Paris - Londra ilişkilerindeki 4 mayın

Fransa, bu yılı ilk sekiz ayında 3 bin 500 göçmeni tutukladı. Manş Denizi’ni çevreleyen ciddi tehlikelere rağmen çok sayıda göç girişimi gerçekleşti (AFP)
Fransa, bu yılı ilk sekiz ayında 3 bin 500 göçmeni tutukladı. Manş Denizi’ni çevreleyen ciddi tehlikelere rağmen çok sayıda göç girişimi gerçekleşti (AFP)
TT

Paris - Londra ilişkilerindeki 4 mayın

Fransa, bu yılı ilk sekiz ayında 3 bin 500 göçmeni tutukladı. Manş Denizi’ni çevreleyen ciddi tehlikelere rağmen çok sayıda göç girişimi gerçekleşti (AFP)
Fransa, bu yılı ilk sekiz ayında 3 bin 500 göçmeni tutukladı. Manş Denizi’ni çevreleyen ciddi tehlikelere rağmen çok sayıda göç girişimi gerçekleşti (AFP)

Fransa ve İngiletere arasındaki tartışmalı meseleler büyüyor. Bu meselerin başında göç krizi ve AB ile müzakerelerde yaşanan sorunlar geliyor. İşte Paris ile Lonra arasında giderek büyüyen meseleler...

1. Göçmen akını
Calais kenti yakınlarındaki Fransız kıyılarından, Dover kenti yakınlarındaki İngiltere’nin güney kıyılarına doğru akan yasadışı göç meselesi de bu tartışmalı konular arasında önemli bir yer tutuyor. Hava güzel olduğunda Calais çevresindeki tepelerden beyaz İngiliz plajı açıkça görülüyor. Geceleri, Manş Denizi’nin soğuk sularına doğru koşmak için fırsat kollayan kaçak göçmen grupları, kum tepeleri aralarında bir araya geliyor. Göçmenler, kendilerini Manş Denizi’nin karşı kıyısına götürmesini umdukları şişme botlarını ise omuzlarında taşıyor. Fransız polisi, jandarma ve deniz polisinin sıkı denetimine rağmen çok sayıda göçmen, girişimlerinde başarılı oldu. İngiliz tarafından yayınlanan veriler, bu yılın son dokuz ayında 17 kişinin İngiliz anakarasına ulaşmayı başardığını ve bu sayının geçen yılın tamamında iki katına eşit olduğunu gösteriyor. İngiltere İçişleri Bakanlığı sayıları, cumartesi ve pazar günleri bin 115 göçmenin İngiltere’ye ulaştığını gösteriyor. Fransa ise, 756 göçmenin tehlikeli bir yolculuğu tamamlamasını engellediğini ve göçmenlerin, Fransız topraklarına geri döndürüldüğünü iddia ediyor. Ancak yetkililer, başarılı bir geçişe kadar topu iki veya üç kez yeniden sahaya atacaklarını vurguluyor. Fransa’nın kuzeyindeki Deniz Polisi Müdürü Philippe Doutriot’a göre Fransız tarafı, bu yılın ilk sekiz ayında 3 bin 500 göçmeni engelledi. Doutriot, Manş sularını geçişi çevreleyen tehlikelere rağmen girişim sayısının oldukça yüksek olduğuna dikkati çekti.
Fransa kıyılarından İngiltere’ye doğru akan bu göç akışı, Paris’i ‘iki taraf arasında yirmi yıl önce Fransa’nın kuzeyindeki Touquet şehrinde imzalanan ve Fransa’yı İngiltere’ye yönelik yasadışı göçü engellemekle yükümlü kılan’ ikili anlaşmanın içeriğine uymamakla suçlayan Londra’yı öfkelendiriyor. Son zamanlarda Londra, karasularında tutuklanan göçmenleri deniz yasalarına ve uluslararası normlara aykırı olarak, Fransa’ya geri göndermekle tehdit etti. Paris, elinden geleni yaptığını söylerken, hükümeti Birleşik Krallık sınırlarını koruyan bir polise dönüşmekle suçlayan Fransızların sesleri yükselmeye başladı. Aynı şekilde İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Londra’ya mali yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulundu. Geçen cumartesi günü kıyılara yaptığı bir ziyaret vesilesiyle Darmanin, 2021- 2022 yılında Paris’in plajların güvenliğini artırmak üzere yaptığı masrafları karşılamak için Londra’dan, ortaya çıkan 63 milyon Euro’luk katkı payını ödemesini istedi.
Öte yandan Paris, Fransız kıyılarının Avrupa Birliği’nin (AB) dış sınırlarını oluşturduğu göz önüne alındığında AB’yi, takip misyonuna katkıda bulunmaya çağırdı. Fransız Bakan, Avrupa Sınır Koruma Ajansı (Frontex) ile temasa geçtiğini ve ajansın, bu yılın sonunda özellikle hava kontrolü alanında yardım sağlamaya hazır olacağını açıkladı.
Darmanin, göç konusunda bir Avrupa Birliği - Birleşik Krallık anlaşması çağrısı yaparken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un talebi üzerine bu konunun, 2022’nin ilk altı ayında Fransa’nın üstleneceği AB başkanlığı sırasında gelecek yıl Avrupa müzakere masasına getirileceğini vurguladı. Paris’in ‘iltica meseleleri için kurallar koyan ve göçmenlerin geldikleri yere geri dönme sorununa çözüm sağlayan bir Avrupa anlaşması’ için bastırdığını söyleyen Bakan, Londra hükümetine hükümetinin niyetlerini bildirdiğini ve yanıtını beklediğini de ifade etti.
Fransız yetkili, göç meselesinin hassasiyetini yansıtan bir ifadeyle ülkesinin, İngiltere’nin müttefiki olduğunu, ancak onun hizmetkarı olmadığını vurguladı.
11 Ekim’de Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Damian Hinds, Boris Johnson hükümetinin ‘gelecek haftalarda’ mali borç sorununu çözme sürecinde olduğunu ve gecikmenin siyasi değil, tamamen idari olduğunu açıkladı. Şarku’l Avsat’ın İngiliz basınından aktardığına göre İçişleri Bakanı Hinds, daha önce Manş Denizi üzerinden gelen göçmenlerin sayısının artması nedeniyle Fransa’dan fonları kesmekle tehdit etmişti. Paris, Londra’nın katkısının yeni teknolojik ekipmanların satın alınmasını ve ek güvenlik görevlilerinin istihdamını finanse etmek için kullanıldığını ve bu nedenle Birleşik Krallık’ın çıkarına bir masraf olduğunu belirtti. Londra hükümeti, göçmen kaçakçıları faaliyetlerini sürdürmekten caydırma amacıyla kaçakçılara verilecek cezaları şu anda 14 yıl yerine müebbet hapis cezasına kadar artıran bir yasa tasarısı hazırlıyor.
Paris - Londra ilişkilerini zehirleyen bu mesele, önemine rağmen tartışmalı tek konu değil.

2. Manş denizindeki adalar
Özellikle ‘Anglo Normandy’ olarak adlandırılan adaların (Jersey ve Guernsey gibi) yakınında, Fransız kıyılarına yakın sularda, iki taraf arasında balıkçılık hakları konusunda da bir anlaşmazlık yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Paris, Fransız balıkçılara sularında balık avlama ruhsatı verme sorunu çözülmezse elektriği kesmekle tehdit etti.

3. AUKUS Krizi
Aynı şekilde Paris, Avustralya’dan denizaltı anlaşmasını iptal etmesi sonucu yediği tokadı henüz unutamadı. Londra, ABD Başkanı Joe Biden’in ‘Avustralya’nın ABD denizaltıları lehine, 56 milyar Euro değerindeki geleneksel Fransız denizaltılarını terk etme talebini’ kabul etmeye ikna edilmesinde büyük bir rol oynadı.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson, sanal ortamda yaptıkları toplantının ardından yayımladıkları ortak bildiride, "AUKUS" adlı yeni bir güvenlik ortaklığının başlatıldığını duyurmuştu.
Bildiride, Avustralya Kraliyet Donanması’nın nükleer enerjili denizaltılar edinmesini sağlamak için bu ülkenin destekleneceği belirtilmişti.
Avustralya'nın sahip olacağı nükleer enerjili denizaltıların, Hint-Pasifik'te istikrarı destekleyeceği ve anlaşmaya taraf olan ülkelerin ortak değerleri ile çıkarlarına katkı sunmak için kullanılacağı ifade edilmişti. Anlaşmanın, Hint-Pasifik bölgesinde Çin'in büyüyen askeri varlığına karşı yapıldığı açıklanmıştı.
Yeni ortaklık anlaşması, aynı zamanda, Avustralya hükümetinin Fransız firmasıyla 2016 yılında imzaladığı ve 12 denizaltı yapılmasını öngören toplam 90 milyar dolarlık Fransız tasarımlı denizaltı projesinin sonunu getirdi.

4. AB ile müzakereler
Londra, Brexit sonrası Birleşik Krallık ile AB arasındaki ilişkiler konusunda uyguladığı aşırılıkları ve bazı fasılları yeniden müzakere etmeyi kategorik olarak reddetmesi nedeniyle Paris’e karşı bir tavır aldı. Brexit meselesindeki ana Avrupalı müzakerecinin, eski Fransa bakanı ve şimdiki cumhurbaşkanı adayı Michel Barnier olduğunu belirtmek gerekiyor.



Zelenskiy, Rusya'yı Ukrayna savaşını Romanya ve Polonya'ya yaymaya çalışmakla suçluyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)
TT

Zelenskiy, Rusya'yı Ukrayna savaşını Romanya ve Polonya'ya yaymaya çalışmakla suçluyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, bugün Rusya'yı, Romanya ve Polonya hava sahasını ihlal eden İHA'lar fırlatarak savaşı genişletmeye çalışmakla suçladı.

Zelenskiy, X platformunda Rusya'nın gönderdiği insansız hava aracının (İHA) Romanya hava sahasına 10 kilometre girdiğini, bunun üzerine Romanya'nın onu kovalamak için savaş uçakları gönderdiğini söyledi.

Zelenskiy, Rus İHA’sının gün boyunca Belarus sınırındaki Ukrayna'nın çeşitli bölgelerinin üzerinde uçtuğunu belirterek, Rusya'nın Belarus hava sahasını kullanarak Ukrayna hava sahasına kuzeyden girdiğini ifade etti.

Zelenskiy, Rusya'nın yaptırımlar uygulanarak eylemlerinin sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu vurguladı ve Ukrayna'nın ortaklarına Rus İHA’ları ve balistik füzelerine karşı bir savunma sistemi kurulmasını önerdiğini açıkladı.

Rusya geçen hafta Polonya hava sahasına İHA gönderdi ve bu hareket geniş çapta kınandı. Avrupa Birliği'nin dışişleri ve güvenlik politikası sorumlusu Kaja Kallas, bu olayı üç buçuk yıldan fazla süre önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşından beri Moskova'nın “Avrupa hava sahasına yönelik en ciddi ihlali” olarak nitelendirdi.

Zelenskiy bugün, “Rusya'nın savaşma gücünü zayıflatmak için Rus petrol tüketimini azaltmak” çağrısında bulunarak, “Rusya'dan petrol ithalatı konusunda ABD'nin tutumuna kulak verilmesi gerektiğini” belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, tüm NATO ülkeleri Rus petrolü satın almayı durdurur ve benzer önlemler (yaptırımlar) alırsa, ABD'nin enerji sektöründe Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulamaya hazır olduğunu ifade etti.


İspanya'nın başkenti Madrid'de bir barda meydana gelen patlamada 25 kişi yaralandı

İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)
İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)
TT

İspanya'nın başkenti Madrid'de bir barda meydana gelen patlamada 25 kişi yaralandı

İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)
İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)

İspanyol yetkililer bugün Madrid'de bir barda meydana gelen patlamada üçü ağır olmak üzere 25 kişi yaralandığını bildirdi.

Madrid acil servisleri X'te yaptığı duyuruda, itfaiyecilerin başkentin Vallecas semtindeki binadan enkazları temizlediğini duyurdu.

Patlama nedeniyle kapılar tahrip oldu, cam parçaları yola saçıldı.

Görgü tanığı Fernando Sanchez, RTVE'ye şunları söyledi: “Dairedeydik ve patlamayı hissettik, hemen dışarı çıktık... Kaos vardı.”

Sanches, olay yerine itfaiye araçları, ambulanslar ve polis memurlarının sevk edildiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İspanyol medyasından aktardığına göre patlama gaz kaçağından kaynaklandı.

Ancak Madrid'in güvenlik ve acil durum hizmetleri şefi Imaculada Sans, patlamanın nedeni hakkında “spekülasyon yapmak için henüz çok erken” olduğunu söyledi.

 İspanyol polis memurları (Arşiv- Reuters)İspanyol polis memurları (Arşiv- Reuters)

Sivil savunma ve ambulans ekipleri 25 kişiyi tedavi etti; bunlardan üçü “ciddi”, ikisi ise “potansiyel olarak ciddi” durumda.

Acil servis ekipleri, müdahale çalışmalarını desteklemek için polis köpekleri ve insansız hava araçlarının gönderildiğini söyledi.

Sans gazetecilere, “Enkaz altında mahsur kalan insanlar olma ihtimalini dışlıyoruz” dedi.

Patlamadan etkilenen binadaki dokuz dairenin sakinlerine “en azından önümüzdeki birkaç gün için barınak sağlanacağını” belirtti.


Britanyalı çift, 7 aydır Afganistan'da tutuklu: "Gerçekten ölüyorlar"

Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
TT

Britanyalı çift, 7 aydır Afganistan'da tutuklu: "Gerçekten ölüyorlar"

Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)

Afganistan'ın 1 Şubat'ta gözaltına alıp tutukladığı Peter ve Barbie Reynolds çiftinden yeni haber var.

80 yaşındaki Peter Reynolds ve ondan 4 yaş küçük eşi Barbie'yle birlikte tutuklanan Amerikalı bir kadın, çiftin durumunu BBC'ye anlattı.

Serbest kaldıktan sonra ilk kez röportaj veren Faye Hall, gözyaşlarına boğularak çifte seslendi: 

Onları çok seviyorum. Kısa süre içinde dışarıya çıkacaklarını biliyorum. Pes etmeyin.

Hall, cezaevi koşullarının zorlu olduğunu belirtti. Çok kilo veren Barbie'nin yürümekte zorlandığını gördüğünü aktardı. 

Kalp ameliyatı olmuş ve kanser tedavisi görmüş Peter ilaçlarını alsa da sağlık durumunun kötüleştiğini vurguladı:

Gerçekten ölüyorlar, zaman tükeniyor. Sağlıklı bir ortamda değiller.

Reynolds çiftinin yaşadığı Bamyan Vilayeti'ne birlikte dönerlerken gözaltına alındıklarını belirten Faye Hall, Katar'ın arabulucuğuyla yürütülen müzakerelerin ardından iki ay içinde özgürlüğüne kavuşmuş.

Cezaevinde kendilerinden başka yabancı görmediğini söylüyor. 

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, çiftin ailesine destek sağlandığını bildirdi. 

1970'te Kabil'de evlenen çift, 18 yıldır Afganistan'da yaşarlarken gözaltına alındı. 4 kere mahkemeye çıksalar da neyle suçlandıkları açıklanmadı.

Afganistan pasaportlarına sahip ikili, Taliban'ın da onayladığı bir yardım programını yürütüyordu. 

BM, çiftin tutulduğu koşullarla ilgili olarak Taliban yönetimini temmuzda uyarmıştı. 

Afganistan Dışişleri Bakanlığı ise aynı ay yaptığı açıklamada Barbie ve Peter'a yeterli bakımın sağlandığını savunmuştu. 

Serbest bırakılmalarına yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Taliban yönetimi, "Henüz gereken adımlar tamamlanmadı. İnsan hakları güvence altında. Tedavi görüyorlar, aileleriyle sürekli olarak iletişim halindeler" de demişti. 
Independent Türkçe, BBC, AP