İsrail güçleri, ‘Tutuklulara Destek’ gösterisini dağıtmak için Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Kudüslü bir doktor çatışmada aldığı yaralardan vefat etti. "Kaşık" özgürlüğün sembolü haline geldi.

Dün Mescid-i Aksa'daki protestoculardan biri, 6 mahkûmun cezaevinden kaçmak için tünel kazmasının ardından özgürlüğün sembolü haline gelen "kaşığı" kaldırıyor. (AFP)
Dün Mescid-i Aksa'daki protestoculardan biri, 6 mahkûmun cezaevinden kaçmak için tünel kazmasının ardından özgürlüğün sembolü haline gelen "kaşığı" kaldırıyor. (AFP)
TT

İsrail güçleri, ‘Tutuklulara Destek’ gösterisini dağıtmak için Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Dün Mescid-i Aksa'daki protestoculardan biri, 6 mahkûmun cezaevinden kaçmak için tünel kazmasının ardından özgürlüğün sembolü haline gelen "kaşığı" kaldırıyor. (AFP)
Dün Mescid-i Aksa'daki protestoculardan biri, 6 mahkûmun cezaevinden kaçmak için tünel kazmasının ardından özgürlüğün sembolü haline gelen "kaşığı" kaldırıyor. (AFP)

İsrail'in tahminlerine göre beş gün önce hapishanelerinden kaçan altı Filistinli tutuklunun Batı Şeria'da farklı yerlere saklandıkları bilgisi üzerine işgal güçleri, onları "ölü veya diri” ele geçirmek için bölgeye binlerce asker gönderdi. On binlerce Filistinli, dün Cuma namazından sonra Filistinli tutukluları desteklemek için protesto gösterisi yaptı. Göstericiler, Filistin bayrağının yanı sıra 6 mahkûmun cezaevinde tünel kazmak için kullandığı ve özgürlüğün sembolü haline gelen “kaşık”lar kaldırdılar.
Bu gösterileri güç kullanarak engellemeye çalışan İsrail kuvvetleri, namaz kılanlar Kubbet’üs-Sahra’nın yanında toplanır toplanmaz Mescid-i Aksa'nın avlularını bastı ve onlar dağılmadan bölgeden ayrılmadı. İsrail kuvvetlerinin bazıları ise kuzeyde Cenin, güneyde de Hebron olmak üzere Batı Şeria’nın kuzeyinde farklı yerlerde yapılan barışçıl gösterileri dağıtmaya çalıştı. Bu esnada göstericilerle İsrail işgal güçleri arasında çatışmalar yaşandı. İsrail makamları kaçan mahkumları aramanın beşinci gününde, İsrail hapishanesinden kaçan mahkumların ikisini dün ele geçirebildi. Yetkililer, kaçan mahkumların bazılarının, İsrail kontrol noktalarını geçmeyi başararak Batı Şeria'ya girdiklerinin tahmin edildiğini, bu nedenle tutuklular için olası bir hedef olarak görülen onlarca semt ve kasabanın girişlerine ek kuvvetler konuşlandırıldığını açıkladı.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, kuzeydeki Cenin kentinin eteklerinde konuşlanmış Salem askeri üssündeki kuvvetleri ziyaret etti. Burada İsrail ordusundaki subaylar, İsrail iç güvenlik servisi Şin Bet’in temsilcileri, sınır muhafızları, polis ve cezaevi yetkililerinin katılımıyla bir durum değerlendirmesi yaptı. Gantz, "Benim izlenimim, tüm kollar arasında sıkı ve düzgün bir ekip çalışması olduğu ve ister bu bölgeye yakın isterse uzak olsun, hapishaneden firar eden herkesi geniş bir saha operasyonuyla eninde sonunda tutuklayacağımız yönünde" dedi.
Gantz, "Burada yaşayan milyonlarca insan arasında sadece altı kişiden bahsettiğimizin farkına varmalıyız.  Bölgelerdeki diğer dengeleri bozmadan bu altısı ve onlara yardım edenlerle baş edebilmeliyiz. Umarım gün sessizce biter. İsrail ordusu, nerede olursa olsun her türlü gelişmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.
İsrail makamları, Filistin gösterilerini ve öfke günü çağırısını engellemeye karar vererek kuvvetlerini iki taraf arasındaki sürtüşme alanlarına konuşlandırdı. Nablus'un güneyindeki Beyta köyündeki Sabih dağı gibi bazı yerlerde, işgal kuvvetleri dün sabah saatlerinde göstericilere müdahale ettiler ve askeri bir buldozer kullanarak dağa giden yolu kullanılmaz hale getirdiler. İsrail Kuvvetleri ayrıca, binlerce Filistinli vatandaşın, yaklaşık 200 Filistinlinin yaralanmasıyla sonuçlanan kanlı bir çatışmaya yol açan “Abitar” yerleşim karakolunu protesto etmek için düzenlediği haftalık barışçıl yürüyüşleri dağıtmak için müdahale ederek bölgedeki su şebekesini ve otoparkları tahrip etti.
Kudüs'te ise işgal güçleri ibadet edenlerin önünü keserek Mescid-i Aksa'ya girişi engellemek ve onları korkutmak için bariyerler kurdu. Caminin avlularını basan onlarca işgal askeri ve polisi, Kubbet-üs Sahra'nın çatısına ve Babürrahme mescidinin çevresine konuşlandırıldı. Filistinli tutsakları desteklemek için barışçıl bir yürüyüş düzenlenmesini engellemeye çalışan İsrail kuvvetlerine ek askeri takviye gönderildi. Filistinli göstericiler ise ellerinde Filistin bayrakları, tutukluların resimleri ve kaşıklarla tekbirler getirerek, tutukluların serbest bırakılması için sloganlar atarak yürüyüş düzenlediler. Gerilimi tırmandırmaya yönelik eylemleri kınayarak, kaçan mahkumlara zarar verilmemesi hususunda uyarılarda bulundular.
İşgal güçleri, Kudüslü Doktor Hazim el-Cevlani'ye kurşunla yaraladı. Hadassah Ein Kerem Hastanesine nakledilen Kudüslü doktor, aldığı yaralar nedeniyle vefat etti. İşgal güçleri, doktorun bir askeri bıçaklamaya çalıştığını söyledi. Bir yerleşimci, işgal altındaki Kudüs'ün kuzeyindeki Al-Ram kasabasında üç çocuğa gerçek mermilerle ateş açtı.
Bu yürüyüşün yanı sıra işgal altındaki Batı Şeria'daki çeşitli bölgelerde, ulusal güçlerin daveti üzerine barışçıl halk faaliyetleri, mahkumlara destek olma ve onlara yapılan kötü muameleyi reddetme gibi farklı eylemler de yapılıyor.

İsrail cezaevlerinde tedbirleri sıkılaştırdı
İşgal hapishaneleri, geçen Pazartesi günü Gilboa hapishanesinden kaçmayı başaran altı kişiye misilleme olarak mahkumlara yönelik cezai tedbirlerin artırılması nedeniyle şiddetli gerginliğe sahne oluyor. Gilboa cezaevindeki mahkûmlar, cezaevi yönetimine bağlı olmadıklarını açıklayarak İslami Cihad tutsaklarından tahliye edilen koğuşları ateşe verdiler. Raymond Hapishanesi'ndeki mahkumlar ise, hapishanenin bir bölümünü ateşe vererek yedi koğuşu kullanılmaz hale getirdiler. Hapishaneyi adeta bir askeri kışlaya çeviren cezaevi yönetimi, onlarca mahkûma ceza verdi. Negev'deki iki hapishanede de koğuşlar yakıldı.
Kudüs Müftüsü Cuma hutbesini mahkumlara ayırdı
Kudüs ve Filistin toprakları Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, dünkü Cuma hutbesinin büyük kısmını İsrail hapishanelerindeki mahkumlar meselesine ayırdı. Tutukluların sabrını ve onları desteklemek için yürütülen halk dayanışmasını selamladı. Ayrıca İsrail hapishanelerindeki mahkumların serbest bırakılması ve İsrail'in onlara yönelik saldırılarının durdurulması çağrısında bulundu.

Filistinli gruplardan kaçan mahkumlara destek bildirileri
Tüm Filistinli gruplar mahkumlara destek bildirileri yayınladı ve kaçan mahkumlara zarar verilmemesi konusunda uyarıda bulundu. Filistin Yönetimi, "İsrailliler tarafından başlatılan ve Filistinli ajanları tarafından tekrarlanan iftiralar" olarak nitelendirdiği iftiraları reddederek, otoritedeki güvenlik güçlerini mahkumları takip etmek için İsrail ile iş birliği yapmakla suçladı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki "Fetih" hareketinin Merkez Komitesi, "Özellikle, müstahkem Gilboa hapishanesinden 6 mahkûmun kaçarak özgürlüklerine kavuşmasıyla İsrail’in maruz kaldığı niteliksel şok ve büyük aşağılanma duygusundan sonra İsrail’in kendisini rehabilite etmek için başlattığı umutsuz bir girişimle bu cesur mahkumlara yönelik yürüttüğü saldırıları kınıyoruz” açıklamasında bulundu. Fetih Merkez Komitesi, “demir parmaklıklar ardındaki azimli mahkumlar” ile “özgürlüğüne kavuşmuş olan mahkumlara” mutlak desteğini dile getirirken, “mahkumların hareketini cezalandırma girişiminin akıbeti” hususunda uyarılarda bulundu. Komite ayrıca, “mahkumların bağlantılarına yönelik yapılacak saldırıların Fetih hareketine ve tüm Filistinlilere yapılacak bir saldırı olacağını” ifade etti.



Mısır Dışişleri Bakanı'nın Suriye ziyareti ‘halen olası değil’

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Suriye konulu Arap Temas Komitesi toplantısına katıldı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Suriye konulu Arap Temas Komitesi toplantısına katıldı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı'nın Suriye ziyareti ‘halen olası değil’

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Suriye konulu Arap Temas Komitesi toplantısına katıldı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Suriye konulu Arap Temas Komitesi toplantısına katıldı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır resmi kaynakları, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin Şam'a bir ziyaret gerçekleştireceği yönündeki haberlerin doğruluğunu açıklamaktan kaçınırken, Şarku’l Avsat'a konuşan bilgi sahibi kaynaklar böyle bir ziyaretin şu anda gerçekleşmeyeceğini bildirdi.

Mısırlı ve Arap iki kaynak, “Mısır Dışişleri Bakanı'nın Suriye'ye yakın zamanda bir ziyaret gerçekleştireceğine dair söylentiler doğru değil. Kahire halen Suriye'deki gelişmeleri izliyor ve yeni yönetimin bölgesel ve uluslararası meselelere yönelik vizyonunu değerlendiriyor” dedi.

Mısır, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana Suriye'deki yeni yönetimle herhangi bir resmi temasta bulunmadığını açıkladı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Mısırlı kaynağa göre ülkesinin Suriye'deki gelişmeler karşısındaki tutumu ‘halen bekleme aşamasında’. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın son iki hafta içinde gerçekleştirdiği temaslara atıfta bulunan kaynak, Mısır'ın vizyonunun belirleyici unsurları olan ‘Suriye'nin egemenliği ve birliğinin desteklenmesi ve İsrail'in Suriye topraklarındaki saldırganlığının reddedilmesi’ konularına vurgu yaptı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Arap kaynak ise Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Söylenenlerin doğruluk payı yok ve bu konuşma erken” dedi.

Mısır Temsilciler Meclisi (parlamento) üyesi Mustafa Bekri, dün ‘Mısır Dışişleri Bakanı'nın Şam'ı ziyaret edeceği’ yönündeki haberleri yalanlayarak, Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir kaynağın ‘söylenenlerin doğru olmadığı’ şeklindeki sözlerini aktardı.

Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'deki gelişmeleri görüşmek üzere çeşitli uluslararası ve bölgesel taraflarla temaslarda bulunan Abdulati, ülkesinin ‘Suriye'nin istikrarını destekleme, egemenliğinden ödün vermeyi ya da bölünmesini reddetme’ ve ‘ulusal uzlaşının sağlanması ve geçiş sürecinin başarıya ulaşması için Suriye toplumunun tüm bileşenlerini ve kesimlerini kapsayan kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılmasının önemine’ dayanan tutumunu yineledi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre Kahire, İsrail'in Suriye'deki tampon bölgede gerçekleştirdiği ve ‘uluslararası hukukun ihlali ve Suriye ile İsrail arasındaki 1974 tarihli ayrılma anlaşmasının ihlali’ olarak nitelendirdiği saldırıları şiddetle kınadı.

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Halid Ukkaşe'ye göre Kahire, geçiş döneminin özelliklerinin netleşmesini ve yeni Suriye yönetimiyle etkileşime geçmek için bu yönetim tarafından belirli bir hareket tarzının açıklanmasını bekliyor. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte Mısır'ın ‘Suriye halkının bu hassas aşamayı hızlı bir şekilde geçmesini amaçladığını’ belirten Ukkaşe, Mısır'ın Suriye'deki değişime bakışının ‘Suriye devletini korumayı ve içişlerine karışmamayı amaçlayan stratejik bir vizyona dayandığını’ ifade etti.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte yeni Suriye yönetimiyle temas ile resmi tanıma arasında bir ayrım yaparak Mısır'ın ‘yeni Suriye yönetimiyle iletişiminde herhangi bir kısıtlama ya da engel olmadığını’ belirtti. Fehmi, “Kahire, Suriye'de olup bitenlerden uzak değil ve iç gelişmelerle doğrudan ve dolaylı olarak ilgileniyor” dedi.

Fehmi, ‘Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın ilgili taraflarla temaslarını ve Kahire'nin Suriye'nin geleceği konusunda Arap ülkeleriyle koordinasyon sağlamak üzere Ürdün'de düzenlenen Arap Temas Komitesi toplantılarına katılımını’ örnek gösterdi. Fehmi ayrıca, Şam'daki geçici yönetimle acil temaslarda bulunulmasına rağmen Avrupalı ve Batılı güçlerin yeni Suriye yönetimini resmi olarak tanımadığına dikkat çekti.