Cezayir Başbakanı: Yangınların şahıslar tarafından çıkarıldığını ispat eden kanıtlar var

Köylüler, dün Kabiliye bölgesine bağlı Arbaa Nath Irathen kasabasında çıkan yangınların söndürülmesine yardım ediyor (Reuters)
Köylüler, dün Kabiliye bölgesine bağlı Arbaa Nath Irathen kasabasında çıkan yangınların söndürülmesine yardım ediyor (Reuters)
TT

Cezayir Başbakanı: Yangınların şahıslar tarafından çıkarıldığını ispat eden kanıtlar var

Köylüler, dün Kabiliye bölgesine bağlı Arbaa Nath Irathen kasabasında çıkan yangınların söndürülmesine yardım ediyor (Reuters)
Köylüler, dün Kabiliye bölgesine bağlı Arbaa Nath Irathen kasabasında çıkan yangınların söndürülmesine yardım ediyor (Reuters)

Cezayir Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman, son zamanlarda birçok eyalette çıkan yangınların ‘aktif bir eylem’ olduğunu ve yetkili makamların elinde bu yangınların birtakım kişiler tarafından çıkarıldığını ispatlayan bazı kanıtların olduğunu söyledi. Başbakan açıklamasında herhangi bir ayrıntıya yer vermedi.
Abdurrahman, yangınlardan en çok etkilenen eyalet olan Tizi Ouzou'ya yaptığı ziyarette, en yüksek önceliğin vatandaşın sağlığını korumak olduğunu söyledi.
Tanık olunan dayanışmanın, Cezayir toplumunun en önemli bileşeni olduğunu söyleyen Abdurrahman, “Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, yangınlardan etkilenen vatandaşların zararlarının karşılanması için bir bütçe ayırdı. Bugün meydana gelen hasarın boyutu ve yangınlardan etkilenen vatandaşların sayısını tespit etmek için çalışmaya başlayacağız. Devlet, yangınlardan etkilenen tüm eyaletlerde nüfusun geçimini sağlamak için tüm maddi ve manevi imkanları seferber etti” diye konuştu.
Tebbun, bazı eyaletleri kasıp kavuran yangınlar sonucu onlarca sivil ve askerin hayatını kaybetmesinin ardından bugünden itibaren ülkede 3 gün süreyle ulusal yas ilan edildiğini duyurdu. Tizi Ouzou Başsavcısı Abdulkadir Amirouche'ye göre, bu yangınlarda 28'i asker olmak üzere 69 kişi hayatını kaybetti.
Ulusal yasın ilk gününde, 4 gün önce kuzey Cezayir'de başlayan ve birçok eyaleti kasıp kavuran yangınlar Avrupa'dan kiralanan özel uçakların da desteğiyle söndürülmeye çalışılıyor.
Tizi Ouzou'da 37 ve komşu Bejaia'da 4 sivil, çıkan yangınlar nedeniyle yaşamını yitirdi. Bir AFP muhabiri Tizi Ouzou'da çıkan yangınlarda yanan geniş orman alanları görüntüledi. Sivil savunma personeli, ordu güçleri ve gönüllüler buradaki yangını söndürmeyi başardı. Bu arada çevredeki köy sakinleri de yangın sebebiyle terk etmek zorunda kaldıkları evlerine geri döndüler. Köylüler yangın nedeniyle zararın büyük olduğunu kaydetti.
Yangınların dördüncü gününde, itfaiye ekipleri ülkenin kuzeydoğusunda rekor sıcaklık derecelerine tanık olunan Tunus sınırına kadar uzanan çok sayıda yangını söndürmeye çalışıyor. Halihazırda Kayravan'daki sıcaklık 50 dereceyi aştı.  
Sivil savunmadan dün yapılan açıklamada, ekiplerin 16 eyalette 92 yangını söndürmek için çalıştığı ifade edildi. Açıklamada ayrıca, Tizi Ouzou'da 37, Et-Tarif'te 15, Bejaia'da 11, Jıjel'de 8, Souk Ahras'ta 4 yangının devam ettiği kaydedildi.
Yangın söndürme çalışmaları 800 çalışan, sivil savunma hava grubundan iki helikopter, orduya ait helikopterler ve 115 kamyon ile sürüyor.
Cezayir hükümetinden yapılan açıklamada, "Cezayir, Yunanistan'daki yangın söndürme çalışmalarında kullanılan iki uçağı kiralamak için Avrupa Birliği ile ticari anlaşmaya vardı" ifadelerine yer verildi. En büyük yangınlar Tizi Ouzou ve Bejaia'da, ardından hepsi Akdeniz'e bakan bitişik kıyı bölgeleri olan Jijel, Skikda, Annaba ve Et-Tarif eyaletlerinde meydana geldi.
Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha, arkadaşlarını yangın söndürme çalışmalarında kaybeden askerlere başsağlığı dilemek için Tizi Ouzou ve Bejaia'daki ordu birliklerini ziyaret etti. Diğer yandan Cezayir Başbakanı, dün 3 günlük ulusal yasın ilk gününde İçişleri ve Tarım Bakanları ile birlikte Tizi Ouzou'ya ziyaret gerçekleştirdi. Başkentte, ulusal yas nedeniyle devlet daireleri ve resmi kurumlarda bayraklar yarıya indirildi.
Tizi Ouzou Başsavcısı Abdulkadir Amrouche, 9 Ağustos'taki yangınların birtakım kişilerin aktif bir eyleminin sonucu çıkarıldığını belirttiği açıklamasından birkaç saat sonra, Cezayir Başbakanı Abdurrahman, son zamanlarda birçok eyalette çıkan yangınların aktif bir eylem olduğunu ve yetkili makamların elinde bu yangınların birtakım kişiler tarafından çıkarıldığını ispatlayan bilimsel kanıtların olduğunu ifade etti.
Cezayir’in Kabiliye bölgesine bağlı Arbaa Nath Irathen kasabasında, dün bir genç bölgede orman yangını çıkarmaya çalıştığı şüphesiyle öldürüldü. Bu olaya ilişkin sosyal medyada dolaşan görüntüler şok etkisi yarattı.
Paylaşılan videolara göre, söz konusu genç bir grup kişi tarafından yakalandı. Polis müdahale ederek genci ifadesini almak üzere götürmek istedi. Ancak öfkeli kalabalık genci polis aracından zorla indirerek öldürdü, cesedini ateşe verdi ve bu anı kameraya kaydetti.
Talihsiz gencin öldürüldüğü ana ilişkin video sosyal medyada viral olurken birkaç saat sonra, Miliana şehrinden bir grup insan yakılan gencin kendi şehirlerinde yaşayan Cemal bin İsmail isimli bir müzisyen olduğunu ve yangını söndürme çalışmalarında insanlara yardım etmek için bölgeye gittiğini bildirdi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.