İngiltere’ye Afganistan tepkisi

İngiltere’ye Afganistan tepkisi
TT

İngiltere’ye Afganistan tepkisi

İngiltere’ye Afganistan tepkisi

İngiltere hükümeti, Afgan halkını geride bırakarak kedileri ve köpekleri tahliye ettiği gerekçesiyle eleştirilere maruz kaldı.
Kabil’deki son İngiliz kuvvetleri, Afganistan’da ABD askerleri ile 20 yıl kaldıktan sonra geçtiğimiz cumartesi günü tahliye edildi.
Sivilleri tahliye etmek için yapılan son uçuş, ülkenin Taliban tarafından hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasının ardından ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi için belirlediği 31 Ağustos tarihinden birkaç gün önce gerçekleşti.
İngiliz kuvvetleri, İşçi Partisi Başkanı Tony Blair’in İngiltere’nin Afganistan’da teröre karşı savaşması için ABD ile yaptığı anlaşma ile ülkede 20 yıl kaldı. Londra bu yaz, Washington’ın geri çekilme kararını eleştirmesine rağmen müttefiki ile birlikte Afganistan’dan ayrıldı.
Boris Johnson, Twitter üzerinden yayınlanan bir videoda İngiltere kuvvetlerinin geri çekilmesini “Ayrılmanın bu yolla gerçekleşmesini istemiyorduk” ifadelerini kullandı.
Johnson, Afganistan’da yaşamını yitiren 457 İngiliz askerinin ailelerini seslenerek ‘boşuna’ ölmediklerini, askerlerin Afganistan’ı saldırılardan koruduğunu ve milyonlarca Afgan kadınının eğitilmesine yardımcı olduklarını açıkladı.
Başbakan Johnson, “Hayatımızda gördüğümüz herhangi bir şeye benzemeyen bir görevin zirvesindeyiz” dedi. İngiltere, yaklaşık 8 bin Afgan da dahil olmak üzere 15 binden fazla kişinin Afganistan’dan tahliye edilmesini sağladı.
Ancak bazı skimler, hükümetin daha iyi hazırlandığı takdirde daha fazla insanın tahliye edilebileceği görüşündeler.
Eski İngiltere Ordusu Komutanı Richard Dannatt, Times radyosunda yaptığı açıklamada tahliyelerin kapsamından üzüntü duyduğunu ve İngiliz hükümetinin daha iyisini yapabileceğini söyledi.
Eski bir muhafazakar olan askeri temsilci Tobias Ellwood da LBS radyosuna verdiği demeçte Afganistan’dan tahliye edenlerin bir stratejisi olmadığını belirtti.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace cuma günü yaptığı açıklamada 150 İngiliz ve 800 ila bin 100 arasında Afganın tahliye edilmediğini bildirdi.
Sunday Times gazetesi, kaynaklarını açıklamadığı haberinde sayının 8 bine yükselebileceğini aktardı.
The Observer gazetesi de Afganistan’da risk altında olanların Dışişleri Bakanlığı’na mail gönderebileceğini bildirdiği haberinde yeni açılan mail hesabına geçtiğimiz hafta 5 bin ulaştığını kaydetti.
Ancak gazeteye cevap veren bakanlık, “Güvenlik durumu gereği isteyen herkesi tahliye edemeyeceğimizi daha önce de söylemiştik” dedi. Bakanlık ayrıca gelen mesajlar ve çağrılar için 24 saat çalıştıklarını açıkladı.
Başbakan Boris Johnson, 31 Ağustos tarihinden sonra tahliye işlemlerinin sürdürülmesi için mümkün olan her şeyi yapacağını açıkladı. Ancak muhalefet İşçi Partisi, Johnson’ı planı olmamakla suçladı.
Sunday Times gazetesinin aktardığına göre, ismi açıklanmayan bir bakan, Dışişleri Bakanı hakkında Afgan halkının İngiltere’ye giriş yapabilmesi için üçüncü ülkeler ile iletişime geçmediğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Dominic Raab da Taliban Afganistan yönetimini ele geçirdiğinde tatilini acil olarak sonlandırmadığı için eleştiri yağmuruna tutuldu.
İngiliz hükümeti, Afgan müttefiklerin hayatlarını tehlikeye atmakla suçlandı. Londra da hata yaptığını kabul etti.
Hükümet geçtiğimiz cumartesi günü İngiliz ordusuna ait eski bir hayvan barınağından yaklaşık 200 kedi ve köpeğin tahliyesine izin verdi.
Derneğin Afgan çalışanları ve yakınları ise havaalanına ulaşamadı.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."