Libya: 2016 yılında 16 Mısırlıyı öldürmekle suçlanan şahıs yakalandı

16 Mısırlıyı öldürmekle suçlanan sanığın fotoğrafı 444 Muharebe Tugayı’nın web sitesinde yayınlandı
16 Mısırlıyı öldürmekle suçlanan sanığın fotoğrafı 444 Muharebe Tugayı’nın web sitesinde yayınlandı
TT

Libya: 2016 yılında 16 Mısırlıyı öldürmekle suçlanan şahıs yakalandı

16 Mısırlıyı öldürmekle suçlanan sanığın fotoğrafı 444 Muharebe Tugayı’nın web sitesinde yayınlandı
16 Mısırlıyı öldürmekle suçlanan sanığın fotoğrafı 444 Muharebe Tugayı’nın web sitesinde yayınlandı

Katliamdan beş yıl sonra, Trablus Askeri Bölgesi'ne bağlı kuvvetler, Beni Velid şehrinde (Libya’nın kuzeybatısı) 16 Mısırlıyı kurşuna dizerek öldürmekle suçlanan kişiyi yakaladı. Öte yandan Libya istihbarat servisinin eski başkanı ve eski rejimin sembol isimlerinden biri olan merhum Albay Muammer Kaddafi'nin damadı Abdullah es-Senussi'nin mensubu olduğu kabile ise, Libya makamlarına tutuklu Senussi’yi serbest bırakması için 72 saat mühlet verdi. Kabile Senussi’nin serbest bırakılmaması halinde nehir sularını kesme ve petrol akışını durdurma tehdidinde bulundu.
Trablus Askeri Bölgesi'ne bağlı 444 Muharebe Tugayı dün sabah erken saatlerde, Libya Savcılığı tarafından aranan ve 2016 yılında Beni Velid şehrinde 16 Mısırlıyı kurşuna dizerek öldürmekle suçlanan H.A’nın yakalandığını duyurdu. Açıklamada, şahısla ilgili tüm yasal tedbirlerin alındığı ve savcılığa sevk edileceği kaydedildi. Mısır Dışişleri Bakanlığı eski sözcüsü Ahmed ebu Zeyd, 27 Nisan 2016’da Libya'nın Beni Velid kentinde 16 Mısırlının kaçakçılık çeteleri tarafından öldürülmesiyle ilgili durumu yakından takip ettiklerini belirterek, o dönem Mısır vatandaşlarını Libya’ya sızarak hayatlarını tehlikeye atacak eylemlerde bulunmamaları konusunda uyarmıştı.
444 Muharebe Tugayı açıklamasında, yakalanan sanığın, Libya'daki Mısırlıların vahşice öldürülmesi yoluyla yerel ve uluslararası düzeyde tepki çeken kişi olduğunu bildirdi.
Açıklamada, vatandaşların ve bölge sakinlerinin güvenliğini tehlikeye atan kişilerin suçu ne olursa olsun cezasız kalmayacağı belirtilerek, yıllar geçse bile adaletten kaçamayacakları aktarıldı.

Senussi’nin serbest bırakılması çağrısı
Öte yandan yakın zamanda geçirdiği bir hastalığın ardından, Senussi'nin davası yeniden gündeme geldi. Senusi’nin kabilesi, akrabalarının ölümcül bir hastalığa yakalandığını, gerekli tıbbi müdahale ve tedavi görmediği gerekçesiyle serbest bırakılmasını talep ediyor.
Libya’nın güneyindeki şeyhler ve ileri gelenler, Senussi’nin kızının, geçtiğimiz Ocak ayından bu yana babasını ziyaret edemediğini, kendisinin prostat kanseri olduğunu ve hapishaneye nakledildikten sonra sağlık durumunun kötüye gittiğine dair açıklamalarını aktardı.
Sebha şehrinden bir grup vatandaş önceki gün Libya Başsavcılığı Soruşturma Direktörü Savcı Sıddık es-Sur ve Başkanlık Konseyi’nden, Senussi’nin derhal serbest bırakılmasını talep ederek, serbest bırakılmaması halinde ülkedeki krizin artacağı uyarısında bulundu.
Senussi’nin mensubu olduğu Magarha kabilesi, bugünden sonra tutsak olarak adlandırdıkları Senussi için susmayacaklarını belirterek, Libya makamlarına Senussi’nin tedavi görememesi sebebiyle serbest bırakılması için 72 saat mühlet verdi.
Kabilenin şeyhlerine ait açıklamada, Senussi’nin serbest bırakılmaması halinde ülkenin güneyinden merkezine doğru akan nehrin kesileceği ve topraklarından geçen petrol akışını durdurmak zorunda kalacakları belirtildi. Açıklamada, insan haklarıyla ilgili kuruluşların yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılay’a da Senussi’nin tedavi edilmesi için çağrıda bulunuldu.
Kaddafi’nin damadı olan 71 yaşındaki Senussi, 17 Şubat 2011 devrimine katılan gençlerin astırılmasında parmağı olduğu iddia ediliyor. Dava Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından takip ediliyor.
Libya mahkemesi, BM ve sivil toplum kuruluşlarının aceleci olarak değerlendirdiği dava kapsamında, Senussi’yi 2011 devrimin kanlı şekilde bastırılması suçlamasıyla 2015 yılında idama mahkum etti.
İçişleri Bakanlığı, nehrin boru hatlarına yönelik olası bir saldırı için güvenlik devriyelerini artırdı.
Libya seçimlerinde ülkedeki puslu hava ise dağılmış değil. Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun üyelerinden Seyyide el Yakubi, ‘ihanet bloğunun’ önümüzdeki Aralık ayında düzenlenecek seçimlere ulaşma sürecini zayıflatmaya çalıştığını söyledi.
Yakubi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, ‘ihanet bloğu’ ile kimi kastettiğini açıkça belirtmezken, Ulusal Birlik Hükümeti ile bağlantılı olduğunu söylediği bloğun seçimleri 2025 yılına kadar uzatmak niyetinde olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) Libya Siyasi Diyalog Forumu üyelerini anayasal zeminde son düzenlemeleri tartışmak için bir toplantı düzenlemesi bekleniyor. Ancak toplantının ne zaman yapılacağı henüz belli değil.

 


İsrail aha önce öldürülen kişileri öldürdüğünü iddia ederken Hamas, İsrail'in çifte bombardımanla gazetecilere yönelik katliamda ileri sürdüğü iddiaları yalanladı

TT

İsrail aha önce öldürülen kişileri öldürdüğünü iddia ederken Hamas, İsrail'in çifte bombardımanla gazetecilere yönelik katliamda ileri sürdüğü iddiaları yalanladı

İsrail aha önce öldürülen kişileri öldürdüğünü iddia ederken Hamas, İsrail'in çifte bombardımanla gazetecilere yönelik katliamda ileri sürdüğü iddiaları yalanladı

Hamas Hareketi tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze'deki Nasır Tıp Kompleksi'ne düzenlediği saldırıda öldürülen Filistinlilerin silahlı olduğu iddiaları yalanlandı.

Hamas’ın medya ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in silahlı olduğunu iddia ettiği altı Filistinliden birinin hastaneden biraz uzaktaki el-Mevasi bölgesinde, bir diğerinin ise başka bir zamanda başka bir yerde öldürüldüğü belirtildi.

Filistinli yerel kaynaklar, pazartesi günü Nasır Tıp Kompleksi'ne düzenlenen ve beş gazeteci ile 20'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin İsrail ordusunun yaptığı açıklamanın çok sayıda ‘yalan’ içerdiğini vurguladı.

Açıklamada, saldırı sırasında Hamas'a üyesi altı Filistinlinin öldürüldüğü iddia edildi. Ancak Şarkul Avsat’a konuşan kaynaklar, bunlardan en az üçünün son birkaç gün içinde farklı olaylarda öldürüldüğünü ve birinin de pazartesi Nasır kompleksiyle ilgisi olmayan başka bir saldırıda öldürüldüğünü doğruladı.

Kaynaklar, Hamas'ın askeri kanadı olan İzzettin el-Kassam Tugayları üyesi Ömer Kemal Ebu Taym'ın iki gün önce Han Yunus'un merkezinde suikasta kurban gittiğini ve salı akşamı itibarıyla cesedinin olay yerinden çıkarılamadığını bildirdi.

Kaynaklar ayrıca, İsrail ordusunun Nasır Tıp Kompleksi'nde öldürdüğünü iddia ettiği kişinin, Nasır Tıp Kompleksi'ne düzenlenen saldırıdan birkaç saat önce Han Yunus’taki Mevasi el-Karara'da bir çadırın hedef alındığı bir baskında öldürülen İslami Cihat üyesi Muhammed Ebu Hedaf olduğunu açıkladı.

Kaynaklar, İsrail ordusunun Nasır Tıp Kompleksi'nde öldürdüğünü iddia ettiği isimler arasında, farklı bir olayda öldürülen üçüncü bir Filistinli olduğunu ve onun öldürüldüğü yer ile hedef aldığı noktanın ayrıntılarının doğrulandığını belirtti.

“Sıradan bir güvenlik kamerası”

Kaynaklar, İsrail ordusunun açıklamasında bahsettiği kameranın Nasır Tıp Kompleksi'ne ait bir güvenlik kamerası olduğunu, hastanede bulunan diğer birçok kamera gibi, kompleksin güvenliği ve polis tarafından hırsızlık ve diğer suç olaylarını izlemek için kullanıldığını açıkladı.

Kaynaklar, İsrail güçlerinin Nasır Tıp Kompleksi'nden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunduğunu ve bu tür kameraların ancak 1 kilometreden az bir alanı ve sadece kompleksin içini kapsadığını belirtti.

Reuters muhabiri Husam el-Masri'nin bir siville birlikte ilk bombalanan ve yaralanan kişi olduğunu, muhabir Hatem Ömer’in ise hayatta kaldığını belirten kaynaklar gazeteciler, sağlık görevlileri, sivil savunma personeli ve vatandaşların yaralıları kurtarmak için olay yerine toplandıklarını, ancak bu esnada İsrail’in hava saldırısıyla onları vurduğunu kaydetti.

sdfrgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'taki Nasır Tıp Kompleksi’ne düzenlenen İsrail saldırısında gazeteciler ve diğer kişilerle birlikte öldürüldüğü yerde Filistinli foto muhabir Husam el-Masri'nin kullandığı ekipmanı kaldırıp tepki gösteren Filistinli bir adam (Reuters)

Kaynaklar, olayların sırasının saldırının asıl amacının sebepsiz ve haksız bir şekilde bölgeyi bombalamak olduğunu doğruladığını ve açıklamada adı geçen diğer kişilerin yaralıları kurtarmak için bölgede bulunduklarını ve operasyonun asıl hedefleri olmadıklarını, bunun da İsrail'in yalanlarını bir kez daha ortaya çıkardığını belirtti.

İsrail, Hamas, İslami Cihad ve diğer grupların üyelerinin orada bulunduğundan şüphelendiği için, yakınları ya da başkaları olan çocukları ve kadınları öldürerek hedef aldığını ilk kez açıklamıyor.

cdfght
Han Yunus’taki Nasır Tıp Kompleksi’nin İsrail tarafından iki kez bombalandıktan sonraki durumu (AFP)

İsrail, daha önce birçok kez Kassam Tugayları liderleri ve üyeleri gibi bazı isimlere suikast düzenlediğini doğrulayan açıklamalarını geri çekmişti.


BAE, İsrail'in Suriye'ye yaptığı saldırıları kınadı ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi çağrısında bulundu

BAE bayrağı (Reuters)
BAE bayrağı (Reuters)
TT

BAE, İsrail'in Suriye'ye yaptığı saldırıları kınadı ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi çağrısında bulundu

BAE bayrağı (Reuters)
BAE bayrağı (Reuters)

BAE, İsrail ordusunun Suriye topraklarında gerçekleştirdiği tehlikeli tırmanış ve ihlalleri en şiddetli bir şekilde kınadı ve Suriye'nin egemenliğine yönelik her türlü ihlali, güvenliğine ve istikrarına yönelik her türlü tehdidi kesin bir şekilde reddettiğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Emirates Haber Ajansı’ndan (WAM) aktardığı Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “İsrail'in tekrarlanan saldırıları, uluslararası hukuku açıkça ihlal etmekte ve İsrail'in bağlı olduğu 1974 Suriye-İsrail Ayrılık Anlaşması'nı ihlal etmektedir” ifadeleri yer aldı.

Bakanlık, BAE'nin Suriye'nin istikrarını, birliğini ve tüm toprakları üzerindeki egemenliğini destekleyen sarsılmaz tutumunu teyit ederek, BAE'nin Suriye halkının yanında olduğunu ve güvenlik, barış, onurlu bir yaşam, bir arada yaşama ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için yapılan tüm çabaları desteklediğini vurguladı.

BAE Dışişleri Bakanlığı ayrıca, uluslararası topluma, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik tekrarlanan saldırılarını durdurmak ve gerginliği artırabilecek, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barışı tehdit edebilecek durumu yatıştırmak için acil önlemler alması çağrısında bulundu.


İsrail'in Şam yakınlarındaki saldırısında 6 Suriye askeri öldü

Mart 2025'te Suriye'nin başkenti Şam'ın yakınlarını hedef alan önceki bir İsrail bombardımanından (Arşiv-Reuters)
Mart 2025'te Suriye'nin başkenti Şam'ın yakınlarını hedef alan önceki bir İsrail bombardımanından (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail'in Şam yakınlarındaki saldırısında 6 Suriye askeri öldü

Mart 2025'te Suriye'nin başkenti Şam'ın yakınlarını hedef alan önceki bir İsrail bombardımanından (Arşiv-Reuters)
Mart 2025'te Suriye'nin başkenti Şam'ın yakınlarını hedef alan önceki bir İsrail bombardımanından (Arşiv-Reuters)

Suriye'nin El-İhbariye televizyonu, İsrail insansız hava araçlarının (İHA) dün Şam kırsalındaki el-Kisve kasabasını hedef alması sonucu 6 Suriye askerinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Suriye Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili, yaptığı açıklamada, dün başkent Şam yakınlarında İsrail'in düzenlediği İHA saldırısında üç Suriye askerinin öldüğünü söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, "İsrail'e ait bir İHA’nın Şam'ın batı kırsalındaki el- Kisve ilçesine bağlı Harceli bölgesinde 44. Tümen'e ait bir askeri lojmanı hedef aldığını ve bunun sonucunda Suriye ordusuna bağlı 44. Tümen'den üç askerin hayatını kaybettiğini" belirtti.

İsrail'in dün Kuneytra kırsalında bulunan Taranga köyün düzenlediği saldırılarda bir gencin hayatını kaybetmesi ile ölenlerin sayısı dörde yükseldi.