İngiltere Başbakanı Johnson ve Muhammed bin Zayed, ikili ilişkileri görüştü

İngiltere Başbakanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi dün Downing Sokağı 10 numarada bir araya geldi (DPA)
İngiltere Başbakanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi dün Downing Sokağı 10 numarada bir araya geldi (DPA)
TT

İngiltere Başbakanı Johnson ve Muhammed bin Zayed, ikili ilişkileri görüştü

İngiltere Başbakanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi dün Downing Sokağı 10 numarada bir araya geldi (DPA)
İngiltere Başbakanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi dün Downing Sokağı 10 numarada bir araya geldi (DPA)

İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Birleşik Krallığı bir araya getiren tarihi dostluk ilişkilerini, aralarındaki ortak stratejik işbirliğini, bu işbirliğini ortak çıkarlara hizmet eden tüm yönleriyle destekleme ve geliştirmenin yollarını ve bölgesel ve küresel meseleyi ele aldı.
Şeyh Muhammed bin Zayed ve beraberindeki heyeti başkent Londra'daki başbakanlık konutunda ağırlayan İngiltere Başbakanı Johnson, memnuniyetle karşıladığı ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine güçlü bir destek olarak niteledi.
Toplantıda, iki ülkenin geçtiğimiz yıl üzerinde anlaşmaya vardığı ‘Ekonomik, Ticari ve Yatırım İşbirliği Programı’ çerçevesinde ortak işbirliği, bunun desteklenmesi yönünde umut verici fırsatlar, aynı zamanda yatırım, ekonomik, ticari ve diğer hayati alanlarda işbirliğinin genişletilmesi ve geliştirilmesi üzerine duruldu.
Kovid-19 salgınında kaydedilen gelişmelere, bu yöndeki mücadeleye, insani ve ekonomik yansımalarla baş etme çabalarına ve uluslararası dayanışmayı artırmanın önemine değinilen toplantıda, İngiltere'nin önümüzdeki Kasım ayında ev sahipliği yapacağı İklim Değişikliği Konferansı (COP26) ve bu zirvenin iklim değişikliği meseleleriyle mücadelede küresel çabaları ilerletmedeki önemi de konuşuldu.
İki lider, tüm bölgesel ve uluslararası meseleler ile ortak çıkarların olduğu dosyaları, Ortadoğu ve Akdeniz bölgesindeki son gelişmelerin yanı sıra yaşanan krizlere barışçıl bir çözüm bulma çabalarını da ele aldı.
BAE'nin başta ekonomi, ticaret, teknoloji ve diğer alanlarda İngiltere ile ilişkilerine, bu ilişkiyi geliştirmeye özel önem verdiğini vurgulayan Şeyh Muhammed bin Zayed, önümüzdeki 50 yıllık kalkınma projelerinin BAE’nin İngiltere başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkeleriyle arasındaki kalkınma ortaklıklarını desteklemeyi hedeflediğini söyledi.
Abu Dabi Veliaht Prensi, Arap Körfezi bölgesi ve Ortadoğu ile arasında tarihi ilişkiler ve stratejik çıkarları olan İngiltere'nin burada güvenlik ve istikrarı sağlama ve sorunlarla başa çıkmadaki rolüne değindi.  
Veliaht Prens aynı zamanda “BAE, Expo 2020 Dubai gibi büyük bir küresel etkinliğin eşiğinde. İngiltere'nin bu etkinliğe katılımının, iki ülke arasında ekonomik ve kalkınma ortaklığı yönünde daha fazla fırsatın önünü açacağından eminiz. Bu etkinliği uluslararası düzeyde ekonomik toparlanmayı teşvik etme, küresel ortaklıklar kurma ve küresel zorluklarla mücadelede ortak bir zemin bulma yolunda bir dönüm noktası haline getirmek istiyoruz” dedi.
Ülkesinin BAE ile işbirliği ilişkilerini geliştirmeye özel önem verdiğini söyleyen İngiltere Başbakanı ise BAE'nin İngiltere gibi birçok ülke vatandaşlarının Afganistan'dan tahliyesinde sağladığı destek için Zayed’e teşekkürlerini sundu.
Birleşik Krallık ile BAE arasında kurmayı kabul ettikleri ‘Gelecek için Ortaklık’ın önemini vurgulayan Boris Johnson, bu ortaklığın refah sağlanmasını, küresel sorunların ele alınmasını, ticaret, yatırım ve inovasyonu teşvik etme yönünde yeni mekanizmalar kurulmasını, enerji, bölgesel meseleler, yasadışı kazançla mücadele, eğitim, güvenlik, kalkınma, kültür, iklim, sağlık ve gıda güvenliğinde işbirliğinin derinleştirilmesini hedeflediğini vurguladı.
İki taraf da, aralarındaki bağımsız yatırım ortaklığının kapsamını genişletmek amacıyla Mubadala Yatırım Şirketi ile İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanlığı arasında 10 milyar sterlin (14 milyar dolar) değerinde yatırımda ortaklık anlaşmasının imzalanmasını memnuniyetle karşıladı.
İki ülke arasındaki yatırım ortaklığı, beş yıl boyunca, yaşam bilimleri alanındaki mevcut yatırım programını güçlendirmenin yanı sıra teknoloji, altyapı ve yenilenebilir enerji olmak üzere üç yeni sektöre büyük yatırımlar yapmaya odaklanacak. İmzalanan anlaşma kapsamında BAE; Birleşik Krallık Yatırım Ofisi ve Mubadala Yatırım Şirketi tarafından denetlenen bağımsız yatırım ortaklığına 10 milyar sterlin yatırım yapmayı taahhüt etti. Bu, yaşam bilimleri sektöründeki yatırımların finanse edilmesi yönünde Mart 2021'deki ortaklık programı kapsamında Mubadala'nın daha önceki 800 milyon sterlin değerindeki, Birleşik Krallık Yatırım Ofisi'nin ise 200 milyon sterlin değerindeki taahhüdüne ek olarak geliyor.
BAE ile Birleşik Krallık arasındaki bağımsız yatırım ortaklığı, iki lider bir araya geldiği sırada kabul edilen Gelecek için Ortaklık programı kapsamında ana yatırım platformunu teşkil edecek.
Mubadala Grubu CEO’su Haldun Halife el-Mubarak, konuyla ilgili açıklamasında, “İki ülke arasındaki bağımsız yatırım ortaklığının genişletilmesi, her iki ülke için de ekonomik büyümenin en önemli sütunları arasında kabul edilen bir dizi hayati sektörde finansman ve inovasyona katkıda bulunacak. Geçtiğimiz Mart ayında başlattığımız yaşam bilimleri programında kaydettiğimiz önemli ilerleme, Birleşik Krallık ekonomisindeki inovasyon boyutunun bir kanıtı niteliğinde. Yenilenebilir enerji, teknoloji ve altyapıya geçiş alanlarında daha fazla iş fırsatı sağlayacak, iki ülke arasındaki ticari bağları güçlendirecek iddialı yatırım projeleri geliştirmeye şimdiden başladık” dedi.  
İngiltere Yatırım Bakanı Lord Gerry Grimstone ise “Yatırımı çekecek küresel rekabet göz önüne alındığında, İngiltere'ye yatırım yapmak için en iyi zaman olduğunu düşünüyorum. Bu ortaklıktaki güçlü ilerleme, BAE gibi önemli ticaret ve yatırım ortaklarıyla yatırım yaparak neler başarabileceğimizin bir kanıtı. Nitekim bu ortaklık, iki ülkenin refahını artıracak bilgi, beceri ve fikir alışverişinin artırılmasına katkıda bulunacak. Birleşik Krallık Yatırım Ofisi ve Mubadala Yatırım Şirketi'nin en başından beri hedeflediğimiz şeyi başardığını, aynı zamanda Birleşik Krallık'ta ekonomik büyümeye katkıda bulunacak yeni alanlara giriş yaptığını görmekten mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.



Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda bir kişi öldü, yedi kişi yaralandı

Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
TT

Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda bir kişi öldü, yedi kişi yaralandı

Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)

Ukrayna'nın Zaporijya Bölge Valisi Ivan Fedorov, Rus güçlerinin bugün Ukrayna'nın güneydoğu bölgesine büyük çaplı bir saldırı düzenlediğini bildirdi. Fedorov, saldırıda bir kişinin öldüğünü, yedi kişinin yaralandığını ve çok sayıda yangın çıktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Fedorov, yaralılar arasında bir çocuğun da bulunduğunu belirtti.

Fedorov'un internette paylaştığı fotoğraflarda itfaiyecilerin bazı ev ve binalarda yangınla mücadele ettiği görüldü.


Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
TT

Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Gazze savaşının rehinelerin geri dönüşü ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesiyle ‘bitmesini’ istediğini doğruladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi. Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

Hamas’ın çok az zamanı var

Bu atmosferde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmek için ‘çok az zamanı’ olduğunu söyledi. Rubio, İsrail'den Katar'a giderken basın mensuplarına verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “İsrailliler orada (Gazze) operasyonlara başladı. Bu nedenle, bir anlaşmaya varmak için çok kısa bir süre kaldığını düşünüyoruz. Artık aylarımız yok, belki birkaç günümüz veya birkaç haftamız var. İlk seçeneğimiz, Hamas'ın ‘Silahlarımızı teslim edeceğiz ve artık tehdit oluşturmayacağız’ dediği bir müzakere yoluyla bu krizin sona ermesi. Hamas gibi vahşi bir grupla uğraşırken bu her zaman mümkün olmayabilir, ancak bunun gerçekleşmesini umuyoruz.”

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelen Rubio, Gazze şehrine yönelik yeni İsrail saldırısına ve Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine desteğini ifade etti.

Ağır bombardıman

Gazze şehri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail'e yaptığı ziyaretin ardından bu sabah erken saatlerde İsrail'in ağır bombardımanına maruz kaldı. Rubio, ziyaretinde ABD'nin İsrail'e ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmişti.

Şehrin sakinlerinden Ahmed Gazal, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Gazze şehrine yönelik yoğun ve sürekli bombardıman var ve tehlike artıyor” dedi. Gazal, çok sayıda binanın yıkıldığını ve enkaz altında insanlar olduğunu doğruladı.

Eş-Şeva Meydanı yakınlarında yaşayan 25 yaşındaki genç, “Bu sabah erken saatlerde yeri sarsan korkunç bir patlama duyduk. İsrail ordusu, birçok ailenin evlerinin bulunduğu bir binayı hedef aldı. Yıkılan evlerin çoğunda insanlar yaşıyordu. Çok sayıda vatandaş enkaz altında kaldı” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise Gazze şehrine yönelik yoğun bombardımanın devam ettiğini; ölü ve yaralı sayısının arttığını bildirdi. Bugün şafak vakti İsrail uçaklarının eş-Şeva Meydanı yakınlarındaki bir yerleşim bölgesini hedef alması sonucu enkaz altında ölü, yaralı ve kayıplar olduğunu ifade eden Basal, saldırıyı ‘büyük bir katliam’ olarak nitelendirdi.

İsrail ordusu bu haberler hakkında henüz yorum yapmadı.

Kara harekâtı

Axios internet sitesi, İsrailli yetkililerin, İsrail ordusunun Gazze şehrinin kontrolünü ele geçirmek için dün kara harekâtı başlattığını söylediğini aktardı.

İsrailli yetkililer, Rubio'nun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze'deki kara harekâtını desteklediğini, ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini istediğini bildirdiğini söyledi. Üst düzey bir İsrailli yetkili, “Rubio kara operasyonunu durdurmadı” dedi.

sdfgty
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail ziyaretinin ardından Gazze şehrine yönelik bombardıman yoğunlaştı. (AP)

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre, bir ABD'li yetkili ise Gazze'deki savaşın Trump'ın değil Netanyahu'nun savaşı olduğunu ve bundan sonra olacaklardan Netanyahu'nun sorumlu olacağını belirtti.

İsrail operasyonu, Rubio'nun Netanyahu ve hükümetinin üst düzey üyeleriyle görüşmesinden saatler sonra başladı.

İsrail Hava Kuvvetleri dün gece Gazze şehrine büyük çaplı hava saldırıları düzenledi ve ardından İsrail tankları şehre girdi.

20 dakikada 37 saldırı

Filistin devlet televizyonu dün gece, Gazze şehrinin çeşitli bölgelerine sadece 20 dakika içinde 37 İsrail saldırısı düzenlendiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Filistin devlet televizyonundan aktardığına göre, İsrail bombardımanı bu sabah da devam etti; savaş uçaklarının desteğiyle topçu bombardımanı Gazze şehrinin kuzeybatısında yoğunlaştı.

frgtyu
Gazze şehrindeki Burc el-Gafri'yi hedef alan İsrail hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (AFP)

İsrail Kanal 12 televizyonu, İsrail Hava Kuvvetleri'nin dün akşam Gazze şehrine, özellikle de şehrin kuzeybatı kesimine saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Kanalın verdiği bilgiye göre, 300 binden fazla Gazze sakini şehri terk etti. Kanal, bir güvenlik kaynağının “Şimdiye kadar bölgeden ayrılan Gazzelilerin sayısı, Gazze şehri içinde operasyonun başlamasına olanak tanıyor” dediğini aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları dün akşam, şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 62'ye yükseldiğini, bunların çoğunun Gazze şehrinde olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, şehirdeki en yüksek kulelerden biri olan ve 20 kattan oluşan, yüzlerce ailenin yanı sıra medya kuruluşları, medya yapım şirketleri ve ticari kurumların da bulunduğu Burc el-Gafri de dahil olmak üzere bir dizi yüksek katlı binayı yıkan çok sayıda saldırı düzenledi.

Trump Hamas'ı uyardı

Diğer yandan ABD Başkanı, Hamas'ı İsrailli rehineleri ‘canlı kalkan’ olarak kullanmaması konusunda uyardı. Trump dün Truth Social platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Hamas'ın rehineleri İsrail'in kara saldırısına karşı canlı kalkan olarak kullanmak için bölgeden uzaklaştırdığına dair bir haber okudum. Umarım Hamas liderleri böyle bir şey yaparlarsa neyle karşı karşıya kalacaklarını anlarlar. Bu, daha önce çok az kişinin tanık olduğu bir insani zulüm. Bunun olmasına izin vermeyin, yoksa her şey biter. Tüm rehineleri hemen serbest bırakın!”

ı8
İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan Burc el-Gafri'nin enkazı yakınında toplanan Filistinliler (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı dün, Amerika'nın İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ulaşması için sarsılmaz desteğini sürdüreceğini taahhüt ederek, Hamas'ın ortadan kaldırılması çağrısında bulundu.

Rubio, Başbakan Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor, ancak Hamas ortadan kaldırılmadan bu gelecek başlayamaz. Bunu başarmak için sarsılmaz desteğimize ve taahhüdümüze güvenebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Rubio'nun ziyaretini ABD'nin İsrail'e desteğini teyit eden ‘açık bir mesaj’ olarak nitelendirerek, Beyaz Saray'da ‘İsrail'in şimdiye kadar sahip olduğu en büyük dost’ olarak tanımladığı Başkan Trump'ı övdü.

Rubio daha önce, Filistin devletinin kurulma olasılığını engellemek için hükümetinin Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etme planlarının yanı sıra, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına alma planlarını Netanyahu ile görüşme niyetini bildirmişti. Rubio ayrıca, Trump'ın, 7 Ekim 2023'te kaçırılan rehinelerin geri dönmesi ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesi ile Gazze savaşının ‘bitmesini’ istediğini vurguladı.

İspanya, İsrail’den füze rampaları satın alma sözleşmesini iptal etti

AFP'nin ulaştığı resmî belgelere göre İspanya hükümeti, geçtiğimiz hafta İsrail ile silah ticaretini yasaklayacağını onayladıktan sonra, İsrail’den füze rampaları satın almak için imzalanan yaklaşık 700 milyon euro değerindeki sözleşmeyi iptal etti.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından yayınlanan Askeri Denge raporuna göre, İspanyol şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma verilen sözleşme, İsrailli Elbit Systems grubuna ait PULS sisteminden geliştirilen 12 adet Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi satın alınmasını öngörüyordu.

Yerel basın ve İsrail gazetesi Haaretz'in iptal haberini yayınlamasının ardından, 9 Eylül tarihli bir belgeyle İspanya'nın resmi kamu ihaleleri platformunda resmi olarak duyuruldu.

Bundan bir gün önce Başbakan Pedro Sanchez, İsrail ile silah sözleşmelerinin fiili olarak yasaklanmasının ‘yasal olarak güçlendirilmesi’ de dahil olmak üzere, ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ amacıyla yeni önlemler açıkladı.

Aynı platformda yayınlanan belgelere göre, bir İsrail şirketinin lisansı altında İspanya'da üretilecek 168 adet tanksavar füze rampasının satın alınmasına ilişkin başka bir sözleşme de resmi olarak iptal edildi. Bu son sözleşmenin değeri 287,5 milyon euro idi. Medya kuruluşları, sözleşmenin geçtiğimiz haziran ayında iptal edildiğini bildirmişti.

La Vanguardia gazetesi, İspanyol hükümetinin silahlı kuvvetlerinde bulunan İsrail silah ve teknolojisini elden çıkarmak için bir plan geliştirdiğini ve bu planı şu anda uyguladığını yazdı. İspanya Savunma Bakanlığı, konuyla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.


Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

TT

Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Katar'a tekrar saldırmayacağını vurguladı.

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan geçtiğimiz hafta İsrail'in Katar'ın başkenti Doha’da düzenlediği ve Hamas liderlerini hedef alan saldırıları hakkında önceden herhangi bir bildirim almadığını söyledi.

Trump’ın bu açıklamasından kısa bir süre önce ABD merkezli haber sitesi Axios, Netanyahu'nun Doha’daki saldırı gerçekleştirilmeden kısa bir süre önce Trump'a bilgi verdiğine dair bir haber yayınladı.

Reuters'ın aktardığına göre ABD yönetimi saldırıdan ancak füzeler fırlatıldıktan sonra haberdar olduğunu açıkladı. Bu durum Trump'a saldırıya karşı çıkma fırsatı bırakmadı.

Axios, İsrailli yetkililerin, Beyaz Saray'ın saldırıyı önceden bildiğini, ancak saldırıyı durdurmak için fırsat penceresinin sınırlı olduğunu söylediğini aktardı.

İsrail, geçtiğimiz salı günü Katar'a düzenlediği hava saldırısında Hamas’ın siyasi liderlerine suikast girişiminde bulunarak Ortadoğu'daki askeri operasyonunun kapsamını genişletti.

Saldırı, Ortadoğu ve ötesinde bölgedeki gerginliği tırmandıracak bir eylem olarak geniş çapta kınandı.

Trump daha önce, İsrail'in Katar'a saldırı kararı almasına katılmadığını belirtmişti.

Trump dün, Netanyahu'nun kendisine İsrail'in Katar'daki Hamas liderlerini hedef alacağını doğrudan bildirip bildirmediği sorulduğunda “Hayır, hayır, bildirmedi” yanıtını verdi.

Axios'un haberinin ardından Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada da, saldırının İsrail tarafından gerçekleştirilen ‘tamamen bağımsız’ bir operasyon olduğu vurgulandı.

Washington, hem İsrail hem de Katar'ın müttefiki olarak kabul edilirken, Doha, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varılması için arabulucu rolünü üstleniyor.