Filistin’de zeytinliklere yönelik yerleşimci saldırıları başladı

Yahudi yerleşimciler Filistinlilerin zeytin hasadına karşı rutin hale gelen saldırı, yağma ve tahribatlarına başladılar. Filistinliler ise Fazaa kampanyası ile saldırılara tepki gösteriyor

Filistin’de zeytinliklere yönelik yerleşimci saldırıları başladı
TT

Filistin’de zeytinliklere yönelik yerleşimci saldırıları başladı

Filistin’de zeytinliklere yönelik yerleşimci saldırıları başladı

Batı Şeria’da zeytin hasat mevsiminin başlamasıyla birlikte rutin bir taktiğe dönüşen yerli halka yönelik Siyonist yerleşimci saldırıları bu yıl da başladı.
Yerleşimciler, Batı Şeria’nın kuzeyindeki ve güneyindeki Filistinli çiftçilerin kâr etmesi için önemli olan hasat sürecine zarar vermek amacıyla birçok saldırıda bulunuyorlar.
Yahudi yerleşimciler Filistinli çiftçilere yönelik her yıl ‘Zeytin Savaşı’ olarak isimlendirilen saldırılar düzenliyorlar. Söz konusu durum, yerleşimcilerin artan güçleri, oluşturdukları terörist gençlik grupları ve yerleşim yerlerine yakın köylerdeki Filistinlilerin çaresiz durumları sebebiyle, rutin ve kaçınılmaz bir saldırı haline geldi.
Saldırı, tahribat ve hırsızlık
Yerleşimciler pazar günü yerleşim birimlerine yakın bölgelerde zeytin toplayan çiftçilere saldırdı ve iki taraf arasında çatışmalar çıktı. Başka bir yerde ise toprak sahipleri, yerleşimcilerin kendilerinden önce gelip mahsullerini çalmaları sebebiyle şaşkınlık yaşadı. Deyr el-Hatab Köyü Konseyi Başkanı Abdulkerim Hüseyin, çiftçiler ve onların topraklarına gitmelerini engellemeye çalışan yerleşimciler arasında çatışmaların çıktığını diğer bir yanda ise zeytin ağaçlarını söken veya mahsullerini çalan yerleşimcilerin yıllarca onlara engel olmasının ardından topraklarına girmelerine izin verildiğinde mahsullerinin çalınmış olması sebebiyle şok olduklarını söyledi.
Deyr el-Hatab’daki saldırılar, Filistinli çiftçilerin arazilerine ve mahsullerine düzenli olarak kanalizasyon suyunun dökülmesini de içeriyordu. Yerleşimciler ayrıca Nablus’un güneyindeki Akraba köyünün güneyinde bulunan Yanun köyündeki zeytinleri de çalıyordu.
Filistin yönetiminin Batı Şeria’nın kuzey bölgesindeki yerleşim dosyasından sorumlu Gassan Douglas, onlarca yerleşimcinin Bab el-Dike bölgesinde Yanun topraklarından zeytin yağmalama saldırılarının başladığını söyledi.
Douglas şu anda tüm bölgelerde zeytin hırsızlığında artış olduğunu, geçtiğimiz günlerde, yerleşimciler tarafından tekrarlanan saldırılara tanık olunduğunu, çiftçilerin topraklarını terk etmeye zorlandığını, saldırıya uğradıklarını ayrıca ağaçlarının yakıldığını ve kesildiğini belirtti.
Yerleşimciler dün, Kalkilya’nın Kafr Suls beldesindeki çiftçilere saldırdılar, Nablus’un güneyindeki Burin’de çiftçilerin zeytin toplanmasını engelleyen silahlı Siyonist yerleşimciler, el-Halil’in kuzeybatısındaki Terkumiye beldesindeki Tayyibe bölgesinde 100’den fazla ağacı söktüler.
Çiftçiler son birkaç gün içinde Cenin, Salfit ve Beytüllahim’de de çeşitli saldırılara tanık olundu.
Yerleşimciler, zeytin üreten köylerin birçoğunun yerleşim birimlerinin yakınlarında bulunması ve İsrail ordusunun kontrolü altında olmasından faydalanarak sık sık saldırıda bulunuyorlar. Saldırılarda bulunan kişiler, hahamların dini fetvalarından etkileniyorlar. Söz konusu fetvalarda şu ifadelere yer veriliyor:
“Yahudiye ve Samiriye toprakları (Batı Şeria) İsrail halkının mirasıdır. Eğer bu topraklar Yahudi olmayanlar kişiler tarafından ekilirse, ekilen ağaçlar veya yetiştirilen meyveler bizim mülkümüzdür. Zira toprak bizim, onların değildir.”
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail hükümetini, “işgalin devam etmesinde en önemli araç ve işgal altındaki Batı Şeria’yı kendisine katmayı ve bölgeye İsrail yasalarını dayatmayı amaçlayan yayılmacı İsrail projesinin ayrılmaz bir parçası olan yerleşimcilerin günlük saldırılarını desteklemekle” itham etti. Dışişleri Bakanlığı, zeytin çiftçilerine yönelik saldırıların amacının, Filistin halkı ile ele geçirmekle tehdit edilen toprakları arasındaki ilişkinin kesilmesi olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı “Bu suç sahnesi yıl boyunca, Filistin vatandaşlarını, topraklarını yatırım yapmalarının ve zeytin ağaçları ekmelerinin boşuna olduğuna ikna etmeye yönlendiren bir İsrail propagandası sebebiyle özellikle de zeytin hasadı öncesinde ve esnasında, mahsul toplanmasını engellemek ve Filistinli çiftçilerin ağır ekonomik kayıplar vermesini sağlamak amacıyla tekrarlanıyor.” ifadelerini sözlerine ekledi.
Yerleşimcileri caydırma girişimi kapsamında, işgal kuvvetlerinin ve yerleşimcilerin hedef aldığı bölgelerdeki çiftçilerin dayanıklılığını desteklemeye yönelik bir ulusal kampanya olarak “Fazaa” kampanyası başlatıldı.
Duvara ve Yerleşimlere Karşı Direniş Komisyonu’nun yanı sıra Halk ve Koordinasyon Komiteleri, Filistinlilere başta yerleşimcilerin hedef aldığı bölgelerde bulunanlar olmak üzere çiftçilere destek verme kampanyasına katılım çağrısında bulundu.
Söz konusu taraflar bir basın açıklamasında “Halkımızı ve çiftçilerimizi yalnız bırakmayacağız. Nerede olurlarsa olsunlar onlarla birlikte olacağız. Gönüllülük, yardımlaşma ve korkusuzluk kültürü geri getirmeli, tüm dayanıklılık ve yardım unsurlarını sağlamalıyız.” ifadelerini kullandı.
Filistinliler için zeytin hasat mevsimi genellikle Ekim ayının ortalarında başlayıp bir ay kadar sürüyor.
Filistin’de Romalılar döneminden bu yana var olan binlerce yıllık ağaçlar bulunuyor. İçlerinde çeşitli zeytin çeşitleri de bulunuyor. En ünlüleri arasında, el-Nebali, el-Suri, el-Nebali el-Muhsin, el-Melisi, el-Beri ve el-Rasısi yer alıyor. Aileler tüm fertleri ile zeytin hasadına katılıyor ve birbirleriyle yardımlaşıyorlar.
Filistin topraklarında zeytinyağı üretimi yıllık olarak 15 ila 30 bin ton arasında değişiyor ve üretimin bir kısmı yurt dışına ihraç ediliyor.



Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası

Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası
TT

Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası

Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani dün, hükümetinin, nüfusun çoğunluğumu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinde uzlaşı sağlamak için ABD ve Ürdün'ün desteklediği bir yol haritası hazırladığını duyurdu. Suveyda’da 13 Temmuz’da Dürziler ile Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplar arasında çatışmalar başladı. Çatışmalar bir hafta sürdü. Ardından hükümet güçlerinin ve Bedevi aşiretleriyle birlikte müdahalesi sonucu çatışmalar kanlı bir hal aldı.

Yetkililer, hükümet güçlerinin çatışmaları durdurmak için müdahale ettiğini söylerken tanıklar, Dürzi gruplar ve Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), hükümet güçlerini ‘Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplarla birlikte savaşmak ve Dürzilere karşı ihlallerde bulunmakla’ suçladı. SOHR’a göre şiddet olaylarında 789'u ‘Savunma ve İçişleri Bakanlığı mensupları tarafından sahada infaz edildiği’ öne sürülen Dürzi siviller dahil olmak üzere 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Yol haritası

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Ürdünlü mevkidaşı Eymen Safadi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile düzenlediği basın toplantısında, Suriye hükümetinin ‘adaleti destekleyen, güvenin tesisine ve sosyal uzlaşmanın teşvikine dayanan net bir eylem planı ortaya koyduğunu’ söyledi.

Yol haritasının ‘hem pratik hem de Ürdün ve ABD tarafından desteklenen’ adımlara dayandığını belirten Şeybani’nin açıklamasına göre bu adımlar arasında ‘Birleşmiş Milletler (BM) soruşturma ve inceleme sistemi ile tam koordinasyon içinde, sivillere ve onların mülklerine saldırı düzenleyenlerin tümünün hesap vermesi’ yer alıyor. Ayrıca, savaş mağdurlarına tazminat ödenmesi, köy ve kasabaların yeniden inşa edilmesi, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması, yolların korunması ve insanların ve ticaretin güvenli bir şekilde akışının sağlanması için İçişleri Bakanlığı'na bağlı yerel güçlerin konuşlandırılması yer alıyor.

Yol haritasının kayıp kişilerin akıbetini ortaya çıkarmak ve kaçırılan tutukluları tüm taraflardan ailelerine iade etmek için çalışmak ve eyalet nüfusunun tüm bileşenlerinin katıldığı bir iç uzlaşı sürecini başlatmayı içerdiğini söyleyen Şeybani, “Ürdün'deki kardeşlerimizin ve ABD’deki dostlarımızın, insani yardım ve uluslararası fonların seferber edilmesi yoluyla bu adımlar için gerekli desteği sağlamaya hazır olduklarını gördük” dedi.

SOHR, geçtiğimiz temmuz ayında şiddet olaylarının başlamasından bu yana Suveyda ilinde 103'ü kadın olmak üzere 516 Dürzinin kaçırıldığını tespit etti.

Tarihi adımlar

Öte yandan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, yol haritası çerçevesinde Suriye Dışişleri Bakanı'nın açıkladıklarının uygulanmasını sağlamak ve bu sorunu çözebilmek için Suriye-Ürdün-ABD ortak mekanizması kurulacağını belirtti. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ise Suriye hükümetinin attığı bu adımların tarihi olduğunu söyledi. Barrack, ABD'nin Suriye'nin komşu ülkeleriyle birlikte yardım, anlayış ve desteği yeni bir yapıya dönüştürmeye çalıştığını ve yol haritasının bu yolda bir dönüm noktası olduğunu düşündüğünü ekledi.

Suriye ordusundan ismini vermek istemeyen bir yetkili dün, Fransız Haber Ajansı (AFP) yaptığı açıklamada, Suriye ordusunun İsrail'in silahsızlandırılmasını talep ettiği ülkenin güneyinden ağır silahlarını çektiğini söyledi. Hükümet güçlerinin ağır silahlarını Suriye'nin güneyinden çektiğini belirten yetkili, operasyonun ‘iki ay önce’ Suveyda'daki şiddet olaylarının ardından başladığını ve bu olaylar sırasında İsrail'in, Dürzi nüfusun çoğunlukta olduğu bu eyalete konuşlandırılan hükümet güçlerinin ekipmanlarını ve Şam'daki resmi karargahları hedef aldığını açıkladı.

Bir diğer gelişmede Suriyeli yetkililerin dün Suveyda şehrinde iç güvenlik komutanlığının kurulduğunu duyurması ve bu göreve yerel bir Dürzi komutanın atanması dikkati çekti.


Netanyahu’dan Hamas'a uyarı: Rehinelere zarar verirseniz, düşündüğünüzden çok daha hızlı size ulaşırız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

Netanyahu’dan Hamas'a uyarı: Rehinelere zarar verirseniz, düşündüğünüzden çok daha hızlı size ulaşırız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin Gazze kentine doğru ilerlerken ‘sivilleri korumak için gösterdikleri çabaları’ vurguladı.

Netanyahu, Tel Aviv'deki Silahlı Kuvvetler Karargahı basın ofisi tarafından yayınlanan bir videoda şunları söyledi:

“Ordumuz, düşmanı yenmek amacıyla Gazze şehrinde operasyon yürütürken aynı zamanda sivil halkı tahliye etmek için çalışıyor.”

Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda Gazzelilerin daha hızlı tahliye edilmesini sağlamak ve onları hedef aldığımız teröristlerden ayırmak amacıyla ek yollar açmak için çaba sarf ediyoruz.”

C
İsrail'in Gazze kentinin dış mahallelerine hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (EPA)

Netanyahu aynı açıklamada “Pilotlarımız, birkaç dakika önce Husi terörist rejiminin ana ikmal noktası olan Yemen'deki Hudeyde Limanı’nı bombaladı” diye ekledi.

“Hamas'ın fonlanması”

İsrail Başbakanı Netanyahu, Katar'ı Hamas'a finansman sağlamakla suçlayarak, geçtiğimiz hafta Doha'da Filistinli liderlere yönelik saldırının ‘haklı’ olduğunu savundu. Netanyahu basın toplantısında, “Katar Hamas ile bağlantılı, Hamas'a sığınak ve finansman sağlıyor. Güçlü baskı araçlarına sahip, ancak bunları kullanmamayı tercih etti. Bu yüzden eylemimiz tamamen haklıydı” diye ekledi.

Y67UI8
Kudüs'teki İsrail Başbakanı Netanyahu'nun konutunun yakınlarında, İsrailli rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep eden bir protesto gösterisi sırasında rehinelerin fotoğraflarını tutan protestocular, 16 Eylül 2025 (Reuters)

Netanyahu, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıdan çıkarılması gereken dersin, İsrail'in ‘uluslararası kısıtlamalara dayanabilecek bağımsız bir silah endüstrisi kurması gerektiği’ olduğunu savundu.

Netanyahu, Hamas'ı rehinelere zarar vermemesi konusunda uyardı

Netanyahu, İsrail ordusu Gazze kentine büyük çaplı bir kara operasyonu başlatırken, Hamas'a, geriye kalan İsrailli rehinelerden herhangi birine zarar vermesi halinde İsrail'in ‘düşündüklerinden çok daha hızlı bir şekilde onlara ulaşacağı’ uyarısında bulundu.

Netanyahu, bu akşam düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump ile rehine meselesini görüştüğünü söyledi.

Netanyahu, Trump ile ‘kendisi için son derece önemli’ olduğunu söylediği rehinelerin güvenliği meselesini de ele aldıklarını açıkladı.

İsrail Başbakanı, Trump'ın Hamas'ı rehineleri insan kalkanı olarak kullanmaması konusunda uyardığı açıklamalarına atıfla bu meselenin ‘konuyu ele alan’ Başkan Trump için ciddi endişeler yarattığını belirterek “Hamas sözcüsünün dediği gibi, rehinelerimizi insan kalkanı olarak kullandılar ve onları tehlikeye atacak pozisyonlara yerleştirdiler. Bu korkunç bir şey” ifadeleri kullandı.

Netanyahu, Hamas'a kendi uyarısını da ekleyerek şöyle dedi:

“Eğer tek bir rehinenin tek bir saç teline bile dokunursanız, hayatınızın sonuna kadar sizi daha da büyük bir güçle takip edeceğiz ve o son, düşündüğünüzden çok daha erken gelecek.”

Netanyahu, Hamas liderlerine hitaben “Zaten sığınacak yeriniz olmayacak. Ancak size ulaşmak için çabalarımızı yedi kat artıracağız ve düşündüğünüzden çok daha hızlı bir şekilde size ulaşacağız” dedi.

“Elimizden gelenin en iyisini yapacağız”

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentinde Hamas'a karşı düzenlediği saldırı sırasında rehineleri korumak için ‘elinden gelenin en iyisini yapacağını’ belirtti.

Hamas'ın bölgede tutulan rehinelerin görüntülerini yayınlamasının ardından düzenlenen basın toplantısında İsrail ordusunun Gazze kentinde yürüttüğü operasyonlarla ilgili bir soruya yanıt veren Defrin, “Rehinelerin ailelerinin endişelerini anlıyoruz ve rehinelere zarar vermemek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Hamas'ın sivilleri insan kalkanı olarak kullandığını öne süren Defrin, “Hamas, şiddet kullanarak sivillerin savaş bölgelerinden ayrılmalarını engelliyor” dedi.


Birleşmiş Milletler Yemen'deki Daimi Koordinatörlük ofisini Aden'e taşıdı

New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
TT

Birleşmiş Milletler Yemen'deki Daimi Koordinatörlük ofisini Aden'e taşıdı

New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)

Birleşmiş Milletler, başkent Sana'da en az 18 BM personelinin gözaltına alınmasının ardından, Yemen'deki Daimi Koordinatör ofisini bir haftadan uzun bir süre sonra Aden'e taşıdı.

Yemen'deki Daimi Koordinatörlük Ofisi, salı günü ofisin Aden'e taşınmasına karar verildiğini duyurdu ancak Daimi Koordinatörün ülke genelindeki görevlerini sürdürmeye devam edeceğini belirtti.

Ofis, " Daimi Koordinatör Sana'da kalmaya devam edecek ve Sana da dahil olmak üzere ülke genelinde seyahat edecek" ifadesini kullandı.

Aden merkezli Yemen hükümetinin Dışişleri Bakanlığı, salı günü BM kararını memnuniyetle karşılayarak diğer BM programlarının da aynısını yapması çağrısında bulundu.

Bakanlık yaptığı açıklamada, "Bakanlık, Husi milislerinin onlarca insani yardım çalışanını keyfi olarak gözaltına almaya devam etmesini şiddetle kınadığını yineliyor ve derhal ve koşulsuz serbest bırakılmaları çağrısında bulunuyor" denildi.