Nijer ordusu Burkina Faso sınırında 100 teröristi etkisiz hale getirdi

Fotoğraf (Arşiv_Reuters)
Fotoğraf (Arşiv_Reuters)
TT

Nijer ordusu Burkina Faso sınırında 100 teröristi etkisiz hale getirdi

Fotoğraf (Arşiv_Reuters)
Fotoğraf (Arşiv_Reuters)

Nijer ordusu dün (Çarşamba) Burkina Faso sınırına yakın bir bölgede gerçekleştirdiği güvenlik operasyonunda 100 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Söz konusu alan, Nijer, Mali ve Burkina Faso’da saldırılar başlatan “Büyük Sahra’daki DEAŞ Örgütü”nün faaliyet gösterdiği, Sahil kuşağındaki en tehlikeli bölge. Ordudan yapılan açıklamada, güvenlik operasyonunun, Temmuz ayı sonunda teröristler tarafından kurulan bir pusuda hayatını kaybeden 19 özel kuvvet askerine misilleme olarak yapıldığı aktarıldı.
Nijer ordusu, sosyal medya hesaplarında yayınlanan bir basın açıklamasında, ülkenin güneybatısında, Burkina Faso sınırındaki Torodi bölgesinde özel bir güvenlik operasyonu düzenlendiğini duyurdu. Temmuz ayında ordu mensuplarının pusuya düşürüldüğü Buni köyüne atıfta bulunarak operasyona Buni’nin cezası adı verildiği belirtildi. Ayrıca ordu kuvvetlerinin, pusunun faillerini bulmak ve etkisiz hale getirmek için özel bir güvenlik operasyonu planladığı ve başlattığı aktarıldı. Açıklamada son olarak “Ordu kuvvetleri, Buni’nin cezası operasyonu kapsamında 100’den fazla teröristi etkisiz hale getirmiş ve teröristlere ait akaryakıt, mühimmat, otomobil ve motosiklet içeren lojistik üslerini imha etmeyi başarmıştır” ifadelerine yer verildi.   
Nijer ordusu tarafından imha edilen lojistik üsler, Nijer Nehri’nin Sibra kolunun kıyısındaki ormanlarda bulunuyor. Onlarca kilometre uzanan Sibra Kolu, Nijer ile Burkina Faso arasındaki sınırı aştığı için özellikle yağışlı mevsimlerde tekneyle kaçakçılık yapmak için kullanılıyor. Ayrıca Sibra Kolu kıyılarında ruhsatsız altın madenciliği de yapılıyor.
Ordu, bu üslerin kime ait olduğunu ve saldırganların hangi örgüte mensup olduklarını açıklamazken Güneybatı Nijer’de bulunan söz konusu bölgede birkaç yıldan beri gerçekleşen birçok saldırının arkasında, bu bölgede faaliyet gösteren “Büyük Sahra’daki DEAŞ” örgütünün olduğu biliniyor. Geçen Pazar günü Tillaberi bölgesindeki bir köyde camiye gerçekleştirilen ve 19 çiftçinin hayatını kaybettiği saldırıyı da aynı örgütün düzenlediği tahmin ediliyor.
Nijer İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “akşam namazı sırasında sivil nüfusu hedef alan saldırıda, şu anki rakamlara göre 19 kişi hayatını kaybetmiş ve 2 kişi yaralanmıştır” denildi.
Nijer ordusu, ülkenin batı bölgelerinde DEAŞ’a karşı şiddetli bir savaş verirken güneyde ise Boko Haram örgütünün saldırıları devam ediyor. Salıyı Çarşamba’ya bağlayan gece Nijer ordusu, Boko Haram örgütünün, Nijerya sınırındaki Barua köyüne düzenlediği saldırıyı püskürtmeyi başardı. Ordu kaynaklarından aktarılan ilk rakamlara göre çatışmalarda iki asker hayatını kaybederken çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi.
Yerel kaynaklar, bölgedeki olağanüstü hale rağmen Boko Haram savaşçılarının Çad Gölü yakınlarındaki bazı mahallelere sızmayı başardığını ancak sınır muhafızlarının teröristleri tespit ederek operasyon düzenlediklerini, çıkan çatışmada iki asker hayatını kaybederken üç askerin yaralandığını ve onlarca teröristin etkisiz hale getirildiğini aktardı.
Nijer ordusu, özellikle Fransız ordusunun Sahil kuşağındaki kuvvetlerinin sayısını azaltması ve bölgedeki stratejisini değiştirmesinden ve Çad hükümetinin, Nijer, Mali ve Burkino Faso sınırında savaşan 600 askeri geri çekmesinin ardından elde ettiği bu zaferleri kutluyor.
Sahil kuşağı ülkeleri, dört yıl önce bölgede terörle mücadele için kurdukları ortak askeri güçlere güveniyorlar. Ancak bu güçler, son zamanlarda Fransız kuvvetleriyle işbirliği içinde operasyonlar yürütmeye başlamasına rağmen hala finansman, eğitim ve ekipman eksiliğinden muzdarip. 



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe