‘Benzeri görülmemiş firarın’ ardından Batı Şeria'da ezgiler eşliğinde tatlılar dağıtıldı

El Aksa Şehitleri Tugayları lideri Zekeriya Zubeydi, 2004’te Başkan Abbas'ın Cenin'deki seçim kampanyasını destekliyor (AP)
El Aksa Şehitleri Tugayları lideri Zekeriya Zubeydi, 2004’te Başkan Abbas'ın Cenin'deki seçim kampanyasını destekliyor (AP)
TT
20

‘Benzeri görülmemiş firarın’ ardından Batı Şeria'da ezgiler eşliğinde tatlılar dağıtıldı

El Aksa Şehitleri Tugayları lideri Zekeriya Zubeydi, 2004’te Başkan Abbas'ın Cenin'deki seçim kampanyasını destekliyor (AP)
El Aksa Şehitleri Tugayları lideri Zekeriya Zubeydi, 2004’te Başkan Abbas'ın Cenin'deki seçim kampanyasını destekliyor (AP)

Filistinli 6 mahkumun İsrail'in en korunaklı hapishanelerinden biri olan Gilboa Cezaevi'nden firar ettiği haberi varır varmaz, Filistin şehirlerinde sabahın erken saatlerinde ezgiler ve sevinç gösterileri eşliğinde çeşit çeşit tatlılar dağıtıldı.
Tebrikler havada uçuşurken yürüyüşler, arabalı ve motosikletli konvoylar düzenlendi, kutlama amacıyla havaya ateş açıldı. Filistinli sanatçı Kasım en-Neccar, “Ey direnişçiler, biz diz çökmek nedir bilmeyen bir milletiz / Gilboa Cezaevi'ni avcumuz gibi bildiğimizden tünel kazdık” sözleriyle bir şarkı bile yazdı. El Aksa Şehitleri Tugayları lideri ve İkinci İntifada’nın sembollerinden Zekeriya Zubeydi başta olmak üzere söz konusu 6 mahkumun Kuzey Batı Şeria'daki memleketi Cenin şehrinde ise daha büyük bir şenlik kaydedildi.
Kendisine yönelik suikast girişimlerinden sağ kurtulan Zübeydi'nin bu kişilerden oluşu, Filistinliler için daha büyük bir sevinç kaynağı, Filistinlilerin zaferini bu sefer kabul eden İsrailliler için ise hakaret sebebiydi. Nitekim Zubeydi'nin yanısıra aralarında İslami Cihad hareketi liderlerinin de yer aldığı 5 mahkum, korunaklı Gilboa Cezaevi’nden kazdıkları tünelle kaçmayı başardılar.
Zubeydi’nin iki yıl tutuklu olduğu kaydedilirken 1996’dan bu yana tutuklu olan Mahmud el-Ârida’nın müebbet hapis cezasına çarptırıldığı, Muhammed Kasım el-Ârida’nın 2002’den bu yana ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığı, Yakub Mahmud Kadri’nin ise ömür boyu hapis cezasıyla 2003’ten bu yana tutuklu olduğu biliniyor. Aynı zamanda 2006’dan bu yana tutuklu bulunan Eyhem Fuad Kemamci’nin müebbet hapis cezasına çarptırıldığı, militan Yakub Nufeyat’ın ise 2019 tarihinde tutuklandığı ifade ediliyor.
Zubeydi’nin mensubu olduğu Fetih Hareketi Medya Ofisi Başkanı Munir el-Cagub “Ejderha, avcıyı yener. Özgürlük hayali ve onun peşinde koşmak, mahkumların hayalidir. Olup bitenler, dünyanın en iyisi olmakla övünen İsrail güvenlik sistemi için gerçek bir meydan okumadır. Gilboa Cezaevi güvenlik sistemleri açısından önde gelmekle bilinirken 6 kahraman ise bu sistemi kırmayı başardı” vurgusunda bulundu. Cagub, Zubeydi’nin 2018’de Birzeit Üniversitesi'nde sunduğu, İsrail'in Filistinlileri takip etmedeki yaklaşık 50 yıllık deneyimini izleyen “Avcı ve Ejderha: Filistin Tecrübesinde Kovalamaca” başlıklı yüksek lisans tezinden alıntı yapmış oldu.
Zübeydi’nin mesajının bir resmini paylaşan Filistinliler, ejderhanın bu uzun süreli ve karmaşık savaşta avcıyı nasıl alt ettiği ile övündü. Bu firarın son olmayacağı, Filistinli grupların diğer mahkumları da kurtarma arzusunu ateşlediği söyleniyor.
“Tutsakları serbest bırakmak için çalışmak her Filistinlinin görevidir. İsrail askerlerini yakalayıp takas anlaşmaları yapmak ise, geri dönüşü olmayan bir direniş stratejisidir” açıklamalarında bulunan Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, Gilboa Cezaevi'nde işgalcinin görme ve duyma duyusu altında özgürlüklerini tırnaklarıyla kazıyan bir grup mahkumun kahramanca hareketini tebrik etti.
İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Tugayları da kendi deyimiyle ‘tutsak mücahit lider Mahmud el-Ârida ve Gilboa Cezaevi'nden beş arkadaşının yürüttüğü özgürlüğü elde etme operasyonunu’ kutladı. Kudüs Tugayları Askeri Sözcüsü Ebu Hamza, operasyonun irade savaşında düşmanla mücadelede esir Cihad Hareketi için bir zafer sayıldığını söyledi.
Batı Şeria'daki savaşçılarına ve güvenlik güçlerine söz konusu 6 mahkum için gerekli korumayı sağlama çağrısında bulunan El Aksa Şehitleri Tugayları, “Tüm tutsakların işgal hapishanelerinden kurtarılması, en kapsamlı takas anlaşmalarında binlerce mahkumun serbest bırakılmasını sağlayan El Aksa Şehitleri Tugayları’nın edindiği bir görev ve taahhüttür” açıklamalarına başvurdu.
İsrail askerler, gözetleme köpekleri ve insansız hava araçlarıyla hapishane çevresini tarar, Batı Şeria, Gazze ve Ürdün ile güvenlik duvarını teftiş ederken Filistinliler ise tatlı dağıtıyordu. Sosyal medyada birçok kullanıcı firarilerin Batı Şeria'yı baştan sona kontrol eden ordunun pençesinden kurtulmalarını diledi.



Filistinli bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Filistin Yönetimi geleceği hakkında kritik tartışmalar yürütüyor

Sağdan, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Xavier Bettel ve Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Vagon Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)
Sağdan, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Xavier Bettel ve Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Vagon Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)
TT
20

Filistinli bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Filistin Yönetimi geleceği hakkında kritik tartışmalar yürütüyor

Sağdan, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Xavier Bettel ve Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Vagon Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)
Sağdan, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Xavier Bettel ve Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Vagon Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)

Filistinli üst düzey bir kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada Ulusal Otorite'nin geleceği ve savaş sonrası dönemde Batı Şeria ve Gazze'yi yönetme kabiliyeti konusunda tüm taraflarla ciddi ve kararlı görüşmeler yürüttüğünü söyledi.

Ebu Mazen lakaplı Mahmud Abbas liderliğindeki otoritenin karar alma mekanizmasına yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada Filistin liderliği Amerikalılar, Avrupalılar, Arap ülkeleri, (Hamas) ve İsrail ile doğrudan ve dolaylı olarak (Arap ülkeleri aracılığıyla) savaş sonrası için görüşmeler yaptığını belirtti.

Kaynak şunları ifade etti “Sadece Gazze'nin yönetimi meselesinden bahsetmiyoruz; bu bütünün bir parçası... Filistin Yönetimi Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'te bir Filistin devletine giden yolu zorlamak istiyor. Etkili Arap ülkeleri ve Hamas ile görüşmeler var. ABD bu tartışmaların merkezinde yer alıyor.”

Kaynak, ‘Gazze'de bir ateşkes anlaşmasının ABD'nin (Araplar tarafından kabul edilebilir) bir siyasi yol benimsemesine yol açacağını ve bunun da nihayetinde devletleşmeye ve çatışmanın sona ermesine yol açacağını’ umduğunu ifade etti.

Devletin bekası için

Kaynak, “Biz (Filistin Yönetimi) hazırız, büyük değişiklikler yaptık ve hatta (Hamas) sadece Gazze Şeridi'ni teslim etmek ve iktidarı bırakmak açısından değil, aynı zamanda silahlarını teslim etmek açısından da en ileri noktaya gitmeye hazır” dedi.

Ebu Mazen kuruluşundan bu yana Filistin Yönetimi'nin yapısında benzeri görülmemiş değişiklikler başlatarak Merkez Konsey'e bir vekil oluşturma ve atama çağrısında bulundu.

Doksan yaşındaki Abbas'ın yerine bir yardımcının atanması Filistin Yönetimi'nde köklü değişiklikler yapılması arzusuna dair açık bir mesaj olacaktır. Fiili bir “başkan” olarak geniş yetkilere sahip olması beklenen vekil, yeni bir güvenlik aygıtının yanı sıra nispeten yeni bir hükümetin de başına geçecek.

frgthy
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Filistin Yönetimi'nin Gazze'deki varlığını “zayıf ve yetkin olmayan” bir yapı olarak niteleyerek reddederken, Amerikalılar çelişkili planlardan söz etmekte, Arap devletleri ise Filistin Yönetimi'nin önce katılacağı sonra da Gazze Şeridi'ni ele geçireceği güçler ve komiteler oluşturmaya çalışmaktadır.

Filistin güçleri ve polisi son dönemde Batı Şeria'da militanları ve aranan kişileri takip etmenin yanı sıra güvenlik çalışmaları, tutuklama operasyonları ve yollardaki işgalleri kaldırma girişimleri gibi sivil yaşamla ilgili sorunları çözmek için de sahada giderek daha aktif hale geldi. Bir güvenlik kaynağı Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada otoritenin “varlığını yeniden kazandığını ve prestijini yeniden gösterdiğini” söyledi.

Avrupa desteği

Filistin Yönetimi'nin yeni bir siyasi aşamaya doğru büyük bir değişim geçirmesine karşılık olarak Avrupa Komisyonu'nun Ortadoğu'dan sorumlu Üyesi, AB'nin Filistin Yönetimi'ne mali desteğini üç yıl içinde yaklaşık 1.6 milyar avroluk (1.8 milyar dolar) bir paketle arttırma niyetinde olduğunu açıkladı.

AB'nin Akdeniz'den sorumlu Komiseri Dubravka Swica Reuters'e yaptığı açıklamada mali desteğin, kendisini eleştirenlerin yolsuzluk ve kötü yönetim suçlamalarıyla karşı karşıya olan Filistin Yönetimi'ne yönelik reformlarla el ele gideceğini söyledi.

Soicha şunları söyledi: “Kendilerini reforme etmelerini istiyoruz çünkü reform olmadan sadece bizim için değil İsrail için de diyalog için yeterince güçlü ya da güvenilir olamayacaklar.”

dfvgbh
AB Yüksek Temsilcisi Kaia Callas (sağda) ve AB'nin Akdeniz'den sorumlu Komisyon Üyesi Dubravka Soica (solda) Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)

Avrupa Komisyonu Üyesi'nin açıklamaları, Pazartesi günü Lüksemburg'da AB dışişleri bakanları ile aralarında Başbakan Muhammed Mustafa'nın da bulunduğu üst düzey Filistinli yetkililer arasında gerçekleştirilen ilk “üst düzey siyasi diyalog” öncesinde geldi.

Mustafa'nın Avrupalılarla yürüttüğü diyalog, diğer yetkililerin bölgedeki karar alıcılarla halka açık ve kapalı toplantılarda yürüttüğü daha geniş kapsamlı diyalogların bir parçası.

AB, Filistinlilere en fazla bağış yapan birlik ve blok yetkilileri, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın sona ermesinin ardından Batı Şeria'yı yöneten Filistin Yönetimi'nin (FY) bir gün Gazze Şeridi'ni de devralmasını umuyor.

Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti şu ana kadar Gazze'nin Filistin Yönetimi'ne devredilmesi fikrini reddederken, AB'nin bir Filistin devletini de içeren iki devletli çözüm hedefinden de uzak durdu.

Suica, 620 milyon Avro'nun Filistin Yönetimi'ne mali destek ve reform için, 576 milyon Avro'nun Batı Şeria ve Gazze'de “geçim ve toparlanma” için ve 400 milyon Avro'nun da yönetim kurulunun onayına tabi olmak üzere Avrupa Yatırım Bankası'ndan kredi olarak verileceğini söyledi.

AB'nin Filistin Yönetimi'ne verdiği desteğin son on iki yılda ortalama 400 milyon Avro civarında olduğunu ifade eden Suica “Artık Filistin Yönetimi'ne güvenilir bir şekilde yatırım yapıyoruz" dedi.