NATO, nükleer kapasiteli uçakların katılımıyla tatbikat yapıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

NATO, nükleer kapasiteli uçakların katılımıyla tatbikat yapıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

NATO, Güney Avrupa'da 14 müttefik ülkeden aralarında nükleer silah kapasitesine sahip olanların da bulunduğu onlarca savaş uçağının katılımıyla tatbikata başladı.
NATO'dan yapılan açıklamaya göre, bugün başlayan "Steadfast Noon" (Sarsılmaz Doruk) adlı caydırıcılık tatbikatı, NATO'nun Avrupalı müttefiklerinin savunmasına yönelik alıştırma niteliği taşıyor. Hafta boyunca sürecek tatbikata 14 NATO ülkesinden onlarca savaş uçağı ile çok sayıda personel katılıyor.
Her yıl farklı bir NATO ülkesinin ev sahipliği yaptığı belirtilen tatbikatta, nükleer kapasiteye de sahip çift kabiliyetli savaş uçaklarının yanı sıra konvansiyonel jetler yer alıyor. Bu uçaklar, gözetleme ve yakıt ikmal uçaklarınca destekleniyor. Tatbikatta canlı atış yapılmayacak.
NATO, "Bu tatbikat, rutin, tekrarlanan bir eğitim faaliyetidir ve dünyada meydana gelen herhangi bir olayla bağlantılı değildir." açıklamasını yaptı.
Tatbikatın NATO'nun nükleer caydırıcılığının güvenli ve etkili kalmasını sağlamaya yardımcı olacağı belirtilen NATO açıklamasında, haziranda Brüksel'de düzenlenen NATO Zirvesi'nde yayımlanan bildiride, müttefik ülkelerin liderlerinin NATO'nun nükleer imkanlarının muhafaza edilmesinin temel amacının barışı koruma, şiddeti önleme ve saldırganlığı caydırma olduğuna yer verdiği hatırlatıldı.
Açıklamada ayrıca liderlerin zirve bildirisindeki "Avrupa'daki güvenlik ortamının bozulduğu göz önüne alındığında güvenilir ve birlik içinde bir nükleer ittifakın hayati önem taşıdığına" dair ifadeler anımsatıldı.



ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Gazze’ye uluslararası bir güç konuşlandırılması, daha fazla yardımın girmesini sağlamak açısından hayati önem taşıyor

Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunurken (AFP)
Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunurken (AFP)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Gazze’ye uluslararası bir güç konuşlandırılması, daha fazla yardımın girmesini sağlamak açısından hayati önem taşıyor

Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunurken (AFP)
Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunurken (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Gazze'ye uluslararası bir güç gönderilmesini destekleyen bir karar alacağına dair iyimser olduğunu ifade etti.

Kanada'da düzenlenen G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Rubio, “İyimseriz. Karar konusunda iyi ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum ve çok yakında harekete geçmeyi umuyoruz” dedi. Rubio, ABD'nin çeşitli ülkelerle ‘buradaki çıkarlarını dengeleme ve istikrar gücü konuşlandırmanın ötesinde bunu düzenleme yolları’ hakkında görüşmeler yaptığını da sözlerine ekledi.

Mısır, Katar, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) askerlerin katılması beklenen çok uluslu güç, Trump'ın Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirme planı çerçevesinde oluşturulacak. ABD geçtiğimiz hafta, Başkan Donald Trump'ın ısrarla istediği Gazze'deki ateşkesi takip edecek bir karar taslağı için kapı kapı gezmeye başladı.

Rubio, Filistin bölgesine uluslararası bir güç konuşlandırmanın, daha fazla insani yardımın bölgeye girmesine ve Hamas'ın marjinalleştirilmesine olanak sağlamak için çok önemli olduğunu belirtti. ABD’li yetkili, insani yardımda olduğu kadar yeniden yapılanmada da önemli bir iyileşme görmek isteniyorsa, güvenliğin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Rubio, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrailli yerleşimciler tarafından Filistinlilere yönelik gerçekleştirilen son saldırıların, ABD'nin desteklediği Gazze'deki ateşkes çabalarını baltalayabileceğinden endişe duyduğunu ifade etti. Rubio, Batı Şeria'daki olayların Gazze'deki ateşkesi tehlikeye atıp atmayacağına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, “Umarım böyle bir şey olmaz... Böyle bir şeyin olmasını beklemiyoruz. Bunun olmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.


Macron: Bugünün savaşı uzayda yaşanıyor

Macron, yeni askeri uzay komuta merkezine ev sahipliği yapan Fransız uzay ve havacılık merkezi Toulouse'da konuşuyor (AFP) 
Macron, yeni askeri uzay komuta merkezine ev sahipliği yapan Fransız uzay ve havacılık merkezi Toulouse'da konuşuyor (AFP) 
TT

Macron: Bugünün savaşı uzayda yaşanıyor

Macron, yeni askeri uzay komuta merkezine ev sahipliği yapan Fransız uzay ve havacılık merkezi Toulouse'da konuşuyor (AFP) 
Macron, yeni askeri uzay komuta merkezine ev sahipliği yapan Fransız uzay ve havacılık merkezi Toulouse'da konuşuyor (AFP) 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın oluşturduğu tehdit nedeniyle modern çatışmaların uzayda yaşandığını ve gelecekteki savaşların orada başlayacağını söyledi. Macron, uzaydaki askeri faaliyetlere milyarlarca avro ilave harcama yapılacağını duyurdu.

Fransa'nın havacılık ve uzay endüstrisinin merkezi ve yeni Uzay Komuta Merkezi'ne ev sahipliği yapan Toulouse'da konuşan Macron, "Bugünün savaşları uzayda yapılıyor ve yarının savaşları uzayda başlayacak" dedi. Macron, "Uzay artık güvenli bir liman değil; bir savaş alanına dönüştü" ifadesini kullandı.

Rusya'nın 2022'de Ukrayna'ya yönelik kapsamlı işgalinin ardından uzayda "casusluk" faaliyetleri yürüttüğünü belirtti. Rus uzay araçlarının Fransız uydularını izlediğini, GPS sinyallerinin yaygın olarak engellendiğini ve uzay altyapısına yönelik siber saldırılar gerçekleştirildiğini belirtti.

Macron ayrıca, "Rusya'nın uzayda nükleer silah kullanma tehdidinin şok edici olduğunu ve bunun sonuçlarının tüm dünya için felaket olacağını" söyledi. Macron, ayrıntı vermeden, 2030 yılına kadar uzaydaki askeri faaliyetler için 4,2 milyar avro (4,9 milyar dolar) ilave fon sağlanacağını duyurdu.


ABD tarihinin en uzun hükümet kapanışı sona erdi

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

ABD tarihinin en uzun hükümet kapanışı sona erdi

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Kongresi, dün, 43 gün süren ve ülkenin hayati ekonomik sektörlerinde aksamalara yol açan, yüz binlerce işçinin maaşsız kalmasına neden olan ABD tarihindeki en uzun hükümet kapanışını sona erdirdi. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bütçe krizinin sorumluluğunu paylaştı.

ABD Başkanı Donald Trump, dün Demokratları "gasp" ile suçladığı hükümet fonlama yasa tasarısını imzaladı. Trump, yasa tasarısını imzalamadan önce Oval Ofis'te etrafında toplanan Cumhuriyetçi milletvekillerinin alkışları arasında, "Bugün gasplara asla boyun eğmeyeceğimize dair net bir mesaj veriyoruz" dedi.

Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi, federal departman ve kurumların yeniden açılmasını öngören Senato'dan geçen paketi salt çoğunlukla onaylarken, birçok Demokrat, parti liderlerinin teslimiyeti olarak gördükleri bu duruma öfke duyduklarını dile getirdi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, oylama öncesinde Demokratlara karşı sert konuşmasında, "Bunun acıya yol açacağını biliyorlardı ve yine de yaptılar... Hepsi anlamsızdı. Yanlış ve kötüydü." dedi.

Şimdi, ücretsiz izne çıkarılan yaklaşık 670 bin federal çalışan işe geri dönecek ve maaş bordrosunda maaş almadan kalan benzer sayıda kişi (60 binden fazla hava trafik kontrolörü ve havalimanı güvenlik personeli de dahil) geriye dönük maaşlarını alacak.

Anlaşma ayrıca, Trump tarafından kapanma sırasında işten çıkarılan federal çalışanların işe iadesini öngörürken, ülke genelinde aksayan hava ulaşımının kademeli olarak normale dönmesini de öngörüyor.

Beyaz Saray, Başkan Donald Trump'ın hükümetin kapanmasını sona erdirmek için bir yasa tasarısını imzalayacağını ve imzalamanın yerel saatle 21:45'te gerçekleşeceğini açıkladı.

Trump, oylama hakkında pek bir şey söylemedi; ancak sosyal medyada Demokratları "ülkemizi kapatma konusundaki son eylemleri nedeniyle ülkemize 1,5 trilyon dolara mal olmakla" suçladı.

Kapanmanın maliyeti henüz belirlenmedi, ancak Kongre Bütçe Ofisi, bunun 14 milyar dolarlık ekonomik büyüme kaybına yol açtığını tahmin ediyor.