Irak ordusu DEAŞ’a karşı operasyonlar düzenliyor

Kerbela’da bir Irak Güvenlik Güçleri üyesi (AFP)
Kerbela’da bir Irak Güvenlik Güçleri üyesi (AFP)
TT

Irak ordusu DEAŞ’a karşı operasyonlar düzenliyor

Kerbela’da bir Irak Güvenlik Güçleri üyesi (AFP)
Kerbela’da bir Irak Güvenlik Güçleri üyesi (AFP)

Irak Federal İstihbarat ve Soruşturma Teşkilatı Medya Birimi, dün istihbarat teşkilatının Müşterek Harekat Komutanlığı ile koordineli olarak Hamrin sıradağlarında DEAŞ'a yönelik bir operasyon düzenlediğini duyurdu.
Medya Birimi tarafından dün yapılan açıklamada, söz konusu operasyonların Federal İstihbarat ve Soruşturma Teşkilatı'nın İçişleri Bakanlığı bünyesinde yürüttüğü proaktif operasyonları tamamlama ve güvenlik güçlerinin şehitlerinin intikamını alma amacıyla gerçekleştirildiği ifade edildi. Müşterek Harekat Komutanlığı'nın ardından ve Hava Kuvvetleri ile koordineli olarak İstihbarat Teşkilatı Taktik Kuvvetleri tarafından güvenlik operasyonu gerçekleştirildi. Hamrin sıradağlarındaki en önemli ana mağaraların hedef alındığı bir hava saldırısı gerçekleştirildi.
Açıklamada, “Bu sığınak, Kerkük bölgesinde terör operasyonları başlatmak için bir merkezdir. Görev, terör çetelerinin sızması konusunda istihbarat teşkilatı tarafından doğru istihbarat dayalı olarak yürütüldü. Sığınakta kalan teröristlerle çatışma yaşandı ve biri öldürüldü. Bir terörist ise etrafı sarılmasının ardından intihar etti. Öldürülenlerin sayısı yediye ulaştı. Bu bölgede kalan terörist sığınaklarının aranması için arama ve denetleme çalışmaları devam ediyor” ifadelerine yer verildi.
Askeri İstihbarat Teşkilatı tarafından yapılan bir başka açıklamada, “Operasyon, Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Komitesi'ne başkanlık etmekle görevli İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Ahmed Ebu Ragif'in gözetiminde gerçekleştirildi. Bu operasyon, güvenlik güçlerinin, bu ayın başlarında 12 federal polisin yaralanması ve ölümüne yol açan ani saldırısından sonra DEAŞ’a karşı yürüttüğü bir dizi operasyonun devamı niteliğinde.
Irak Kuvvetleri, Başbakan ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Mustafa el-Kazimi’nin talimatlarıyla ‘Şehitlerin İntikamı’ Harekatı adı verilen dağlar arasındaki engebeli bölgelerde örgüt yuvaları ve hücrelerine yönelik bir dizi operasyon gerçekleştirildi. Irak Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmeye başlayan bu operasyonlar DEAŞ’ın eylemlerinde azalmaya yol açtı. Irak ordusu tarafından düzenlene n operasyonlara Uluslararası Koalisyon uçakları da dahil oldu. Irak'ın Musul, Selahaddin, Anbar, Kerkük ve Diyala'nın bazı bölgelerini işgalinden bu yana üç yıl süren şiddetli çatışmalardan sonra 2017 yılının sonlarında DEAŞ’a karşı askeri zafer ilan etmesine rağmen, Örgüt, kalıntılarını yeniden toparlayarak, başta başkentin kuzeyindeki Tarmiyah bölgesi olmak üzere Bağdat'ın eteklerine kadar ulaşacak kadar birçok bölge ve valilikte askeri operasyonlar başlatmayı başardı.
ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon, DEAŞ ile mücadelede istihbarat bilgisi, havacılık, destek ya da ekipman kullanımı düzeyinde önemli bir rol oynuyor. Irak'taki yabancıların, özellikle de Amerikan varlığının, Irak'taki iç siyasi pozisyonlarının çelişkisi ışığında, ABD, Kaızmi'nin geçen Temmuz ayında Beyaz Saray'da ABD Başkanı Joe Biden ile imzaladığı stratejik anlaşmaya dayanarak muharip güçlerini geri çekmeye başladı.
Uluslararası koalisyon, özellikle  Irak ve Suriye arasındaki sınırın açık kalması ve iki ülke arasındaki teröristlerin giriş ve çıkışlarının kontrolünün sıkılaştırılamaması nedeniyle DEAŞ devam eden tehdidinden söz eden Batılı raporların ışığında, Irak'tan çekilen ABD güçlerine alternatif olarak Irak'taki güçlerinin sayısını artıracağını açıkladı.



Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)

Juba'daki haberler, Güney Kordofan eyaletinin Heglig petrol bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Güney Sudan Savunma Kuvvetleri arasında gerginlik olduğunu doğrularken, HDK iki taraf arasında herhangi bir silahlı çatışma yaşandığını reddetti.

Juba Post gazetesi, cumartesi gecesi ile pazar sabahı arasında, Juba, Port Sudan ve Nyala arasında yapılan üçlü bir anlaşma uyarınca Heglig petrol sahalarını korumakla görevli Güney Sudan güçleri ile Sudan ordusunun komşu ülkeye çekilmesinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçiren HDK arasında keskin bir gerginliğin arttığını bildirdi.

Ancak HDK komutanının danışmanı Paşa Tabik, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, Sudan yanlısı gazete ve medya kuruluşlarında Heglig'deki çatışmalarla ilgili çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Bu arada, Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre HDK’nin müttefiki Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) fraksiyonuyla birlikte kuşattığı Güney Kordofan eyaletinin başkenti Kadugli'den insani yardım ve BM çalışanlarının tahliyesi devam etti.


ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
TT

ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA

Lübnan hükümetinin ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeyi tamamen silahsızlandırma planını uygulamaya yakın olduğunu açıklamasından bir gün sonra, Cumhuriyetçi ABD Senatörü Lindsey Graham dün Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı.

İsrail ziyaretinde, "Hizbullah'ın daha fazla silah üretmeye çalıştığını görüyorum... ve bu kabul edilemez" dedi. Bu arada, savaş ve İsrail'in ateşkes anlaşmasını sürekli ihlal etmesi nedeniyle yerlerinden edilen yaklaşık 90 bin kişi, Lübnan'ın güneyindeki sınır köylerinden iki yıl sonra yeni evlerine yerleşti ve iş yerlerini oraya taşıdı.

Yerlerinden edilenlerden bazıları güneydeki şehir ve köylerde, diğer bir grup ise Beyrut'un güney banliyölerine ve bölgelerine taşınmış, bir kısmı da başkente yakın Lübnan Dağı banliyölerinde yaşamayı tercih etmiştir.


Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
TT

Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)

İsrail hükümeti, uluslararası medyanın Gazze Şeridi'ne özgür ve bağımsız erişimine izin verilmesi için Yabancı Basın Birliği tarafından verilen dilekçeye yanıt verme süresinin uzatılması talebini dün Batı Kudüs'teki Yüksek Mahkemeye üst üste onuncu kez resmi olarak iletti.

Gazze savaşının başlangıcından bu yana, İsrail'deki Yabancı Muhabirler Birliği'ni ve yüzlerce uluslararası medya kuruluşunu temsil eden Tel Aviv'deki Yabancı Basın Birliği, saha gazetecilerini Gazze Şeridi'ne ve savaştan etkilenen diğer Filistin ve hatta İsrail bölgelerine getirmeye çalıştı; ancak İsrail yetkilileri, yabancı gazetecilerin yanı sıra İsrailli gazetecilerin de girişinin ordu tarafından düzenlenen ve sıkı askeri refakat ve yayınlanmadan önce gazetecilik materyallerinin askeri sansüre tabi tutulması zorunluluğunu içeren koşullar altında gerçekleştirilen sınırlı turlarla sınırlandırıldığı istisnai durumlar dışında, sürekli olarak reddetti.

Savaşın başlamasından birkaç ay sonra, dernek İsrail mahkemelerine başvurmak zorunda kaldı ve hükümetten gazetecilerin askeri refakat olmadan Gazze'ye bağımsız olarak girmelerine izin vermesini talep etti. Ancak mahkeme, askeri operasyonları gerekçe göstererek bu talebi reddetti.

Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)

Eylül 2024'te yeni bir dilekçe sunuldu ve bunun üzerine mahkeme hükümete gazetecilerin erişimine izin verecek bir plan sunması kararını verdi. Ancak hükümet, konuyu atlatmanın başka bir yolunu buldu ve mahkemeden kararın ertelenmesini ve daha fazla süre verilmesini defalarca talep etti.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bunu şimdiye kadar 10 kez yaptı.

Mahkeme, ertelemeyi kabul ederek İsrail'i yatıştırmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Bu yaklaşım, İsrail politikasını bağımsız haberciliği engellemeye yönelik sistematik bir girişim olarak gören uluslararası medya çevrelerinde geniş çaplı öfkeye yol açtı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinin ardından eleştiriler yoğunlaştı ve yabancı basının erişim talebi daha da acil hale geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuyu yakın zamanda iki kez ele aldı. Fox News'e verdiği bir röportajda, orduya bu konuya "hazırlıklı olması" talimatı vereceğini söyledi.

İsrail Yabancı Basın Birliği, özellikle mahkemenin görünüşte "hoşgörülü" tavrından dolayı bu politikadan "derin hayal kırıklığı" duyduğunu ifade etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası bu yasağı "İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki suçları hakkındaki gerçeği gizleme politikasının ayrılmaz bir parçası" olarak görüyor.

Sendika başkanı Nasır Ebu Bekir'e göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de İsrail'in eliyle yaşananlar "tarihteki en büyük gazeteci katliamı"dır.

Açıklamasında, yaklaşık bin 500 Filistinli gazetecinin şu anda bombalamalar altında çalışmaya devam ettiğini, yüzlercesinin yaralandığını ve yaklaşık 200'ünün İsrail tarafından tutuklandığını, ayrıca birçok medya kuruluşunun da İsrail tarafından tahrip edildiğini belirtti.