ABD ve Rusya terör konusunda görüşme gerçekleştirdi

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinden bu yana iki ülke arasında ilk üst düzey askeri toplantı düzenlendi.

Washington, General Mark Milley’in gerçekleştirdiği görüşmelerde Afganistan’a komşu ülkelerde askeri üsler elde etmeye çalışıyor. (AP)
Washington, General Mark Milley’in gerçekleştirdiği görüşmelerde Afganistan’a komşu ülkelerde askeri üsler elde etmeye çalışıyor. (AP)
TT

ABD ve Rusya terör konusunda görüşme gerçekleştirdi

Washington, General Mark Milley’in gerçekleştirdiği görüşmelerde Afganistan’a komşu ülkelerde askeri üsler elde etmeye çalışıyor. (AP)
Washington, General Mark Milley’in gerçekleştirdiği görüşmelerde Afganistan’a komşu ülkelerde askeri üsler elde etmeye çalışıyor. (AP)

ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley, Rus mevkidaşı Valeri Gerasimov ile 22 Eylül’de, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de bir araya geldi. Bu, ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan geri çekilmesinden bu yana iki ülke arasındaki ilk üst düzey askeri görüşme oldu. Washington, gelecekte yaşanması muhtemel olası bir terör tehdidine karşı Afganistan’a komşu ülkelerde askeri üsler kurmak için bölgesel açıdan uzlaşı arayışına girerken iki subay, Afganistan’dan geri çekilme sonrasında oluşan durumu ele aldı.
ABD ‘güçlerinin Afganistan’dan çekilmesini telafi etmek, El-Kaide ve DEAŞ’ı izlemek ve topraklarını yeni saldırılar için kullanılma olasılığını ortadan kaldırmak için’ üslere, istihbarata ve yeni anlaşmalara erişmeyi hedefliyor. Milley görüşme öncesinde, Finlandiya’ya giderken kendisine eşlik eden gazetecilere toplantıya dair ayrıntılı bilgi vermedi. Sözcüsü Albay Dave Butler, toplantının gün boyu süreceğini ve askeri meselelerin boyutuna odaklanacağını kaydetti.
Albay Butler, iki yetkilinin ‘yanlış bir anlaşılmaya mahal vermemek ve istikrarı sağlamak için şeffaflığı artırmaya çalıştıklarını’ söyledi. Görüşmeyi ‘ciddi’ olarak nitelendiren Albay Dave Butler “Her ikisi de zaman zaman gülmek veya şaka yapmak için fırsat buldular. Birbirlerine saygı gösterdiler” dedi.
Diğer yandan iki taraf, önceki görüşmelerde de olduğu gibi toplantıda gündeme gelen başlıkların ayrıntılarını açıklamama konusunda anlaştı. Ancak General Milley, birkaç gün önce Avrupa gezisinde ‘El-Kaide meselesinin’ önemli bir konu olduğunu açıkça belirtmişti. Milley, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve ABD istihbarat yetkilileri, El-Kaide veya DEAŞ’ın bir ila iki yıl içinde yeniden dirilebileceği ve ABD için bir tehdit oluşturabileceği konusunda uyarıda bulundular.
ABD’li komutanlar, gerekirse diğer ülkelerde konuşlanmış askerlerin Afganistan’da terörle mücadele gözetimi yapabileceklerini ve saldırılar düzenleyebileceklerini bildirdiler. Ayrıca Körfez bölgesindeki üslerden yapılan hava kontrol uçuşlarının uzun süre devam ettiğini ancak Afganistan üzerinde sınırlı süre kaldığını belirttiler. Bu bağlamda ABD ve müttefikleri üsler kurmak, uçuş onayları almak ve Özbekistan, Kırgızistan veya Tacikistan gibi Afganistan’a yakın ülkelerle istihbarat paylaşımını artırmak amacıyla anlaşmalar yapılmasını talep ediyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, temmuz ayında yaptığı açıklamada Moskova’nın ABD’yi ‘Afganistan’a komşu ülkelerde asker konuşlandırmasının kabul edilemez olduğu’ konusunda uyardı.
“Rusya, ABD’yi doğrudan bir şekilde, ‘yalnızca bu önemli bölgede neler olup bittiğine dair algılarımızda değil, aynı zamanda ABD ile ilişkilerimizde de birçok şey değişeceği’ konusunda bilgilendirdi” diyen Ryabkov, Rusya’nın ‘ABD güçlerinin, sınırlarını ve bölgelerini kullanmasına izin vermemeleri’ konusunda uyarmak için Orta Asya ülkeleriyle ‘açık görüşmeler’ yaptığını vurguladı.
Moskova, Orta Asya ülkeleri üzerindeki güçlü hegemonyasını sürdürürken henüz iki ülke arasında ilerleme sağlandığına ilişkin herhangi bir belirti yok. Kırgızistan’daki Manas Üssü, ABD tarafından Afganistan’daki savaşın büyük bir bölümünde kullanıldı.
Ancak Kırgızistan 2014’te, Rusya ve müttefiklerinin baskısı altında ABD’ye 13 yılı aşkın bir süredir kullanılan üssü boşaltması çağrısı yaptı. ABD ayrıca Afganistan savaşının başlamasından birkaç yıl sonra Özbekistan’da K2 olarak bilinen Karşı-Hanabad Üssü’nü kiraladı. Ancak 2005 yılına Özbekistan’ın isteği üzerine bu üs de kapatıldı.
ABD-Rusya müzakerelerinin Moskova’nın itirazlarını hafifletmeyeceği netlik kazanmasa da Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından yaşanan gelişmeler, Moskova’nın ve bölge ülkelerinin ‘Orta Asya’da istikrarsızlaşma olasılığı, radikalizm yanlısı örgütler için bir üs haline gelme ihtimali ve örgütlerin bu ülkelere yayılması’ ile ilgili endişelerini artırdı.
ABD’nin Kabil’den geri çekilmesinin sona ermesinden 3 gün önce gerçekleştirdiği saldırı ve çoğu çocuk 10 sivilin bir otomobilin hedef alınması sonucu öldürülmesi ile meydana gelen ‘trajik hata’, bölgeye dair güvenilir bilgiye duyulan ihtiyacı gündeme getirdi. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth F. McKenzie, söz konusu saldırının ‘farklı çatışma kuralları altında gerçekleştirilecek’ gelecekteki eylemlerle karşılaştırılamayacağını vurguladı. McKenzie ayrıca ABD açısından tehdit oluşturabilecek her türlü hedefi incelemek için daha fazla zamanları olacağını vurguladı.



Sınır Tanımayan Doktorlar İsrail'i Gazze'deki sağlık sistemine sistematik saldırılarda bulunmakla suçladı

 Sınır Tanımayan Doktorlar logosu (örgütün web sitesi)
Sınır Tanımayan Doktorlar logosu (örgütün web sitesi)
TT

Sınır Tanımayan Doktorlar İsrail'i Gazze'deki sağlık sistemine sistematik saldırılarda bulunmakla suçladı

 Sınır Tanımayan Doktorlar logosu (örgütün web sitesi)
Sınır Tanımayan Doktorlar logosu (örgütün web sitesi)

Sınır Tanımayan Doktorlar dün yaptıkları açıklamada, İsrail'i Gazze'nin sağlık sistemine sistematik saldırılar yapmak ve temel insani yardımı kısıtlamakla suçladı.

20 yılı aşkın süredir Gazze'de faaliyet gösteren örgüt, çalışanlarının savaşın başlangıcından beri hava saldırıları, top atışları ve sağlık tesislerine yönelik askeri baskınlar da dahil olmak üzere ekim ayı itibariyle 40'tan fazla saldırıya maruz kaldığını bildirdi.

Gazze'deki 36 hastaneden 19'u kapatıldı ve devam eden çatışmalar pek çok bölge sakininin halen faaliyette olan hastanelere ulaşmasını engelledi. “Örgütün raporunda şu ifadelere yer verildi: “Sivillere yönelik saldırılar, sağlık sisteminin çökertilmesi ve gıda, su ve erzaktan mahrum bırakma, İsrail makamlarının Gazze halkına uyguladığı toplu cezalandırmanın bir biçimidir. Bu durum artık sona ermelidir.”

İsrail Dışişleri Bakanlığı raporu “tamamen yanlış ve yanıltıcı” olarak nitelendirerek, İsrail'in masum sağlık çalışanlarını hedef almadığını ve yardımların ulaştırılmasını sağlamaya çalıştığını belirtti. Tıp gurubunu, Hamas'ın hastaneleri “terörist faaliyetler ve operasyonlar” için üs olarak kullandığını kabul etmemekle suçladı.

Sınır Tanımayan Doktorların raporundaki bazı suçlamalar, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün İsrail'i Gazze'de su ve elektrik kaynaklarını keserek, altyapıyı tahrip ederek ve hayati malzemelerin dağıtımını engelleyerek “soykırım eylemleri” yapmakla suçlayan bir başka raporunda da yinelenmiştir.