Squid Game: Yaşlı adamla Gi-hun arasında ölümcül turnuvanın ötesinde şaşırtıcı bir bağ mı var?

Squid Games adlı diziden bir sahne (AFP)
Squid Games adlı diziden bir sahne (AFP)
TT

Squid Game: Yaşlı adamla Gi-hun arasında ölümcül turnuvanın ötesinde şaşırtıcı bir bağ mı var?

Squid Games adlı diziden bir sahne (AFP)
Squid Games adlı diziden bir sahne (AFP)

Ağızdan ağza dolaşan bir Squid Game teorisi, sizin diziyi yeniden izlemek istemenizi sağlayacak.
Kore dilindeki dizi büyük miktarda nakit para ödülü için zorlu görevlere katılan bir grup yoksulu konu alıyor. Ne var ki başarısız olmaları halinde öldürülüyorlar.
17 Eylül'de yayımlanmasından bu yana 111 milyon hanenin izlediği dizi, dijital yayın platformunun en başarılı yapımı oldu.
Bu da Squid Game'i, ilk 28 gününde 82 milyon hanenin izlediği dönem dizisi Bridgerton'ı geride bırakarak Netflix'in şimdiye kadar başlangıçta en çok izlenen dizisi yapıyor.
Hayranlar ilk seferde kaçırmış olabilecekleri ayrıntılar için her sahneyi hararetle inceliyor. Bu ayrıntılardan biri, dizinin finalindeki şaşırtmacaya dair ilk bölümden ipucu veriyor.
Squid Game finaline dair spoiler içerir, dikkatli olun!
Fakat eğlenceli bir teori, "yaşlı adam" olarak da bilinen Oh Il-nam'ın turnuvanın nihai kazananı Seong Gi-hun'la (Lee Jung-jae) yakın bir bağı olduğunu öne sürüyor.
Teoriye göre ikili baba ve oğul: Bir TikTok videosunda, Gi-hun'un düzgün sindiremediği için normal süt içemediği ve bu yüzden çikolatalı süt istediği sahnedeki önemli kanıtlara vurgu yapılıyor.
Sahnede Il-nam, Gi-hun'a "Bahse girerim çocukken çok dayak yemişsindir" diyor ve Gi-hun "Nasıl bildin?" diye cevap veriyor.
Bu noktada Il-nam esrarengiz bir şekilde şunları söylüyor:
"Oğlum da çok dayak yedi. Tıpkı senin gibiydi, arkadaşım."

Gi-hun'un Il-nam'la herkesin tahmin ettiğinden daha yakın bir bağı mı var? (Netflix)
Bilye görevi sırasında Il-nam'ın, "Biliyor musun, çocukken ben de böyle bir mahallede yaşıyordum" demesiyle benzer yerlerde yaşadıkları da ortaya çıkmıştı.
Gi-hun kendisinin de öyle bir yerde yaşadığını söyleyerek şöyle eklemişti:
"Ve biliyor musun? Sokak aramız buna çok benziyordu."
Dizide Il-nam'ın kendisine gösterdiği nezaket nedeniyle Gi-hun'a özel bir ilgi duyduğu ortaya çıkmıştı ama belki de bu ilginin nedeni ilişkilerini bilmesidir.
Independent Türkçe



Oval Ofis'te Trump'ın keli göründü: "Bakalım kimi kovacak?"

Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)
Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)
TT

Oval Ofis'te Trump'ın keli göründü: "Bakalım kimi kovacak?"

Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)
Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)

Çarşamba günü ABD Başkanı Donald Trump'ın kafasında yeni bir kel nokta göründü ve bu durum interneti çok eğlendirdi.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yla Oval Ofis'te yaptığı tartışmalı görüşme sırasında çekilen fotoğraf ve videolarda parlayan bir kelliğin görülmesi üzerine pek çok kişi sosyal medyada espri yaptı.

X'te bir kişi "Lütfen biri Trump'a pamuk gibi saçlarının altından parlak kel kafasını görebildiğimizi söylesin" diye şaka yaptı.

Bir başkasıysa Facebook'ta, "Az önce Trump'ın saçının yandan profilini ve yeni saç rengini gördüm... Bu saç modelini tüm kel noktalarını kapatacak şekilde yönetmek ve saç spreyi sıktırmak için her sabah 3 saat boyunca sandalyede oturmak zorunda olmalı" yorumunu yazdı.

Bir başkası da şu espriyi yaptı:

Kafasının içindeki boşluk çok daha büyük!

Yorum yapanlardan biri, "Trump'ın başının üstünde kel bir nokta görünüyor. Bakalım bunun görünmesine izin verdiği için kimi kovacak?" diye sorarken, başkaları da şakayla karışık bunun "altın kubbenin bir parçası" olup olmadığını merak etti.

Sosyal medyanın tepkisinden bunu anlamak mümkün değil fakat Trump'ın çarşamba günü Beyaz Saray'da Ramaphosa'yla yaptığı görüşme çok daha ciddi bir konuya odaklanıyordu.

Ramaphosa'nın iki ülke arasındaki ilişkileri "sıfırlamayı" amaçladığını söylediği toplantı, Trump'ın Ramaphosa'yı beyaz Güney Afrikalılara karşı "soykırımın" kanıtı olduğunu iddia ettiği kışkırtıcı videolar ve gazete haberleriyle karşı karşıya getirmesiyle raydan çıkmış gibi göründü.

Başkan, apartheid döneminin adaletsizliklerini gidermeyi amaçlayan Güney Afrika toprak reformunu ve İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan Uluslararası Adalet Divanı davasını eleştirdi. Trump, Pretoria'nın asılsız olduğunu söylediği ırk ayrımcılığı iddialarına dayanarak ülkeye yapılan yardımları kesmiş, büyükelçisini sınır dışı etmiş ve beyaz azınlık Afrikalılara sığınma imkanı sunmuştu.

Görüşmenin dostane bir şekilde başlamasının ardından Trump, Ekonomik Özgürlük Savaşçıları partisinin lideri Julian Malema'nın "Boerleri öldürün!" sloganı attığı ve öldürülen beyaz çiftçilerin mezar yerleri olduğunu iddia ettiği bir video oynattı.

Ramaphosa, Trump'ın iddialarına karşı çıkarak sakin bir şekilde "Bu hükümet politikası değil" dedi ve muhalefet lideri Malema'yı kastederek "Hükümet politikamız onun söylediklerine tamamen karşı" diye konuştu.

Görüşmenin daha öncesinde Güney Afrika lideri, ne olursa olsun ABD ve Güney Afrika'nın "etle tırnak gibi olduğunu ve onlarla konuşmaları gerektiğini" söyledi. ABD, Çin'den sonra Güney Afrika'nın en büyük ikinci ticaret ortağı.

Trump'a Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve daha önce Ramaphosa'yı beyaz karşıtı politikalar izlemekle suçlayan ancak bunu reddeden Güney Afrika doğumlu milyarder Elon Musk eşlik etti.

Independent Türkçe