Fenerbahçe, Eintracht Frankfurt takımıyla berabere kaldı

Fenerbahçe, Eintracht Frankfurt takımıyla berabere kaldı
TT

Fenerbahçe, Eintracht Frankfurt takımıyla berabere kaldı

Fenerbahçe, Eintracht Frankfurt takımıyla berabere kaldı

UEFA Avrupa Ligi D Grubu ilk maçında Fenerbahçe, deplasmanda Almanya temsilcisi Eintracht Frankfurt ile 1-1 berabere kaldı. 2. dakikada ilk gol pozisyonunu yakalayan Fenerbahçe oldu. Ev sahibi ekibin kullandığı köşe vuruşundan sonra kontra atağa çıkan sarı-lacivertlilerde Gustovo'nun pasında defansın arkasında topla buluşan Rossi, kaleci Trapp ile karşı karşıya kaldı. Rossi'nin şutunda topu kaleci kontrol etti.
10. dakikada Fenerbahçe öne geçti. Sağdan geliştirilen atakta Mesut Özil çizgiye indikten sonra topu Mert Hakan'la buluşturdu. Mert Hakan'ın gelişine vurduğu top direkten döndü. Ardından gelişen pozisyonda topu önünde bulan Rossi'nin sağ köşeye attığı şutu kaleci Trapp çeldi. Kaleciden dönen meşin yuvarlağı Mesut Özil ağlarla buluşturdu: 0-1.
23. dakikada Eintracht Frankfurt'un sağdan geliştirdiği atakta Kostic'in pasında topla bulaşan Sow'un şutu sonrası meşin yuvarlak Fenerbahçe defansından döndü.
40. dakikadaki Fenerbahçe atağında Mert Hakan'ın pasında Mesut Özil topu ceza sahsı çizgisinde bulunan Valencia ile buluşturdu. Valencia'nın sert şutunda meşin yuvarlak rakibe çarparak kornere gitti.
41. dakikada Eintracht Frankfurt 1-1'lik eşitliği sağladı. Sol taraftan kontra atak geliştiren ev sahibi ekipte Kostic, ceza sahasına girdikten sonra uygun durumda bulunan Lammers'i topla buluşturdu. Lammers meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 1-1.
Karşılaşmanın ilk yarısı 1-1 sonuçlandı.
İkinci yarı 
52. dakikada sol kanattan geliştirdiği atakta Kostic'in ortası sonrası ceza sahası içinde Borre'nin kafa vuruşunda, Fenerbahçe savunması topu uzaklaştırdı.
55. dakikada Fenerbahçe'de Rossi, sol kanattan ceza sahasına hızlı bir şekilde girdi. Çizgiye inen Rossi'nin ortasına N'Dicka ayak koydu.
63. dakikada Da Costa'nın kaleci Trapp'a geri pasında Valencia araya girmek istedi. Trapp hızlı davrandı ve topu ayağıyla uzaklaştırarak tehlikeyi önledi.
75. dakikada Eintracht Frankfurt'un sağ kanattan geliştirdiği atakta Kostic, ceza sahasında topla buluştu. Bu oyuncunun şutunda kaleci Altay topu çıkardı.
90+2. dakikada Rossi’nin ara pasına hareketlenen Pelkas'ı ceza sahasında kaleci Trapp'ın düşürmesiyle Fenerbahçe penaltı kazandı. Pelkas’ın kullandığı penaltıda meşin yuvarlak kaleci Trapp’dan döndü. Pozisyonun devamında Berisha meşin yuvarlağı filelere gönderdi ancak hakem ofsayt kararı vererek bu golü geçerli saymadı.
Karşılaşmada başka gol olmadı ve maç 1-1 beraberlikle sonuçlandı. 



İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
TT

İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)

İnsanların karbonhidrat sevgisinin 800 bin yıl önceye dayandığı keşfedildi. Türk bilim insanı, evrimsel antropolog Dr. Ömer Gökçümen'in liderliğindeki araştırma, insanların nişastayı sindirmesini sağlayan genlerin tarihini masaya yatırdı.

Patatesten makarnaya herhangi bir nişastalı yiyecek ağza atıldığı anda, tükürükteki amilaz enzimiyle parçalanmaya başlıyor. 

İnsanların tarih boyunca değişen besin kaynaklarına adapte olmasını sağlayan bu enzimi üreten genlerin kritik önem taşıdığı uzun zamandır biliniyor.

ABD'deki Buffalo Üniversitesi'nden Dr. Gökçümen, "Ne kadar çok amilaz genine sahipseniz, o kadar çok amilaz üretebilir ve o kadar çok nişastayı etkin bir şekilde sindirebilirsiniz" diye açıklıyor.

Bilim insanları bu genin insanlarda ne zaman çoğalmaya başladığını anlamak için AMY1 adlı bu geni inceledi. 

Aralarında 45 bin yıl önceye dayanan örneklerin de yer aldığı 68 eski insan genomunu analiz eden ekip, şaşırtıcı bulgular edindi. 

Saygın hakemli dergi Science'ta dün (17 Ekim) yayımlanan çalışmada, avcı-toplayıcılarda AMY1 geninin ortalama 5 kopyası olduğu sonucuna varıldı. Yani Avrasya'daki ilk insanlar, tarım yaparak buğday gibi bitkileri yetiştirmeye ve nişasta alımını artırmaya başlamadan çok önce çeşit çeşit AMY1 kopyalarına sahipmiş.

Araştırmacılar ayrıca bu genin Neandertaller ve Denisova insanlarında da kopyalandığını kaydetti.

Jackson Genomik Tıp Laboratuvarı'ndan Kwondo Kim, ortak yazarı olduğu çalışmayı şöyle değerlendiriyor:

Bu, AMY1 geninin ilk olarak 800 bin yıldan daha uzun bir süre önce, insanlar Neandertallerden ayrılmadan çok önce ve sanılandan çok daha eski bir zamanda kopyalanmış olabileceğini gösteriyor.

Yeni araştırma ayrıca 12 bin yıl önce başlayan tarımın AMY1 geninin daha fazla çeşitlenmesine yol açtığını gösteriyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da geçen ay yayımlanan başka bir araştırmada da Avrupa'daki insanların son 12 bin yılda ortalama AMY1 kopya sayısını 4'ten 7'ye çıkardığı saptanmıştı.

İki çalışmada da avcı-toplayıcıların fazladan amilaz genlerine sahip olmasının evrimsel bir avantaj kazandırdığına dair kanıt bulamadı. Ancak bu durumun tarımın ortaya çıkmasıyla değiştiği düşünülüyor.

Bilim insanları hem Avrupa'da hem de Asya'nın bazı bölgelerinde AMY1'in doğal seçilim tarafından tercih edildiğine işaret eden kanıtlar saptadı.

Dr. Gökçümen, "AMY1 kopya sayısı daha yüksek bireyler muhtemelen nişastayı daha verimli bir şekilde sindiriyor ve daha fazla yavruya sahip oluyordu" diyerek ekliyor: 

Nihayetinde soyları, uzun bir evrimsel zaman dilimi boyunca daha düşük kopya sayısına sahip olanlardan daha iyi duruma gelerek AMY1 kopya sayısının çoğalmasına yol açtı.

Bilim insanları bu genin genellikle nişastayı sindirmeye yaradığını düşünüyor. Ancak Dr. Gökçümen, belki de vücuda yiyecek girdiğinin sinyalini veriyor olabileceğini öne sürüyor.

Bu durumda amilaz, daha fazla insülin üretimine ve nişastadaki şekerin daha fazla emilmesine yol açabilir. 

Dr. Gökçümen, bu özelliğin özellikle kıtlık zamanlarında avantaj sağlayacağına değiniyor. "Etrafta çok fazla ekmek varsa, sorun yok" diyen evrimsel antropolog ekliyor: 

Ama eğer zar zor hayatta kalıyorsanız, o zaman bunun bir ölüm kalım meselesi olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden genetik antropoloji uzmanı Dr. George Perry, doğal seçilimde amilaz geninin baskın çıkmasının, başka yerlerden bölgeye giden gruplarla da açıklanabileceğini düşünüyor:

Bu iki makale de beni gerçekten heyecanlandırdı ancak kesin bir kanıt sunduklarını söyleyemem.

Independent Türkçe, Popular Science, New York Times, Science, Nature