Yemen hükümeti, Husilerin füze saldırılarının artması ve Yemen Ulusal Ordusu ve aşiret üyeleriyle savaşın yoğunlaşmasının ardından Marib kentindeki sivillere yönelik ihlallere imza atan milisler BM Güvenlik Konseyi'ne şikayet etti.
Söz konusu adım, yerel kaynakların dün Husi milislerin Marib şehrinde bir yerleşim bölgesini balistik füzeyle hedef aldığını bildirmesinin ardından atıldı. Husiler aynı mahalleyi birkaç gün önce de üç füzeyle hedef almış, aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 35 kişi yaşamını yitirmişti.
Resmi kaynaklar, Yemen'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Abdullah es-Saadi'nin BM Güvenlik Konseyi'ne, Husi darbe milislerinin Marib'de katliamların ve kuşatma altındaki el-Abdiye bölgesi de dahil olmak üzere ülkenin farklı bölgelerindeki kuşatmanın ve bombardımanın devam ettiğine ilişkin bir mektup gönderdiğini aktardılar.
Saadi mektubunda, 3 Ekim 2021'deki son Husi saldırısının, Marib şehrinin kuzeyindeki er-Ravda yerleşim bölgesini hedef aldığına işaret etti. Dördü kadın ve biri de henüz yedi aylık olan beş çocuk da dahil en az 29 sivilin öldürüldüğünü, birçoğunun da yaralandığını bildirdi.
Saadi mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Husi milisleri başta Marib olmak üzere Yemen'in birçok bölgesinde sivilleri öldürmek ve yaralamak için balistik füzelerini fırlatmaya devam ediyorlar. Bu saldırı, türünün ilk örneği değil. Bu saldırıların birçok örneği var. Marib'deki Mecma mahallesinde ve 3 Temmuz 2021'de çocukların okuldan ayrıldığı sırada Taiz'de yapılan gibi birçok saldırı gerçekleşti.
Yemen hükümetinin mesajı, milislerin Marib'in güneyinde, 5 bin 300 aileyi (toplam 35 bin sivili) gıda, su ve ilaca erişimden mahrum bıraktığı Abdiya ilçesinde sıkı bir kuşatma uygulayarak sivillere karşı işlediği suçlara ışık tuttu. Yaklaşık üç haftadır süren kuşatma, şu ana kadar en az 3 sivilin ölmesine neden oldu.
Büyükelçi Saadi, BMGK’ya yiyecek ve su olmamasının sivilleri kirli su içmeye zorladığını ve bunun kolera salgınından tam olarak kurtulmamış bir ülkede bir sağlık felaketinin habercisi olduğunu bildirdi. Ayrıca Abdiya ilçesinde kuşatma altında yaşayan ve yetersiz beslenen en az 9 bin 827 çocuk bulunduğunu, yüzlercesinin yetersiz beslenmeden muzdarip olduğunu, yüzlerce kadının ise sağlık ve doğum alanında bakıma ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Abdiya bölgesindeki Husi kuşatmasının, 23'ü böbrek yetmezliği çeken ve 11'i kanser hastası olan 34 hastayı acil sağlık hizmetlerine erişimden mahrum bıraktığını vurgulayan Saadi sözlerine şöyle devam etti:
"Husilerin sivillere ve sivil altyapıya saldırmak ve sivil nüfusu kuşatmak da dahil insan hakları ve uluslararası insan hakları hukukunu ihlal etmeye devam etmesi, Yemen'deki halihazırda korkunç insani durumu daha da kötüleştirecek ve Yemen'i krizden kurtaracak siyasi bir çözüme ulaşmaktan uzaklaştıracak.”
Büyükelçi Saadi, ülkesinin Güvenlik Konseyi'ne, İnsan Hakları Konseyi'ne, Birleşmiş Milletler'e ve uluslararası topluluğa Husi milislerinin suçlarını ve ihlallerini kınama ve hesap sorma çağrısını yineledi. Ayrıca gruba, şehirlere yönelik saldırılarını ve kuşatmasını, kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillerin öldürülmesini durdurması için baskıda bulunma çağrısında bulunan Saadi, ‘bu suçlara karşı sessiz kalmanın ve faillerin adının belirtilmemesinin milisler tarafından cezasız kalma olarak yorumlanacağını’ vurguladı.
Yemen hükümetinin Güvenlik Konseyi'ne şikayeti, resmi ordu medyasının aktardığına göre Yemen ordusunun Husi milislerinin Marib'in güneyindeki cephelerdeki yenilgilerine ilişkin açıklamasıyla eş zamanlı yapıldı.
Ordunun internet sitesinde (September.net), Üçüncü Askeri Bölge Kurmay Başkanı Tuğgeneral Abdurrakib Dibvan'ın İran Husi milislerinin son birkaç gün içinde Marib'in güneyinde Harib cephesinde ordu ve halk direniş güçleri tarafından ‘acı darbeler’ aldığını söylediği aktarıldı.
Dibvan, ordu güçleri ve halk direniş güçlerinin ‘bu suç çetesinin başlattığı bir dizi saldırıyı kırdığını ve geniş çapta can ve mal kaybına uğrattığını bildirdi. Milislerin geri çekilmeye ve kaçmaya zorlandığını, onlarca Husi milis liderinin ve üyesinin de öldürüldüğünü kaydetti. Diibvan ayrıca Arap Koalisyonu Hava Kuvvetleri’nin milislerin toplanma noktalarını ve takviyelerini hedef alan hava saldırılarına da övgüde bulundu.
Diğer yandan, Beyhan Cephesi ve 26. Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Mufreh Buhibeh, milislerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin 60 kilometrelik bir alanda yeni bir savaş açtığını ve hedefine ulaşacağını düşündüğünü ancak çabalarının ordunun sağlamlığı, direnişi ve aşiret mensupları karşısında boşa çıktığını belirtti.
Ülkenin menfaati için safların birleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Buhibeh ayrıca vatandaşlara Husi milislerinin etkisine kapılmamalarını, sömürülmeye ve ölüm cephelerine gönderilmeye izin vermemelerini istedi.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi’ne göre Buhibeh açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Birbirimizi kabul etmezsek ve eşit vatandaşlık, düzen ve hukuk devletini yeniden kurmak için el ele vermezsek hepimiz kaybederiz. Husi sadece efendi olmayı kabul eder. Biz de köle oluruz."
Yemen hükümeti, Marib halkına karşı işlenen suçları BMGK’ya şikayet etti
Yemen hükümeti, Marib halkına karşı işlenen suçları BMGK’ya şikayet etti
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة