Çin’den İran’la nükleer müzakerelerin yeniden başlamasına destek

AB müzakerecisi Enrique Mora’nın geçtiğimiz günlerde Tahran'da yaptığı görüşmelerden bir kare (AFP)
AB müzakerecisi Enrique Mora’nın geçtiğimiz günlerde Tahran'da yaptığı görüşmelerden bir kare (AFP)
TT

Çin’den İran’la nükleer müzakerelerin yeniden başlamasına destek

AB müzakerecisi Enrique Mora’nın geçtiğimiz günlerde Tahran'da yaptığı görüşmelerden bir kare (AFP)
AB müzakerecisi Enrique Mora’nın geçtiğimiz günlerde Tahran'da yaptığı görüşmelerden bir kare (AFP)

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Pekin'in İran’la yapılan nükleer anlaşmaya ilişkin müzakerelerin canlandırılmasını desteklediğini belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamaya göre Wang, görüşme sırasında, Pekin’in Tahran’ın nükleer anlaşma meselesinde ulusal çıkarlarını savunma konusundaki tutumunu anladığını ve müzakereleri kolaylaştırarak bölgesel barış ve istikrarı teşvik etmek için tüm taraflarla birlikte çalışmaya istekli olduğunu söyledi.
Bloomberg Haber Ajansı'na göre Batı’daki siyasi çevreler ise İran, Çin ve Rusya'nın 2015 yılında imzalanan ve uluslararası yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlandıran nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik görüşmelerdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarını yakından takip ediyorlar.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin geçtiğimiz Haziran ayında cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanıp göreve başlamasından bu yana nükleer anlaşmaya ilişkin Viyana’da yapılan müzakereler askıya alınmış durumdaydı. Ancak geçtiğimiz hafta, İran ile ABD arasında Viyana'da arabulucular aracılığıyla yapılan müzakerelere geri dönmenin bir yolunu bulmaya yönelik çabalar yeniden başladı.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borell, “İranlıların bir şekilde koordinatör olarak benimle ve Avrupa Komisyonu’nun diğer bazı üyeleriyle müzakereler başlamadan önce görüşmek istediğini biliyorum” diyerek İranlı yetkilileri Brüksel'de kabul etmek istediğini dile getirdi. Borrell, Washington'da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Buna hazırım, ancak anlaşmayı kurtarmak için zaman daralıyor” dedi. Borrell, Tahran'ı daha fazla zaman kaybetmemeye ve nükleer programı konusunda müzakere masasına dönmeye çağırdı.
Borrell, Washington ziyaretinin sonunda, İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek amacıyla 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı kurtarmaya yönelik diplomatik çabaların engellenmesi karşısında Washington tarafından tartışılan alternatif planlara ve İsrail'in bu hafta önerdiği askeri seçeneklere başvurulması olasılığını ise reddetti.
Diğer taraftan İran Dışişleri Bakanlığı, ‘iki tarafın önümüzdeki günlerde Brüksel'de müzakerelere devam etme konusunda anlaştığını’ açıkladı. Açıklamada, ‘Amerikalıların taahhütlerini yerine getirme konusunda ciddi şüphelerin olduğu’ belirtildi. AB’nin nükleer anlaşma müzakereleri dosyadan sorumlu müzakerecisi Enrique Mora da Perşembe günü Tahran'ı ziyaret ederek İran hükümetini, Reisi’nin Haziran ayında cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana askıya alınan müzakereleri sürdürmeye çağırdı.
Perşembe günü Washington'da ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile görüşen Borrell sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kesin bir tarih veremem, ama gerekirse onlarla (İranlılarla) görüşmeye hazırım. Bunun kesinlikle gerekli olduğunu söylemiyorum, ancak bu konuda bir tür stratejik sabır göstermem gerekiyor. Çünkü başarısız olmamalıyız. Yeni İran hükümetinin dosyayı incelemek için zamana ihtiyacı olduğunu anlıyorum, ama uzun bir süre geçti ve müzakere masasına dönmenin zamanı geldi. B planları düşünmek istemiyorum. Çünkü b iyi bir plan olacağını düşünebildiğim bir B planı yok. İran'ın nükleer bir devlet olmasını engellemenin tek yolu anlaşmaya dönmektir.”
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi sırasında Washington, 2018 yılında nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi ve Tahran'a yeniden yaptırımlar uygulamaya başladı. Buna karşılık olarak ise İran, anlaşma kapsamında nükleer programına getirilen kısıtlamalardan kademeli olarak çekildi. ABD’nin şimdiki Başkanı Joe Biden, İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini yeniden yerine getirmeye başlaması halinde anlaşmaya geri dönmeye hazır olduğunu ifade etti.
Washington ve Tahran arasında Viyana’da yapılan dolaylı müzakereler, anlaşmayı imzalayan diğer tarafların, yani Çin, Rusya, Almanya, Fransa, İngiltere ve AB’nin arabuluculuğuyla Nisan ayında başladı. Fakat müzakereler geçtiğimiz Haziran ayında askıya alındı. Batı ülkelerinin sabırsızlığı, İran'ın henüz Viyana'daki müzakere masasına dönüş tarihini belirlememesi nedeniyle her geçen gün artıyor.
Fransa, geçtiğimiz Cuma günü İran'ı, nükleer programıyla ilgili uluslararası anlaşmaya yönelik daha önce eşi benzeri görülmemiş ciddi ihlallerine bir son vermeye çağırdı. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğine hızlıca yeniden başlaması ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nı (KOEP) ihlal ederek sürdürdüğü eşi benzeri görülmemiş risk taşıyan tüm faaliyetlerini acilen sona erdirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. KOEP, İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın resmi adıdır.
Daha önce müzakerelere devam etmekten başka seçenekleri değerlendirmeyi reddeden ABD, bu hafta tutumunu değiştirdi. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken düzenlediği basın toplantısında, Washington'ın, ‘diplomatik bir çözümün en iyi yol olduğunu’ düşündüğünü, fakat askıya alınan müzakereleri sürdürmek için uzun süre beklemeyeceğini önceki açıklamalarından dahanet bir şekilde belirtti. Diyalogun iki tarafın da talebiyle olması gerektiğini, ama şuan için İran'dan bu yönde herhangi bir niyet göremediklerini söyleyen Blinken, “Eğer İran rotasını değiştirmezse başka seçeneklere başvurmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
İran ile ABD, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin ve Almanya arasında 2015 yılında Tahran'ın nükleer programına ilişkin bir anlaşmaya varıldı. Anlaşma sayesinde, İran’ın nükleer faaliyetlerini kısıtlamak ve programının barışçıllığını sağlamak karşılığında İran'a uygulanan yaptırımların birçoğu kaldırıldı.
Ancak, eski Başkan Trump döneminde, ABD'nin 2018 yılında anlaşmadan tek taraflı olarak çekilme kararı almasından ve Tahran'a yeniden ağır yaptırımlar uygulamasından bu yana anlaşmanın hükümleri geçersiz hale geldi. İran, ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinden yaklaşık bir yıl sonra, kademeli olarak anlaşma çerçevesindeki yükümlülüklerin çoğunu uygulamayı bıraktı.
 



İsrail: Hamas tarafından teslim edilen ceset kalıntıları Gazze'de kalan rehinelere ait değil

TT

İsrail: Hamas tarafından teslim edilen ceset kalıntıları Gazze'de kalan rehinelere ait değil

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Hamad kasabasında rehinelerin cesetlerinin aranması sırasında Mısır’dan gelen araçları izleyen Filistinliler, 27 Ekim 2025 (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Hamad kasabasında rehinelerin cesetlerinin aranması sırasında Mısır’dan gelen araçları izleyen Filistinliler, 27 Ekim 2025 (AP)

İsrail yetkilileri bu sabah, Ebu Kabir Adli Tıp Merkezi'nde yapılan kriminal incelemelerin, Hamas’ın gece boyunca taşıdığı tabutun geriye kalan rehinelerden birine ait ceset kalıntılarını içermediğini, bunun yerine daha önce İsrail’e geri getirilen ve defnedilmiş bir rehineye ait kalıntılar olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi. Bu bilgi, İsrail’in Ynet internet sitesi tarafından yayımlandı.

Değerlendirmeye göre, pazartesi gecesi teslim edilen kalıntılar Gazze Şeridi'nde bulunan 13 rehineden hiçbirine ait değil, bu da yaklaşık bir haftalık bekleyişin ardından dünkü teslimatın hiçbir kalıntı iadesi olmadan sona erdiği anlamına geliyor.

Diğer yandan Times of Israel gazetesi bugün, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ‘Gazze anlaşmasının ilk aşamasının Hamas tarafından ihlaline verilecek yanıtı’ görüşmek üzere acil bir toplantı düzenleyeceğini bildirdi.

Gazete, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sarı hattı genişletmek ve daha fazla araziyi İsrail ordusunun kontrolü altına almak da dahil olmak üzere birkaç olası ‘tepkiyi’ değerlendirdiğini kaydetti.

Hamas, cesetlerin Gazze şehrinin et-Tuffah mahallesinde bulunduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın belirlediği son tarihten iki saat önce, saat 21:00 civarında Gazze'nin kuzeyinde teslim edildiğini doğruladı.

Ceset kalıntıları Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim edildi; ICRC de bunları sınırda İsrail güçlerine teslim etti.

Diğer rehinelerin aranması devam ediyor

Öte yandan İsrail güçleri, Gazze'de diğer rehinelerin cesetlerini aramaya devam ediyor. Güçler, geçtiğimiz haziran ayında Arnon Operasyonu sırasında dört rehinenin kurtarıldığı Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki el-Cemal ailesinin evinde çalışıyor.


İsrail, Cenin yakınlarında düzenlediği saldırıda 3 Filistinliyi öldürdü

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)
TT

İsrail, Cenin yakınlarında düzenlediği saldırıda 3 Filistinliyi öldürdü

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde düzenlenen bir askeri operasyon sırasında "silahlı" olarak nitelendirdikleri üç Filistinliyi öldürdüklerini duyurdu.

Associated Press'e (AP) göre İsrail polisi yaptığı açıklamada, üç kişinin Batı Şeria'daki silahlı grupların önemli kalesi olan Cenin kenti yakınlarındaki bir mağaradan çıktıkları sırada vurularak öldürüldüğünü belirtti.

Filistinlilerin "terör saldırısı" planladığını ifade eden yetkililer, daha fazla ayrıntı vermedi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre açıklamada, İsrail ordusunun kısa bir süre sonra mağarayı yok etmek için bir hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Ordu, bölgedeki saldırıyı doğruladı ancak daha fazla bilgi vermedi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısından bu yana, İsrail, Gazze Şeridi'nde devam eden savaşın ortasında, işgal altındaki Batı Şeria'daki askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.

İsrail, bu operasyonların Batı Şeria'daki militanları takip etmeyi amaçladığını belirtirken, Filistinliler ve insan hakları örgütleri, çatışmalara katılmayan düzinelerce sivilin de hayatını kaybettiğini ve on binlerce kişinin evlerinden edildiğini iddia ediyor.


Trump, Ortadoğu İşleri Dışişleri Bakan Yardımcılığı adaylığını geri çekti

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
TT

Trump, Ortadoğu İşleri Dışişleri Bakan Yardımcılığı adaylığını geri çekti

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)

Konuya yakın bir kaynak dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olarak görev yapan Joel Rayburn'ün Yakın Doğu işlerinden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı adaylığını geri çektiğini söyledi.

Cumhuriyetçi başkan, Rayburn'ü şubat ayında Ortadoğu politikasını denetleyecek pozisyon için aday göstermişti. Senato Dış İlişkiler Komitesi, mayıs ayında bir onay oturumu düzenledi. Ancak Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul ve komitedeki Demokratlar, Trump'ın seçimiyle ilgili endişelerini dile getirdi ve komite geçen hafta yalnızca adaylığı ilerletmek için alışılmadık bir oylama yaptı, Rayburn'ü Senato'ya önermedi.

Senatörler, Rayburn'ün Trump'ın ilk döneminde Suriye'deki ABD askerlerinin sayısı konusunda ABD yetkililerini yanıltıp yanıltmadığını sorgulamıştı. Rayburn, duruşmada böyle bir aldatmacada hiçbir rolü olmadığını söyledi. Beyaz Saray, ilk olarak Axios tarafından bildirilen adaylığın geri çekilmesiyle ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Rayburn, Trump'ın ilk yönetimi sırasında Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nde görev yaptı.