Suriye: Dera el-Beled mahallesi sakinleri eve dönüşte yıkımla karşılaştı

Şarku’l Avsat muhabiri Rusya’nın garantörlüğünde imzalanan anlaşma doğrultusunda bölge sakinlerinin Suriye’nin güneyindeki Dera kentine dönüşünü izledi.

Suriye'nin güneyindeki Dera el-Beled’de dün bir caminin yakınında yürüyen iki kadın (AFP)
Suriye'nin güneyindeki Dera el-Beled’de dün bir caminin yakınında yürüyen iki kadın (AFP)
TT

Suriye: Dera el-Beled mahallesi sakinleri eve dönüşte yıkımla karşılaştı

Suriye'nin güneyindeki Dera el-Beled’de dün bir caminin yakınında yürüyen iki kadın (AFP)
Suriye'nin güneyindeki Dera el-Beled’de dün bir caminin yakınında yürüyen iki kadın (AFP)

Rusya’nın garantörlüğünü yaptığı anlaşma uyarınca Suriye’nin güneyinde yer alan Dera kentindeki Dera el-Beled Mahallesi’ne dönen bölge sakinlerinden bazıları evlerini yıkılmış bir halde buldu. Fakat en azından elde ettikleri temel kazanım onları bir nebze de olsa sevindirdi. Söz konusu kazanım, göç etmek yerine memleketinde kalmaya devam etmekti. Mahalle sakinleri moloz yığınlarını kaldırmak için kolları sıvarken, pişirilen ekmeklerin kokusu yayılıyor sokaklara ve akabinde bombaların geride bıraktığı barut kokusuna karışıyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan mahalle sakinlerinden Ebu Cİhad, “Şiddetli bombardıman nedeniyle hiçbir şey eskisi gibi değil. Etrafına bak. Yerle bir olan evler ve çehresi değişen bölgeler… Düne kadar biz yerinden edilenler, savaşçılar ve müzakerecilerdik. Bugün ise inşa edenlerden olduk. Hepimiz yıktıkları evleri ve şehri temizleye başladık. Şehre eski güzelliğini geri kazandıracağız. El Ömeri Camisi’ni sembolik değerine yeniden kavuşturacağız. Olan bitenden dolayı üzgünüz. Biz Müslüman bir halkız. Tutuklama ve askeri yönetimin olmadığı onurlu bir yaşam istiyoruz. Dera el-Beled’de bunun bedelini çok ödedik. Şu anki durum bize dayatıldı. 9 adet kontrol noktası gibi büyük bir askeri varlığın önümüzdeki günlerde şehre ne getireceğini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Şehirde kalma kazanımı
Dera Merkez Müzakere Komitesi’nin bir üyesi Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Dera halkı topraklarında kalmayı başardı ve kent için planlanan demografik değişim planını boşa çıkardı. Dera’nın evlatları sürekli bombardımanların ve 73 gün aralıksız bir şekilde şehre uygulanan abluka ortasında 4. ve 6. Tümen, İranlı milisler ve 16. Tugay’a karşı kararlı bir şekilde durdu. İranlı milislerin 78 gün süren ablukanın ardından perşembe sabahı Dera el-Beled çevresinin yanı sıra Es-Sed Yolu ve Kamp mahallelerinden çekilmesi ve halkın kendi topraklarında kalması halk açısından en büyük zaferdir. Dera el-Beled’de yürütülen müzakereler ve alınan kararlar yerele ait kararlardı, herhangi bir gündeme veya devlete ve hatta muhalefete ait kararlar değildi. Dera halkı savaş ve silah çığırtkanları değil. Fakat kendilerine askeri mekanizma ve abluka dayatıldı ve İranlı milisler bölgelerine konuşlandırıldı. Dera halkı bunun üzerine varlıklarını savundu ve bunun sonucunda 35 kişi yaşamını yitirdi. Dera halkı, topraklarını bırakıp toplu göç etmeleri için gerginliği ve savaşı tırmandırmayı amaçlayan planları boşa çıkardı” diye konuştu.
Şarku’l Avsat’a kobuşan aktivist Refet Abazid, “Halkın büyük bir bölümü mahallelerine döndü ancak mahalleyi kuşatan 4. Tümen’e bağlı bazı güçlerin mahallede olmasından endişeli. Rus tarafının garantörlüğünde imzalanan son anlaşma uyarınca bu güçler önümüzdeki birkaç gün içinde çekilmeli. Başka bir endişe konusu da Suriye rejiminin mahalle çevresine kurduğu askeri noktalar. Bu noktaların görevi silah olup olmadığını kontrol etmek için araç ve evleri aramaktır. Rus garantörü, bölgenin ileri gelenleri ve Merkez Müzakere Komitesi bu kontrol noktalarının yetkilerini aşmayacakları, herhangi bir baskın düzenlemeyecekleri veya herhangi bir bahaneyle tutuklama yapmayacağı konusunda taahhüt verdi. Bu noktalar göreceli olarak hayati bölgelerden uzakta bulunuyor ve geneli kentin güneyinde Ürdün sınırı ile eski gümrük hattında yer alıyor” dedi.

Ölüm kokusu
Abazid konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Şehir, hayalet kente dönmüş. Kente girdiğinde sokaklar yığılmış ev yıkıntıları, toprak, molozlar görüyorsunuz. Her yerde yıkım ve ölüm kokusu var. Fakat halkın azmi, kente döndükleri ilk dakikadan itibaren başladı. Topraklarında kaldıkları ve şehirlerine döndükleri için seviniyorlar. Bu onlar açısından hiçbir şeyle ölçülmez. Kent halkı dönüşlerinin ilk dakikasından itibaren El Ömeri Camisi’ni temizlemeye başladı. Hiçbir çağrı veya talep olmadan toplantılar. Görev dağılımı yaptılar ve evleri temizlemeye ve oturmaya elverişli olanları imkanlar çerçevesinde hazırlamaya başladılar. Evi olmayanlar komşularında kaldı. Bazıları da evinin enkazı üzerine çadır kurdu. Bu da kent halkının, yıkılmasına rağmen topraklarına ne kadar bağlı olduklarını gösteriyor.”
Dera el-Beled sakinlerinden Ebu Muhammed, “Dera el-Beled hayat için gereken asgari ihtiyaçlardan yoksun. İnsani yardım ve hizmetlerin şehre girmesini garanti eden anlaşma maddeleri uygulamaya konulmasına rağmen 4. Tümen ve İranlı Milislerin kenti ablukaya almaya başlamasından bu yana 75 gündür Dera el-Beled’de su yok, elektrik yok ve hatta ekmek yok. Fakat Suriye rejimi, halka hizmet ulaştırmaktan önce Dera el-Beled’e ordu ve güçlerini gönderdi” dedi.
Dera el-Beled sakinleri içmeye suyuna, arazilerdeki kuyulardan çıkarılan suyun büyük depolarla evlere dağıtılması sayesinde ulaşabiliyor. Bu hizmet daha çok bireysel çabalara ve ailelerden yapılan para yardımları ile yürütülüyor.
Ebu Muhammed konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Elektrik ise Suriye’de yok Dera el-Beled’de nasıl olsun… Bölge yıllardır cezalı ve günde en fazla bir veya iki saat elektrik kullanabiliyor. Bugün ise tamamen yok. Halk ya jeneratör kullanıyor -ki onun yakıtını da karaborsadan fahiş fiyatlardan satın alıyor- ya da güneş enerjisi ve küçük elektrik bataryaları kullanıyor. Halk ekmeğini mahallede bulunan tek fırından alıyor. Bu fırın daha önce 50 bin kişinin ihtiyacını karşılamıyordu ve halk ekmek almak için kent merkezine veya komşu bir köye gitmek zorunda kalıyordu. Mahalledeki tek fırın 4. Tümen ve milislerin saldırıları sonucu büyük zarar gördü ve ne zaman tekrar çalışmaya başlayacağı veya onarılacağı belli değil. Bugün her yerden Hurani ekmeği kokusu geliyor. Ailelerin çoğu, gaz olmadığı için un alıp evde yakacak odunla ekmek yapıyor. Yakacak odunu bulunanlar onu günlerce muhafaza ediyor. Her aileye 40 günde bir yakacak odun veriliyor. Hükümet kent halkını bu hizmetten mahrum bıraktı. 3 aydan uzun bir süredir aileler paylarına düşen odunları alamıyorlar.”

Savaş kalıntıları
Deralı aktivist Mahmud el-Masalma, Dera el-Beled’in şu anki sorununun savaş kalıntıları olduğuna dikkat çekti. Masalma, tüm meskun mahallelerin çeşitli silahlarla bombalandığını ve bazı bombaların infilak etmediğini belirterek, anlaşmadan sonra mahalleye dönenlerden iki kişinin evlerinin yakınındaki merminin patlaması sonucu hayatını kaybettiğini söyledi. Masalma, rejime bağlı teknik ekiplerin halkın mahalleye dönmesinden bu yana arama tarama operasyonları yürütmesine rağmen bu savaş kalıntılarının bulunarak imha edilmesi için günlerce çalışacak sürekli bir ekibe ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Dera el-Beled’deki bir öğretmen, “Öğrenciler yeniden okul sıralarına dönecek. Fakat okullar çok büyük zarar gördü. Kış mevsimine dayanamaz. Okul altyapısı eğitim sürecini sürdürmeye ve öğrencileri almaya elverişli olmayabilir. Okullar karadan karaya roketlerle hedef alındı. Bu yıl önceki yıllara benzemeyecek. Özellikle bu bölgelerdeki halkın çoğu son olarak askeri gerginlikten dolayı göç etti. Bu da bölgedeki çok sayıda öğrencinin buradan gitmesiyle sonuçlandı. Ayrıca okul masrafları yoksul ailelerin eğitimden uzak durmalarına sebep oluyor. Çoğu kişi yıkılan evini inşa etmeyi çocuğunu okutmaya tercih ediyor” diye konuştu.
Ortaokul birinci sınıf öğrencisi Aya, başarılı ve heyecanlı bir eğitim yılı geçirmeyi umut ediyor ve ilerde öğretmen olmak istediğini söylüyor. Aya’nın babası, maddi durumlarının kötü olması, hayatın her alanında görülen fahiş fiyat artışları ve fiyatların önceki yıla göre ikiye katlanması nedeniyle okul araç gereçlerini temin etmenin zorluğundan şikayet ediyor. Kitap, defter ve kırtasiye malzemeleri gibi okul ihtiyaçları için öğrenci başına 50 Suriye lirasından fazla düşüyor. Bu hesap tüm aileler için geçerli olacak.
Dera el-Beled sakinlerinden 60’lı yaşlarındaki Ebu Kasım, özel veya kamu sektöründeki ücretlerin yaşam ihtiyaçlarını, evin onarımı veya diğer bazı ihtiyaçlar için yeterli olmadığını belirtiyor. Ebu Kasım, “Çözüm Dera’daki hayır kurumlarına ve onların verdiği yardımlara güvenmektir” dedi. Ebu Kasım bu çözüme önceki yıllarda elde ettiği tecrübelerle ulaştığını söyledi.
Dera el-Beled rejim karşıtı gösterilerinin beşiği kabul ediliyor. 2011’de rejimin düşmesi yönündeki talepler bu mahalleden yükseldi. Rejim de ülkede halen devam eden kanlı çatışmalar patlak vermeden önceki süreçte mahalledeki gösterileri güç kullanarak bastırdı. Mahalle, rejim güçlerinin Temmuz 2018’de kontrolü yeniden ele geçirmesine rağmen muhalif gruplara bağlı savaşçıların terk etmediği tek bölgeydi. Zira o dönem Moskova’nın garantörlüğünde yapılan anlaşma muhalif silahlı grupların ağır silahlarını teslim etmesini öngörüyordu. Fakat rejimin kontrolü geri aldığı diğer bölgelerin aksine Dera el-Beled’deki muhalif savaşçıların büyük bir kısmının hafif silahlarıyla birlikte mahallede kalmasına izin verildi ve rejim güçlerinin mahalleye girmesi engellendi. Ancak Rusya mahalledeki eski durumu değiştirmek için yeni bir harita sundu. Bu harita ile söz konusu bölgelerde bölgesel ve uluslararası çıkar ve beklentileri doğrultusunda fiili olarak kontrolü ele geçirdi.



Mikati: Yerinden edilmiş Suriyelilerin Lübnan’da kalması için "Avrupa'nın rüşvet" verdiği yönündeki söylentiler doğru değil

Lübnan Başbakan Necib Mikati
Lübnan Başbakan Necib Mikati
TT

Mikati: Yerinden edilmiş Suriyelilerin Lübnan’da kalması için "Avrupa'nın rüşvet" verdiği yönündeki söylentiler doğru değil

Lübnan Başbakan Necib Mikati
Lübnan Başbakan Necib Mikati

Lübnanlı geçici Başbakan Najib Mikati bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Avrupa'nın yerinden edilmiş Suriyelilerin Lübnan'da kalması için "rüşvet" teklif ettiği yönündeki iddiaları yalanladı ve bunları asılsız suçlamalar olarak nitelendirdi.

Lübnan Bakanlar Kurulu'nun "X" platformundaki hesabından yayınlanan açıklamada, Avrupa Birliği'nin taahhüt ettiği 1 milyar avroluk paketin "sadece Lübnan ve Lübnanlılar için koşulsuz yardım" olduğu belirtildi.

Mikati'nin medya ofisi tarafından yapılan açıklamada, Avrupa hibesinden yararlananların arasında; sağlık, eğitim, sosyal koruma sektörleri ve en yoksul ailelerin yanı sıra, kamu güvenliği ve iç güvenlik güçleri de dahil olmak üzere ordu ve güvenlik güçlerine yapılan yardımların da yer aldığı belirtildi. Yardımların ayrıca kara sınırlarının kontrolü ve ekipmanlarının güçlendirilmesinde de kullanılacağı ifade edildi.

Açıklamada, bunun aksi yönündeki söylemler "boş konuşma ve yanlış siyasi suçlamalar" olarak nitelendirerek, Lübnan'ın yasalarının uygulanacağı ve yasa dışı ikamet eden herkesin ülkesine sınır dışı edileceği vurgulandı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçtiğimiz perşembe günü Lübnan'a 1 milyar avro değerinde mali yardım paketi sağlanacağını duyurdu.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı(LBN), Leyen’in, Mikati ve Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides ile düzenlediği basın toplantısında, yeni mali paketin "bu yıldan itibaren 2027'ye kadar geçerli olacağını" açıkladığını aktardı.

Ursula von der Leyen açıklamasında, “Lübnan halkına yönelik eğitim, sosyal koruma ve sağlık gibi temel hizmetleri güçlendirerek, Lübnan'da sosyal ve ekonomik istikrara katkıda bulunmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Hizbullah, İsrail'in Bayad Blida üssünü top atışları ile hedef aldığını duyurdu

Gazze Şeridi'nin güney sınırında, Refah yakınlarındaki İsrail askerleri (AP)
Gazze Şeridi'nin güney sınırında, Refah yakınlarındaki İsrail askerleri (AP)
TT

Hizbullah, İsrail'in Bayad Blida üssünü top atışları ile hedef aldığını duyurdu

Gazze Şeridi'nin güney sınırında, Refah yakınlarındaki İsrail askerleri (AP)
Gazze Şeridi'nin güney sınırında, Refah yakınlarındaki İsrail askerleri (AP)

Lübnan Hizbullahı yaptığı açıklamada, bu sabah (Cumartesi) Bayad Blida bölgesindeki İsrail askerlerini top atışları ile hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah yaptığı kısa açıklamada, bombalamanın "Gazze Şeridi'ndeki kararlı Filistin halkımızı ve yiğit direnişini desteklemek için" yapıldığını belirtti.

7 Ekim'de İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşının başlamasıyla birlikte, bir yanda İsrail ordusu ile diğer yanda Lübnan'daki Hizbullah grubu ve silahlı Filistinli gruplar arasındaki sınırda neredeyse her gün karşılıklı bombardımanlar yaşanıyor.

Öte yandan İsrail ordusu dün (Cuma) yaptığı açıklamada, hava savunma sisteminin Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine sızan bir İHA'yı düşürdüğünü duyurdu.


İsrail güçleri Batı Şeria'da bir Hamas liderinin evini yıktı

Batı Şeria'nın Deyr el-Ğasun beldesinde askeri aracın yanında duran bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'nın Deyr el-Ğasun beldesinde askeri aracın yanında duran bir İsrail askeri (Reuters)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da bir Hamas liderinin evini yıktı

Batı Şeria'nın Deyr el-Ğasun beldesinde askeri aracın yanında duran bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'nın Deyr el-Ğasun beldesinde askeri aracın yanında duran bir İsrail askeri (Reuters)

İsrail özel kuvvetleri bugün (Cumartesi) şafak vakti, Batı Şeria'daki Tulkerim kentinin kuzeyinde yer alan Deyr el-Ğasun beldesine baskın düzenleyerek bir evi yıktı.

Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) konuşan görgü tanıkları, İsrail güçlerinin Deyr el-Ğasun beldesinde Hamas liderlerinden birine ait evi kuşatmasının ardından bölgede patlama sesleri duyulduğunu bildirdi.

Görgü tanıkları, İsrail ordusuna bağlı özel kuvvetlerin beldeye baskın düzenleyerek doğu mahallesindeki bir evi kuşattığını ve ağır silah sesleri arasında eve askeri takviye gönderdiklerini belirtti.

Görsel kaldırıldı.

İsrail'in Batı Şeria'daki Deyr el-Ğasun beldesine düzenlediği baskının ardından hasar gören bir binadan yükselen dumanlar (Reuters)

Görgü tanıkları ayrıca, İsrail güçlerinin kuşatma altındaki eve havan topu attığını ve gençlerden teslim olmalarını istediklerini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığı habere göre İsrail güçlerinin dört saatlik kuşatmanın ardından, evin duvarlarını ve çevresindeki bazı yolları buldozerlerle yıktığı bildirildi.

Haberde, İsrail buldozerlerinin ağaçları ve kuşatma altındaki evin bitişiğinde bulunan evlerin duvarlarını yıktığı ve yoğun keşif uçuşları eşliğinde birçok vatandaşın yollardaki araçları ile altyapıyı tahrip ettiği belirtildi.

İsrail güçleri gençlerin evin içinde barikat kurduğunu iddia ederek, bu kişileri, geçtiğimiz kasım ayında Tulkerim'in doğusundaki Beyt Lid köyünün girişinde bir askerin ölümüne yol açan silahlı saldırıyı gerçekleştirmekle suçladı.

WAFA, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın başlamasından bu yana İsrail güçleri ve yerleşimcilerin Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da Filistin vatandaşlarına ve mülklerine yönelik saldırılarını arttırdığını, 491 vatandaşın öldüğünü ve 4 bin 950'den fazla kişinin yaralandığını bildirdi.


Mısır: İsrail ve Hamas birçok anlaşmazlık noktasında uzlaşmaya vardı

Refah'taki büyük yıkımın ortasında duran Filistinli bir adam (AFP)
Refah'taki büyük yıkımın ortasında duran Filistinli bir adam (AFP)
TT

Mısır: İsrail ve Hamas birçok anlaşmazlık noktasında uzlaşmaya vardı

Refah'taki büyük yıkımın ortasında duran Filistinli bir adam (AFP)
Refah'taki büyük yıkımın ortasında duran Filistinli bir adam (AFP)

El-Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının üst düzey bir kaynaktan aktardığına göre İsrail ile Hamas arasındaki müzakerelere aracılık eden Mısır güvenlik heyeti ‘birçok anlaşmazlık noktasında uzlaşma formülüne’ ulaştı.

Kanala konuşan bir kaynak, Hamas heyetinin Mısır'a vardığını ve müzakerelerde önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyledi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir Arap kaynak, Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) yaptığı açıklamada, yeni bir engel çıkmaması halinde Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmanın yakın olduğunu belirtti. Kaynak ayrıca, Hamas’ın Mısır'ın önerisine olumlu yaklaştığını bildirdi.

Kaynak, Hamas heyetinin Mısır'a geldiğini ve müzakerelerde gözle görülür bir ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Anlaşmaya son rötuşların yapılacağı konusunda ümitvâr olduğunu ifade eden kaynak, bunun en az üç aşamalı olacağını kaydetti.

Kaynak, anlaşmanın ilk aşamasının tutuklu İsrailli kadınların, yaşlıların ve hastaların serbest bırakılmasına ayrılacağını, ikinci aşamanın geri kalan sivillere, üçüncü aşamanın ise askerlere ayrılacağını söyledi.

Kaynak, detayların ve son gelişmelerin bugün Kahire'de görüşüleceğini ve her şeyin müzakere masasında olacağını dile getirdi.


Sudani, siyasi taraflara ‘devlete saygı duymaları’ çağrısında bulundu

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Asaib Ehli’l Hak hareketinin Bağdat'taki programında (X)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Asaib Ehli’l Hak hareketinin Bağdat'taki programında (X)
TT

Sudani, siyasi taraflara ‘devlete saygı duymaları’ çağrısında bulundu

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Asaib Ehli’l Hak hareketinin Bağdat'taki programında (X)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Asaib Ehli’l Hak hareketinin Bağdat'taki programında (X)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, ülkenin siyasi ortaklarına ‘devleti koruma ve Irak'ı yeni bir aşamaya taşıma’ çağrısında bulundu.

Sudani bu açıklamaları dün (Cuma) Kays el-Hazali liderliğindeki Asaib Ehli’l Hak hareketinin 21’inci kuruluş yıldönümü münasebetiyle Bağdat’ta düzenlenen törene katılımı sırasında yaptı.

Sudani, “Geniş bir parlamento ve halk iradesi tarafından desteklenen hükümet, sürdürülebilir kalkınma yolunda ilerliyor” ifadelerini kullandı.

“Herkes yasaları uygulama ve adalet, eşitlik ve kurumsal istikrarı inşa etme görevini taşıyor” diyen Sudani, ‘devlete sahip çıkmanın, anayasayı korumanın ve yasaları uygulamanın alternatifi olmadığını’ vurguladı.

Diğer taraftan siyasi güçlere, Amerikan ve Türk güçlerini ülkeden çıkarma çağrısında bulunan el-Hazali, Sünni güçlere de Meclis Başkanlığı için ortak bir aday belirleme çağrısında bulundu.


Husiler ‘gemi savaşını’ Akdeniz'e taşımakla tehdit ediyor

Aden Körfezi'nde Husilere ait bir füze tarafından vurulan kargo gemisinin havadan fotoğrafı (ABD Ordusu)
Aden Körfezi'nde Husilere ait bir füze tarafından vurulan kargo gemisinin havadan fotoğrafı (ABD Ordusu)
TT

Husiler ‘gemi savaşını’ Akdeniz'e taşımakla tehdit ediyor

Aden Körfezi'nde Husilere ait bir füze tarafından vurulan kargo gemisinin havadan fotoğrafı (ABD Ordusu)
Aden Körfezi'nde Husilere ait bir füze tarafından vurulan kargo gemisinin havadan fotoğrafı (ABD Ordusu)

Husiler,  liderleri Abdulmelik el-Husi'nin direktiflerini uygulamak üzere, gerilimin dördüncü aşamanın bir parçası olarak Akdeniz'deki gemileri hedef almaya başlayacaklarını duyurdu.

ABD ordusu, gemilere yönelik saldırıları sınırlandırmak için önleyici operasyonlar kapsamında üç insansız hava aracının (İHA) imha edildiğini iddia ederken, Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri dün (Cuma) yaptığı açıklamada “Husilerin Akdeniz'deki limanlara giden İsrail bağlantılı tüm gemileri hedef alacağını” söyledi.

İran destekli Husiler, gerilimin dördüncü aşamasında Kızıldeniz, Umman Denizi, Aden Körfezi ve Hint Okyanusu'ndan sonra Akdeniz'de de gemilere saldırmayı hedefliyor.

Seri, İsrail'in Refah kentine operasyon düzenlemesi halinde, Husilerin İsrail’e ikmal yapan ve Tel Aviv limanlarına girmeye çalışan (hangi milletten olursa olsun) tüm gemilere saldıracağını ifade ederek, ‘gemi savaşı’ olarak tanımlanan durumu tırmandırma tehdidinde bulundu.

Husi lideri Abdulmelik el-Husi perşembe günü yaptığı açıklamada, geçtiğimiz kasım ayında denizde gerilimin başlamasından bu yana 107 geminin saldırıya uğradığını iddia etti. Kendi ifadesiyle Husilerin operasyonlarını engellemek ya da sınırlandırmak için bölgeye gelen 10 ABD ve Avrupa donanma savaş gemisinin ‘çaresizlik ve başarısızlık duygusu’ içinde Kızıldeniz'den çekildiğini öne sürdü.


Rapor: İsrail, işgale hazırlık olarak Refah sakinlerini nakletmeye başlama planını Washington'a bildirdi

Refah'ta bir evin yıkıntılarını inceleyen Filistinliler (AP)
Refah'ta bir evin yıkıntılarını inceleyen Filistinliler (AP)
TT

Rapor: İsrail, işgale hazırlık olarak Refah sakinlerini nakletmeye başlama planını Washington'a bildirdi

Refah'ta bir evin yıkıntılarını inceleyen Filistinliler (AP)
Refah'ta bir evin yıkıntılarını inceleyen Filistinliler (AP)

Politico internet sitesinin dün (Cuma) ABD'li bir yetkiliye ve iyi bilgilendirilmiş olarak tanımladığı iki kaynağa dayandırdığı haberine göre İsrail, ABD hükümetini ve yardım kuruluşlarını işgale hazırlık olarak Filistin'in Refah kenti sakinlerini nakletmeye başlama planı konusunda bilgilendirdi.

İsrail'in planının Refah sakinlerini Gazze Şeridi'nin güneybatı sahilindeki el-Mevasi bölgesine nakletmek olduğunu ifade eden internet sitesi, İsrail ordusunun bu hafta yardım görevlilerine bölgenin bir haritasını gönderdiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) günün erken saatlerinde, İsrail'in Refah'taki herhangi bir askeri operasyonunun ‘katliama yol açabileceği’ ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışmalarını felç edebileceği uyarısında bulundu.

OCHA Sözcüsü Jens Laerke, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında, herhangi bir kara operasyonunun Refah ve çevresindeki 1,2 milyon Filistinli sivil ve yerinden edilmiş insan için “daha fazla acı ve ölüm anlamına geleceğini” söyledi.


Hamas: Anlaşmaya varmak için Kahire'ye olumlu bir ruhla gidiyoruz

srail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hasar gören Refah'taki bir evde duran Filistinli bir çocuk (Reuters)
srail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hasar gören Refah'taki bir evde duran Filistinli bir çocuk (Reuters)
TT

Hamas: Anlaşmaya varmak için Kahire'ye olumlu bir ruhla gidiyoruz

srail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hasar gören Refah'taki bir evde duran Filistinli bir çocuk (Reuters)
srail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hasar gören Refah'taki bir evde duran Filistinli bir çocuk (Reuters)

Hamas tarafından yapılan açıklamada, hareketin ‘ateşkes önerisini ele alışındaki’ olumlu ruh doğrulandı ve bir anlaşmaya varmak için aynı ruhla Kahire'ye gidileceği bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre dün (Cuma) yapılan açıklamada, “Hamas ve Filistin direniş güçleri anlaşmayı, halkımızın saldırganlığın tamamen durdurulması yönündeki taleplerini karşılayacak şekilde olgunlaştırmaya kararlıdır” ifadeleri yer aldı.

Mısırlı üç güvenlik kaynağı ise ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarla ilgili toplantılara katılmak üzere Kahire'ye geldiğini bildirdi.

Wall Street Journal'ın haberine göre Mısırlı yetkililer, İsrail'in Refah kentine saldırı başlatmadan önce Hamas'a ateşkes önerisini kabul etmesi için bir hafta süre verdiğini söyledi.

Gazete, Mısır'ın, geçen hafta Hamas'a sunulan gözden geçirilmiş bir ateşkes önerisi üzerinde İsrail ile birlikte çalıştığını bildirdi. Mısırlı yetkililer, hareketin siyasi liderliğinin Gazze Şeridi'ndeki askeri kanadıyla istişare ederek öneriye yanıt vermesinin beklendiğini belirtti.

Amerikan gazetesi, Hamas yetkililerinin ‘son önerinin muğlak olduğu ve İsrail'e her an çatışmalara yeniden başlama imkânı verdiği’ yönündeki endişelerini dile getirdiklerini kaydetti.


İsrail Lübnan'da operasyon için hazırlıklara başladı

 İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi (DPA)
TT

İsrail Lübnan'da operasyon için hazırlıklara başladı

 İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi (DPA)

İsrail ordusu kuzey cephesinde bir saldırı operasyonu simülasyonu gerçekleştirirken, Güney Lübnan'da aralıklı bombardıman devam etti.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, saldırı simülasyonunu duyurdu. Adraee, “Geçtiğimiz hafta boyunca çeşitli senaryoların prova edildiği sürpriz bir tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat, Lübnan sınırında Hizbullah'a karşı farklı savaş senaryolarını simüle etmek amacıyla saldırı amaçlı silahların hızlı bir şekilde konuşlandırılmasını içeriyordu” ifadelerini kullandı.

Söz konusu tatbikat İsrail ile Hizbullah arasında çatışmalar devam ederken gerçekleşti. İsrail ordusu dün (Cuma) yaptığı açıklamada, hava savunma sisteminin ‘Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine sızan’ bir insansız hava aracını (İHA) önlediğini duyurdu. Açıklamada, İHA’nın önlenmesinden kaynaklanan şarapnel parçaları nedeniyle İsrail'in kuzeyindeki Julis köyünde küçük çaplı hasar meydana geldiği kaydedildi.


Irak: Şiddetli yağmur sonucu oluşan selde 4 dağcı hayatını kaybetti

Resim: Irak'ta şiddetli yağışlar sonrası su seviyesi yükselen Dicle Nehri (AFP)
Resim: Irak'ta şiddetli yağışlar sonrası su seviyesi yükselen Dicle Nehri (AFP)
TT

Irak: Şiddetli yağmur sonucu oluşan selde 4 dağcı hayatını kaybetti

Resim: Irak'ta şiddetli yağışlar sonrası su seviyesi yükselen Dicle Nehri (AFP)
Resim: Irak'ta şiddetli yağışlar sonrası su seviyesi yükselen Dicle Nehri (AFP)

Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de, şiddetli yağışlar sonucu oluşan sel nedeniyle dün (Cuma) bir dağcılık ekibinden dört kişi hayatını kaybetti.

Süleymaniye'nin 40 kilometre güneyindeki Karadağ bölgesinin belediye başkanı Rauf Kamal, Fransız Haber Ajansı AFP’ye, "Karadağ'da 12 kişiden oluşan dağcılık ekibinden dört kişi boğulduğunu" söyledi.

Süleymaniye sivil savunma sözcüsü Aram Ali, Kürdistan özerk bölgesinin ikinci şehri olan Süleymaniye'deki kazadan 8 dağcının daha kurtulduğunu söyleyerek ölü sayısını doğruladı. Aram Ali, dün hava koşullarının uygun olmadığı yönünde uyarı yayınlandığını ve özellikle dağcılık ekiplerinin bu bölgelere seyahat etmesine izin verilmediğine dikkat çekti.

Alışılmadık derecede şiddetli yağışlar, Kürdistan Bölgesi'nin başkenti Erbil'de bazı yolların kapatılmasına ve kuzey başta olmak üzere Irak'ın birçok bölgesinde su baskınlarına neden oldu.

Yetkililer, bu yıl ülkeye düşen yağmur yüzdesinin geçen yıla göre daha iyi olduğunu belirtti.