Rus savaş uçakları, Suriye’nin kuzeybatısındaki El-Bara bölgesini bombaladı

Reuters
Reuters
TT

Rus savaş uçakları, Suriye’nin kuzeybatısındaki El-Bara bölgesini bombaladı

Reuters
Reuters

Rus savaş uçakları perşembe sabahı Suriye’nin El-Bara kasabası yakınlarındaki bölgelere saldırılar düzenledi. Saldırı, Ankara'da Türk tarafıyla bir gün süren müzakerelerin ardından geldi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre rejim güçleri, Halep'in batı kırsalındaki Takad beldesi civarını bombalarken, muhalif gruplar Hama'nın batı kırsalındaki Jurin'de rejimin etki alanları içindeki yerleri hedef aldı.
Rus savaş uçakları, İdlib'de Ankara ile Moskova arasındaki mutabakat bölgesini yeniden bombaladı. Rusya, İdlib'in güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye'deki İhsim ve Marayan'da 5'ten fazla yere bombardıman gerçekleştirdi. Saldırıdaen az bir kişinin yaralandığı belirtildi.
SOHR aktivistleri, İdlib'in güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye'deki El-Fatira köyünde rejim güçlerine bağlı keskin nişancılar tarafından hedef alınmaları sonucu Heyetu Tahrir’uş Şam (HTŞ) bünyesindeki iki özel kuvvet unsurunun öldürüldüğünü belgelediler.

Rusya-Türkiye görüşmesi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev başkanlığındaki bir Rus heyeti, iki gün önce Ankara'da Türk yetkililerle Suriye dosyasıyla ilgili görüşmelerde bulundu.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Ünal'ın başkanlık ettiği toplantıda Suriye'deki son saha gelişmeleri, İdlib'deki durum, Suriye Anayasa Komitesi'nin çalışmalarına devam edebilmesine yönelik çabaların sürmesi, mültecilerin ülkelerine geri dönüşü ve Türkiye üzerinden ihtiyaç sahiplerine insani yardım erişiminin sağlanması konularının ele alındığı ifade edildi.
Lavrentiev daha önce Suriye Anayasa Komitesi'nin yeni oturumunun ağustos veya eylül aylarında Cenevre'de yapılabileceğini duyurmuştu. Diğer yandan Lavrentiev salı akşamı Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile de bir görüşme gerçekleştirdi.
Türkiye cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede, İdlib'de ateşkes anlaşmasının korunmasının önemi ve İdlib'deki ateşkes anlaşması ile oluşan istikrar durumuna zarar verecek provokatif saldırılara izin verilmemesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Suriye'ye barış ve istikrarın getirilmesi için siyasi sürecin etkinleştirilmesi ve Anayasa Komisyonu'nun çalışmalarının hızlandırılması gerekliliğinin altı çizildi. Açıklamada ayrıca Ankara-Moskova görüşmesinde Suriye'deki insani krizi hafifletmek için ortak adımlar atmanın önemi ve Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden Suriye'ye insani yardımın devam etmesini sağlayan BM Güvenlik Konseyi'nin 2585 sayılı kararından duyulan memnuniyetin dile getirildiği kaydedildi.
BM Güvenlik Konseyi 9 Temmuz'da oybirliğiyle, Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden Suriye'ye insani yardımın giriş mekanizmasını uzatan bir kararı kabul etti. Rusya, daha önce sınır ötesi insani yardımların Suriye içinde rejim kontrolündeki bölgelerden yapılmasını talep etmişti.
İdlib'in güney kırsalı, "gerginliği azaltma" ve "ateşkes" bölgeleri kapsamında olmasına rağmen geçtiğimiz haftalarda, Rus havacılığının da desteğiyle Suriye rejiminin bombalamalarında önemli bir artışa tanık oldu.



‘Kahramanlar böyle ölür’… Gazzeliler Sinvar'ın hayatının son anlarıyla gurur duyuyor

Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)
Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)
TT

‘Kahramanlar böyle ölür’… Gazzeliler Sinvar'ın hayatının son anlarıyla gurur duyuyor

Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)
Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)

‘Kahramanlar böyle ölür’... Gazze Şeridi'nde yaşayan 60 yaşındaki bir adam, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın savaş meydanındaki son anlarını, elindeki sopayla bir insansız hava aracını (İHA) düşürmeye çalışmasını bu ifadeyle anlattı.

Bazıları Sinvar'ın İsrail'le yürüttüğü savaş sonucu kayıplarının yasını tutarken, diğerleri için Sinvar gelecek nesillere bir rol model oldu.

Sinvar, bir yıl süren insan avının ardından çarşamba günü İsrail güçleriyle girdiği silahlı çatışmada öldürüldü ve resmî olarak perşembe günü öldüğü açıklandı.

Sinvar, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın fitilini ateşleyen Aksa Tufanı Operasyonu’nun planlayıcısıydı.

Sinvar video görüntülerinde, bombalanmış bir apartman dairesinde maskeli ve ağır yaralı olarak, kendisini çeken bir İHA’ya sopa fırlatmaya çalışırken görüldü. Hayatının son anlarına ait bu görüntüler Filistinliler arasında büyük bir gurur duygusu uyandırdı.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Sinvar, kahraman bir şehit olarak Rabbine kavuştu. Silahını aldı ve işgal ordusuyla en ön saflarda çatıştı. Gazze topraklarında sabırla mücadele etti. Filistin topraklarını ve kutsal mekanlarını savundu. Kararlılık, sabır, itidal ve direniş ruhuna ilham verdi” ifadeleri yer aldı.

Hamas'ın açıklamasında Sinvar'ın ölümünün ‘Hamas'ı ve direnişi daha güçlü ve sağlam kılacağı’ ifade edilirken, İsrail'le ateşkes anlaşmasına varılması için şartlardan taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Gazze'de yaşayan 60 yaşındaki iki çocuk babası Adil Receb şunları söyledi: “Sinvar hücum yeleği giyerek, bombalar ve tüfekle savaşarak öldü. Yaralandığında ölmek üzereyken bir sopayla savaştı. İşte kahramanlar böyle ölür”

Gazze'de taksi şoförlüğü yapan 30 yaşındaki Ali ise “Dünden beri videoyu 30 kez izledim… Ölmek için bundan daha izzetli bir yol olamaz. Bu videoyu çocuklarıma ve inşallah ileride torunlarıma izletmeyi günlük bir görev haline getireceğim” ifadelerini kullandı.

İsrail verilerine göre Sinvar tarafından bir yıl önce İsrail yerleşimlerine planlanan saldırı, çoğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 253 kişinin esir alınmasına neden oldu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerine göre, İsrail'in askerî harekâtı Gazze Şeridi'nin yıkımına yol açarak 42 binden fazla Filistinlinin ölümüne sebep oldu. 10 bin kişinin ise hâlâ enkaz altında olduğuna inanılıyor.

Filistinliler internette Sinvar'ın daha önce yaptığı bir konuşmada kalp krizi ya da trafik kazasında ölmektense İsrail'in elinde ölmeyi tercih edeceğini söylediği sözlerini paylaştı.

Bu konuşmada Sinvar şöyle demişti: “Düşmanın bana verebileceği en büyük hediye beni öldürmektir. Ben Allah'ın huzuruna şehit olarak gitmek istiyorum.”

Yeni üyeleri çekmek için potansiyel bir araç

İstediği şekilde ölme dileğinin yerine getirilmesinin ardından bazı Filistinliler, İsrail'in Sinvar’ın dileğinin yerine getirildiği andaki görüntülerini yayınladığı için pişman olup olmadığını sorguluyor. Ayrıca bu görüntülerin, ölmeye yemin etmiş bir gruba yeni üyeler kazandırmak için potansiyel bir araç haline gelmesinden korkuyorlar.

İsrail güçleri tarafından yayınlanan videodan alınan bu fotoğrafta Yahya Sinvar öldürülmeden birkaç dakika önce ağır yaralı bir şekilde koltukta otururken görülüyor. (AP)İsrail güçleri tarafından yayınlanan videodan alınan bu fotoğrafta Yahya Sinvar öldürülmeden birkaç dakika önce ağır yaralı bir şekilde koltukta otururken görülüyor. (AP)

Yerinden edilmiş dört çocuk annesi 42 yaşındaki Raşa şunları söyledi: “Bir tünelde saklandığını ve hayatını kurtarmak için İsrailli esirlerle birlikte olduğunu söylemişlerdi ama Refah'ta İsrail askerlerini nasıl avladığını gördük. Orası mayıs ayından bu yana işgalin devam ettiği bir yer. İşte liderler böyle ölür, ellerinde tüfekle… Sinvar'ı bir lider olarak destekliyordum ve bugün bir şehit olarak onunla gurur duyuyorum.”

Eylül ayında yapılan bir anket, Gazzelilerin çoğunluğunun saldırının yanlış bir karar olduğunu düşündüğünü ve giderek artan sayıda Filistinlinin Sinvar'ın kendilerine bu kadar çok acı çektiren bir savaşı sürdürme isteğini sorguladığını gösterdi.

Sinvar'ın ölüm şeklini kahramanca bulan Receb, 7 Ekim saldırılarını desteklemediğini, çünkü Filistinlilerin İsrail ile topyekûn bir savaşa hazır olmadığını düşündüğünü söyledi. Ancak ölüm şeklinin ‘bir Filistinli olarak kendisini gururlandırdığını’ belirtti.

Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da insanlar Sinvar'ın ölümünün savaşın sonunu hızlandırıp hızlandırmayacağını merak ediyor. Batı Şeria'da İsrail güçleri ile Filistinliler arasındaki çatışmalar geçtiğimiz yıl içinde arttı.

Batı Şeria'da tansiyonun yüksek olduğu El Halil'de yaşayan Ala el-Haşlamun, Sinvar'ın ölümünün daha az kararlı bir lider getirmeyeceğini savundu.

El-Haşlamun, “Dikkatimi çeken şey, biri gittiğinde ondan daha kararlı bir başkasının gelmesi. Sinvar inatçı bir adamdı... Elbette bunu olumlu anlamda söylüyorum. Sinvar’ın yerine onun gibi bir liderin geleceğini umuyorum. Daha iyisi gelmeden biri gitmez” diye konuştu.

Ramallah'ta yaşayan 54 yaşındaki Murad Ömer ise sahadaki durumun pek değişmeyeceğini belirterek, “Savaş devam ediyor ve görünürde bir sonu yok” değerlendirmesinde bulundu.