Suriye’de pandemi şartları ağırlaşıyor

Kovid-19 Suriye’nin doğusunda karantina uygulanmasına neden oluyor. Şam, yoğun bakım yataklarının dolu olduğunu açıkladı

Batı Haseke kampında Kürt Kızılayı gönüllülerine yönelik salgın farkındalık kampanyası (Şarku’l Avsat)
Batı Haseke kampında Kürt Kızılayı gönüllülerine yönelik salgın farkındalık kampanyası (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye’de pandemi şartları ağırlaşıyor

Batı Haseke kampında Kürt Kızılayı gönüllülerine yönelik salgın farkındalık kampanyası (Şarku’l Avsat)
Batı Haseke kampında Kürt Kızılayı gönüllülerine yönelik salgın farkındalık kampanyası (Şarku’l Avsat)

Şam ve Kamışlı’daki (Suriye’nin doğusunda) sağlık yetkilileri, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasına bir hızlanma kaydediyorlar, bu hızlanma vaka ve can kaybı sayısına önemli bir artış olarak yansıyor. Şam’daki hastanelerinde Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanan hastalara tahsis edilen yoğun bakım yataklarında doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. Söz konusu hastaların bir kısmı Şam dışındaki hastanelere sevk edildi. Kamışlı’da ise, vaka sayısındaki artışın yanı sıra testlerin yapılması için kullanılacak tıbbi malzemelerin yetersizliği nedeniyle, enfekte olduğundan şüphelenilen kişilerin tahlillerinin sonuçları gecikiyor. Diğer yandan, Özerk Yönetim, vaka ve can kayıplarında gözle görülür bir artışın ardından Deyrizor’un doğusunda kalan bir bölgeyi karantinaya aldı ve yaklaşık 10 gün boyunca kısmi kapanma yasağı getirildi.
Esed rejimine bağlı Sağlık Bakanlığı’nın Acil Durum Direktörü Tevfik Hasaba, Şam devlet hastanelerinde Kovid-19 hastalarına ayrılan yoğun bakım birimlerindeki yatakların doluluk oranının yüzde 100’e ulaştığını açıkladı. Hasaba, Suriye resmi haber ajansı (SANA) tarafından aktarılan basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yatakların doluluk oranı yüzde 100. Bakanlık yoğun bakım ünitesinde yatırılması gereken tüm hastaları hastanelere kabul edebilmek amacıyla çok sayıda hastayı Şam kırsalındaki hastanelere nakletmeye başladı.”
Hasaba basın açıklamasında, mevcut dalga sırasındaki vakalarla ilgili olarak pandeminin yayılmaya başlamasından bu yana görülen önceki dalgalara göre, enfeksiyonun daha az tehlikeli ve tedaviye yanıtın daha hızlı olduğunu belirtti. Hasaba “Bu dalgadaki can kaybı sayısı önceki dalgalardan daha az, zira bu sayı, öncekilerden iki kat daha az olan vaka sayıları ile kaydedildi” dedi.
Sağlık Bakanlığı dün (Salı) düzenli güçlerin kontrolü altındaki bölgelerde Kovid-19’a bağlı 9 can kaybı ve 204 yeni vaka kaydetti. Böylece 2 bin 136 can kaybı ve 23 bin 93 sağlığına kavuşan vaka dahil olmak üzere kaydedilen toplam vaka sayısı 30 bin 913 vakaya ulaştı.
Kamışlı’da ise, Özerk Yönetim’e bağlı Sağlık Otoritesi dün Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri kontrolü altında olan, ülkenin kuzeydoğusundaki bölgelerde Kovid-19 nedeniyle 10 can kaybı ve 270 vaka kaydedildiğini duyurdu. Böylece 852 can kaybı ve 2 bin 79 sağlığına kavuşan kişi dahil olmak üzere kaydedilen toplam vaka sayısı 25 bin 288’e yükseldi.
Yönetime bağlı Deyrizor Sivil Konseyi can kaybı ve vaka sayısındaki artışın ardından, kontrolü altındaki Fırat havzasında 10 gün süreyle sokağa çıkma yasağı uygulandığını, yasağın dün (Salı) yürürlüğüne girdiğini belirtti. Kararda sağlık merkezleri ve noktalarının açık kalmasının yanı sıra dükkanlar, bakkallar ve manavların sabah 6’dan öğleden sonra 2’ye kadar kapılarını açmalarına izin verildi.
Kamışlı’da Kovid-19 ile enfekte olduğundan şüphelenilen vakalardan alınan örnekleri analiz etme konusunda uzmanlaşmış olan PCR testi laboratuvarının müdürü Muhammed Halid, son zamanlarda test sayısının iki katına çıktığına dikkat çekti ve merkezin günde yaklaşık 600 ila 700 arasında örnek aldığını, örnek sayılarının çok olması sebebiyle bazı sonuçların geciktiğini ve laboratuvardaki sağlık personelinin 24 saat çalıştığını duyurdu.
Halid’in belirttiğine göre, laboratuvarda Kovid-19 testleri için 5 cihaz bulunuyor. 8 teknik uzman ve doktor bu cihazlarla çalışıyor. Sonuçlardaki gecikmenin bir diğer nedeni de tıbbi malzeme eksikliği ve örneklerin biriktirilmesi konusunda olarak ortaya çıkıyor. Bu etksiklikler enfekte olduğundan şüphelenilen bazı kişilerin testlerinin sonuçların gecikmesine neden oluyor.
Özerk Yönetim Sağlık Komitesi Eş Başkanı Dr. Civan Mustafa, mevcut virüs dalgasının hızla yayıldığını belirterek, salgının hızla yayılmasına ve daha tehlikeli dalgaların oluşmasına neden olabileceği için kısmi sokağa çıkma yasağına uyulması için uyarıda bulundu. Mustafa “Komite, uyulmaması durumunda para cezası uygulanması şartı ile koruyucu tedbirlere uyulması, toplanmaların sınırlandırılması ve maske takılması gibi çeşitli talimatlar yayınladı” dedi.
Dr. Civan Mustafa, Yönetim’in Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile işbirliği içinde ilk savunma hattı olarak kabul edilen sağlık personellerine yönelik aşı kampanyalarına hız vereceğini vurguladı. Aynı zamanda yaşlılar arasında, 55 yaş üstü ve kronik hastalığı olanların aşılanması kapsamında enfeksiyona karşı hassas grupların aşılanması için bir plan belirlendiğini söyledi.
Şam ve Kamışlı’daki yetkililer, bu salgın dalgasının ve vaka sayısındaki artışın ülkede şahit olunan en kötü yaşamsal ve ekonomik krizle aynı zamana denk geldiğini söylüyorlar. Bu durum, kısmi veya tam kapanma uygulamalarına geri dönme konusundaki zorlukları artırıyor. Dolayısı ile sağlık ekipleri ve yetkilileri genellikle, insanlara sağlık güvenliği prosedürlerine uyma ve sosyal mesafeyi koruma, kişisel hijyene dikkat etme, kalabalık toplanmalarda ve kalabalık yerlerden uzak durma çağrısında bulunmakla yetiniyorlar.



Cezayir Cumhurbaşkanı: Fransa ile ticari ilişkiler dışında hiçbir şey ilerlemiyor

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un yeni bir siyasi diyalog turunu duyurduğu basın röportajından, Ekim 2024. (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un yeni bir siyasi diyalog turunu duyurduğu basın röportajından, Ekim 2024. (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Cezayir Cumhurbaşkanı: Fransa ile ticari ilişkiler dışında hiçbir şey ilerlemiyor

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un yeni bir siyasi diyalog turunu duyurduğu basın röportajından, Ekim 2024. (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un yeni bir siyasi diyalog turunu duyurduğu basın röportajından, Ekim 2024. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun dün L'Opinion'a verdiği röportajda, Cezayir ile Fransa arasındaki ‘zararlı iklimi’ kınayarak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu yöndeki arzusunu açıkça ifade etmesinin ardından iki ülkenin diyaloğa yeniden başlaması gerektiğini vurguladı.

Dün yayınlanan röportajda, “İklim zararlı… Cumhurbaşkanı Macron ile zaman kaybediyoruz” diyen Tebbun, ‘onarılamaz bir kopuştan’ kaçınmak istediğini kaydetti. “Ticari ilişkiler dışında hiçbir şey ilerlemiyor. Siyasi diyalog neredeyse kesilmiş durumda” ifadelerini kullanan Tebbun, Fransız yetkililer tarafından ‘her gün yapılan düşmanca açıklamalardan’ yakındı.

Fransa ile Cezayir arasında tarihsel olarak sorunlu olan ilişkiler, Paris'in Fas'ın tartışmalı Batı Sahra'ya Fas egemenliği altında özerklik verilmesi önerisini kabul etmesinden bu yana büyük bir diplomatik kriz yaşıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘kendi kendini yönetemeyen bölge’ olarak sınıflandırılan eski bir İspanyol kolonisi olan Batı Sahra, yaklaşık yarım asırdır Fas ile Cezayir destekli Polisario Cephesi arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alıyor.

Bozulan ilişkiler göz önüne alındığında Tebbun, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'un da söylediği gibi diyaloğun yeniden başlatılması gerektiğine ‘tamamen katıldığını’ söyledi. “Fransa Cumhurbaşkanı, entelektüeller ve ilişkiyi destekleyenlerin seslerini duyurmaları gerekiyor. Bu benim sorumluluğum değil. Benim için Fransa Cumhuriyeti her şeyden önce cumhurbaşkanıdır” dedi ve daha fazla ayrıntı vermedi.

Kasım ayının ortasından bu yana Cezayir'de tutuklu bulunan Cezayir makamlarına muhalif yazar Boualem Sansal ile ilgili bir soru üzerine Tebbun, “Bu, Cezayir’in sorunu değil; bu meseleyi yaratanlar için bir sorun. Çifte vatandaşlarla ilgili diğer vakalar böyle bir dayanışma görmedi” dedi. Tebbun, meselenin ‘Cezayir'e karşı harekete geçmeyi amaçladığını’ belirtti.

Tebbun'a göre Fransız vatandaşlığı verilen yazar, ‘her şeyden önce bir Cezayirli’ olduğu için konsolosluk ziyaretinden faydalanamadı. Cezayir Cumhurbaşkanı, yazarın ‘doktorlar tarafından bakıldığını, adli süre içerisinde yargılanacağını ve eşi ile kızını düzenli olarak arayabildiğini’ ifade etti.