Dünyanın en eski hayalet çizimi Babil tabletinde bulundu: "Perişan durumda bir erkek"

Orijinal çizim, kil tablet ilk bulunduğunda fark edilmemişti (Archaeology Now)
Orijinal çizim, kil tablet ilk bulunduğunda fark edilmemişti (Archaeology Now)
TT

Dünyanın en eski hayalet çizimi Babil tabletinde bulundu: "Perişan durumda bir erkek"

Orijinal çizim, kil tablet ilk bulunduğunda fark edilmemişti (Archaeology Now)
Orijinal çizim, kil tablet ilk bulunduğunda fark edilmemişti (Archaeology Now)

Bilim insanları Babillerden kalma eski bir kil tablette, bilinen en eski hayalet çizimini tespit etti.
3 bin 500 yıllık çizim, 19. yüzyıldan beri Birleşik Krallık'taki British Museum'da tutuluyordu.
Müzenin Ortadoğu bölümünün küratörü Dr. Irving Fink, "bu muhteşem nesnenin" yakın zamana kadar gözden kaçırıldığını ifade etti.
Kil tablette bir "sevgili" tarafından ait olduğu yere, yani öbür dünyaya götürülen sakallı bir adamın ruhu resmediliyor.
Kırık tabletin ön tarafında erkek hayaletin kollarını uzattığı ve bileklerinin bir iple bağlandığı görülüyor. İpin ucunu tutan kadın önde yürüyor.
Tabletin arkasında ise istenmeyen hayaletlerden kurtulmanın yollarıyla ilgili yazılar yer alıyor. İstenmeyen hayaleti yeraltı dünyasına gönderecek bir ritüelin anlatıldığı metin, bir uyarıyla bitiyor:
"Arkana bakma!"
Buradan hareketle araştırmacılar, tabletin bir hayalet kovma rehberinin parçası olduğu sonucuna vardı.
"Hayalet bir erkek ve perişan durumda" diyen Finkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evin etrafında dolaşan uzun, ince, sakallı bir hayaletin insanları rahatsız ettiğini hayal edebilirsiniz."
Uzmanların analizine göre tablette umutsuzca arkadaş aradığı için insanlara musallat olan bir erkek hayalet resmediliyor. Sonunda ona bir sevgili veriliyor ve öbür dünyaya gitmesi sağlanıyor.
Finkel, "Hayaletlere bir arkadaş vererek onlardan kurtulabileceklerini düşünmeleri komik" diye konuştu.
Keşif, Finkel'in 11 Kasım'da rafa çıkması planlanan The First Ghosts: Most Ancient of Legacies (İlk Hayaletler: En Kadim Miraslar) adlı kitabında ayrıntılı açıklanıyor.
Müzede tutulan tablet, hiçbir zaman ziyaretçilere açılmadı ama Finkel, bunu değiştirmeyi umuyor.
"İnsanların bu kültürü tanımasını istiyorum."
Independent Türkçe, The Guardian, Times of Israel



"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
TT

"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)

Bryony Gooch 

Gökbilimciler Güneş'e yakın bir yıldız sistemindeki bir yıldızın yörüngesinde dönen dev bir gaz gezegenine dair güçlü kanıtlar buldu.

Dünya'dan 4 ışık yılı uzaklıktaki üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri, bilim insanlarının Güneş Sistemi dışındaki dünyalara yönelik araştırmalarında uzun zamandır cazip bir hedef oldu. Bilim insanları astronomik açıdan Dünya'ya yakın bir komşu olabilecek ve hatta yaşamı destekleyen uydulara sahip olabilecek, yaşam barındırmayan bir gezegen buldu.

Geçen yıl tespit edilen bu potansiyel gezegen, daha sonraki gözlemlerde ortadan kaybolmuştu. Ancak gökbilimciler NASA'nın güçlü James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak yeni işaretler saptadı.

Eğer varlığı doğrulanırsa bu cisim, Güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde dönen, Dünya'ya en yakın gezegen olacak.

Oxford Üniversitesi'nde uzay araçları alanında öğretim üyesi olan Dr. Carly Howett, BBC'ye yaptığı açıklamada, "4 yıl uzun bir yol ama galaktik açıdan çok yakın; bu cisim bizim mahallemizde" diyor.

Güneş'e benzeyen, yaklaşık aynı sıcaklık ve parlaklıkta bir yıldızın etrafında dönüyor. Yaşanabilir dünyaları düşünmek istiyorsak bu gerçekten çok önemli.

Öte yandan bilim insanları, gezegen adayı bir gaz devi olduğu için bildiğimiz anlamda yaşamı desteklemeyeceğini söylüyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı ve Caltech'in IPAC astronomi merkezindeki NASA Ötegezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Charles Beichman "Bu sistemin bize bu kadar yakın olması nedeniyle, keşfedilen herhangi bir ötegezegen, bizimki dışındaki gezegen sistemleri hakkında veri toplamada en iyi fırsatı sunacak" diyor.

Beichman "Ancak bu yıldızlar çok parlak, yakın ve gökyüzünde hızla hareket ettiğinden dünyanın en güçlü uzay teleskobuyla bile bu gözlemleri yapmak son derece zor" diye ekliyor.

Yıldızlar muazzam miktarda parlak ışık üreterek yakındaki nesneleri örtebilir ve bu da potansiyel gezegenin neden kaybolmuş gibi göründüğünü açıklayabilir.

Beichman "Webb evrendeki en uzak galaksileri bulmak üzere tasarlandı ve optimize edildi. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'ndeki operasyon ekibinin sadece bu hedefe özel bir gözlem dizisi oluşturması gerekti ve ekstra çabaları olağanüstü bir şekilde sonuç verdi" diye ekliyor.

Bu cisim şimdiye kadar görülenler arasında yıldızına en yakın gezegen olacağı için potansiyel gezegenin doğrulanması, ötegezegen görüntüleme çalışmalarında yeni bir dönüm noktası anlamına gelecek.

Ekibin araştırmasını ele alan iki makalenin ortak başyazarı olan, Caltech'ten doktora öğrencisi Aniket Sanghi, "Aynı zamanda sıcaklık ve yaş bakımından Güneş Sistemi'ndeki dev gezegenlere en çok benzeyen ve evimiz Dünya'ya en yakın olanı" diyor.

Birbirine yakın iki yıldız içeren bir sistemde bulunması, gezegenlerin kaotik ortamlarda nasıl oluştuğu, hayatta kaldığı ve geliştiğiyle ilgili anlayışımıza meydan okuyacak.

Gökbilimciler yeni teknolojileri test etmek için özel ekipmanlarla donatılan ve Mayıs 2027'de fırlatılması beklenen NASA'nın Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu adlı yeni teleskobunu yeni yaşam arayışında kullanmayı umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news