askeri komutanı Muhammed el-Kevserani’nin gözetiminde projeyi uygulamakla görevlendirildiler.
Kaynaklar, bu grupların et-Tarimiye’yi kontrol altına almasının, Bağdat’tan üç şehrin kontrolünü sağlamalrını garanti edeceğini, aynı şekilde İran’dan kuzey ve batı bölgelerine dağılmış Haşdi Şabi unsurlarına silah ve teçhizat tedarik etmek için kesintisiz bir bağlantı yolu sağlayacağını da belirttiler.
Et-Tarimiye, saha yetkililerinin ‘tecrit edilen bölgeler’ olarak adlandırdığı yerlerin değiştirilmesini amaçlayan kapsamlı bir plan içinde yer alıyor. Bunlar, Suriye yakınlarındaki Telafar ve Suudi Arabistan yakınlarındaki tartışmalı en-Nuhayb gibi sınır bölgeleridir.
Ancak et-Tarimiye, grupların Bağdat ve diğer şehirleri çevreleyen demografik yapıyı bozmak için kontrol etmeye çalıştığı boş alanlardan biri olduğu için planın ikinci aşamasının bir parçasını oluşturuyor. Kaynaklara göre et-Tarimiye, gruplara, yerel olarak üretilen veya İran’a ait olan füzelerin hedef alabileceği askeri üsleri denetleyecek yeni bir cephe sağlayacak. Kaynaklardan biri, Balad Hava Üssü’nün hızlı ve kolay bir şekilde saldırı altında kalacağını belirtti.
Öte yandan Irak ordusundan yetkililer, grupların duyurduğu çalışmalar hakkında yorum yapmayı reddetti. Ancak saha kaynakları, silahlı grupların et-Tarimiye ve çevresini ele geçirmesi halinde, bunun, tarihi Bağdat Kuşağı’nı kırmada ve onu stratejik bir manevra alanı olarak kontrol etmede tam bir başarı anlamına geleceğini kaydettiler.



G7 ülkeleri İran'ın “kötü niyetli faaliyetlerini” kınadı

İran'ın Dini Lideri Hamaney ile yapılan toplantı sırasında DMO komutanları (Hamaney’in internet sitesi)
İran'ın Dini Lideri Hamaney ile yapılan toplantı sırasında DMO komutanları (Hamaney’in internet sitesi)
TT

G7 ülkeleri İran'ın “kötü niyetli faaliyetlerini” kınadı

İran'ın Dini Lideri Hamaney ile yapılan toplantı sırasında DMO komutanları (Hamaney’in internet sitesi)
İran'ın Dini Lideri Hamaney ile yapılan toplantı sırasında DMO komutanları (Hamaney’in internet sitesi)

G7 ülkeleri, Avustralya ve Yeni Zelanda ile birlikte, İran'ın ‘sınır ötesi baskıları’ ve ‘kötü niyetli faaliyetleri’ olarak nitelendirdikleri eylemleri kınadılar.

G7 tarafından yapılan açıklamada, İran ‘yurtdışındaki siyasi muhaliflerini öldürmeye, kaçırmaya ve taciz etmeye çalışmakla, Batı toplumlarında bölünmeler yaratmak amacıyla siber ve medya üzerinden karalama kampanyaları düzenlemekle ve Yahudi topluluklarını terörize etmekle’ suçlandı.

Öte yandan İran Şura Meclisi dün, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile kısa bir süre önce imzalanan anlaşma kapsamında yapılacak her türlü iş birliğini ‘Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin onayına bağlı hale getirdi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İran’ın elindeki uranyumun şu anda bombalanan nükleer tesislerin enkazı altında olduğunu belirtti. Arakçi, malzemelerin mevcut olup olmadığı konusunun şu anda UAEA tarafından değerlendirildiğini ve değerlendirmenin ardından sonucun Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'ne sunulacağını da sözlerine ekledi.


Londra'da göçmen karşıtı gösteri

Londra'da dün düzenlenen yürüyüşte göçmen karşıtı protestocular (EPA)
Londra'da dün düzenlenen yürüyüşte göçmen karşıtı protestocular (EPA)
TT

Londra'da göçmen karşıtı gösteri

Londra'da dün düzenlenen yürüyüşte göçmen karşıtı protestocular (EPA)
Londra'da dün düzenlenen yürüyüşte göçmen karşıtı protestocular (EPA)

İngiliz polisi, göçmenlere ve ırkçılığa karşı düzenlenen iki yürüyüş arasında çıkabilecek çatışmaları önlemek için dün Londra'da bin 600'den fazla polis memuru görevlendirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre göçmen ve Müslüman karşıtı aktivist Tommy Robinson'ın organize ettiği gösteride on binlerce göçmen karşıtı gösterici, ulusal bayraklar sallayarak Londra'nın merkezinde yürüdü.

Robinson, X platformunda yaptığı paylaşımda, "Yüz binlerce kişi özgürlüklerimiz için birleşerek Londra'nın merkezindeki sokakları dolduruyor" ifadelerini kullandı. Londra'daki aşırı sağcı yürüyüşe katılanlar, çarşamba günü Amerikalı sağcı etkili isim Charlie Kirk'ün vurularak öldürülmesini kınayan pankartlar taşırken, Kirk'ün de üyesi olduğu ABD'deki Cumhuriyetçiler, Amerikalılara şu uyarıda bulundu: Ya ona saygıyla yas tutun ya da sonuçlarına katlanın.


İsrail askerleri, Oscar ödüllü Filistinli yönetmen Basil Adra'nın Batı Şeria'daki evine baskın düzenledi

Oscar ödüllü "Başka Toprak Yok" belgeselinin Filistinli yönetmenlerinden Basil Adra, 25 Mart 2025'te Batı Şeria'daki Susya köyünde gerçekleşen bir yerleşimci saldırısının ardından hasar gören bir arabaya bakıyor. (AP)
Oscar ödüllü "Başka Toprak Yok" belgeselinin Filistinli yönetmenlerinden Basil Adra, 25 Mart 2025'te Batı Şeria'daki Susya köyünde gerçekleşen bir yerleşimci saldırısının ardından hasar gören bir arabaya bakıyor. (AP)
TT

İsrail askerleri, Oscar ödüllü Filistinli yönetmen Basil Adra'nın Batı Şeria'daki evine baskın düzenledi

Oscar ödüllü "Başka Toprak Yok" belgeselinin Filistinli yönetmenlerinden Basil Adra, 25 Mart 2025'te Batı Şeria'daki Susya köyünde gerçekleşen bir yerleşimci saldırısının ardından hasar gören bir arabaya bakıyor. (AP)
Oscar ödüllü "Başka Toprak Yok" belgeselinin Filistinli yönetmenlerinden Basil Adra, 25 Mart 2025'te Batı Şeria'daki Susya köyünde gerçekleşen bir yerleşimci saldırısının ardından hasar gören bir arabaya bakıyor. (AP)

Oscar ödüllü Filistinli yönetmen Basil Adra, İsrail askerlerinin dün Batı Şeria'daki evine baskın düzenleyerek kendisini ve eşinin telefonunu aradığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre Adra, yaptığı açıklamada, İsrailli yerleşimcilerin köyüne saldırdığını ve iki erkek kardeşini ve bir kuzenini yaraladığını belirtti. Hastaneye kadar onlara eşlik etti. Oradayken, köydeki ailesinden, dokuz İsrail askerinin evine baskın düzenlediği haberini aldığını söyledi.

fgthyu
Basil Adra (solda) ve Yuval Abraham mart ayında Oscar ödüllerini alırken (Reuters)

Askerlerin, 9 aylık kızları evdeyken karısı Soha'ya onun nerede olduğunu sorduklarını ve telefonunu aradıklarını söyledi. Ayrıca amcasını da kısa süreliğine gözaltına aldıklarını belirtti.

Adra, dün akşam askerlerin köyün girişini kapattığı ve tutuklanmaktan korktuğu için ailesini kontrol etmek üzere eve dönemediğini söyledi. Adra, dün gerçekleşen olayları “korkunç” olarak nitelendirdi.